![]()  | 
	
| 
	 | 
| 
			
			 | 
		#1 | 
| 
			
			 Katılımcı Üye 
			
			
			
				
			
			Üyelik tarihi: Mar 2010 
				
				
				
					Mesajlar: 30
				 
				 
	Tesekkür: 67 
	
		
			
				12 Mesajina 16 Tesekkür Aldi
			
		
	 
				
				Tecrübe Puanı: 0 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()  | 
	
	
	
		
		
			
			 
			
			Gerçekten bizim kafalar sorunlu hocam. Bizim burada iki tane cami imamına dedim ki, siz ne dediğinizi bilmeden namaz kılıyorsunuz, bu Nisa 43. e ters bir durum. ne cevap verseler iyi, o ayet sarhoşlar için dediler.  
		
		
		
		
		
		
		
	o zaman bende dedim ki, ben içki içmem, sizde içmezsiniz peki yine de ne dediğinizi biliyor musunuz? sarhoştan ne farkınız var? sustular, sonra arapçanın faziletlerini! anlatmaya başladılar. cennet dili falanmış. oraya gidersem görecekmişim, gerçi gitmem imkansızmış ya. çünkü ben onların gözünde kafirim ya. yani konuya dönecek olursam, zihinler çok fena bir halde bulandırılmış. Din adamı olanlar maalesef islam'dan en habersiz olanlar aynı zamanda. Bu kadar açık bir ayeti dahi anlamaya kafaları yetmiyor. Biri de şöyle dedi, Kur'an'da nasıl namaz kılınacağı yazmaz. evet bunu diyen bir imam. Dedim ki Namazı emreden Rabbimiz bize nasıl kılınacağını anlatmamış ha, veyl olsun size. Maalesef orayı terketmek zorunda bırakıldım, Rabbime şahit ol diyerek.. sevgilerle...  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
| sabaha_dogru Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: |  Barış (24. March 2010)  | 
		
| 
			
			 | 
		#2 | 
| 
			
			 Uzman Üye 
			
			
			
			Üyelik tarihi: Feb 2010 
				
				
				
					Mesajlar: 436
				 
				 
	Tesekkür: 67 
	
		
			
				264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
			
		
	 
				
				Tecrübe Puanı: 26 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()  | 
	
	
	
		
		
			
			 
			
			Sayın Snobyx yine sorunuza kendiniz cevap vermişsiniz. 
		
		
		
		
		
		
		
	Şûrâ 51.Bir beşer için, bir vahy ile veya perde arkasından yahut bir elçi gönderip de izniyle dilediğini vahyetmesi dışında Allah'ın kendisiyle konuşması olmaz. Muhakkak O, Aliyy'dir Hakîm'dir. Yukarıda yazdığınız ayette bir elçi gönderebileceğini söylüyor, ama siz bunu vahiy öncesi olarak adlandırmışsınız. Bilmediğimiz konularda yorum yapmak nekadar doğru olur sizce? Bahsettiğimiz ayette bir çok inişte gördü dediği halde ve siz bir aracı olduğunu söylemişken, hala bunun tersini söylemeniz doğru olurmu? Bana Musa peygamberimizin örneğini vermişsiniz. Çok doğru bakın orada direk elçisiyle konuştuğunu ne güzel de anlıyoruz. Allah istediği gibi vahyeder ve konuşur bunuda yukarıdaki ayette zaten anlatmış. Bu konuda daha fazla konuşmak istemiyorum çünkü aynı şeyleri söylememizin bir faydası olmayacaktır. Herkez özgür iradesi ile inancında serbesttir. Sabaha-Doğru nikli kardeşim sözlerinizde çok haklısınız, Rabbin kitabını rehber almayıp beşerin kitaplarını rehber alanların hem gözlerine perde indiriyor hemde gönülleirni mühürlüyor. Rabbim bu durumdan bizleri korusun inşallah. Selametle kalın. halukgta  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
| 
			
			 | 
		#3 | |
| 
			
			 Katılımcı Üye 
			
			
			
			Üyelik tarihi: Sep 2008 
				
				
				
					Mesajlar: 62
				 
				 
	Tesekkür: 201 
	
		
			
				49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
			
		
	 
				
				Tecrübe Puanı: 18 ![]()  | 
	
	
	
		
		
			
			 Alıntı: 
	
 Selamlar, Bu hususda benimde son iletim olacak fakat son irdelediğiniz noktayı açmak istiyorum. Şûrâ 51. Bir beşer için, bir vahy ile veya perde arkasından yahut bir resul gönderip de izniyle dilediğini vahyetmesi dışında Allah'ın kendisiyle konuşması olmaz. Muhakkak O, Aliyy'dir Hakîm'dir. Bu ayeti sadece peygamberlere özel indirilmiş olarak algılarsanız elbette dediğiniz doğrudur.Ben ise ayeti genel olarak algılıyorum. Bu ayette elbette Vahy ve perde arkasından konuşulması peygamberlerin deneyimlediği durumlardır.Fakat 3.yol olan Resul aracılığı ile konuşması ise hepimizin yaşadığı durumdur. Bizler insan olarak hiçbir zaman Rabbimiz ile direk konuşmadık.Ama onun Resulleri(Peygamberleri ve gönderdiği kitablar)aracılığı ile o bizlerle konuşmakta. Yani demem o ki,ayette geçen Resul ,Cibril veya başkası değil,bir beşer olan bana ;Rabbimin emirlerini ileten peygamberleri ve kitablarıdır. Kuran'da örneklerine bakarsak Meryem'e,Lut'a,İbrahim'e gönderilen Resulleri bu manada düşünebiliriz.Firavun'la Rabbimiz Musa aracılığı yani Resul'u aracılığı ile konuşmadı mı? Selametle... 
				__________________ 
		
