![]() |
|
![]() |
#1 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Alıntı:
Konu aorskaya tarafından (25. August 2012 Saat 01:17 PM ) değiştirilmiştir. |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#2 | ||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Şeriat denince, benim aklıma neler geldiğini bilecek kadar kahinlik yada gaybi bilgi donanımın mı var sevgili kardeşim? Kafanızdaki yazıları göremediğinizde, insanları kategorize etmeyi, sınıflandırmayı ve bu yöntemle onlar üzerinde baskı kurarak, baskın çıkmaya çalışma huyunuzu terk edin lütfen. Şimdi, “buyurun detaylandırın lütfen” desem, kişisel kavga ortamı yaratmaktan başka bir şeye yaramayacaktır. Bundan böyle lütfen, sadece konulara ilişkin görüşlerimizi yazalım. Alıntı:
Kurandaki iyilik ve temizlikten bahsettiğinize göre, kurandaki iyi şeylerin ne olduğunu ve temizliğin ne olduğunu iyi bilmek gerekir. 1- Kurandaki iyi şeyler, Allah yolunda, Allah’ı razı etmek için yapılan şeylerdir. Allah’ın rızasını gözetmeden veya onun rızasından önce insanların rızası, iyiliği için yapılan şeyler değildir. 2- Kurandaki temizlik ise sadece insanlar için iyi şeyler düşünmek ve ona göre yaşamak değildir. Kurandaki temizlik, Rabbimizin haram ve helal tayin ettiklerine göre ve onun belirlediği yasak ve serbestilere uyarak yaşamaktır. 3- Bunların becerilebilmesi için ne gereklidir? Sadece kuranı anlamak ve ona göre yaşamak… başka hiçbir şeye gerek yoktur. 4- Kuran terk edilerek, insanlara hayatınızı adayarak yaşamanız dahil, hesap gününde kabul edilmezsiniz. (Sanırım daha fazla anlatmama gerek yoktur.) B- “…onları temizleyen bir takım mantıklı tavsiye ve emirlerdir. Bunu en güzel yapanlar ise sizin kafir diye adlandırdığı avrupa devletleridir.” Demişsiniz. Demek insanları en iyiye ve en temize götüren Avrupa devletleridir öylemi? Biraz tarihin derinliklerine inmeye ne dersiniz? Sizin, çok medeni bulduğunuz bu Avrupa ülkeleri; illümünati, tapınak şövalyeleri, haçlı seferleri, engizisyon şeklindeki dini uygulamaları ile Köleleştirme ve sömürgeye bağlama gibi şeyleri yapmamışlarmıdır? Bunlar içinde hala yabancıların 2.sınıf insan olarak kabul edildiklerini siz bilmiyormusunuz? AB gibi bir organizasyona dahi alacakları milletlerde aradıkları değerleri hatırlayabilirmisiniz? Bu konuda, bir üyemizin “armagedon savaşını kim başlatacak” başlıklı bir yazısından alıntı ile sizin Avrupa ülkelerindeki gerçeği görmenizi biraz daha kolaylaştıralım: ALINTI: Avrupalı bir İspanyol Yahudi’si olan Kolomb’un 1492 yılında Amerika Kıtası’na ayak bastığında, bu kıtada 27 milyon Kızılderili bulunduğu tahmin edilmektedir. 1892 yılında ise bu sayı 1.5 milyona inmiştir. Kuzey Amerika’da yaşayan Kızılderililerin %95′i yok edilmişti. 1519 yılında İspanyol Cortez’in Meksika’ya ayak basmasıyla, 12 milyon olan yerli nüfus 1600 yıllarında 1 milyona indi. İngiltere’nin 1788-1938 yılları arasında Avusturalya’yı sömürgeleştirmesi esnasında 750 bin olan yerli halk Aborjinler’den 31 bin kişi sağ kalabildi. Amerika, Virjinya’da 1681 yılında 2 bin Zenci köle varken 1850′lerde Amerika’daki Zenci köle sayısı 4 milyonu aşmıştı. 