![]() |
|
|
|
|
#1 | |
|
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Alıntı:
Rica ederim Galip Kardesim, siz nasil arzu ederseniz, konuyu kapatmayin derseniz tabiiki kapanmaz. Buyrun. Ben de takip edeyim sizleri. Selam ve dua ile. |
|
|
|
|
|
|
#2 |
|
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Gec vakit biraz arastirmalarda bulundum, sag olsun google amca
.Bilmem dikkatinizi cektimi, ben cok cok ender bir soruda bulunurum, karsimdakini mesgul etmeden önce kendim arastiririm. Bu günkü imkanlarimizin genisligi düsünelecek olursa, bulunamayacak cevap yoktur sorularimiza. Ve bilhassa Kur'an isiginda bilgiler sunan sitelerden faydalanirim. Bazi ateist sitelerin de sadece müslümanlara ait olan alt forumlari da gayet ilginc oluyor, cünkü ateistlerin gözlerine sokarcasina cok güzel bir sekilde AYETLERLE cevaplandiriliyor konular. Bu gün kardeslerimizin sitesi Hanifdostlar'dan yararlandim. Kisa bir özet aldim, gerisini kendiniz okuyun ve devami olacak aratirmalarda bulunun. TECAVÜZ: http://www.hanifdostlar.net/forum_po...120&PN=0&TPN=4 Topluma ifşa ki bütün kişilikleri ayaklar altına alınan ve bütün sistemleri ve değerleri doğal olarak çöken bu insanların işledikleri suçtan daha esaslı ve katmerli bir suçtur ırza tecavüz. Yine lezbiyenlik yapanlar ki bu suçta yine ırza tecavüzden alt kategoride yer alan bir suç olma niteliğini taşıyor, neden diye soracak olursanız ki sizde son derece iyi biliyorsunuz ki ırza tecavüz tek taraflı bir istek ve faaliyet, lezbiyenlik ise karşılıklı istek ve faaliyet. Bu lezbiyenlik ve cezası ise 4/15’te Suçu sabit belirlemesine karşılık ceza olarak tecrit ve hapsolunma. Paralelinde homoseksüellik konusu ise ki aynen oda ırza tecavüzden alt kategori olup yine karşılıklı istek ve faaliyet sözkonusu. Bu suçun cezası ise 4/16’da İnsaf çerçevesi içerisinde örfe uygun olarak eziyet ki bunuda lezbiyenlere uygulanan cezayla aynı bütünlükte değerlendirebiliriz. Yine farklı bir açıdan yaklaşacak olursak, avlanmanın yasak olduğu (Yani üreme dönemi içerisinde olan)dönemde avlanma suçunu işleyen bir kişiye uygulanacak cezaya gelince 5/95’te İki adil kişinin belirlemesi şekliyle hükme bağlanıyor. Yani ceza konusu burada esnetilerek sosyal dokuya ve örfe havale ediliyor. Kişisel kanaatim o ki beklide sorulan konuya cevap niteliğinde olan pasaj ise 33/58,59,60,61ayetleridir. (33/58 Y.N. Öztürk) Mümin erkeklerle mümin kadınları, yapmadıkları bir şeyden dolayı rahatsız edenler, bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir. (33/59Y.N. Öztürk) Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınmaları ve incitilmemeleri için çok daha uygun bir yoldur. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. (33/60Y.N.) Öztürk İkiyüzlüler, kalplerinde maraz bulunanlar, şehirde çirkin haberler yayanlar, bu yaptıklarına son vermezlerse, seni onların üzerine gitmeye elbette teşvik edeceğiz. Bundan sonra onlar, orada senin yakınında, çok az kalabilirler. (33/61Y.N.) Öztürk Lanetlenmiş hale gelirler. Rastlandıkları yerde enselenirler, öldürülür de öldürülürler. Ayetleri dikkatle tahlil eder isek soysalın içerisinde arıza oluşturan, kadınların rahatsızlığına sebep olan, çirkin haber yayıp iftira atan ve (enteresan ve dikkat çekici bir ifadeyle) kalplerinde hastalık olanların (ki cinsel sapık olup ta ırza