![]() |
|
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 825
Tesekkür: 0
166 Mesajina 234 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Erkekler kadinlari koruyup gözletirler ki
kadinlar dik baslilik edip aile kurumuna bas kaldirmasinlar; örnegin baska erkeklerle yüz göz olup aileyi dagitmasinlar. Koruyup gözetmeci zihniyetin dogal sonucu: Nisâ 34’teki "vadribuhunne"den kasit, kadinlari dövün (Bursevî) dövün (Diyanet) dövün (Elmalili) dövün (Mevdudi) dövün (M Esed) dövün (S Ates) Bunda sasilacak hiç bi sey yok. Çünkü dayak bir koruyup gözetme aracidir. Analar yaramaz çocuklarini döverler; elleri dert görmesin, deriz. Hiç sasirmayin, hiç "fakat ama lakin" demeyin. Çünkü korumaci zihniyete göre kadinlar kendilerini koruyamazlar ve tipki KÜÇÜKLER GIBI yaramazlik ettiklerinde dövülmeyi hak ederler. Diyanet tesadüf degil; bursevîler, elmalililar, mevdudiler, m esedler, s atesler… tesadüf degil. Dayak, koruyup gözetmenin içinde var. Erkeklerin kadinlari koruyup gözetmesini onayladiginiz an dayaktan geçirmesini de onaylarsiniz. Oysa gerçek... bambaska. Sorumsuzca davranip aileyi dagitmaya egilimli olan, erkektir. Kadin, aileyi bir arada tutmak için gerekiyorsa zehir bile içer; aileyi bir arada tutmak kadinin yaradilisinda var. Ama siz onu koruyup gözetmek adina dövdügünüz için yaratildigi gibi yasayamaz kadin ve kadin olmaktan çikar. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Edip Yüksel ve Yasar Nuri Öztürk "dövün" diye cevirmemisler.
Nisa Suresi / 34 Edip Yüksel: Erkekler kadınları gözetirler. Zira ALLAH herbirine farklı yetenekler ve özellikler vermiştir. Nitekim erkekler evin geçiminden sorumludur. Erdemli kadınlar, (Tanrı'nın yasasına) boyun eğer ve ALLAH'ın korumasını emrettiği (onur ve iffetlerini) tek başlarına bile olsalar korurlar. İffetlerinden endişe duyduğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarınızı ayırın ve nihayet onları çıkarın. Size itaat ederlerse onlara karşı bir yol aramayın. ALLAH Yücedir, Büyüktür. Yasar Nuri Öztürk: Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. İyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar; Allah'ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür. "Evden cikarin" "baska yere gönderin" den maksat ayrilin/bosanin olabilirdi. Cöle yada kutuplara gönderilecek halleri yokya ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Edip Yüksel KAVVAM' i izah ediyor:
“Erkek yahut kadın, her kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa, onu tertemiz bir hayatla yaşatırız. Ve böylelerinin ücretlerini, işleyip ürettiklerinin en güzelleriyle karşılarız.” 16:97 Hâl böyle iken, Allah kendi katında üstünlüğün yalnızca takva olduğunu vurgulamışken (49:13) 4:34 ayetinde bazı ilahiyatçıların erkeklerin kadınlar üzerinde gözetici olduğu, bir çok çevirinin ise erkeğin kadın üzerinde hakim/yönetici olduğu çevirisini yapması insanı hangisinin doğru olduğunu düşünmeye sevkediyor. Allah’ın yasasını kendi fikrimize uydurmak şiddetle kaçınılması gereken bir konu, bu yüzden her zaman olduğu gibi “doğrusunu Allah bilir” diyerek Edip Yüksel’in bu ayetle alakalı yazısından bir kısmı buraya yapıştırıyorum : #### Ayette geçen “erricalü QeWaMune alennisai” ifadesi, “erkekler kadınları gözetir,” yahut “erkekler kadınların geçiminden sorumludur,” veyahut “erkekler kadınlara karşı dürüst olmalıdır” biçiminde çevrilmesi gerekirken gördüğüm [color="DarkGreen"]tüm Türkçe mealler, buradan erkeğin kadınlar üzerinde otoriter olduğu anlamını çıkarmışlardır.[/COLOR] Mesela: Diyanet: erkekler kadınlar üzerine hakimdirler. Süleyman Ateş: Erkekler kadınlar üzerine yöneticidirler. Osman Keskioğlu: erkekler kadınlar üzerine yönetici ve koruyucudur. Ali Bulaç: erkekler kadınlar üzerinde sorumlu yöneticidirler. Tüm meal yazarları söz birliği etmişçesine, “kavvam” kelimesini “yönetici, hakim” olarak çeviriyor. Halbuki bu kelimenin geçtiği diğer ayetlerde aynı anlamı vermiyorlar. Örneğin, aynı surenin 135. ayetindeki “kavvamine” kelimesine verdikleri anlamlar şunlardır: Diyanet: Allah için şahid olarak adaleti gözetin. Süleyman Ateş: adaleti tam yerine getirerek Allah için şahitlik edenler olun. Osman Keskioğlu: Allah için şahit olarak adaleti gözetin. Ali Bulaç: … Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutanlar olun. 4:135′ de geçen “kavvam” kelimesine “gözeten, tam yerine getiren, ayakta tutan” gibi anlamlar veren meallerimiz, neden 4:34′ de geçen aynı kelimeye “hakim, yönetici” gibi farklı anlamlar vermektedirler? 5:8 ayetinde geçen “kavvam” kelimesine de aynı şekilde “gözeten, ayakta tutan” anlamını veren meal yazarlarımız, neden kadınlar söz konusu olunca kelimenin anlamını değiştirip sertleştirme ihtiyacı hissetmişlerdir? “Kavvam” kelimesi KVM kökünden türer. Bu kökün türevlerinin geçtiği tüm ayetleri incelerseniz hiç bir yerde “yönetici ve hakim” anlamını bulamayacaksınız. Nitekim Kuran, yönetici ve hakimler için “hükkam” kelimesini kullanır (2:188) Araplar, evin geçimini sağlayan erkekler için şu deyimi kullanırlar: “Fülanün kavamu ehli beytihi” yahut “kıyamu ehli beytihi”. ### Edip Yüksel |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
suresi, vakıa |
|
|