![]() |
|
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Yukarıdakı yazıya göre biraz düşünelim.
7:26 - Ey Âdemoğulları, size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. Hayırlı olan, takva elbisesidir. İşte bu(nlar), Allah'ın âyetlerindendir, belki düşünüp öğüt alırlar. a)Çirkin yerlerinizi örtecek giysi. Çirkin yerler nereleridir? Niye ve neye nispeten ve hangi estetik görüşe göre çirkin? Her kişinin güzel ve çirkin algılaması aynı mıdır? b)Süslenecek elbise. Biraz evvel giysi, burada niye elbise olmuş? İkisi ayrı ayrı şeyleri mi ifade ediyor? c)İndirdik. Nasıl? Asansörle mi? Uzay aracıyla mı? Burada geçen ifade İNZAL. Elbisenin inzali/indirilmesi nasıl oluyor? Çirkin yerler olarak çevrilen ifade bedensellik, yani ihtiyaç fazlasına cesedin duyduğu ihtiraslar olamaz mı? İndirilen elbiseler diye çevrilen de itidale çeken ayetler olamaz mı? 7:27 - Ey Âdemoğulları. Şeytan, ana babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de (şaşırtıp) bir belaya düşürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Biz, şeytanları, inanmayanların dostu yaptık. Cennette anne-baba olduklarına göre uzun zamandır orada cinsel ilişkileri var. İlk defa mı elbiselerini çıkartıyorlar ki çirkin diye nitelendirilen birbirlerinin bu yerlerini görüyorlar ve bu eylemleri cennetten kovulmalarına sebep oluyor? Karı-koca olduklarından cinsel ilişki serbest te birbirlerinin ''çirkin yerlerini'' görmek, bakmak mı yasak? Neden çirkin olsun ki? Bilakis hem güzel hem de çekici. İman eden erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.” (nur 24/30) “İman eden kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, iffetlerini korusunlar…” (nur 24/31) Yani bütün kadınlar ve bütün erkekler ''haram'' diye ifade edilmiş yerleri açıkta öylece serbest dolaşıyorlar da millete ''baaak...baaak'' diyorlar da onun için mi gözlerini sakınacaklar? Yoksa röntgencilikten mi muzdaripler. Bu erkekler mi ''ırzlarını'' koruyacaklar? Bu kadınlar mı ''iffetlerini'' koruyacaklar? Niye erkekler ırzlarını da kadınlar iffetlerini? İffet ekonomik bir kavram, itidal ve kavam miktarında kalmayı ifade eder. Bu durumda kadınlar gözlerini/bakışlarını sakınarak, davetkar olmayarak para karşılığı cinsel ilişkiden korusunlar, orospuluk yapmasınlar mi denmek isteniyor? Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (20. March 2016 Saat 12:44 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 | |||||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]()
Selamun aleyküm,
Sevgili g.yetkin kardeşim, yazdığınız düşüncelerinizde katıldığım ve katılmadığım kısımları alıntıların altına yazmaya çalışayım. Alıntı:
Sizin iddia ettiğiniz gibi; “Niye ve neye nispeten ve hangi estetik görüşe göre çirkin? Her kişinin güzel ve çirkin algılaması aynı mıdır?” diyebilmek için; ayette; “…size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, …” denmesi yerine; “…sizin çirkin bulacağınız yerlerinizi örtecek giysi, …” denilmesi gerekirdi. Ama, bu yok. Rabbimiz, bizim bazı yerlerimiz çirkin kabul etmemizi istiyor, seçimlik bir şey yok… Alıntı:
Ama, Türkçe düzgün cümle kurarken “bir cümlede, aynı kelimelin kullanılmasından mümkün olduğu kadar uzak durulması, aynı anlamda başka kelime kullanmaya çalışılması” nın bir gereği olarak “giysi ve elbise” aynı anlamda yer almaktadır. Alıntı:
Siz, elbise geçen bir ayetteki indirme deyiminden, herhalde; herkese uyacak şablon halinde yada hazır elbise indirildiğini söylediğini düşünenler olabilir diye “asansör, uzay aracı” deyimlerini kullanarak, bu görüş sahiplerini tenkit etmeye çalışmışsınız. Ancak, burada böyle düşünenler yoktur. Buna göre karşı düşünceniz geçersiz oluyor. Rabbimizin, “elbise indirdik” deyiminden, ” elbise yapabileceğiniz malzemeleri indirdik; bitkiler, hayvanlar (deri, tüy, kıl, yün) vb. indirdik” (aklınızı kullanın, elbise yapın, örtünün) anlamını çıkarmak güç değildir. Yoksa; eşlerin birbirinin elbisesi olduğu deyimini de yanlış anlarız değilmi... Alıntı:
