![]() |
|
![]() |
#1 | ||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
ve cealnabne meryeme ve ummehuu aayaten.../ meryem oğluna ve annesine bir menzil/mekan kılınmış/tayin edilmiş... ve aaveynaahumaa ilaa rabvetin zaati karaarin ve maiinin.../ akarsulu araziye sahip bir tepeye yerleştirilmişler... ikinci kısım ilkini ele vermiş... Alıntı:
...kul innemel aayaau indallaahi ve innemaa ene neziirun mubiinun.../ alametler yalnız Allahta, haberci yalnız izah eden bir uyarıcı... ankebut/51 e ve lem yekfihim ennaa enzelnaa aleykel kitaabe yutlaa aleyhim.../ haberciye indirilenin onlara okunması yeterli... bu ayetlere göre haberciler, yalnız izah eden uyarıcılar, ve o habercilerin kendilerine gelen ilmi kişilere aktarması tek başına yeterli... Alıntı:
Alıntı:
en am/7 ve LEV nezzelnaa aleyka kitaaban fii kırtaasin fe le mesuuhu bi eydiihim.../ sana yazılı bir kitap olarak indirSEydik, sonra elleriyle dokunsalar... kur an yazılı/yazdırılmış bir kitap değil iken, içinde yazılı vahy olarak incili nasıl barındırsın... |
||||
![]() |
![]() |
Fers Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | aorskaya (18. November 2012) |
![]() |
#2 | |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 17
Tesekkür: 0
1 Mesajina 2 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Bunu açıkça belirtin... 1. ve cealnebne (cealnâ ibne) : ve oğlunu kıldık 2. meryeme : Meryem 3. ve umme-hu : ve onun annesini 4. âyeten : âyet 5. ve âveynâ-humâ : ve ikisini barındırdık, yerleştirdik 6. ilâ rabvetin : yüksek bir tepeye 7. zâti : sahip 8. karârin : karargâh, yerleşme mekânı 9. ve maînin : ve akan su Diyanet İşleri : Meryem oğlu İsa’yı ve annesini büyük bir mucize kıldık ve her ikisini de oturmaya elverişli, akarsulu yüksek bir yere yerleştirdik. Adem Uğur : Meryem oğlunu ve annesini de (kudretimize) bir alâmet kıldık; onları, yerleşmeye elverişli, suyu bulunan bir tepeye yerleştirdik. Ahmed Hulusi : Meryemoğlu'nu ve anasını bir mucize kıldık. . . Ve o ikisini akarsuyu olan yüksek bir yere yerleştirdik. Ahmet Tekin : Meryem’in oğlunu, Îsâ’yı ve annesini de sınırsız kudretimizi gösteren bir mûcize olarak ortaya koyduk. Onları yerleşmeye elverişli akarsuyu bulunan bir tepeye, yaylaya yerleştirdik. Ahmet Varol : Meryem oğlunu ve annesini de bir ayet kıldık ve onları oturmaya uygun ve çeşmeli bir tepeye yerleştirdik. Ali Bulaç : Biz, Meryem'in oğlunu ve annesini bir ayet kıldık ve ikisini barınmaya elverişli ve akar suyu olan bir tepede yerleştirdik. Ali Fikri Yavuz : Meryem’in oğlu İsa’yı da annesiyle (kudretimize delâlet eden) bir alâmet kıldık; (çünkü onu babasız yarattık, annesine bir insan dokunmamıştı). İkisini düz ve suyu bulunan yüksek bir yerde barındırdık. Bekir Sadak : Meryem oglunu da, annesini de mucize kildik. Her ikisini de, pinari bulunan, oturmaya elverisli yuksek bir yere yerlestirdik. * xCelal Yıldırım : Meryem'in oğlu ile onun anasını da bir mu'cize olarak sunduk. Onları yüksekçe pınarı olan düz, oturmaya elverişli bir tepeye yerleştirip barındırdık. Elmalılı Hamdi Yazır : İbni Meryemi de anasiyle bir âyet kıldık ve ikisini bir oturaklı ve temiz sulu bir tepeye barındırdık Gültekin Onan : Biz, Meryem'in oğlunu ve annesini bir ayet kıldık ve ikisini barınmaya elverişli ve akar suyu olan bir tepede yerleştirdik. Hasan Basri Çantay : Meryemin oğlunu da, anasını da (kudretimize) bir âyet (ibret) kıldık. Onları düz (ya'ni oturmıya yarar) ve akar suya mâlik bir tepede barındırdık. Hayrat Neşriyat : Meryemoğlunu (Îsâ’yı) da, annesini de bir mu'cize kıldık ve onları barınmaya elverişli ve suyu akan bir tepeye yerleştirdik. İbni Kesir : Biz; Meryem'in oğlunu da, annesini de bir ayet kıldık. Her ikisini de sulak, oturmaya elverişli yüksek bir yere yerleştirdik. Ömer Öngüt : Meryem oğlunu ve annesini bir âyet (mucize) kıldık. Her ikisini de yerleşmeye elverişli, suyu bulunan, yüksek bir yere yerleştirdik. Şaban Piriş : Meryem’in oğlunu da, annesini de bir belge kıldık. O; İkisini akar sulu, yüksek ve meskun bir yere yerleştirdik. Süleyman Ateş : Meryem oğlunu ve annesini bir mu'cize kıldık ve onları oturmaya uygun, çeşmeli bir tepeye yerleştirdik. Tefhim-ul Kuran : Biz, Meryem'in oğlunu ve annesini bir ayet kıldık ve ikisini barınmaya elverişli ve akar suyu olan bir tepede yerleştirdik. Ümit Şimşek : Meryem oğlu ile annesini de bir âyet yaptık ve kalınabilecek sulak bir tepede barındırdık. Yaşar Nuri Öztürk : Meryem'in oğluyla annesini birer ayet kıldık ve onları oturmaya uygun pınarlı bir tepeye yerleştirdik. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
kurandaki, ıncil |
|
|