hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TEMİZLİK VE İBADET > İbadet > Namaz

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 12. November 2012, 11:22 PM   #1
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.093
Tesekkür: 3.632
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Merdem Kardeşim!

Alıntı:
merdem Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Eger asagidaki soru ve cevaplari okuyacak olursaniz, görürsünüz ki, ademoglu az bucuk ta olsa kafasini calistiriyor ( daha dogrusu soruyu soran az bucuk daha akilli ). Ama neden sorularini ona buna yöneltiyor, kendi kendine aramalarda bulunmus olsa daha hayirli olmazmi?

Hemde farketmis ( aklinca sira namaz ve abdestin farz kilindigi ayetler arasinda uzun bir zaman bulundugunu ) kendi kendine sormus, acaba abdest neden namazdan sonra farz kilindi diye. Gerci namaz diye algiladigi da kendi anlaminda veyahutta bazi carptirilmis meallerdeki gibi "namaz" degil.

Buyrun soru ve cevaplara:

Selamun aleykum ,hocam rabim yardımcınız olsun, hocam yaptığımız nüzul sırasına göre meal derslerinden Taha süresini anlamaya çalışıyoruz, Taha 130 daki namazın beş vakit olarak farz kılındığını gördük,. Sizin meal çalışmanızda Maide 6 ‘yı yorumlarken abdestin namazla yaşıt olduğunu belirtmişsiniz yani ilk inen sürelerle beraber, cevabını veremediğim birkaç sual var kafamda,

1.Maide 6 abdestimi farz kıldı yoksa şeklini mi?
2.Mekke’de hangi emre göre abdest alıyorlardı?
3.Sizinde belirttiğiniz gibi ahkâm ayetleri Medine’de nazil olmuştur, abdeste bir ahkâmdır,hal böyleyken Namazın ilk farz olduğu ve öncesinde hangi emir üzerine abdest alınıyordu? Ve yahut böyle bir emir var mıydı? Çünkü namazın farz kılan ayet ile abdesti farz kılan ayet arasında çok ciddi bir süre bulunmaktadır.
Hocam kısaca biz abdestin namazla yaşıt olduğunu neye binaen bileceğiz. Mekke dönemi Resulullah ve sahabesi namaz öncesi abdest alırlar mıydı?

Bunu buradaki mollalara sorduğumuzda bize cevap olarak miraç olayıyla birlikte izah etmeye çalışmaktalar. Yada vahiy gayri metlup olarak geldiğini söylüyorlar.
Bizi aydınlatmanız dileğiyle.
Rabbim ömrünüzü ve ilminizi kuranla bereketli kılsın.

Aziz ilim talibesi,

1. Maide 6 abdestin aynını değil, şeklini farz kıldı. Zira abdest, tam da farsça çevirisinde olduğu gibi Arapça’da elleri yıkamak anlamına gelir. Ebu Hüreyre’nin anlamadan naklettiği Felyetevadda’ mimma messethu’n-nâr (Ateş değmiş/ateşte pişmiş şeylerden dolayı ellerinizi yıkayınız (Ravi Ebu Hüreyre’nin anladığı gibi abdest alınız değil)Buhari-Müslim) hadisinde olduğu gibi eller yıkanıyordu.
(Ebu Hureyre'den ögrenecegiz sanki )
2. Abdest de namaz gibi önceden biliniyordu. Hadesten ve necasetten tamizlenmek gibi her iki anlamıyla birlikte Araplar abdesti biliyordu. Hind, Bedir’de yakınlarının öldürülmesi üzerine “öçünü alıncaya kadar başına su dökmeyeceğine/abdest almayacağına” yemin etmişti. Bu şu anlama geliyordu: Eşimle birleşmeyeceğime…
( Hz. Hamza'nin ( Allah ondan razi olsun ) sehidliginde cigerini söküp agzinda cigneyenden ögrenecegiz abdesti )
3. Abest önceki peygamberler tarafından da biliniyordu. Hz. Yahya’ya atfedilen “vaftiz” aslında abdesttir. Matta’da Hz. İsa’nın ibadetten önce su ile temizlendiği geçer.

4. Mekke’de hangi emre göre abdest alıyorlardı sorusu, Hicretten sonra ilk 16 ayda hangi emre göre Kudüs’e yönelip namaz kılıyorlardı” sorusundan farksızdır. Yine “Cuma ayeti inmeden önce Medine’de mü’minler hangi emre göre Cuma kılıyorlardı?” sorusuyla aynıdır. Bunlar Allah Rasulü’nün Kur’an tarafından kendisine tanınan “beyan/açıklama” yetkisi çerçevesinde yapılmış tasarruflar olarak görülmelidir.

