![]() |
|
![]() |
#1 |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 74
Tesekkür: 11
12 Mesajina 17 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Evet Kuranda 1/40 oran geçmemektedir. O dönem için bunun yeterli bir oran olduğunu hiç düşündünüz mü?
1/40 oranı saçmalıktan ziyade günümüze uymamaktadır derseniz daha iyi olur. O dönem için 1/40 yeterli olabilir. Günümüzde devlet masrafları çoğalmıştır. Uslübunuzu kotrol ediniz. İyi niyetinizi algılıyorum ama diliniz keskin. |
![]() |
![]() |
seckin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | pramid (19. November 2012) |
![]() |
#2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Allah'in Rahmeti ve Selami hepimizin üzerine olsun Kardeslerim,
en büyük hatamiz herhalde kaliplastirmakta oluyor. Imandan ibadete kadar herbir bölümü her bir hareketi kaliplastiriyoruz. Islam bir kalip icerisinde kalmamali. Her insanin mutlaka ayri ayri görüsleri vardir, bu görüsler hayat sartlarina, ülkenin cografi ve tarihi durumuna, ilim ve bilimdeki anlayislarina vb. göre degisiyor.. Alt tarafi bir "EV" sözcügünü ele alalim, tek bir bu sözcükten ciltler dolusu kitaplar yazilir. Evet "EV", bildigimiz üstünde dam dört duvarla cevrili bina, bir yuva. Kimi ülkelerde dama ichtiyac yok dört duvar yeterli, kimi ülkelerde dört direk ve dam yeterli, kimi ülkelerde ne dama catiya ihtiyac var nede dört duvara. "EV" gökdeleni var, magra oyuntusu var, gecekondusu var....var da var, saymakla bitmez. Bu durumda kalkip baska kültürlerle "EV" ne demektir diye tartismaya lüzüm yok, herkes kendi anlayisina, kendi kasasina, kendi hayat görüsüne göre bir ev bir yuva canlandirir. Kus yuvasi, ayinin ini, balarisinin da yuva anlayisi, kurusu bir baskadir. Araba, tasit araci, motorlu tasitlar anlayisi da ayni sekilde uzarda uzar. "INSAN", akillisi cahili, genci yaslisi, ustasi usagi, kisasi uzun boylusu, siyahi beyazi, avukati cöpcüsü, zengini fakiri, hastasi saglami....ayni sekilde saymakla bitmez. Tek bir cümleyle, kaliplastirilarak tarif edilmez. Kur'an'da da ayni, Arapca dili de ayni bir cok diller gibi bir kelimesinin binbir tarifi, binbir anlayisi var. Herzaman bir kelimeyi illede bu anlama geliyor diye kaliplastiramayiz. Buda demekki, insanlarin bulundugu ülkeye, iklime, imkanlarina, yasam sartlarina göre anlayislar hep ayri ayri oluyor. Buda yüce Rabbimizin bir hikmetidir, buyurdugu gibi; Isteseydik sizi bir ümmet kilardik..... demek arzu etmemis. Biz de ozaman ümmetleri zor durumda birakmiyalim. Kur'an'i herkes istedigi gibi yasasin, yeterki Allah'a sirk kosulmasin ve insanlar arasindaki yardim ve anlayis ahlakli bir bicimde yasansin. ALLAH Tek'tir, ama ümmetler tek degildir. Sevgi ve saygilarimla. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Ancak bu cümle yanlış olmuş. Çünkü, herkes kuranı istediği gibi yaşarsa, kuran yaşamış olmaz. Kuranın yaşanması, kuranda anlatıldığı şekliyle olur. "Cümlenin doğrusu, herkes kurandan anladığı gibi yaşasın" olabilir. Sizin de bu şekilde yazmak isterken, "anladığı gibi" yerine hata ile "istediği gibi" yazdığınızı düşünüyorum. Rabbimizin arzusu da zaten herkesin kuranı anladığı gibi yaşamasıdır. Ancak bir farkla! Bir konuda, bizim kurandan belli bir anlayışımız varken, aynı konuda aklımıza yatan başka bir görüş varsa, bu görüşü yaşamak yerine, sırf kendi anladığımızı yaşamak için inatlaşmamak gerekir. Çünkü, artık aklımızın kurandan anladığı, başkasının koyduğu görüştür. Önceki görüşümüz akıllı olmaktan çıkmıştır ve bu akıllı bulunmaktadır. Öyleyse en son akıllı bulunan yaşanması gerekir. selamlar, aorkaya |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]()
Zamanın tüccarlarından 1/40 alınıp, ziraat ve hayvancılıkla uğraşanlardan 1/10 yada 1/20 alınması, günümüz şartlarına göre bize ters gelsede, o zaman ve o coğrafyada, hayvancılık ve ziraat, tüccarlıktan daha karlı olduğundan bugün ters gelen oranlar belirlenmiş olabilir.
Bugün islam ülkesi olsaydı, islami yönetim, ülkedeki, bu zamandaki ticaret ve tarım-hayvancılık gibi kollarda, hangisi daha karlı ise ona göre zekat ölçüleri belirlemeliydi. Ama, islam ülkesi de yok, zekat ta yok... Çoğunluğu müslüman diye kendini kandıran bizimki gibi ülkelerde ise kişilerin ödeme güçleri dikkate alınmadan, güçleri imkanlarıyla orantılı olmasına bakılmadan alınan vergiler zekat yerine geçmezler. Bir yerlerde gerçekten islam ülkesi olabilirse, olması gereken zekat, o dönemde o coğrafyanın kazançlı sektörlerine göre belirlenebilir... selamlar, aorskaya |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Cok haklisiniz Aorskaya kardesim,
yanlis bir terim kullanmisim, sagolun uyarinizdan dolayi. Kur'ani' herkes anladigini gibi yasasin. Kur'an'dan anlamayanlarda (okuma yazmasi olmayanlar, arapcadan haberi olmayanlar vb.), hic bir para ve gelir karsiligi olmadan, kendilerini Allah'in emirlerine ve ilmine adamis olan saygideger hürmetli sahislarin hic bir ard niyet gütmeden, Ayet'leri örtmeden, sirf Allah rizasi icin tüm samimiyetlerinle bizlere izah ettikleri sekilde yasasinlar ![]() Saygi ve selamlarimla |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
saçmalığı, zekatta |
|
|