16. yüzyılla 19. yüzyılın ortalarına kadar, sadece Brezilya’ya getirilen Zenci köle sayısı 3,5 milyonu aşmıştı. Toplam 15 milyon Zenci köleleştirilerek Amerika Kıtası’na götürülmüştü. Kölelerin can kayıpları da düşünüldüğünde Afrika’dan koparılan Zenci sayısı 25 milyonu buluyordu. Bu rakam o tarihteki dünya nüfusu göz önüne alındığında korkunç bir rakamdır. Milyonlarca can ailelerinden koparılarak alınmış demektir. Afrika Kıtası’nın nüfus dağılımı alt üst olmuş, Kongo gibi bir çok krallıklar yıkılmış, Benin Körfezi’ne kıyısı olan bölgeler terkedilmişti. Evet batılı rakamlar böyleydi. Ya Afrikalı rakamlar? Cezayirli Ahmet Bin Bela şunları söylüyor “1492 ile 1800 yılları arasında 100 milyon Afrikalı öldürülmüştür “. Bu tarihlerde İngiltere’nin nüfusu 3 milyon, İspanya’nın nüfusu ise 11 milyondur. Fransız sosyolog Prof. Dr. Roger Garaudy ise şunları söylüyor: 10 ile 20 milyon arasındaki zenciyi köle yapıp Amerika’ya götürmek için Avrupalılar, Afrika’da 100 zenciyi öldürdüler. Daha fazla bilgi için EK-8‘e bakınız. ******** 1946-1955 yılları arasında Fransızlar Vietnamlıların bağımsızlık hareketini bastırmak için soykırıma girişti. Bir milyondan fazla Vietnamlıyı katletti. Fransızlar 1800 lü yılların başlarından itibaren Cezayir’e yerleşmeye başladılar. 1960′ta ölü sayısı bir milyonu aşmış 8 bin köy, yangın bombalarıyla yok edilmişti. 2 milyona yakın Cezayirli verimsizleşen topraklarını terk etmek zorunda kaldı. 2.5 milyon Cezayirli Fransız askerleri kontrolündeki toplama kampı şeklindeki bölgelere konuldu. ALINTI: http://www.hanifler.com/showthread.php?p=4710#post4710 C- “İnsan haklarına saygı duymayı hatta insanların düşüncelerine bile saydı duymayan,…” diye devam etmişsiniz. Ben kuran şeriatından bahsediyorum, siz bunu bırakıp, zamanımızdaki yanlış pratiklerden hareketle, başka şeriatlardan bahsediyorsunuz. Kuran; “dinde zorlama yoktur” derken ve her yaşam biçimi de din kabul edilirken (kafirun suresi), insanlara bundan daha iyi saygımı duyulabilir, insanlara bundan daha iyi özgürlükmü sağlanabilir ki? Siz, bunun üzerinde iyice düşünürseniz, kuran şeriatını baştacı yapmanız gerektiğini görürsünüz. Alıntı:
Tağutlar, yani şeytan dostları, kendilerine islam alimi denen zalimleri satın alarak, bunlar vasıtasıyla Müslümanlara islamın şartını 5 kabul ettirir. Sonra bunların dokunulmadan yaşanmasına dikkat eder. Müslümanlar dini bu 5 şarttan ibaret sanarak yaşamaya devam ettikçe herkes mutlu yaşar gider. Ama, “La ilahe” nin anlamını düşünnmeye başlayan Müslümanlar ortaya çıkar. İşte bu defa bunlarla karşılaşınca da; “diyanet, ilahiyat gibi yerlerde mevkilenen kimseleri ortaya sürerek, Sizin namazınıza, orucunuza, zekatınıza karışanmı var, hacca bile organizyonlar yapılıyor, okullarda din dersi öğretiliyor, siz provakatörsünüz, irticacısınız” diyerek yok etmeye çalışır. Bu nedenle yukarıda yazdıklarınız gerekli ama yeterli değildir sevgili kardeşim. Şimdi ben size sorayım: 1- Kamusal alan saçmalığı icat ederek, türbanlı kadınların buralara girmesini engelleyenleri tağut kabul etmiyorsunuz? 2- Ölünce şehit diye törenler düzenleyerek, timsah gözyaşları döken silahlı kuvvetler yetkililerinin, aynı yerde yer alan ve namaz kıldığı, eşi türbanlı olduğu için irticacı diyerek ordudan atmasını, geleceklerini karartmasını, erlik görevini yapan oğlunun yemin törenine katılmak isteyen annesini başı kapalı olarak törene almamasını, orduevlerine sokulmamasını tağutluk olarak göremiyormusunuz? 3- Allah yolunda ölenlere verilen bir unvan olan şehitliği, arabanın devrilmesiyle ölen askerler için, adi bir kavgayı ayırmaya çalışan polisin ölümü için, masa başında ölen bir gazeteci için (örneği siz çoğaltabilirsiniz) de kullanabilmesini tağutluk olarak görmüyormusun? Alıntı:
