![]() |
|
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Ve Aleykum Selam Degerli Dost1 Kardesim,
iyi güzel de, demke hayvanlarda seclerinde/bagliliklarinda hatalar yapiyorlar. Bir timsah 1 sene yetiniyor bir kere beslenmesiyle, bir yilan aylarca. Baliklar tokluk nedir bilmiyorlar, catlayincaya kadar yiyorlar. Karincalar ihtiyaclari olmadigi halde ömürleri boyunca biriktirip duruyorlar. Gelecek nesilleri icin biriktirmelerine hic de lüzum yok, zaten gelecek nesilleri de ayni sekilde biriktirip duracaklardir tabiatlari usülünce. Bir vahsi hayvan dahi avlandigi ile yada buldugu les ile tika basa karnini doyurduktan sonra, baska hayvanlar bulup ta beslenmesin diye artan yemlerini bir taraflara sakliyorlar. Cekirgeler ve termiteler kurutuncaya kadar tarlalara saldiriyor tüm besinleri yok ediyorlar. Bu mudur secdeleri/bagliliklari? Insanlarin oran sayisina nispet hayvanlarin oran sayisi cok daha fazla oldugundan hesaplanacak olunursa, hayvanlarin actiklari zarar da o denli fazla olmuyormu? Belki de bu yüzdendir yeryüzündeki insanlarin tabiatlarindaki bozukluklar, hayvanlardan gördüklerini negatif hareketleri uygulamalarindan dolayi. Selam ve dua ile. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Özet olarak diyebiliriz ki, hayvanlardaki yasama gücü insanlardaki yasama gücünden daha kuvvetlidir, daha hirslidir ve daha menfaatperesttir.
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | ||||||
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun Aleyküm! Değerli Merdem Kardeşim!
Zinedov kardeşimizden yaptığınız alıntıdaki hicr 29 dun mealindeki "Onu amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp RUHumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın" ayetindeki "sacidin" sözcüğüne dikkat çekmek için yazdığım yazıda secdenin yere kapanmak olmadığını "bağlılık" olduğunu belirttim. Yanlış anlaşılmaya neden olmamak için "secde" sözcüğünü biraz daha ayrıntılı belirtelim. Teslim olma, boyun eğme anlamında kullandığımız “secde” sözcüğünün ilk ortaya çıkışı, “devenin sahibini üstüne çıkarması için boynunu kösmesi, (eğmesi)” ve “meyve yüklü hurma dallarının, sahibinin rahat uzanıp toplamasına elverişli olarak eğilmesi” anlamındadır. Daha sonra da sözcük; “ülke krallarının bastırdıkları para üstündeki kabartma resimlere tebaanın baş eğerek bağlılık göstermesi” anlamında kullanılmıştır. (Lisan ül Arab; c:4, s:497) Demek oluyor ki “secde”; “kişinin bilinçli olarak bir başkasına -kendisinden daha güçlü olduğunu kabul ederek- teslim olması, boyun eğmesi, onun otoritesi dışına çıkmaması” demektir. Kur’an’da defalarca nakledilmiş olan, “meleklerin Âdem’e secde etmeleri” de işte bu anlama gelmektedir. Yani melekler (tabiat güçleri), Âdem (bilgili kimse) karşısında, o kendilerinden daha güçlü olduğu için ona boyun eğmişler ve teslim olmuşlardır. Görüldüğü gibi, “secde” sözcüğünde “yere kapanmak” anlamı yoktur. “Yere kapanmak” eylemi “harur” sözcüğü ile ifade edilir. Kur'an'da bazı ayetlerde “harru sücceden” diye geçer ki bunun anlamı; “secde ederek (teslim olarak) yere kapandılar” demektir. 17.107 - Gul âminû bihî ev lâ tu'minû, innellezîne ûtul ılme min gablihî izâ yutlâ aleyhim yehırrûne lil ezgâni succedâ. 17.108 - Ve yegûlûne subhâne rabbinâ in kâne vağdu rabbinâ lemef'ûlâ. 109 - Ve yehırrûne lil ezgâni yebkûne ve yezîduhum huşûâ. İsra; 107–109: De ki: Siz ona (Kur’an’a) ister inanın, ister inanmayın; şu daha önce kendilerine ilim verilenler; o (Kur’an) onlara okunduğunda onlar, secde ederek (teslimiyet göstererek) çeneleri üstü kapanırlar. Ve: “Rabbimiz tenzih ederiz. Rabbimizin vaadi mutlaka gerçekleşecektir.” derler. Ve onlar, ağlayarak çeneleri üstü kapanırlar. Ve bu (Kur’an) onların huşuunu (alçak gönüllüğünü) artırır. Şimdi sorularınıza -Ahzab 72 yi de gözardı etmeden- geçelim. Ahzab 72:"Şüphesiz Biz, emaneti [bütünlüğü, kusursuzluğu, mükemmelliği] göklerin, yerin ve dağların üzerine yaydık, yaygınlaştırdık da, onlar, onu taşımaya yanaşmadılar, bütünlüğün, kusursuzluğun, mükemmelliğin alıp götürülmesinden korktular. Ve onu insan taşıdı [onu aldı götürdü, ona ihanet etti]. Şüphesiz insan, çok yanlış davranan; kendi zararlarına iş yapan ve çok cahildir." Alıntı:
Alıntı:
İsra;44: "Tüm gökler/ uzay, yeryüzü ve bunların içinde bulunanlar, Allah'ı noksan sıfatlardan arındırırlar. O'nun övgüsü ile birlikte noksan sıfatlardan arındırmayan hiçbir şey yoktur. Fakat siz, onların Allah'ı noksan sıfatlardan arındırmalarını iyi kavramıyorsunuz. Şüphesiz ki O, yumuşak davranandır, çok bağışlayandır." Doğal ortamında çatlayıncaya kadar yiyip de çatlayan balık var mıdır? Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Kime karşı olan secdeleri? Alıntı:
Eğer hayvanlar insanlara zarar verecek şekilde proğramlanmış olsalardı yeryüzünde bir tane bile insan kalmazdı. İnsanlık; Allah'a olan secdesi/bağlılığı tek otorite tanımasından doğacak ahlakla her yaratılandan alınacak dersi alanlar olacaktır. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
||||||
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
kuranda, ruh |
|
|