tecavüz edenleri de bu kategoriye alabiliriz) yani kısaca sosyal dengeyi bozanların lanetlendiğini ve onları enseleyip öldürülmeleri gerektiği emridir. Bu noktadan hareketle tecavüze uğramış bireyin ki öldürülmeyip sadece ırzına tecavüz söz konusuysa psikolojik durumunu ve bütün hayatındaki olumsuzlukları dikkate alacak olursak o zaman bu işe sebep olan kişiyi (tecavüzcüyü) öldürmekten başka alternatifin olmayacağı neticesine ulaşabiliriz. **** Selam. Soruyu sormamdaki amaç iradenin tek başına veya ikili irade ile mi? Gerçekleştirme imkanına sahip bir iş mi? Olduğunu belirlemekti.. Memleketimizde tecavüz edildikten sonra evlenilmeye zorlanan kadınlar var.Sanki işin suçlusu kadınmış gibi ,temizleme işi kadının boyun bükmesine bağlanıyor. Kadın kuyruk sallamasa bu iş olmaz gibi laflar edilerek.Kadının erkeğin iradesini yok ettiği, o istemese bu olmazdı gibi laf ebeliği ile sucuna kadını iştirak ettirmeye çalışıyor. Kuran’da Yusuf peygamber kıstasında görüyoruz ki kadının elindeki güç ve kuvvet ne kadar kuvvetli olursa olsun erkek irade gösterdiği zaman bu iş gerçekleşmiyor. **** Cogu Hanif kardeslerimiz direkt ve kesin neticelere variyorlar: ÖLÜM cezasi! http://www.hanifdostlar.net/forum_po...620&PN=1&TPN=5 |
|
|
|
| merdem Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (4. March 2013) |
|
|
#3 |
|
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 436
Tesekkür: 67
264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Sanırım verdiğim örnek tam anlaşılmamış. Çünkü arkadaşımız hala zinanın hükmü varda, ırza geçmenin yok diye sormaya devam ediyor.
Kur'an dan bir başka örnek verelim. Allah hırsızlık yapanın elini kesin diyor. Sakın bu el kesmeyi bizzat elin kesmesi olarak algılamayalım. Yani hırsızlık yapamayacak koşulları sağlayın. Peki, bu ne demek? Nasıl yapacağız bunu? İşte detay verilmeyen ama topluma, zaman, geleneğe bırakılan bir ceza. Elbette ceza verirken, takip etmemiz ve uymamız gereken bir kuralda koyuyor Allah. Yaptığı suçun misliyle ceza verin. Yani aşırıya gitmeden. Demek ki her şeyi söylemesine açıklamasına gerek yok. Açıklamıyorsa bunun mutlaka bir nedeni vardır.Bunu araştırmalıyız. Her konuda örnekler verdim dediği, bizlerin toplum olarak zorunlu kurallarından bahsediyor. Hatta bizlere gereken ihtiyaçlar hakkında da detay veriyor. Hatırlayınız lütfen, bir bebeğin 24 ay süt emmesi gerektiği önerisinde bulunuyor. Bunu niye söylüyor diye kendimize soralım. Bunu söylüyor da neden tecavüz eden bir insanın cezasından bahsetmiyor? Neden fuhuş yapan bir kişiye verilecek cezadan bahsediyor da, tecavüzcünün cezası Kur’an da yok. Neden mirasın nasıl bölüneceğinden bahsediyor, kimlerle evlenmemizin yasağını koyuyor da, tecavüzcünün cezası konusunda detay yok. Dikkat ederseniz bahsedilen ve hükmü verilen, ya bizlerin kişisel bilmediğimiz konularda bilgi veriyor, ya da bir toplum olarak yaşantımızın, gerekli olanlarından bahsediyor. Şöyle diyebiliriz, tecavüz toplumu ilgilendirmiyor mu? Elbette ilgilendiriyor, tıpkı hırsızlığın ilgilendirdiği gibi. Ama tüm bu toplum suçları devre, döneme, geleneğe göre çok farklılıklar, değişkenlikler gösterir. Allah bizlere akıl verdiyse ve bu akılla da sizleri imtihan ediyorum diyorsa, sanırım bazı şeylerin bizlere bırakıldığını da unutmamalıyız. Müslüman ülkelerden örnekler