Konuları kuran bütünlüğünde düşündüğümüzde, abdest ayetlerinden, ayak yolundan, defi hacetten bahsedilen kısımlar nedeniyle, çirkin yerlerimizin somut olduğunu anlayabiliriz. Kurandaki, “herkesin anlayabileceği kolaylık ve detayda indirildiği” iddiasını göz ardı ederek, semboller, mecazlar kitabı haline dönüştürme hatasına düşmemeye dikkat edelim. Alıntı:
Buradaki tenkitinizi ise hem cennette cinsel ilişki yaşamaları, hem de yaşamamaları durumlarına göre ve takva elbisesi ile de ilgilendirerek, iki aşamada cevaplamaya çalışayım: 1- Dediğiniz gibi, cinsel birliktelik yaşadıkları için; birbirlerinin ayıp yerlerini görmek ilk etapta utanılacak bir durum gibi olmasa da, yanlarında şeytanın da olduğu durumu düşünürsek, o zaman utanılacak bir durum olması gerektiğini görürüz. 2- Adem-havva olarak değilde, ” ana babanızın” diyerek bize anlatılması, onların cennette cinsel ilişki yaşadıklarının delili neden olsunki? Anne-baba olduğu durumla ilgili bir zaman anlatımı yokken, sadece anne-babanız denmesinden, kovulmadan önce cinsel birliktelik yaşadıklarını, bununda ötesinde, ayıp yerlerini gördüklerinde utanmayacakları kadar, daha önceden birbirlerinin buralarını görmüş olmaları gerektiğini kabul etmek zorlama olmaktadır. Halen evli olduğu halde, birbirlerinin oralarını görmekten utananlar olabilir. “- Ey Âdemoğulları. Şeytan, ana babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi…” (7:27 den alıntı) Ayette vurgu yapılan şeye dikkat edelim; ayette şeytana ve hilelerine dikkat çekildiğini görelim. Bu ayetin ana fikri budur. Yoksa, “herhalde şeytanın, adem-havva’nın somut elbiselerini soyması ve onları kollarından tutup yada başka şekilde cennetten çıkarması, başka yere koymasını anlamamalıyız.” Yada, sizin anlatmaya çalıştığınız gibi, adem-havvanın takva elbisesini çıkarıp, onların gizledikleri nefsi arzularını kendilerine göstermesinin cennetten kovulma sebebi olması da mantıksız olur. Çünkü, o zaman şeytanın bu davranışı, tenkit edilecek değil, takdir edilesi bir davranış olur. Çünkü, kişilerin yanlış düşüncelerini kendilerine göstermek onların düzelmelerine imkan vermek olur. Halbuki, kovulma ile ilgili diğer ayetlerden, şeytanın vesvese dışında hiçbir eylemde bulunmadığını biliyoruz. İşte, bu bilgimizi unutmadan, burada ele alınan ayeti anlamaya çalışırsak, ayette ana fikir olarak, şeytanın sebep olduğu bir durum, şeytanın hilesi anlatılıyor. Yani bu ayet bütünüyle, sadece fiziki olarak örtünme yada kafadaki olumsuz fikirlerin açığa çıkarılması gibi soyut şeyleri ele almıyor. Bizde zaten, ayetin ana fikrine dokunmadan, sadece konumuza delil olacak kısımlarından faydalanmak üzere yazıya dahil ettik. Alıntı:
Sevgili kardeşim, bütün kadın yada erkeklerin açıkta dolaşmalarına gerek varmıdır? Kadınları (zamanımızda erkekleri diye değişebilir) etkilemek için, yada kendi şehvet duygularını tırmandırmak için gözleri oralarda dolaşanlar yokmudur? Bir pastanede bile kadın erkek herkes gerçekten cinselliği ile ilgilenmeden oturabiliyorlarmı? Buralarda, bırakın masum bakmaları, rahatsız etmeden duranların azınlıkta olduğunu görebiliriz. İşte bu kısımdaki anlatımdan da, “zinaya yaklaşmama”nın hafifletilmiş uyarıları olarak bunları görelim. Çünkü, bunların devamında, zinaya yaklaşmak doğabilir, zinaya yaklaşınca da zinaya girmek doğabilir. Ancak, zinaya girmek bir tarafa, zinaya yaklaşmamak emrediliyorsa, yukardaki ayetleri bunlara dikkat ederek anlamaya çalışmak gerekir. Alıntı:
