|  | 
|  | 
|  23. June 2013, 03:02 PM | #1 | 
| Uzman Üye Üyelik tarihi: Dec 2010 
					Mesajlar: 825
				 Tesekkür: 0 
		
			
				166 Mesajina 234 Tesekkür Aldi
			
		
	Tecrübe Puanı: 25         |   
			
			15 Saban 1434’teyiz. 23 Haziran 2013. Berat kandili.  Söylendigine göre berat gecesi, Kur'an-ı Kerim'in "levh-i mahfûz"dan bizim gök yüzümüze toptan indirildigi gecedir. Buna inzâl deniyor. Iyi hos… da böyle tarih olmaz ki. Bir kere "inzal"in yili belli degil. Yani Hicretten kaç yil önceydi; 13 mü, 1 300 mü, 3 000 mi? Yili bilinmeyen tarih... olur sey midir? Sonra, Kamerî yili esas alan takvimde yil yildan 11 gün erken geldigi için o yila ait Saban ayi da vakten ha bire oynar; bir su mevsime denk gelir bir bu mevsime. Iyi ama örnegin sizin dogum gününüz bir su mevsime bir bu mevsime mi denk gelir ki Kurân'in toptan inzal günü bir su mevsime denk gelsin bir bu mevsime? Mevsimi bilinmeyen tarih... olur sey midir? Eger Kur’ân-i Kerîmin "levhi mahfuz"dan bizim gök yüzümüze toptan indirilmesi diye bir olay gerçekten var ise ve biz simdi Berat Kandili diye onu aniyor isek dogru mevsime ait dogru ayin 15’inde anmamiz gerekir. Yoksa gerekmez mi? Ciddiyetin lüzumu yok mu? Böyle gelmis böyle gitsin mi? | 
|   |   | 
|  23. June 2013, 08:59 PM | #2 | 
| Uzman Üye Üyelik tarihi: Nov 2012 
					Mesajlar: 1.606
				 Tesekkür: 667 
		
			
				710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
			
		
	Tecrübe Puanı: 24         |   
			
			Selam Hasan Kardesim, Evet böyle gelmis, ama böyle devam edemez. Isin ciddiyetini cokten kaybetmis bulunuyoruz. Islerine gelince Kandil Geceleri vardir derler, islerine gelmedigi anda yoktur derler. Ha ayin 23. demisler ha 15. demisler, olmayan kandil gecelerinin ne özelligi olabilir. Hicri takvimi dahi uygularlar iken Muhammed peygamberin dogum gününü tam bilemediklerinden Hicret'i baslangic kabul etmisler. Yüce Allah bilir, acaba hicretin tarihi dogrumudur. Isa peygamberin dogum günü de miladi takvimin baslangici olarak almalari da oldukca celiskili bir durum. Velhasil, ne Kadir Gecesini ne de herhangi bir baska manevi degeri olan günleri tesbit etme imkanimiz olmadigindan, her gece bir kandil gecesiymis, her gece son günümüzmüs olarak kabul edip Allah'i anip dualarda, hayirlarda bulunup tevbe ile gecirmemiz herhalde müslümanim diyen her kisi icin son derece makbul olacaktir. Yilda 3-5 kere kandil gecesi diyerek yapilan ibadetler o 3-5 gün icinde sinirli kalir, tabii ki o günleri de Rabbimiz ibadetten kabul ederse. Her gün ve her gece Allah'in yarattigi gün ve geceler degilmidir ki? Bir takim isim verdigimiz gün ve gecelerin ne özelligi vardir öbür gün ve gecelerden? Daha cumanin haccin orucun altindan cikamadik, ne ne demektir diye, sanki bunlarda anlasmazligimiz yetmezmis gibi bir de kandil gecelerini üstlendik. Selam ve dua ile. | 
|   |   | 
|  24. June 2013, 07:34 AM | #3 | 
| Uzman Üye Üyelik tarihi: Nov 2012 
					Mesajlar: 1.606
				 Tesekkür: 667 
		
			
				710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
			
		
	Tecrübe Puanı: 24         |   
			
			Diyanet neden hala kandilleri kutluyor? Süleymaniye Vakfı > Kandil Geceleri > Yazılı Fetvalar Tarih: 14 Ocak 2010 Soru: Kandil geceleri ile ilgili yazınızı okuduktan sonra kandil gecelerini kutlamıyorum ve çevremdeki insanlara da bunların bidat olduğunu söylüyorum. Ancak Diyanetimizde o kadar çok âlim var. Madem bunlar bidat, sonradan çıkma ve onlar da bunların bidat olduğunu biliyorlar. Neden Diyanet bunları hala kutluyor. Dayanakları nelerdir? Cevap: Diyanet İşleri Başkanlığı devlete bağlı resmi bir kuruluştur. Bizim gibi serbest değillerdir. Onlar bu gibi konularda, kendilerine göre bir siyaset uyguluyorlar. Her konuda en büyük görev bilinçli Müslümanlara düşmektedir. Vatandaş bilinçlendikçe Diyanetin tavrı da değişir. **** Kandil Geceleri hakkında sitemizde bulunan yazıyı okumak için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız: http://www.suleymaniyevakfi.org/aras...-geceleri.html (hem kandil geceleri yoktur derler, hem de hangi kandil gecesinin ne oldugunu, nasil dua edilip nasil ibadet ettigini uzun uzadiya aciklarlar. Eh iste milleti ne ile oyaliyacaklar ) “Kim, bu ümmet içerisinde (din adına) geçmişte olmayan bir şey ihdas ederse (ortaya çıkarırsa) bu kişi, Hz. Peygamber’in Allah tarafından kendisine verilen risalet (elçilik) görevine ihanet ettiğini iddia etmiş olur. Çünkü Allah Teala “…Bugün dininizi olgunlaştırdım; size olan nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâm’ı uygun gördüm…” (Mâide, 5/3) buyurmuştur. Bu yüzden, o gün din olmayan (dine dâhil olmayan) şey bugün de din olamaz!”25 Sonuç olarak şu söylenebilir ki; ne Kur’an’da ve ne de sünnette bugün geniş halk kitleleri tarafından kutlanan kandil gecelerine işaret vardır. Mübarek kabul edilen bu geceler, Peygamber Efendimiz ve ashabından çok sonra Mısır ve Kudüs’te kutlanmaya başlamış, daha sonra İslam dünyasının çeşitli bölgelerine yayılmıştır. Bu kutlamalar kesinlikle İslam’ın bir emri veya bir tavsiyesi değildir. Müslüman toplumlar tarafından ortaya çıkarılmış ve gelenek haline gelmiştir. Osmanlı padişahlarından II. Selim döneminden itibaren ‘kandil’ adını alan bu geceler miraciye, regaibiye, mevlüt gibi çeşitli etkinliklerle ihya edilmiştir. Kandil gecelerini kutlayan her toplum kendi kültüründen bir şeyler eklemiş ve böylece bu geceler gelenekselleşmiştir. Günümüzde de kandil geceleri halk camilere akın etmekte, kandil simidi ve tebrikleşmelerle son derece yoğun bir şekilde kutlanmaya devam etmektedir. YAHYA ŞENOL 25.07.2006 SÜLEYMANİYE *** | 
|   |   | 
| merdem Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: |  Miralay (26. June 2013) | 
|  | 
| Bookmarks | 
| Etiketler | 
| aykırıdır, hicri, kurana, takvim | 
| 
 | 
 |