![]() |
|
![]() |
#1 | |||
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.094
Tesekkür: 3.632
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun Aleykum! Değerli Fers Kardeşim!
Alıntı:
Yazınıza neden olan yazımızda Âyeti anlam kopmayacak şekilde bütün olarak vermişiz: Rabbimizin: “Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başka şey yoktur.” (Necm;39) ayeti ortada dururken on evi nasıl alabiliyorsunuz?" Sonuç: İnsan için çalışıp didinmesinden başka birşey yok. Aynı soruyu sizin belirttiğiniz gibi Necm39-41 vererek yapalım: Rabbimizin: "Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başka şey yoktur. Ve onun çalışıp didinmesi yakında görülecektir. Sonra karşılığı kendisine eksiksiz olarak verilecektir.” ayetleri ortada dururken on evi nasıl alabiliyorsunuz?" Sonuç: İnsan için çalışıp didinmesinden başka birşey yok. Olup olmadığını, verilip verilmediğini görürsünüz. Anlamda -ilave açıklama dışında- bir bozulma oldu mu? Biz yine de daha belirgin olsun diye Rabbimizin ; Necm;39- 41 de: “Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başka şey yoktur. Ve onun çalışıp didinmesi yakında görülecektir. Sonra karşılığı kendisine eksiksiz olarak verilecektir.” ifadesi, özellikle çağımızın ekonomik sorunları için bir çözüm reçetesi içermektedir. Bu reçete hem İbrahîm peygamber ve hem de Mûsâ peygamber döneminde verilmiş bir reçetedir. Yani tüm zamanlar için geçerli, evrensel bir reçetedir. Müslümanlar bu Âyetlerin ne ifade ettiğini en doğru şekilde anlamalı ve uygulamalıdırlar. Kapitalizmin arka plâna attığı ama Sosyalizm ve Komünizm olarak isimlendirilen sistemlerin bütün üst yapılarını dayandırdıkları "emek" bu reçetenin tek dayanağıdır. Yapılması gereken, önce bu Âyetlerin ifade ettiği gerçekler doğrultusunda mevcut ekonomik sistemlerin yanılgı noktalarını saptamak, sonra da bu ilâhî ilkeye uygun zulümsüz, sömürüsüz, barış içinde bir dünya toplumu oluşturma çabası içine girmek olmalıdır." açıklamasını yapmışız. Anlayıp yorumlayamıyacağımıza inanıyorsanız, neden soruyorsunuz? Alıntı:
Sizin bilgi donanınımız yüksekse ve bu tür açıklamalar sizde bilgi donanımınızın düşük olduğu etkisi yaratıyorsa müzakerelerinize bu etkiyi yaratmayacak yerlerde ve kişilerle yaparsınız. Böylece sorun kendiliğinden ortadan kalkmış olur. Alıntı:
"bu anlayış için söyleyecek sözüm/yorumum yok," diyorsunuz. Yorum yapmakla kalmayıp karşınızdakini anlayışsızlıkla suçluyorsunuz. "işe yarayacağını düşünmediğim için üzerine daha fazla yorum yapmıyorum" diyorsunuz. İşe yaramayacağı yargısına rağmen bu yazdıklarınız ne oluyor? "varın nasıl biliyorsanız öyle algılayın..." Bildiğimi sanmadığımız şeydeki algılamamız size neden dert oluyor .... Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz. açıklaması vardır.
__________________
Halil Ay |
|||
![]() |
![]() |
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Bilgi (6. November 2012) |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
ant, ayet, bir, hergün, ibret, kolay, öğüt |
|
|