1- gerçek şeriatın kuran hükümleri olduğunu, zamanımızda şeriat adına çeşitli ülkelerde yapılan uygulamaların şeriat olmadığını, 2- kuran şeriatının oluşması içinde; Müslümanların hepsinin yada büyük çoğunluğunun, islamın tek kaynağı olarak kuranı kabul etmeleri, rivayetler dini yaşamayı reddetmeleri gerektiğini, 3- ayrıca yalnız kuran kaynak kabul edildiğinde de yine kuranı semboller, bulmacalar kitabı görenlerden kurtarmak gerektiğini tekrar detaylı olarak anlatmama gerek yoktur. Kuran şeriatı yerine, rivayetlerin uygulamalarına şeriat denilirse tabiki Allah belalarını verir. B- sizin şeriat sandığınız şeyde eleştiri ve düşünce yasak. Demişsiniz. Önce benim şeriat sandığım şey yok, şeriat bildiği tek şey vardır, o da kuranın toplumsal hükümlerinin uygulanmasıdır. Kuranda ise, hemen her yerde “akıl etmezmisiniz, düşünmezmisiniz, öğüt almazmısınız” dendiğini bildiğinize göre sanırım artık gerçek şeriata itiraz edeceğiniz bir şey kalmamıştır! Saygılarımla… aorskaya |
||||
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | ||||||||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]()
Şimdi de sizin alıntılarla birlikte yazıma verdiğiniz cevap yazınızı aşağıya alıntılıyalım:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Konu aorskaya tarafından (25. August 2012 Saat 12:27 PM ) değiştirilmiştir. |
||||||||||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |||||||||||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Şeriatın gerçekte kuran hükümleri olduğunu, zamanımızda şeriat adı altında ülkelerde uygulanan pratiklerin ise kuran şeriatıyla ilgisi olmadığını anlattım. Ama, siz hala bildiğiniz ezberi bozmaya yanaşmıyorsunuz ve hala mevcut saçmalıkları şeriat sananlarla aynı kefeye koyan açıklamalar yapıyorsunuz. Beni, bana; “şeriat isteriz diyenlerin hepsi aynı fikirdeler” diye anlatıp, bir de buna inan yada inanma böyle diyebiliyorsunuz! Bakın sizi; Alıntı:
Bu nasıl mantık yürütmedir, nasıl sabit fikirliliktir, lütfen hatanızı görün artık. Sizin çok akıllı yazılarınızı gören ben, bu söylediklerinizi sizin içten söylediğinize inanmak istemiyorum. 2- Kuran hakkında gerçekten bilgi sahibi kimseler laik sistemin Allahın emri ve evrendeki mutlak kanunu olduğunu bilirler. Evrendeki mutlak kanun diyorum çünkü Allah bile laiktir. Laikliğin tanımını yaptığım yazıma dönüp, o tanımı yeniden okuyup, onu doğru bulup bulmadığınızı görün ve ondan sonra bu iddianızı yeniden yapabilirseniz o zaman cevap vereyim. 3- Hiç bir kimseye müslüman hatta peygamber olduğu için kayırma yapmaz, can herkezde aynı yanar, vitamin herkese aynı yararı sağlar. Peygamber yapmadan önce kayırma yapmaz, ama peygamber yaptıktan ve peygamberliği de başarıyla verdikten sonra peygamberleri kayırması çok normal, adil ve gerekli olur. Nitekim, onların gelecekteki yerleri mutlaka çok özel olacaktır. Alıntı:
