![]() |
![]() |
#51 | |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Jul 2012
Mesajlar: 92
Tesekkür: 5
17 Mesajina 19 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
şefaat allah katındadır ve peygamber efendimize görevini en iyi şekilde yerine getirdiği için hediye olarak allah soracak rasulüm ümmetinden kimlere şefaat ediyim ve peygamber efendimiz eliyle tek tek seçmeyecek sıfatlarını sayacak sünneti yerine getirenler iyiliği çok yapanlar gibi günde beş kere allah'ı hatırlamamız değil allah'ın emri olan namaz ibadetini yerine getirmemiz için ezan okunur sadece namaz değil insanlara camilerde vaaz ve hutbelerde bütün ibadetler hatırlatılır allah bizim ibadetimize muhtaç olduğu için değil biz şeytanla yarıştığımız için ve ona muhtaç olduğumuz için onu yüceltir emirlerini yerine getirir ve yalvarırız allah'tan daha yücesi yoktur bizim yücesin allah'ım dememizin nedeni şeytana uyup allah'tan başkasına ilah olarak iman etmediğimizi ve müşriklerden farklı olduğumuzu göstermektir çünkü onlar yüce allah değil yüce fravun yüce nemrut yüce ateş derler diğer ibadedtlerimizin sebebide aynıdır son olarak bundan sonra eğer gerçekten öğrenmek istediğiniz bir konu olursa ve benim bildiğim bir konu ise cevap vericem çünkü khaos isimli üyenin bir sorusuna yanlış cevap verdim sonradan hatırlayıp düzelttim ancak konu yüce olan allah'ın ayetleri yanlış yapmaktan o'na sığınırım ve o peygambere nahl suresi 37. ayette derki Onları doğru yola sevketmek için, üzerlerine düştükçe düşsen de şüphe yok ki, Allah sapıklığı kabul edeni, doğru yola getirmez ve onlara birtek yardımcı da yoktur |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#52 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Sayın Naci Bey.
Allah'ın adaletine benim tam güvenim, imanım var. Zerre ağırlığında bile olsa herkes hakkını alacak. Kimse kayırılmayacak. Allah kitabında öyle söylüyor; ben de Allah'a inanıyorum. Herhalde siz buna inanmıyorsunuz. Ki bazı kişilere şefaatten bahsediyor, hem de şafaat edilecek kişilerin seçimini Peygamber'in yaptığını söylüyorsunuz. Bu torpil sistemi, Allah'a, Allah'ın ''El Adl' ismine aykırı değil mi? Bazılarına şefaatle torpil yapılırsa ''zulum'' ortaya çıkmaz mı? Allah'ın adaletinden şüphe edilmez mi?. Bu eylem itiraza uğramaz mı? Hangi ayet? Saygılarımla. Galip Yetkin Konu galipyetkin tarafından (19. April 2014 Saat 06:10 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | bartsimpson (23. September 2012) |
![]() |
#53 | |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Jul 2012
Mesajlar: 92
Tesekkür: 5
17 Mesajina 19 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
yine allah peygamberlerin bazen zulüm görmesine izin vermiş fakat kaldıramayacakları yüküde yüklememiştir birçok peygamberi ölümden kurtarmıştır allah'ın ilmi başkadır bizim çoğunu anlamamız mümkün değil o yüzden khaosun yaptığı gibi eleştirme hakkımızda yoktur allah elbette adaletlidir herkese hakettiğini verir ancak merhametlidirde birçok ayette yapılan iyiliklerin ve ibadetlerin karşılığının alınacağı va'dedilirken aşağıda yazdığım ayette olduğu gibi günahlar için aynı şey geçerli değildir onlar şirk hariç affedilebilir tabi tövbe etmiş olmak bunu dahada kolaylaştırır Maide 39. ayette Allah: "ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve davranışlarını düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah, bağışlayandır, esirgeyendir" kuran'ı kerimde birçok ayette kimsenin kayrılmayacağı yazar ancak ayetlerin önünü ve arkasını okursanız kayrılmayacak olanların cehennemi fazlasıyla haketmiş olanlar olduğunu görürsünüz ve allah benim azap edeceklerime kimseden yardım dokunmaz diyor ben kimseyi affetmem demiyor yani kayırma var allah dilediğini kayıracak ancak allah birde ben kayıracağım diye günah işlemeyin ozaman sizde kayrılmayacaklar arasına girersiniz diyor allah kuran'ı kerimde peygamberlerin bile hatalarını söylüyor mesela tevbe suresi 43. ayette allah peygamber efendimize "Allah seni affetsin. Doğru söyleyenler kimler, gerçekten yalancılar kimlerdir, bunların iyice belli olmasını beklemeden niçin onlara izin verdin?" diyor yani peygamberler bile hata yapmış günah işlemişken eğer kayırma olmasa cennete kim girebilir eğer allah merhametli ve bağışlayıcı olmasa cennete sadece sayılacak kadar insan girerdi hatta insanlık hiç olmaz hz adem direk cehenneme giderdi çünkü yasak olan elmayı yiyerek ilk günahı o işledi ancak allah onu senin deyiminle şeytana karşı kayırdı yani bağışladı Konu nacikocak tarafından (8. September 2012 Saat 03:21 PM ) değiştirilmiştir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#54 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Sayın Naci Bey.
