![]() |
|
|
#11 |
|
Guest
Mesajlar: n/a
|
Hac 78:
26. va'tesımû (ve ı'tesımû) : ve tutunun, sarılın 27. bi allâhi : Allah'a 28. huve : o 29. mevlâ-kum : sizin mevlânız, dostunuz 30. fe ni'me el mevlâ : öyleyse ne güzel dost 31. ve ni'me en nasîru : ve ne güzel yardımcı Allah a nasıl tutunursunuz? Kuran diyeceksiniz biliyorum. Bir açıdan kesinlikle doğru ama eksik. Elinde Kuran tercümesi olmayan kızılderililer için de, Antarktikadaki eskimolar için de bu söyledikleriniz geçerli olmak zorunda. Onlar Allah ın kulu değil mi? İslam evrensel değil mi? Sorumun yanıtını zaten bir sonraki ayette verdiniz. Bakara 186: 1. ve izâ : ve olduğu zaman, olunca 2. seele-ke : sana sordu 3. ıbâdî : kullarım 4. an-nî : benden 5. fe innî : muhakkak ki ben 6. karîbun : yakın 7. ucîbu : icabet ederim, karşılık veririm 8. da'vete : davet, 9. ed dâi : dua eden 10. izâ : olduğu zaman, olunca 11. deâ-ni : beni davet etti, çağırdı 12. fe : artık, o halde 13. el yestecîbû-lî : onlar bana icabet etsinler 14. ve li yu'minû bî : ve bana inansınlar/güvensinler/iman etsinler 15. lealle-hum : umulur ki böylece onlar 16. yerşudûne : irşada ulaşırlar Neymiş Allah her kuluna sanıldığından da yakınmış. Neymiş Allah çağıranın çağrısına karşılık verirmiş. Neymiş Allah her kulunu çağırırmışta çağrısına icabet beklermiş. Neymiş Allah a iman onun çağrısına güvenmek/icabet etmekmiş. Neymiş Allah Musanın annesine de vahyedermiş. Özünüze dönün ve içinizden size resulleri ile sesleneni duyun. |
|
| Bookmarks |
| Etiketler |
| ant, ayet, bir, hergün, ibret, kolay, öğüt |
|
|