A- İyi insan nedir, insanların temizlenmesi nedir, bunların islama göre tanımlarını dikkate alarakmı bunları söylüyorsunuz, yoksa iyilik ve temizlik konusunda dinin tanımına dikkat etmeyip, insanların bildiği anlamda iyi ve temizliğimi anlıyorsunuz? Kurandaki iyilik ve temizlikten bahsettiğinize göre, kurandaki iyi şeylerin ne olduğunu ve temizliğin ne olduğunu iyi bilmek gerekir. BU TANIMA KATILIP KATILMADIĞINIZI BELİRTMEMİŞSİNİZ! Bir kere daha kısaca yazayım o halde, üstelik bunları iyi düşünerekte yazdığımı belirteyim. Bakalım cevabınız ne olacak… Sizin, çok medeni bulduğunuz bu Avrupa ülkeleri; illümünati, tapınak şövalyeleri, haçlı seferleri, engizisyon şeklindeki dini uygulamaları ile Köleleştirme ve sömürgeye bağlama gibi şeyleri yapmamışlarmıdır? Bunlar içinde hala yabancıların 2.sınıf insan olarak kabul edildiklerini siz bilmiyormusunuz? AB gibi bir organizasyona dahi alacakları milletlerde aradıkları değerleri hatırlayabilirmisiniz? Bu konuda, bir üyemizin “armagedon savaşını kim başlatacak” başlıklı bir yazısından alıntı ile sizin Avrupa ülkelerindeki gerçeği görmenizi biraz daha kolaylaştıralım: ALINTI: Avrupalı bir İspanyol Yahudi’si olan Kolomb’un 1492 yılında Amerika Kıtası’na ayak bastığında, bu kıtada 27 milyon Kızılderili bulunduğu tahmin edilmektedir. 1892 yılında ise bu sayı 1.5 milyona inmiştir. Kuzey Amerika’da yaşayan Kızılderililerin %95′i yok edilmişti. 1519 yılında İspanyol Cortez’in Meksika’ya ayak basmasıyla, 12 milyon olan yerli nüfus 1600 yıllarında 1 milyona indi. İngiltere’nin 1788-1938 yılları arasında Avusturalya’yı sömürgeleştirmesi esnasında 750 bin olan yerli halk Aborjinler’den 31 bin kişi sağ kalabildi. Amerika, Virjinya’da 1681 yılında 2 bin Zenci köle varken 1850′lerde Amerika’daki Zenci köle sayısı 4 milyonu aşmıştı. 16. yüzyılla 19. yüzyılın ortalarına kadar, sadece Brezilya’ya getirilen Zenci köle sayısı 3,5 milyonu aşmıştı. Toplam 15 milyon Zenci köleleştirilerek Amerika Kıtası’na götürülmüştü. Kölelerin can kayıpları da düşünüldüğünde Afrika’dan koparılan Zenci sayısı 25 milyonu buluyordu. Bu rakam o tarihteki dünya nüfusu göz önüne alındığında korkunç bir rakamdır. Milyonlarca can ailelerinden koparılarak alınmış demektir. Afrika Kıtası’nın nüfus dağılımı alt üst olmuş, Kongo gibi bir çok krallıklar yıkılmış, Benin Körfezi’ne kıyısı olan bölgeler terkedilmişti. Evet batılı rakamlar böyleydi. Ya Afrikalı rakamlar? Cezayirli Ahmet Bin Bela şunları söylüyor “1492 ile 1800 yılları arasında 100 milyon Afrikalı öldürülmüştür “. Bu tarihlerde İngiltere’nin nüfusu 3 milyon, İspanya’nın nüfusu ise 11 milyondur. Fransız sosyolog Prof. Dr. Roger Garaudy ise şunları söylüyor: 10 ile 20 milyon arasındaki zenciyi köle yapıp Amerika’ya götürmek için Avrupalılar, Afrika’da 100 zenciyi öldürdüler. Daha fazla bilgi için EK-8‘e bakınız. ******** 1946-1955 yılları arasında Fransızlar Vietnamlıların bağımsızlık hareketini bastırmak için soykırıma girişti. Bir milyondan fazla Vietnamlıyı katletti. Fransızlar 1800 lü yılların başlarından itibaren Cezayir’e yerleşmeye başladılar. 1960′ta ölü sayısı bir milyonu aşmış 8 bin köy, yangın bombalarıyla yok edilmişti. 2 milyona yakın Cezayirli verimsizleşen topraklarını terk etmek zorunda kaldı. 2.5 milyon Cezayirli Fransız askerleri kontrolündeki toplama kampı şeklindeki bölgelere konuldu. ALINTI: http://www.hanifler.com/showthread.php?p=4710#post4710 Sanırım şimdi cevaplarsınız artık! Alıntı:
1- Siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? Türbanlıların Türkiyede birilerini üniversiteye girmekten engellediklerini hiç duymadım da… İslamda türbanın olması yada olmaması farklı şeydir, türbanın islamın emri düşüncesiyle kullanılmak istenmesi ile çok farklı bir şeydir. Sadece türban için değil, inançlarına göre kendini giydiren kimselerin bir yere alınmaması, sizin laiklik anlayışınızla nasıl bağdaşıyor? Yoksa sizin laikliğiniz, sadece kendinizemidir? 2- Üniversite ise yani bilim yuvası ise oraya inandıkları gibi giyinenlerin girmesi bilimimi engelliyor? Ebabil kuşu, yada başka görüşler, her neyse; sizin görüşleri yüzünden bilimden etmeye hakkınızmı var? Yarın, onların galip olacağı bir düzen olduğunda, onlarda size aynısını yapsa, ses çıkarmadan kabul edebilirmisiniz? Sizin, laiklik ve demokrasi anlayışınız buraya kadar değilmi? Daha, laik ve demokrat bile olamazken, birde onların islamdan olduğu iddianız ne kadar tutarlı olabilirki? 3- “İşte bakın, şeriatcı kafanız sizin olaylara abjektif bakmanızı dahi engelledi, hatanın siz türbanlılarda olduğunu dahi kabul edemiyorsunuz.” Buyurmuşsunuz! Sevgili kardeşim, hangi şartlarda ve hangi şeriat olduğunu hala anlamak istemezseniz, siz öyle devam edin ama, benim türban konusunda, “islamda kadınlarının saçlarının kapanması olmadığını” anlatan yazımı okumanıza rağmen bana “siz türbanlılar” deme şartlanmanızı bari değiştirin. Alıntı:
Sorumu yeniden okuyun ve “ölünce şehit törenleri düzenlerken, annesi türbanlı askerlerin yemin törenine annelerinin türbanla alınmamasını”, namaz kılıyor diye fişlenerek, irticacı diye “ordu” dan atılmasını ve bir daha kamu kurumunda iş bulamaması durumunda olanlara yapılanı zalimlik kabul ediyormusunuz, etmiyormusunuz? Alıntı:
DEMİŞSİNİZ. Şu yazınızı size yeniden hatırlatalım. Milletine hizmet için ölen müşrik, kafir bu mantığa göre şehittir o halde? Haçlı seferlerinde ölen haçlı askerlerde şehittir o halde? Atatürk’ün denize döktüğü Yunanlılarda şehit o halde? Bunlarda vatana, millete hizmet için öldüklerine göre, Allah yolunda ölmüş oluyorlar size göre öylemi? Peki şirke düşmüş bu insanlar, insanlarına hizmet için öldüklerinde Allah yolunda öldükleri varsayalımki doğru olsa ve bunlarda Allah yolunda öldüklerini bilmiş olsalar, sana göre ölürlermiydi, yoksa kaçarlarmıydı? Şimdi ateistler, çıkan bir savaşta ölse, bunlarda Allah yolunda ölmüşmü olurlar? Öyle olduğunu bir anlat bakalım o zaman savaşa giriyorlarmı bir gör? Şimdi, Reina, Leila, yada başka gece kulübü, bar, pavyon ve gazinolarda eğlenmekten yorgun düşerken, açlıktan inleyen kimseleri görmezden gelen bunlara hizmet için ben ölürsem, şehit olurmuyum? Başka sorum yok!.. Alıntı:
Neden, çoğulun yanlış bile olsa görüşüne diğerleri de uymak zorunda olsunki? Bu ancak, daha iyi bir sistem olmazsa olabilir. Halbuki bütün insanların derdine çare tek ilahi sistem vardır. Adına ister demokrasi, ister teokrasi, monarşi, oligarşi, faşizm, komünizm, sosyalizm vb. ne denirse densin bir de ilahi sistem dışında olan sistem vardır. İşte bu sistemlerin hepsi aslında, ilahi sisteme alternatif olarak ortaya çıkartılan ve siyon kökünden gelen şeytani sistemlerdir. Aslında isimleri farklı da olsa hepsi bir kökten gelir ve oraya hizmet eder. Bunların daha fazla derinlerine artık inmeye gerek yoktur. Bu kadarı anlamak isterseniz yeterli olmalıdır. Alıntı:
Saygılarımla… aorskaya Konu aorskaya tarafından (25. August 2012 Saat 02:19 PM ) değiştirilmiştir. |
|||||||||||||
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
ancak, bağdaşmaz, gerekliliktir, kuran, laiklik, müslümanlıkla, müslümanı, olmadıkça |
|
|