allah elbette adaletlidir herkese hakettiğini verir ANCAK... Yine kuran'ı kerimde birçok ayette kimsenin kayrılmayacağı yazar ANCAK... demenizden sonra biraz düşünmem gerekiyor. Saygılarımla. Galip Yetkin. |
![]() |
![]() |
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | bartsimpson (23. September 2012) |
![]() |
#55 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Apr 2012
Bulunduğu yer: earth
Mesajlar: 433
Tesekkür: 229
167 Mesajina 302 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
"Halbuki sizi de yaptıklarınızı da Allah yaratmıştır." (SAFFAT/96) Biz bir şeyi dilediğimiz zaman, ona sözümüz sadece "ol" dememizdir. O da hemen oluverir. (NAHL/40) Gökleri ve yeri, yerli yerince yaratan O'dur. Bir şeye "ol" dediği gün hemen oluverir. O'nun sözü haktır. "Sûr"a üfürüldüğü gün de mülk ancak O'nundur. O, gizliyi ve açığı bilendir. O, hikmet sahibi, her şeyden haberdardır. (EN'AM/73) O, göklerin ve yerin yoktan var edicisidir ve O, bir işin olmasını murad edince, ona yalnızca "ol!" der, o da hemen oluverir. (BAKARA/117) Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer. Onların seçim hakkı yoktur. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve şanı yücedir. (KASAS/68) O halde her şeyin mülkü ve tasarrufu elinde bulunan Allah'ın şanı ne yücedir. Siz de yalnız O'na döndürüleceksiniz. (YASİN/83) Naci Bey, yukardaki ayetlere bakarak burdan yola çıktığınızı düşünüyorum. Evet Allah her şeyi yaratmıştır.şeytanıda,haramıda,zinayıda,cinayetide .Ama hep iyiliği,doğruluğu,adaleti emretmiştir. ne yazmıştım Allah Herşeyi bilimsel bir sebeple(+/-) ,kanunla ve düzenle yaratmıştır. buradaki (+)ve(-) zıtlıklarıyla manasındaydı. Kim bir kötülük işler, yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlanmasını dilerse, Allah'ı bağışlayıcı ve esirgeyici bulur. (NİSA/110) Ayrıca senden iyilikten önce hemen kötülüğü getirmeni isterler. Oysa daha önce onlara misal olacak cezalar gelip geçmiştir. Ve gerçekten Rabbin, zulümlerine karşılık insanlara mağfiret sahibidir. Bununla beraber Rabbinin azabı da cidden çok çetindir. (RA'D/6) Bakın Allah kötüyü de zulmüde yaratmış ama hep iyiliği yada iyi olanı emrediyor.Ve başından beri kötü olanı ve kötü şeyleri cezalandırdığını söylüyor. Kim bir kötülük işlerse, kendi nefsine kötülük etmiş olur. Allah her şeyi hakkıyle bilendir, hikmet sahibidir. (NİSA/111) Ancak tevbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunanlar başka; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir. (FURKAN/70) Şüphesiz ki Allah, hiç kimseye zerre kadar zulüm etmez. Eğer yapılan iyilik zerre kadar da olsa, onun sevabını kat kat artırır. Ve kendi katından büyük bir mükafat verir. (NİSA/40) İyi iş, güzel amel yapanlara daha güzeli ve daha fazlasıyla karşılık vardır. Yüzlerine ne kara bulaşır, ne de aşağılanırlar. Cennet ehli işte bunlardır. Orada ebedî kalacaklardır. (YUNUS/26) Allah zaten başından beri iyiyi kötüyü belirlemiş.Düzeni kurmuş.İnsanoğlu cennetten kovulmadan önce bile.Ve yarattığı insanın neye ihtiyacı olduğunuda biliyor.Dünyada örnekleri olsada zalim,adaletsiz,despot bir Tanrıya kimse inanmaz.