Aslında, ayetleri burada yazarken, erkek ve kadında da korunması gereken şeylerin ve yerlerin aynı olması nedeniyle, ayetin Türkçe çevirisindeki, ırz ve iffet ayrımını giderebilirdim. Ama, çeviriye sadık kalmak için bunu yapmadım. Bu ayetlerde, kadın ve erkeğin koruması gerekenlerinin iffetleri olduğunu ve iffetinde ırzdan (namustan, cinsel yerlerin korunmasından) farklı olduğunu düşünüyor, kabul ediyorum. Ama, iffetin sizin dediğiniz gibi ekonomik bir kavram olduğu görüşüne de katılmıyorum. İffet; bir çok sözlükte namus, ırz olarakta açıklanmasına rağmen, namussuzluk yapmadığı yada yapacak olmadığı halde, hal ve hareketleriyle, yada sözleriyle bunların olduğu yada olabileceği izlenimi vermemektir. Son söz olarak; “İffetin bu tanımına iyi dikkat edilmesini, yoksa kuranda evlilik dışı ilişkiye delil olarak gösterilebilecek şekilde ( yaygın fakat yanlış olarak kullanılan cariye deyimiyle nitelenen), koruma altındaki kadınlarla, bunların hamileri erkeklerle ilgili durumları açıklayan ayetlerin yorumlanmasında yanlışa düşüldüğünü hatırlatmak isterim. Saygılarımla… aorskaya |
|||||||
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Bu yazında çok hatalı kısımlar görüyorum. Konu başörtüsü olduğundan, bu başlık altında cevaplamayı uygun gördüm. 1- Önce, yahudilerin başörtüsü hakkındaki ölçümleri ile burada belirlenmek istenen ölçülerden hareket ederek, başörtüsünü açıklamaya kalkmak yanlış bir yöntemdir. Başörtüsünün gerekli olup olmadığını, kurandan delillerle anlatman gerekirdi. 2- Cabir, denen kimsenin açıklamalarını delil olarak yazmışsın...Ama, cabirin zır cahil olduğunu ve söylediklerine güvenilmeyeceğini incelememişsin. Senin yazında bakalım Cabir ne demiş; ""Yahudiler kişinin, hanımıyla onu yüzüstü yatırarak temas etmesi halinde -ki bu çocuğun geldiği yoldan olsa bile- doğacak çocuğun şaşı olacağına inanıyorlardı....." Çocuğun geldiği yoldan başka yerle girilecek ilişkide çocuk olabilirmi de, "-ki bu çocuğun geldiği yoldan olsa bile-" diyebiliyor. Bu cabir; diğer yerlerden birlikteliklerde (bu kurana ters pis birlikteliktir) de çocuk olabileceğini sanıyor. Sen de bunu yazına delil olarak almışsın... 3- Ayrıca, dinin tek kaynağı kuran değilmidir, neden başka kaynaklardan dinden sanılan bir uygulamayı anlatıyorsunuzki? Böyle yaparak yanlışa düşebileceğinizi neden düşünemiyorsun sevgili kardeşim! Burada kullandığın rivayetler, seni desteklediği için doğru kabul etsen bile, % 100 bunları, bu kişilerin söylediklerini nerden biliyorsun? Neden başkalarının bunların söylediklerine ilişkin iddilarını doğru kabul edip yazına alıyorsun ki... Başkaları da sana şimdi farklı rivayetler getirse, onlarınkini neye dayanarak reddeceksinki? Sen de % 100 emin olmadığın bir kaynağı, diğerleri de aynı derecedeki kaynağı kullanmış olunca sen aksini nasıl iddia edebileceksinki? Onları yanlışlayacağın her iddia aynı zamanda bu rivayetleri kullandığın için kendini de yalanlamak olacaktır. Bu nedenle rivayetleri kaynak göstermek çok yanlışa düşürebilir... 4- En sonunda ise, bunlarla Recep Tayyip Erdoğanın, yahudi geleneğini bilerek türban diye uygulamaya çalışan yahudi dostu! olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz. R.T. Erdoğan, başörtüsü vardır, uygulanması lazımdır diye savunabilir, şu anda bulunduğu konum itibarıyla yasal zeminide hazırlayabilir. Ama, bunları yapması neden yahudi dostluğu yüzünden olmaktadır, neden yahudi geleneğini yaşatmak istemesinden olmaktadır? Bunlar hakkında sağlam delillerin varsa biz de öğrenelim, aksi halde, sırf islamın emri düşüncesiyle bunları sağlamaya çalışıyorsa, zanla hareket ederek, bilmediğin bir şeyin peşine düşerek kul hakkına girdiğini kabul etmen lazımdır. Not: R.T.Erdoğan'ın hatalı ve yetersiz bulduğum görüşleri, yaptıkları vardır. Siyasi oluşumları (yeni akıllandım diyebilirim) sadece oyuncuların değiştiği ama hep aynı yere hizmet edildiğini düşündüğüm organizasyok olarak kabul ettiğim için siyasete de uzak dururum. Sayın Erdoğan'la ilgili yazını, sadece müslüman kimliğim nedeniyle, zanla konuşman üzerine tenkit ettiği belirtirim. Aksi beni ilgilendirmez... selamlar, aorskaya |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
bakışı, hanımların, kapanmasına, kuranın, saçlarının, örtünme |
|
|