29. October 2012, 05:16 PM | #51 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Alıntı:
Kardeş diye hitap etmeyecekseniz, hiç değinmezsiniz. Ama "brader" gibi bir deyimide kullanmamak gerektiğini anlatmaya çalıştım. Sizin "brader" yazdığınız şey aslında ingilizce kökenli "brother"dan gelmekte olup, dilimize de birader olarak yerleşmiştir. Bu sözün, müslümanlar arasında kullanılmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Bir müslüman diğer bir müslümana kardeşim diyemiyorsa, zaten olay bitmiştir. "Biradere, hele de bradere" hiç gerek yoktur. Çünkü; birader; 1. Erkek kardeş anlamında, 2. yahu arkadaş, hey arkadaş anlamında seslenme olarak, 3. Masonların birbirlerine verdikleri ad olarak kullanılır. selamlar, aorskaya Konu aorskaya tarafından (29. October 2012 Saat 05:25 PM ) değiştirilmiştir. |
|
29. October 2012, 05:22 PM | #52 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Alıntı:
Bakara 177 nin nasıl maldan bağış olduğunu söyleyebiliyorsunuz? Bu ayet sadece mal bağışınımı anlatıyor? hayır değilmi? O halde, o ayeti sadece mal bağışı olarak ele alıp, 178. ayetide onun devam anlatımı şeklinde yine malla ilgilendirmeniz yanlış. Bunun daha iyi anlaşılması için biraz daha önceki ayetleri ele alarak aşağıda yazacağım. Önceki kısım 177 de bitirilirken bu defa Bakara 178 de "haksız yere öldürmelerde verilecek adil karşılık konusu" başlamaktadır. Devam eden ayetlerle de 183 e kadar bu konu işlenmektedir. selamlar, aorskaya |
|
29. October 2012, 05:42 PM | #53 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Alıntı:
Bakara 177 nin, neden sadece maldan bağış olmadığını biraz daha önceki ayetlerden başlayarak yazınca daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum. Bakara 174 den 177ye kadar olan kısımlarda imansızların anlatımı varken Bakara 177 de mümin anlatımı vardır. Yani bu ayet sadece mal bırakmaya ilişkin bir ayet bile değildirki, 178 de mal bırakmadan bahsedilebilsin. BAKARA SURESİNDEN ALINTILAR: 174. Şüphesiz Allah'ın kitaptan, indirdiği bir şeyi gizleyen ve bunu [gizlediği şeyi] çok az bir bedelle satanlar; işte onlar, karınlarına ateşten başka bir şey yemezler. Ve kıyâmet günü Allah, onlara konuşmaz ve kendilerini temize çıkarmaz ve onlara acı veren bir azap vardır. 175. İşte onlar, hidâyet karşılığı sapıklığı, bağışlanma karşılığı azap satın alan kimselerdir. Bunlar, ateşe karşı ne kadar da sabırlıdırlar! 176. İşte bu, şüphesiz Allah'ın Kitab'ı hakk ile indirmesi sebebi iledir. Ve şüphesiz Kitap hakkında ihtilafa düşen şu kimseler kesinlikle çok uzak, bir parçalanma içindedirler. Görüldüğü gibi 174,175 ve 176.ayetlerde imansızlar ele alınmaktadır. 177. Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz birr değildir. Ama birr [iyi olan kimseler], Allah'a, Âhiret Günü'ne/Son Gün'e, meleklere, Kitab'a, peygamberlere inanan; malını akrabalara, yetimlere, miskinlere, yolcuya ve dilenenlere ve boyunduruktakilere [kölelere], ona [Allah'a/mala/vermeye] sevgisi olmasına rağmen veren ve salâtı ikâme eden, zekâtı veren kimselerdir. Ve de sözleştiklerinde, sözlerini tastamam yerine getiren, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreden kimselerdir. İşte onlar, sadık olanlardır. Ve işte onlar, takvâlı olanların ta kendileridir. İşte burada mal bırakmadan değil, bir müminin, bir takva sahibi kimsenin niteleliklerinden bahsedildiği görülmektedir. Peki nasıl oluyorda, siz; "bu ayeti bütün olarak ele alıp, mümin anlatımı yerine, içinden bir kısmını ele alıp, bu ayet mal bırakmaktan, vasiyetten bahsediyor ve öyleyse 178. ayette vasiyetten bahsetmektedir" diyebiliyorsunuz? Önceki ayetlerle İmansızlardan bahsedildikten sonra bu ayetle; iman edenlerin, yani müminlerin, yani takva sahiplerinin anlatımı yapılıyor. Sonraki ayet olan bakara 178 ila 182 ile de yine iman sahiplerinin ölüm ve öldürme durumlarında nelerle karşılaşacağı, neler yapmaları gerektiği anlatılıyor. 178. Ey iman etmiş kişiler! Ölümlü olaylarda kısas [âdil karşılık] size farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Ama her kim, onun [ölenin] kardeşi tarafından bir şey karşılığı bağışlanırsa, o zaman örfe uymalı, ona güzellikle ödemelidir. Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim sınırları aşarsa artık acı veren azap onun içindir. 179. Ey kavrama yetenekleri olanlar! Takvâlı davranırsınız diye bu kısasta sizin için hayat vardır. 180. Sizden birinize ölüm hazır olduğu vakit, eğer bir hayır [mal] bıraktıysa, muttakiler üzerine bir hakk olarak, babası-anası ve en yakın akrabası için, ma‘rûf ile vasiyet etmek yazıldı [farz kılındı]. 181. Artık her kim, bunu duyduktan sonra onu değiştirirse, onun günahı ancak onu değiştirenlerin üzerinedir. Şüphesiz Allah, en iyi işitendir, en iyi bilendir. 