(hür iradeyle) İşte bu yüzden sana yaratanı hafife alıyorsun derken söylediklerimde ne kadar haklı olduğumu çıkardın.bir örnek mizansen vereceğim diyelim ki; Bilinmeyen bir yerde bilinmeyen bir zamanda bir adam ortaya çıkıyor.Ben peygamberim bana Allah tan ayetler geliyor diyor. Ahali soruyor senin tanrın ne diyor? Adam cevaplıyor: -Adam öldürmeyeceksin(adam öldürmek ilk insandan beri suç bakınız habil ve kabil) -zina yapmayacaksın -yalan söylemeyeceksin iyi anlaman için bu üç örneği veriyorum çünkü dünyanın neresine gidersen git bu söylediklerim toplumlar tarafından en azından ahlaksızlık olarak değerlendirilir. Sonra peygamber olan adam durduk yere adam öldürüyor,istediği zaman istediği kadınla zina yapıyor,bir gün öyle bir gün böyle konuşuyor milleti kandırıp duruyor. Ahali bir zaman sonra diyorki; -Ya sevgili peygamberim iyi hoşta sen bunları bize yapmayın diyorsun ama Allah ın yasakladığı şeylerin maşallah hepsini yapıyorsun. Peygamberde; -Bana gelen ayetleri okumadınız mı?Allah bu konuda yalnızca bana imtiyaz tanıdı size yasak ama bana serbest.Siz Allah ın ayetlerini mi sorguluyorsunuz?inkar mı ediyorsunuz?Allah dilerse her şeyi yapar. ve sorular... Ahali bu adamın Tanrısına neden inansın veya bu adamın peşinden neden gitsin veya söylediklerine neden inansın Şimdi bunları niye yazdım Sen ne dedin.''Allah isterse yeni doğmuş bebeği bile peygambere helal kılardı'' pedofiliyi peygamberine serbest bırakan bir tanrı. şimdi senin kafandan bakarak şunuda diyebiliriz Allah isteseydi İslam a şeytanı peygamber atardı.Yada Allah isteseydi melekler insanlara her gün tecevüz ederdi.istediğin kadar çoğalt. İşte bu yüzden yaratıcıyı hafife alıyorsun diyorum. Allah ın kurduğu düzene bir bak lütfen Birde insan Tanrı ya neden inanma ihtiyacı hisseder? bunun cevabını verirsen yukarda anlattığım şeylerin cevabınıda alırsın? not:Aramızdaki fark senin baldırı olan bir yaratıcıya, Benim ise hayatın tek kaynağı,ezeli ve ebedi olan,eşi ve benzeri olmayan,adil olan,bağışlayan bir yaratıcıya inanıyor olmam.
__________________
(FOR RAVEN) Konu khaos tarafından (9. September 2012 Saat 01:30 AM ) değiştirilmiştir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#56 |
Guest
Mesajlar: n/a
|
![]()
Kasas 30
1. fe : böylece, artık 2. lemmâ : olduğu zaman 3. etâ-hâ : oraya geldi 4. nûdiye : nida edildi, seslenildi 5. min : den 6. şâtıı el vâdi : vadi tarafı 7. el eymeni : sağ taraf 8. fî : de 9. el buk'ati : yer 10. el mubâreketi : mübarek 11. min eş şecerati : ağaçtan 12. en yâ mûsâ : ey Musa 13. innî : muhakkak ben 14. ene allâhu : Ben Allah'ım 15. rabbu : Rab 16. el âlemîne : âlemler Konu ates demir tarafından (8. September 2012 Saat 07:37 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
#57 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Apr 2012
Bulunduğu yer: earth
Mesajlar: 433
Tesekkür: 229
167 Mesajina 302 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
aracı yok!
__________________
(FOR RAVEN) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#59 | |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Jul 2012
Mesajlar: 92
Tesekkür: 5
17 Mesajina 19 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşallah, beni sabredenlerden bulacaksın." lütfen başka hiçbirşey yazmadan ve yorum yapmadan eğer anladıysan bana sadece allah hz ibrahim'e neyi emretmiş onu yazarmısın |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#60 |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Jul 2012
Mesajlar: 92
Tesekkür: 5
17 Mesajina 19 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
allah'u teala hz musa ile defalarca konuştu hz ibrahim ilede konuştu belki diğer peygamberlerlede konuşmuştur ben allah rasulleri ile konuşmamış demiyorum rasulleri ile çok nadir konuşmuş diğer zamanlarda melekleri elçi aracı olarak kullanmıştır diyorum ve bunu açıkça anlatan aşağıdaki allah'ın ayetlerini sana delil olarak sunuyorum yaratılmışlardan değil yaratan'ın ayetlerinden ve kelime mealleri anlayasın diye