vermişsiniz. Kur’an eğer terk edilmişse, Müslüman ülkelerin kanunlarının Allah ın şeriatı olmayacağı açıktır. Örneğin bugün bizleri yönetenler, fuhuş yapmanın suç olmadığına dair kanunu çıkardılar. Hem de dini ön plana çıkartıp toplumu etkiledikleri halde. Bu örneği vermemdeki neden, Allah ın açıkça verdiği bir hükme bile aldırmayanlar, acaba detay vermediği, bizleri kesin bir sınırla bağlamadığı bir suç hakkında, neden Kur’an dan bir hüküm beklemeliyiz diye, düşünmelidir diyorum. Dikkat ederseniz Allah, hayvanlar ile aramızdaki ilişki konusunda detaylı bir hüküm vermemiştir. Avlanma konusunda bir sınırlama koymuş, ama geniş bir kural bilinçli bir şekilde verilmemiştir. Tüm bunların elbette nedeni vardır. Düşünen, aklını kullanmasını bilen bizlerin, hayvanlardan diğer canlılardan farkımız, yaşarken göstereceğimiz davranışlarla, yaptıklarımızın hesabının verileceği bilinci, bizlerin davranışlarını etkilemektedir. İmtihanımızın da özü buradan kaynaklanmaktadır. İmtihandaki amaç verilen veriler ışığında, diğer sorunlarınızın üstesinden gelebilme becerisidir. Allah ta bizleri kişi ve toplum olarak bu yöntemle imtihan etmektedir. Örneğin Allah, sizleri yöneten kişileri ehil insanlardan seçin der. Ama ehil sözcüğünden neleri kast ettiğinin detayını vermez. Vermesi de gerekmez zaten. Çünkü bu ehil kişiyi, her toplum farklı tarif edebilir. Değişmeyen, toplumun çıkarı için uğraş veren, adaletli, doğru ve dürüst insan olmasıdır. Şunu sormak istiyorum. Allah bizleri yönetenleri, bizlerin seçmesi önerisinde bulunur. Peki, yüzlerce yıldır bu seçimle mi olurdu? Seçilmeden gelenlere itaat etmeyin diyor mu Kur’an? Hâlbuki siz ehil insanlardan yöneticilerinizi seçin demişti. Dört halife devrinden sonra, bu seçim unutuldu gitti. Bu konuda neden detay yok, deme hakkına sahip miyiz? Ya da sizleri doğru yönetmeyenlere, şu cezayı verin neden demez? Çünkü bazı şeyler, zamanla öyle bir değişime uğrar ki, bunu yalnız Allah bilir, bizler tahmin bile edemeyiz. Onun için detayını bilmediğimiz konularda lütfen fikir yürütmeyelim. Önce ayetleri anlamaya çalışalım. Kadınların geçmiş yüzyıllardaki, haklarını düşünün lütfen. Birde bugünkü hakları ile karşılaştırınız. Bu konuda da detaylı bilgi yoktur Kur’an da. Geçmiş yüzyılda, kadının yönetici olacağını söyleseniz ne derlerdi? Bizler ne yazık ki nefsi ve ihtiraslarımızla düşünüyoruz. Yapmamız gereken, Allah ın sınırlarını tanımak ve o sınırları aşmamak olmalıdır. Elbette sınırların öğrettiği öğretiyle de, diğer sorunlarımızı çözmeliyiz. Bunu yaparken elde Kur’an, akıl ve mantıkla çözmeye kalkarsak sorunlarımızı, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yoktur. Kur’an temel kurallar koyar. Gerekli ise en ince detay verir. Gerekmeyenlerinde detayını bizlere bırakır. Buda imtihanımızdır. Bir Mühendis yetişirken ona temel kural ve kanunlar öğretilir. Mühendis pratiğe geçtiğinde kendi çabaları, düşünceleri ve fikirleriyle şaheserler yaratır. Bakın Allah bizleri ne için yarattığını söylüyor. ("O hanginizin daha güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O üstündür, bağışlayandır" (Mülk,2) Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK |
|
|
|
| halukgta Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (4. March 2013) |
![]() |
| Bookmarks |
| Etiketler |
| cezası, emri, kuran, recm |
|
|