182. Artık her kim vasiyet edenin, bir hata işlemesinden veya bir günaha girmesinden korkar da onların arasını düzeltirse, ona hiç bir günah yoktur. Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. İşte burada 182. ayetle iman edenlere haksız öldürmede yapılacak kısas ve onların vasiyetlerini hazırlamaları gereği anlatıldıktan sonra, devam eden ayetle de müminlere oruç sebepleri ile birlikte açıklanmaktadır. 183-184. Ey iman etmiş kimseler! Oruç tutmak, takvâ sahibi olasınız diye, sizden evvelkilere, sayılı günlerde, o nedenle sizden her kim hasta olursa veyahut yolculuk üzere olursa diğer günlerden sayısıncadır. Oruca takati zail olmuş olanlar/gücü yetenler üzerine ise bir yoksulun yiyeceği fidye vardır [borçtur]. Kim de gönüllü hayır [iyilik] yaparsa bu kendisi için çok hayırlıdır [yararlıdır]. Ve eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için hayırlıdır [yararlıdır]” şeklinde yazıldığı [farz kılındığı] gibi, size de yazıldı [farz kılındı]. Sanırım artık, kısasın mal bırakma olmadığı, haksız yere insan ölümüne sebebiyetlerde yapılması gerekenlerin anlatıldığı konusunda uyuşmazlık kalmayacaktır. selamlar... aorskaya |
|
29. October 2012, 09:49 PM | #54 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Alıntı:
sıkıntı vermeye başladın... |
|
29. October 2012, 10:08 PM | #55 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Alıntı:
ve aatel maale alaa hubbihii zevil kurbaa vel yetaamaa vel mesaakiine vebnes sebiili, ves saailiine ve fiir rıkaabi.../ malına sevgi duyan ama ihtiyaç sahibi olarak görülenlere ondan verenler... ifade ortada "malına sevgi duysan dahi ondan ihtiyaç sahiplerine veriyorsan" ayetin "el birre" kısmına dahilsin, bu ayet mal ile ilgili değil midir, öncesinde ve devamında ki ifadeler onu mal konusundan soyutlar mı/mal dan ibaret değildir diye mal dan uzak mıdır, ne diye işin içine "sadece" sokuşturarak kendine yontuyorsun... |
|
29. October 2012, 10:16 PM | #56 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
paylaştığın ayet meali,,
Alıntı:
kur an da teşbih yok herşey doğrudan yazılmıştır diyen sen, neymiş bu "karınlarına ateş yemek" diğer ifade nedir "onlara konuşmaz" ne demek, kıyamet günü Allah onlara küsecek mi/muhatab olmayacak mı yargılamayı "görünür ayrı bir varlık olan melekleriniz" mi yapacak... |
|
29. October 2012, 10:22 PM | #57 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Alıntı:
177 sade maldan paylaşım, mal bırakma ve vasiyetten bahseden ifadeler 178-182 arasındaki ayetlerin konusu, bu "sadece maldan ibarettir ve bu ayet mal bırakmaktan, vasiyetten bahsediyor" yapıştırmaları sana ait benden iyi niyet içermeyen yapıştırmalarını uzak tut... |
|
29. October 2012, 10:34 PM | #58 | ||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Alıntı:
benim yorumum da ki meallendirme bana ait beni bağlar doğrusu budur iddiasında değilim şuan öyle yorumluyorum, belki günün birinde ilmim ve bakış açım genişler başka türlü yorumlarım ya da değişmez aynı kalır... Alıntı:
|
||
30. October 2012, 02:31 PM | #59 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Alıntı:
Bu deyimi kullanmamanı istememe rağmen, ısrarla "brader" şeklinde hitaplarını devam ettirmen, senin bu konudaki kastını, senin daha kişilere yaklaşımında asgari müşterekleri kabul etmeye yanaşmaya niyetin olmadığını gösteriyor. Bu şekilde davranarak verdiği sıkıntıları görmek istemeyen birinin, "sıkıntı çekmeye başlaması" inandırıcı değildir. Müslümanların bir birine hitapları, kardeş yada selam olabilir. Bunları yapmayacaksan yapma, kimse senden aksini istemez. Ama, "brader" de deme yahu, bunda anlayamadığın neresi var? selam, aorskaya |
|
30. October 2012, 02:41 PM | #60 | ||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16 |
Alıntı:
Alıntı:
"bu ayet mal ile ilgili değil midir, öncesinde ve devamında ki ifadeler onu mal konusundan soyutlar mı/mal dan ibaret değildir diye mal dan uzak mıdır, ne diye işin içine "sadece" sokuşturarak kendine yontuyorsun..." diye nasıl sorabiliyorsun? Evet kardeşim, bir kez daha söylüyorum. Çok önem verdiği maldan infakta bulunma özelliğ anlatılsa bile bu ayet malla ilgili değildir. Bu ayet bütünüyle mümin ile ilgilidir, mümini anlatır. Bakara 177. ayette müminlerin diğer özellikleri de anlatılıyor. Hala aynı görüşünü sürdüreceksen, o zaman; "neden malla ilgili kısmı alıyor ve kısası da malla ilgilendiriyorsun, ayette örneğin salat da geçmektedir, o halde ayet salattan bahsediyor, kısas da salatla, yani eğitim, öğretim ile ilgilidir diye neden demiyorsun?" diye soruyorum. selamlar, aorskaya |
||
Bookmarks |
Etiketler |
ayet, bakara178, döndürmek, için, kisas, kullandıkları, müslümanları, ımansızların |
|
|