![]() |
|
![]() |
#1 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Şükrü Hüseyinoğlu'nun sonuç itibarıyla güzel kabul edilecek bir yazısıyla, kuranın temel belirleyici olmasını anlatmaya çalışmanızı değerli buluyor ve teşekkür ediyorum. Ancak konu açılmışken bazı hususlara dikkat çekmek istiyorum: 1- Öncelikle alıntıladığınız yazının sahibi şükrü kardeşimiz, hadis ile hadis rivayetlerini birbirinden ayırmayan ve mütevatir olması halinde rivayeti hadis kabul ederim diyen biridir. Kendisiyle, yönettiği bir sitede, sadece kuran kaynaklı yazıları yayımlamak için yaptığımız bir görüşmede, sadece kuran kaynaklı yazıları temelde kabul etmeyip, mütevatir hadisler! le de desteklemedikçe yazmama izin veremeyecekleri, bu konuda onun isteği noktasında birleşmedikçe de başkaca görüşmeye gerek olmadığını bildiren talihsiz bir anımız olmuştu. Ancak, şimdiki görüşü nasıldır, bu konuda ise zanna dayanarak bir şeyler söylemem doğru olmaz. İnşallah, aynı görüşünü sürdürmüyordur. 2- Kuranın önüne hadis ve sünnet adı altında, hemen hemen her türlü uyduruk, saçma, sapık oluşuna dahi aldırış etmeden insan kaynaklarını geçirenlere göre hadisler temel kaynak, kuran ise maalesef sonra gelen kaynak ancak olabilmektedir. Çünkü bu kimselerin, kendilerinin akıl etmelerine gerek olmadığına inandırılmalarının ve buna inandırıldıktan sonrada hadislerin ayetleri neshedeceği, peygamberin dini hükümler koyacağı, haram-helal belirleyeceği kabul ettirilerek korunmayan hadis alanında şeytan ve dostlarının hilelerine yenik düşmüş hatta bundan zevk alır olmuşlardır. Bunlar sahih kaynak adı altında kaynakları kurandan öne getirmişlerdir. bu kardeşlerimize, buradan kısaca bir kaç hususu açıklamak ve dikkatlerini çekmek istiyorum: Buhari, tırmizi, müslim vb. peygamber değillerdir. Onların peygamber sözü diye söyledikleri de peygamber sözü olduğu ispatlanamadığı için peygamber sözü kabul edilmemelidir. Sizler, peygambere itaat ile, peygamber şunu demiştir diyen sahih kaynakçılara! itaat etmeyi anlıyorsanız, nasıl bir yanlışa düştüğünü görünüz. Siz, buhariyi vb. ni peygamber statüsüne koyarsanız, onların kaynaklarındaki saçmalıkları da peygamber sözü yada uygulaması kabul ederseniz, dini doğru yaşamanın mümkün olmadığını görünüz. Görün de artık, gerek peygamberimizin, gerekse annelerimizin iftiraya uğradığı durumları idrak edin artık. Sahih denilen fakat içinde nifak bulunan sözleri barındıranları savunacağınıza, bunlardan kurana ters olmayanları dini görüş kabul ederek, doğrumu yanlışmı diye değerlendiremezmisiniz? Siz, Buhari vb.lerinin her aktardığını nasıl, hangi hak ve vicdanla peygamber'e ait kabul edebildiğinizi kendinize sorunuz, samimi olarak kendinizi gözden geçiriniz. 3- Kuranı bu şekilde geri plana atanlar varken, bir de kuran için "tek kaynak" iddiasında bulunmakla, ilk görüntüde çok olumlu bir imaj çizen ama içine bakıldıkça, kuranı kaynak bile olmaktan çıkaran görüş sahipleri olduğunu da unutmamak gerekir. Bu kardeşlere de kısaca açıklamalarda bulunmak gerekir: Evet, kardeşlerimiz, dinin tek kaynağı kuran iken ve herkesin dini doğru yaşamak için öncelikle kurandan kendi anlayışını belirleyip, daha sonra aynı konuda başkalarının daha iyi görüşleri varmıdır diyerek arama çalışmaları yapması lazımdır. Herhangi bir konuda kendi anlayışından daha doğru ve kurana ters olmayan bir anlayışla karşılaşınca, görüş isterse imansızdan gelsin hemen alınız kabul ediniz ve buna göre yaşayınız. Ancak, sizin kuranla ilgili anlayışınızı belirlerken, kuran ayetlerini anlamak için "kovulmuş şeytandan rabbimize sığınarak" kuranı anlamaya çalışınız. Bunu yapmadan kuranı anlamaya çalışan çoğu kimse, kurandaki kıssaları gerçek olaylar olarak kabul edemeyip, onların sembol olduklarına, melek, iblis ve diğer şeytanları tam kavrayamayıp, onların mecaz olduğuna, yine bazı hükümlerin ise evrensel olması özelliğini atlayarak, onların çağdaş olmadığına, zamanımızda uygulanamayacağına karar vererek, kuranı semboller, bulmacalar kitabı haline getirmektedirler. bu durumda da, gelenekçi/mezhepçilerden daha da kötü bir din anlayışına sahip olmaktalarsa da, bu kardeşlerimiz, böylesinin en akıllıların buluşu olduğuna inanma hatasına düşmektedirler. Son olarak bu yanlıştan kurtulabilmek için İblis'in insanlardan ayrı bir yaratık olarak var olduğunu ve bizler ölsek bile "kalan sağlar benimdir" anlayışıyla kıyamete kadar kalanları dosdoğru yoldan çevirmeye çalışarak yaşayacağını anlayalım, kurandaki itiraflarından yararlanarak, iblise karşı dikkatli tedbirli yaşayalım. selamlarımla, aorskaya |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
belirleyicidir, hadisler, kuran, temel |
|
|