5. Hepsinden önemlisi, abdesti emreden ayet Müddessir suresinin 4 ve 5. Ayetleridir: “Maddi pisliklerden elbiseni/bedenini temizle ve arındır.” (4) Bu ayetteki siyab hem elbiseye, hem insan tenine delalet eder. Ayetteki “TAHHİR” emri hiçbir tevile hamledilemeyecek kadar açıktır: TEMİZLE demektir. (BU KADAR BASIT! suya da lüzum kalmadi )

****

Allah hepimize zihin acikligi versin, dilimize kuvvet versin, kalbimize IMAN versin!!!!!

Velhasil herkes fetva vermeye kalksa..............

Ta-Ha Suresi 130. Ayet'te Peygamberimize ( Allah'in selami O'na olsun ) hitabediliyor. Eh diyecekler ya buda Allah katindan, hepimize yükleniyor Ayet!

Maide Suresi 6. Ayet: Allah Celle ve Celaluhu /HASA/ bilememis sanki, hani o abdest var ya, Muhammed'den önce gönderdigim Peygamberlerin abdesti size farz oldu!!!!!!!!!!!! desin.


Bizde veririz
Bu sorulara bu cevapları veren zata ne demeli bilmem?

Rabbimiz olan Yüce Allah boşuna:
Allah'a sığınırım de!", "Allah'a sığınmak istiyorum de!" değil, "Allah'a sığın!" dememiştir.

Değerli Kardeşim!
İnsanlar mutlaka akıllarını çalıştırmaya yönelmelidirler. Başka türlü bu tür cevaplarla, yalanlarla sürekli vesvese veren şeytânlardan korunmak asla mümkün değildir.
Müslümanlar Allah'a, O'nun kitabına sığınmalıdırlar

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
hiiic (13. November 2012), merdem (13. November 2012), Miralay (13. November 2012)
Alt 13. November 2012, 01:17 PM   #2
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
dost1 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Rabbimiz olan Yüce Allah boşuna:
Allah'a sığınırım de!", "Allah'a sığınmak istiyorum de!" değil, "Allah'a sığın!" dememiştir.

Değerli Kardeşim!
İnsanlar mutlaka akıllarını çalıştırmaya yönelmelidirler. Başka türlü bu tür cevaplarla, yalanlarla sürekli vesvese veren şeytânlardan korunmak asla mümkün değildir.
Müslümanlar Allah'a, O'nun kitabına sığınmalıdırlar
Sevgili dost1,

1- Allah'a sığınırım de!", "Allah'a sığınmak istiyorum de!" değil, "Allah'a sığın!" dememiştir.

Sözünüzü ele almak ve aslında baştaki ile sondaki arasında fark olmadığını söylemek istiyorum. Ama, ortadaki hem farklı, hem de yanlış olmaktadır.

a- Allah'a sığınırım de!" ile "Allah'a sığın!" sözlerini yaratan tarafından değilde, yaratılan yani bizler tarafından bakılınca durum değişmiyor.

Çünkü; Allah'a sığınmanın, "Allah'ım (yada diğer isimleri) kovulmuş şeytandan sana sığınırım" demekten başka türü yoktur. Her iki ifadeye göre de sığınma sözle olacağından, sonuç bizim açımızdan değişmeyecektir.

Yada benim aklıma gelmeyen başka bir sığınma biçimi olmalıdır.

b- "Allah'a sığınmak istiyorum de!"

Bu söz ise, söyleyen kişi ve Allah yanında 3. bir şahsı gerekli kılar. Bu nedenle "yalnız senden yardım dileriz" formatına aykırı olarak, bu sözle sığınma (korunma yardımı) isteği yapılmamış, sadece bu isteğinden 3.şahısa haber verme durumu olur. O nedenle bu söz rabbimize sığınmak değil, sığınma dileğinin başka kişiye beyanıdır.

Rabbimizin "deki" ile başlayan ayetlerinde istenileni yerine getirmekten farkı yoktur.

2- Müslümanlar Allah'a, O'nun kitabına sığınmalıdırlar

Rabbimiz kuran okumadan önce de tek şart olarak; "kovulmuş şeytandan kendisine sığınılmasını" istiyor. Bu da kitaba sığınmadan önce de "rabbimize sığınmak gerektiğini" işaret ediyor.

Okumadan önce sığınmada; "rabbim kovulmuş şeytandan (yanlış anlamalarıma yapacağı tesirlerden) sana sığınırım" denilerek olabilir...

Başka sığınma şekli varmıdır, ben bilmiyorum ve aklıma da gelmiyor. Bilen varsa, yazarsa yukarıdaki yazdıklarım yanlış olur, dost1 ifadesinde haklı olur. Kendisine, ve sığınma şekli bildiren olursa ona borçlu olurum...

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
abdest, namaz


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:51 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam