![]() |
|
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Lat, Uzza ve Menat'ı bir de
İhsan Eliaçık'tan okuyalım. ************ ''Yaşayan Putlar:Lat,Uzza,Menat Kur’an’da Araplara ait üç putun “ismi” özellikle veriliyor. Acaba neden? Nüzul sırasına göre putların ismi ilk olarak Necm suresinde geçiyor. Yani 6 yıl boyunca putların ismi hiç geçmiyor. İlk olarak Necm suresinde üç putun ismi verilerek şöyle deniliyor: “Lât ve Uzza’yı ve diğer üçüncüsü Menat’ı gördünüz mü?” (Necm; 53/19-20) Sonra bunların aslında ne olduğuna geçiliyor. “Onlar” deniyor , gerçekte “Sizin ve atalarınız taktığı bir takım isimlerden başka bir şey değildir.” (Necm; 53/23) Yine “Onlar” deniyor “Zanna ve nefislerinin arzularına tabi oluyorlar” (Necm; 53/23). Kendi taktıkları bir takım isimler (esmâen semmeytumûhâ)… Zan ve nefislerinin arzuları (tehve’l-enfüs) … Demek ki “put” denilen şeyin insanın iç dünyasındaki kökü heva ve heves ve bunlar bir takım “isimler”den başka bir şey değil. İnsanlar o “isimlere” anlam yüklüyor ve perestij ederek yüceltiyorlar. O “isimlere” dokundurtmuyorlar ve etraflarında atomu parçalamaktan da zor önyargılar oluşturuyorlar. Putları kırmak aslında bu “isimleri” alaşağı etmek ve etraflarında oluşturulan önyargıları kırmak demek oluyor. ** Peki, madem putlar bir takım isimlerdir, taştan tahtadan yapılmış tasvirleri de nefislerin hevasının dışa vurmuş sembolleridir, dahası Lât , Uzza ve Menat’ın tahtadan taştan yapılmış tasvir ve heykellerinin şu an yerinde yeller esmektedir, o halde bu “isimlerin” hala Kur’an’da yer alıyor olmasının ve bizzat “isimlerin” anılmasının sebebi ne olabilir? Bu putlar öyle bir şey olmalı ki hala yaşıyor, nefislerin hevasından kaynaklanıyor ve “isimlerinin” hala bir anlam ifade ediyor alması ve tapınç nesnesi haline getirilmiş olması lazım. Hem de ne anlam ifade ediyor! Hem de ne tapınç! Bakın nasıl… *** “Lât” kelimesi etimolojik olarak “ilah” kelimesinin bozulmuş hali ve mutlak otoriteyi ifade ediyor; El/Elot/Elat/Lat/Elohim/Allot//İlah… Eski çağlarda Aramice/İbranice’ye kadar uzanan Arapça’nın kök dillerinde kişiyi “içeriden yöneten şey”, “mutlak itaat /otorite” kaynağı anlamında yukarıdaki kelimeler kullanılmaktaydı. Demek ki Lât “isminin” bugünkü karşılığı “otorite” dediğimiz şeydir. *** “Uzza” kelimesi bunu tamamlıyor. Kur’an’da kullanılan “Aziz” isminin daha değişik söylenişi. “Güç” “kuvvet” anlamına geliyor: Aziz/Mu’ız/Muaz/Izzet/Muazzez… Demek ki Uzza isminin bugünkü karşılığı da “güç, kuvvet” dediğimiz şeydir. *** Üçüncüleri olan diğer “Menat” ise yine çok tanıdık: Menna/Mamon/Money/Many/Menat/Manat… O bildiğiniz “para” demek yani. Çarlık Rusyası’nın para birimi: “Manat” Bugünkü Azarbaycan’ın, Türkmenistan’ın hala para birimi; “Manat” *** Lât: Otorite… Uzza: Güç… Menat: Para… Şimdi ayeti yaşayan yorumu ile yeniden okuyalım: “Otorite, güç ve diğer üçüncüleri para… Bunlar sizin ve atalarınızın takdığı bir takım isimlerden başka bir şey değildir… Onlar gerçekte zanna ve nefislerinin isteklerine/arzularına tabi oluyorlar…” Nefislerinin istek ve arzuları otorite, güç ve para arzuluyor. Bunlara ulaşmak için, üçüne de perestij ediyorlar ve gözleri başka bir şey görmüyor, put gibi tapınç nesnesi haline getiriyorlar… Otoriteyi, gücü ve parayı kendilerinde toplamak/biriktirmek istiyorlar. Bunları elde etmek için girmedikleri kılık, atmadıkları takla kalmıyor. Bunlar için savaşıyor, vuruşuyor, kan döküp fesat çıkarıyorlar… Otorite: Devlet, saltanat, taht, lider, ecdad, egemenlik, sınır, ulus… Güç: Silah, petrol, toprak, nüfus, nüfuz… Para: Sermaye, banka, altın, gümüş, dolar, euro… Yeryüzünde kan döküp fesat çıkarmak bunlar için olmuyor mu? Yaşadığımız çağa dikkat ediniz… Otorite sevdasından emperyalizm doğmuş. Güç tapıncından faşizm doğmuş. Para hırsından kapitalizm doğmuş. İnsanlığın ezelî ve ebedî sorunu bu üçü; Lât (otorite), Uzza (güç/kuvvet) ve Menat (para) başka bir şey değil. *** Ne diyor Kur’an bu üçüne karşı?: Allah’tan başka otorite yoktur (La ilahe illallah) Güç ve kuvvet yalnızca Allah’a aittir (La havle ve la guvvete illa billah) Ve üçüncüsü: Mülk Allah’ındır (Lehu’l-Mülk). Şimdi anlaşıldı mı bunların “ismi” neden veriliyor Kur’an’da. Çünkü bunlar insanlıkta ölmeyen “isim”ler. Yok olup gitmiş taşlar, tahtalar değil. Bunlar yaşayan putlar: Lât, Uzza, Menat…'' Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (2. October 2017 Saat 12:14 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi: |
![]() |
#2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Cok Degerli Galip Kardesim,
Gerci hacc ile ilgili degil paylasiminiz, ama HACC Kabe ile ilgili ve Kabe'de bir sembol teskil ediyor. Bu yüzden sorulari burada sormak istedim. Isterseniz konuyu "HACC" isimli altforuma tasiyabilirsiniz. Kabe hakkinda ne düsünüyorsunuz? Kabe sözcügü Kur'an'da geciyormu? Neden meallerde Kabe ziyaretinin, kurban kesilmesinin farz oldugu anlamini veriyorlar? Kible'yle Kabe'nin ne alakasi var? Kabe'de insanlarin elleriyle yonttugu bir mabed/ bina degilmidir? Müslümanim diyenin Kabe'ye yönelerek namaz kilmalari bu durumda ne oluyor? Rabbimize maddi bir dünyanin bir noktasini hedef alarak ibadet edenler hangi akla uyarak uyguluyorlar bunu? Allah'in Ev'i olurmu? Kabe'yi ziyaret etmek "HACC" ibadetlerimizin arasindami? Hangi ayetlerle farz kilinmistir? Kabe'nin kösesindeki "SIYAH TAS" neyi sembollendiriyor? Kabe ziyaretlerinden elde edilen karlar nereye ulasiyor? Bu geriye kalan net gelirler sahsi kasalara sokulurmu? Kabe'de "KURBAN" kesilmesini emreden Ayetler varmi? Seytan taslama daki maksat nedir? Yoksa atalardan ( Dini tekellerine alan Arablar ) gelen bir anlam ifade etmeyen rituellerden mi olusuyor bu ibadet sekli? Akrabalarima izah edebilme imkanini bana saglayacaginizdan dolayi cevaplariniza simdiden tesekkür ederim. Selam ve dua ile. |
![]() |
![]() |
merdem Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Asin (30. September 2017) |
![]() |
#3 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Jan 2015
Mesajlar: 15
Tesekkür: 14
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Sayin Merdem,
kuranda kabete kelimesi gecen iki ayet var bildigim.. Maide 95 1. yâ eyyuhâ : ey! 2. ellezîne âmenû : âmenû olanlar, yaşarken Allâh'a teslim olmayı, ona ulaşmayı dileyenler 3. lâ taktulû es sayde : av hayvanını öldürmeyin (avlanmayın) 4. ve entum hurumun : ve siz ihramlı iken 5. ve men katele-hu : ve kim onu öldürürse 6. min-kum : sizden 7. muteammiden : taammüden, kasten, bilerek 8. fe : o zaman, o taktirde 9. cezâun : ceza 10. mislu mâ katele : öldürdüğü şeyin dengi, misli 11. min en neami : hayvandan, hayvanın 12. yahkumu bi-hi : ona hüküm verir, karar verir 13. zevâ adlin : adâlet sahibi (iki kişi) 14. min-kum : sizden 15. hedyen bâliga el ka'beti : Kâ'be'ye ulaşan kurban 16. ev keffâratun : veya kefâret olarak 17. taâmu mesâkîne : yoksulları yedirme 18. ev adlu zâlike : veya buna adil olan, denk olan 19. siyâmen : oruç 20. li yezûka : tatması için 21. vebâle emri-hi : işinin vebâli, cezası 22. afâ allâhu : Allâh (c.c.) affetti 23. ammâ (an mâ) selefe : geçmişten olan şeyi, geçmişi 24. ve men âde : ve kim dönerse 25. fe : o zaman, o taktirde 26. yentakimu : intikam alır 27. allâhu : Allâh (c.c.) 28. min-hu : ondan 29. ve allâhu : ve Allâh (cc.) 30. azîzun : aziz, üstün, güçlü 31. zû intikâmin : intikam sahibi bu ayetde ihramli iken kasten hayvan öldürenler, onun dengi bir hayvani ka`be ye ulastiracak .Kabe bir ev/ bina degilmi? Maide 97: 1. ceale allâhu : Allâh (cc.) yaptı, sebep kıldı, var etti 2. el ka'bete : Kâ'be 3. el beyte el harâme : Beytel Haram (Kâ'be) 4. kıyâmen li en nâsi : insanları (yaşamlarını) ayakta tutmak için 5. ve eş şehra : ve ay 6. el harâme : hürmetli, haram, yasaklı 7. ve el hedye : ve kurban 8. ve el kalâide : boyunları bağlı, gerdanlıklı kurbanlıklar, develer 9. zâlike : işte bu 10. li ta'lemû : sizin bilmeniz için 11. enne allâhe : Allâh (cc.)'ın ... olduğu 12. ya'lemu : bilir 13. mâ fî es semâvâti : göklerdeki şeyler, göklerde olan (gökyüzünde ne varsa) 14. ve mâ fî el ardı : ve yerdeki şeyler, yerlerde olan (yeryüzünde ne varsa) 15. ve enne allâhe : ve Allâh (cc.)'ın ... olduğu 16. bi kulli şey'in : herşeyi 17. alîmûn : en iyi bilen burda da hem Kabete = Ka`be hem Beyt el Haram = ka`be olarak geciyor? sakin Ka;be hacc icin bölgede bulunan insanlar icin kurbanlik hayvanlarin ulastirildigi/ bulunduruldugu bir yer oluyor olmasin? Su an icin öyle düsünüyorum sahsen... |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
elleriyle, kendi, tapanlar, yonttuklarına |
|
|