![]() |
|
![]() |
#1 | ||||
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 74
Tesekkür: 11
12 Mesajina 17 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Kuran ayetlerinin yorumlanması ile ilimle oluşturulan uygulamalar. Kuran ile hükmedin der mesela ayet. Kuranda o hükmü bulamayız. Bu sefer bazı ayetleri referans alarak bazı uygulamalar yaıplabilir. Bunu peygamber yapmıştır. Buna hikmet denir. Bunu sen bile yaparsın. Alıntı:
19. cularda 2 ayet fazla demekte. Hemde kuran içinden. Kuran rivayettir ve doğruluğunu kendi içinde test ederiz. Çelişki bulunmaz diye Allah açık çek verir. Hadisler çelişir ama bir mihenk taşımız var. Kurana arz ederiz. |
||||
![]() |
![]() |
![]() |
#2 | |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Öğrenmek için soruyorum Kuranda bulamadığınız bir hükme örnek verebilir misiniz? Bu hükme "Amcaoğluna" sorarak nasıl ulaştığınıza örnek verebilir misiniz? Sevgi ile kalın... |
|
![]() |
![]() |
bartsimpson Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (16. November 2012) |
![]() |
#3 | ||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 824
Tesekkür: 191
545 Mesajina 1.168 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
1. el-Hikmet ile, Kur'ân'daki emir ve nehiylerden oluşan nasihatlar kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi: Size indirdiği Kitap'tan {yani, Kur'ân'dan ve Hik-met'ten {yani, Kur'ân'daki eınir, nehiy, helâl ve hara*ma ilişkin nasihatlar dan}... (Bakara/231) Allah sana Kitab'ı {yani, Kur'ân'ıj ve Hikmet'i {yani, Bakara, sûresinde zikredilen helâl ve haramları} in*dirdi. (Nisâ/113) Ona Kitabı {yani, Kur'ân'ıj ve Hikmet'i {yani, Kur'-ân'da bulunan helâl ve haram türünden nasihatla-rı}... öğretecek. (Âl-i İmrân/48) Yine bunun bir benzeri Âl-i İmrân sûresinde geç*mektedir. Biz o'na {yani, Yahya'ya} daha sabi iken hükm {yani, fehm [anlayış i kavrayış] ve Um verdik}. (Meryem/12) 2. el-Hükm ile, fehm [anlama/kavrama] ve Um kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi: Andolsun biz Lokmân'a hikmet {yani, fehm [anla*yış I kavrayış] ve Um} vermiştik. (Lokmân/12) Her birine hükm {yani, fehm [anlayış I kavrayış]} ve ilm vermiştik. (Enbiyâ/79) İşte onlar kendilerine Kitap, hükm {yani, fehm [anla-yış-kavrayış] ve ilm} ve nübüvvet verdiğimiz kimse*lerdir. (En'âm/89) 3. el-Hikmet ile, nübüvvet kasdedilmiştir; şu âyet*lerde olduğu gibi: Biz Âl-i İbrahim'e Kitap ve hikmet {yani, nübüvvet} vermiştik. (Nisa/54) Ona Hikmet {yani, nübüvvet} ve fasle'l-hitâb vermiş*tik. (Sâd/20) Allah o'na mülk ve hikmet {yani, nübüvvet} vermişti. (Bakara/251) 4. el-Hikmet ile, Kur'ân'ın tefsiri kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi: Kime hikmet verilmişse, ona çok hayr verilmiş de*mektir. (Bakara/269) 5. el-Hikmet ile, Kur'ârı kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi: Rabbinin yoluna hikmet /yani, Kur'ânj ile çağır! (Nahl/125) Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi: | bartsimpson (12. November 2012), Bilgi (16. November 2012), dost1 (12. November 2012), hiiic (12. November 2012), Miralay (16. November 2012) |
![]() |
#4 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Bu görüş, bir çok mealci tarafından sizinki gibi çevirilerle destek bulsa da ben bunu yanlış buluyorum. Bana, göre bu ayette hikmet ile kuran işaret edilmemektedir. Bu ayette, peygamberimizin; "...faydalı sebepleri/sonuçları..." da göstererek Allah yoluna çağırması istenmektedir. Zaten peygamberimiz kuranla çağırmaktadır. Ama, monoton bir yapı yerine, kuranla davet ettiğin rabbin yolunun, faydalım yol olduğu, faydalı sonuçlar kazandıracağı, yani hikmetini de anlatması istenmektedir. (Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir. (NAHL 125) Bu ayette hikmetle kastedilen kuran değildir. Burada, ayette geçen hikmetin yerine, "rabbin yolunun sağlayacağı faydaları, kazandıracağı iyi durumları anlatmakla" kalıbı getirilebilir. Bu ayetin anlamına daha uygundur. Çünkü, faydalı