		
		
		
		
			Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır. Konu snobyx tarafından (24. March 2010 Saat 08:51 PM ) değiştirilmiştir.  | 
|
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
| 
			
			 | 
		#4 | |
| 
			
			 Uzman Üye 
			
			
			
			Üyelik tarihi: Feb 2009 
				
				
				
					Mesajlar: 297
				 
				 
	Tesekkür: 328 
	
		
			
				166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
			
		
	 
				
				Tecrübe Puanı: 18 ![]() ![]()  | 
	
	
	
		
		
			
			 Alıntı: 
	
 Acaba rabbimiz bize hakkatende namazımı emretmiş ? Bu soruyu hanif islam anlayışını tanımadan önce bana sizler sorsaydınız ! Ben kesinlikle namaz emrediliyor derdim. Ama hanif müslüman olmaya çalışdığımdan beri ,bazı düşüncelerim değişti ! Şu an bu sorunun cevabına namazı emretmiştir diyemiyorum !! Çünkü kuranda namaz diye bir kelime göremedim.Namaz diye çevrilenlerin hepsinde ' salaat ' kelimesi geçiyor... Ve benim anladığıma göre salaat = namaz değikl !!! namaz = salaat değil !! Acaba bu düşüncede olan ben, sapıtanlardanmı olmuşumdur ? ![]() selamlar...  | 
|
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
| 
			
			 | 
		#5 | 
| 
			
			 Uzman Üye 
			
			
			
			Üyelik tarihi: Feb 2010 
				
				
				
					Mesajlar: 436
				 
				 
	Tesekkür: 67 
	
		
			
				264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
			
		
	 
				
				Tecrübe Puanı: 26 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()  | 
	
	
	
		
		
			
			 Değerli arkadaşım namaz kur’anda var mıdır yok mudur, sözünü kendimize soruyorsak, bunu salât kelimesi ile namaz aynımıdır karşılaştırmasıyla yaparak cevap bulamayabiliriz. Birisi çıkar salât ın anlamı şudur der ona başka bir anlam verir geçer. Rabbim her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız ayetini boşuna indirmemiştir. İşte bu ve buna benzer sorulara kur’an kendi içinde o kadar çok cevap veriyor ki. Kelimelerin üzerinde durmadan genel anlamda düşünelim namaz konusunu. Biz salât kelimesine hiçbir anlam vermeden düşünelim. Salât yapmadan önce ne yapın diyordu Rabbim? Yıkayın yüzünüzü kolarınızdan dirseklere kadar, mesh edin başınızı ayaklardan topuklara kadar. Şimdi bu temizliği ne zaman yapmamızı istiyor rahman? Salâttan önce. Demek ki salât sözüyle anladığımız, özel bir ibadet var burada çünkü Rabbim salâtı yapmadan önce böyle bir temizliğin yapılmasını istiyor. Hatta tuvalete giderseniz, cinsel ilişkiye girerseniz bu temizliğiniz bozulur diyor. Şimdi düşünelim salât Rabbe karşı yapmamız gereken bir duadan ibaret olabilir mi? Olamaz çünkü onun için böyle bir temizliğin gerektiğini söylemiyor, tam tersine her yerde ve zaman onu anıp ona dua edebileceğimizi söylüyor. Demek ki özel bir durum olduğu çok açık. Yine salât kelimesini kullanarak salatı kılın sözcüğünü kullanıyor Rabbim kur’anda, dikkat edin kılın diyor. Eğer bir dua olsaydı kılmak tabirini neden kullansın. Örneğin bir ayetinde namazları ve orta namazı koruyun der bizlere. Demek ki özellikle zaman belirterek yapılması istenen bir salât var. Burada bahsedilen de dua olamaz çünkü duanın zamanı ve vakti olmadığı yine kur’andan anlaşılıyor. Yine boy abdesti alıncaya kadar salata yaklaşmayın der Rabbim. Ama Allah a dua için böyle bir şart yoktur. Örneğin savaş esnasında peygamberimizin askerlerinin önce yarısına salât ettirirken ilk secdeden sonra diğerlerinin sıraya girmesini istiyorsa, demek ki secdeli, kıyamlı bir salât var demektir. Örneğin vakit ve zaman belirterek Allah; Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namaz kıl diyor. Burada dikkat edin zaman belirterek salâtı kıl diyor. Eğer bu dua olsaydı ne onun için bir abdest gerekirdi nede özel bir zaman, çünkü Rabbim Allah ı her zaman anın ve ona dua edin der. Değerli arkadaşım salât sözcüğünün anlamını söylemeden bu sözcüğün özel bir durum olduğunu anladık kur’andan. Hiçbir detaya girmeden ve salâtın ne olduğunu ve ne şekilde hareketlerinin olduğunu dahi söylemeden özel bir ibadet olduğu apaçık çıkıyor. Elbette tartışmamız gereken, salâtın günümüzde yapılan şekli konusunda, okunan dualar konusunda olması çok doğaldır. Rabbin yemin ederek kolaylaştırdığı salâtı ne yazık ki bizler zorlaştırmış ve insanları bundan uzaklaştırmışız. Namaz kur’anda var mıdır yok mudur sorusuna cevap vermeden önce, yukarıda verdiğim örnekleri iyice düşünmeliyiz diyorum, çünkü salâttan bahseden Rabbim, onun şekilsel hareketlerini de anlatıyor, dua olsaydı salât neden rükû ve secde yapalım? Selametle kalın. Halukgta  | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
| halukgta Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: |  sabaha_dogru (26. March 2010)  | 
		
![]()  | 
	
	
| Bookmarks | 
| Etiketler | 
| gerçekleri, hadis, kutsi | 
| Seçenekler | |
| Stil | |
		
  | 
	
		
  |