bakara 98. ayet 1. men : kimse, kim 2. kâne : oldu, idi 3. aduvven : düşman 4. lillâhi (li allâhi) : Allah'a 5. ve melâiketi-hi : ve onun melekleri 6. ve rusuli-hi : ve onun resûlleri 7. ve cibrîle : ve Cebrail 8. ve mîkâle : ve Mikail 9. fe innallâhe (inne allâhe) : o zaman hiç şüphesiz Allah 10. aduvvun : düşman 11. li el kâfirîne : kâfirler için, kâfirlere ali imran 39. ayet 1. fe nâdet-hu el melâiketu : bunun üzerine, melekler ona nida etti 2. ve huve : ve o 3. kâimun yusallî : ayakta namaz kılıyor 4. fî el mihrâbi : mihrapta 5. enne allâhe : Allah, ... olduğunu 6. yubeşşiru-ke bi yahyâ : seni Yahya ile müjdeliyor 7. musaddikan : tastik edici olan, tastik edici olarak 8. bi kelimetin min allâhi : bir kelime ile, Allah'tan 9. ve seyyiden : ve seyyid, peygamber soyundan gelen 10. ve hasûran : ve son derece nefsine hakim 11. ve nebiyyen : ve peygamber 12. min es sâlihîne : salihlerden ali imran 42. ayet 1. ve iz kâlet : ve demişdi 2. el melâiketu : melekler 3. yâ meryemu : ey Meryem 4. inne allâhe : muhakkak ki Allah 5. estafâ-ki : seni seçti 6. ve tahhare-ki : ve seni temizledi, tertemiz yarattı 7. ve estafâ-ki : ve seni seçti 8. alâ nisâi el âlemîne : âlemlerin kadınları üzerin en-am 50. ayet bu ayette sadece vahyedilene diyerek kuran'ı kerimin vahy yoluyla geldiğini açıklamaktadır 1. kul : de, söyle 2. lâ ekûlu lekum : size demiyorum, söylemiyorum 3. indî : benim yanımda 4. hazâinu allâhi : Allah'ın hazineleri 5. ve lâ a'lemu : ve ben bilmiyorum 6. el gaybe : gayb, bilinmeyen 7. ve lâ ekûlu : ve demiyorum, söylemiyorum 8. lekum : size 9. innî melekun : gerçekte, mutlaka ben bir meleğim 10. in ettebiu : ben ancak tâbî olurum (eğer tâbî olursam) 11. illâ mâ yuhâ : sadece vahyedilen şeye 12. ileyye : bana 13. kul : de, söyle 14. hel yestevî : eşit, bir olur mu? 15. el a'mâ : görmeyen, kör, âmâ 16. ve el basîru : ve basiretle gören 17. e fe : hâlâ, ...mı? 18. lâ tetefekkerûne : tefekkür etmiyorsunuz nahl suresi 2. ayet yine bu ayette melekler indirir diyor 1. yunezzilu : indirir 2. el melâikete : melekler 3. bi er rûhi : ruh ile 4. min emri-hi : onun emrinden 5. alâ : üzere, e 6. men yeşâu : dilediği kimse(ler) 7. min ibâdi-hi : kullarından 8. en enzirû : uyarmaları (için), uyarsınlar diye 9. enne-hu : onun olduğu 10. lâ ilâhe : ilâh yoktur 11. illâ : başka 12. ene : ben 13. fettekû-ni (fe ittekû-ni) : öyleyse, bana karşı takva sahibi olun (ruhunuzu ölmeden evvel bana ulaştırın) nahl suresi 28. ayet yine bu ayette insanları vefat ettirmek içinde meleklerin aracı olarak kullanıldığı apaçık yazar 1. ellezîne : o kimseler 2. teteveffâ-hum : onları vefat ettirir 3. el melâiketu : melekler 4. zâlimî : zalim olanlar, zulmedenler 5. enfusi-him : onların nefsleri 6. fe : o zaman 7. elkavû : (attılar) cevap verdiler 8. es seleme : teslim olmak 9. mâ kunnâ : biz olmadık 10. na'melu : yapıyoruz (yaparız), amel ederiz 11. min sûin : (kötülüklerden) bir kötülük 12. belâ : hayır 13. innâllahe (inne allâhe) : muhakkak Allah 14. alîmun : en iyi bilen 15. bi-mâ : şeyleri 16. kuntum : siz oldunuz 17. ta'melûne : yapıyorsunuz hacc suresi 75. ayet bu ayette allah meleklerden ve insanlardan elçiler seçtiğini yani meleklerin elçi aracı olduğunu belirten en açık ayettir 1. allâhu : Allah 2. yastafî : seçer 3. min el melâiketi : meleklerden 4. rusulen : resûller 5. ve min en nâsi : ve insanlardan 6. inne allâhe : muhakkak Allah 7. semîun : (en iyi) işitendir 8. basîrun : (en iyi) görendir khaos kardeşim yukarıdaki ayetlere rağmen hala aracı yok melekler elçilik yapmaz diyorsan ben başka birşey söylemiyorum gerisini hesap günü allah söyler Konu nacikocak tarafından (9. September 2012 Saat 12:12 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
allah, biliyor, çok, rivayetçiler |
|
|