sonuçlarından bahsederek, güzel öğütlerde bulunmak daha etkin bir davet biçimidir. Kaldıki, Kuranda, hikmet ve kuran geçen ayetlerde; bunların, yanyana ve "ve" bağlacı ile yer aldığını görürüz. Eğer hikmet ile kuranın bizzat kendisi kastedilmiş olsaydı, yanyana ve "ve" bağlacı ile geçmemesi gerekirdi. Bu şekilde yer aldığına göre, kuran başka, hikmet başka şeylerdir. Kuran ile hikmet arasında ilişki vardır, ama hikmet; kuran demek değildir. "Kuran hikmettir denilebilir", bu durumda da kastedilen kuranın başka bir ismi olmayıp, kuranın kazandırdıkları, sağladıkları faydaların kısaca isimlendirilmesi olur. selamlar, aorskaya |
|
![]() |
![]() |
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (16. November 2012) |
![]() |
#5 | ||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Seçkin ve Pramid kardeşlerim, Hikmet, Hükmetmek, hâkim olmak, hikmetli olmak, yönetmek, düzeltmek amacıyla men etmek, dönmek ve sağlam yapmak anlamındaki "h-k-m" kökünden türemiştir. hikmet kavramı terim olarak, geniş kapsamda; adalet, ilim, amel, nübüvvet, Kur'ân, Allah'a itaat, dinî anlayış, Allah korkusu, akıl, söz ve işte isabet, hakkı bilme ve hayır işlemek demektir. Bütün bunları karşılayacak şekilde hikmeti kısaca tanımlayacak olursak; hikmet, faydalı sebepsonuçtur" diyebiliriz. 1-Kuran ayetlerinin yorumlanması ile ilimle oluşturulan uygulamalar. demişsin. Hikmet, (ilimle yada ayetlerle yorumlanma sonucu yapılan) uygulama değildir. Hikmet, "faydalı sebep/sonuç" demektir. Bazı anlatımlarda, hikmetle kuranın kastedildiği söylense de hikmet, bizzat kuranın kendisi değil, kuranın sağladığı fayda, iyilik şeklindeki sonuçlardır. 2- Kuran ile hükmedin der mesela ayet. Kuranda o hükmü bulamayız. Bu sefer bazı ayetleri referans alarak bazı uygulamalar yaıplabilir. Bunu peygamber yapmıştır. Buna hikmet denir. Bunu sen bile yaparsın. demişsin. Kuranda doğrudan bulamadığımız, fakat ayetlerin yorumuyla yaptığımız bir uygulama hikmet değildir. Yaptığımız bu uygulamayla ilgili olarak, Kuran'da doğrudan bir hükmün olmayışı hikmettir. Örneğinizdeki gibi; Kuranda, karşılaştığımız bir durumla ilgili doğrudan hüküm yoksa, bunun "faydalı bir sebebi/hikmeti vardır" diye düşünmek, kabul etmek gerekir. Bu kuranda, "daima sorular sormayın, bu sizi zora sokabilir, eğer kuran inmeden önce/indirilirken sormuş olsaydınız cevaplandırılırdı" şeklinde kendine delil de bulur. Örneğin, peygamberimizin eşine söylediği sırrın, rabbimiz tarafından kendine bildirildiriği kuranda anlatılmakla birlikte, bu sırrın ne olduğu bize anlatılmaz. İşte, bu sırrın bize anlatılmamasında bir hikmet, bir faydalı sonuç vardır. Konu sadece peygamberimizin özel bir durumu nedeniyle onu ilgilendirdiğinden, sır bize açıklanmamış, ama rabbimize hiç bir şeyin gizli kalmayacağını anlamamız içinde bu kadarıyla kuranda bildirilmiştir. Şimdi, bu sırrı bilmemiz neden hikmetlidir, bunu kendimce açıklamaya çalışayım. Bu sır bize bildirilmiş olsaydı, bu sır üzerinden peygamberimiz hakkında bir sürü senaryo yaratılacak, spekülasyonlar yapılacaktı. Hatta, iş magazin boyutlarına bile getirilecek ve ayetin bizlere verdiği "hiç bir şeyin rabbimize gizli kalmadığı" ana fikiri de magazin kısmıyla uğraşılıp, onunla meşgul olunacağından, bu defa ayetin bize faydalı sonucu (hikmeti) olmayacaktı diye düşünüyorum. Gerçektende, halk arasında bir olay yaşandığında, onun sonuçlarını anlayamadığımız zaman, "vardır bunda da bir hikmet" denmesi de böyledir. Bu sözle, biz bilemesekte, anlayamasakta o olayın faydalı bir yönü, sonucu olduğunu kabul ederiz. Kısaca hikmeti böyle anlamak daha uygundur görüşündeyim. selamlar, aorskaya Konu aorskaya tarafından (12. November 2012 Saat 10:42 AM ) değiştirilmiştir. |
||||
![]() |
![]() |
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (16. November 2012) |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
amacını, anlamak, doğru, doru, emrettiği, kuran, namaz, oruç, zekatın, özünü |
|
|