![]() |
|
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() |
![]()
(Öfkelenince neden bağırdığımıza dair küçük bir kıssa)
Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?” diye tekrar sormuş. Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.” “Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.” Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif. |
![]() |
![]() |
Barış Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi: |
![]() |
#2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Yahudi asıllı bir Rus; İsrail’e göçme iznini alır. Çıkışta, Ruslar bagajını denetlerken elbiselerin arasındaki Lenin’in büstünü bulurlar:
- Bu nedir? Yahudi: ” -Bu nedir? sorusu yanlıştir yoldaş!.. Bu kimdir? demeniz gerekirdi!. Bu Lenin’dir, sosyalizmin temellerini atan, Rus halkına iyilikler getirendir. Ben de bunu bereketli günlerin anısı diye yanıma aldım…” Etkilenmiştir Rus görevli: “- Tamam, geçebilirsiniz!..” Tel Aviv havaalanında gümrük memuru büstü görür ve sorar: ” – Bu nedir?…” Yahudi: ” – Bu nedir? sorusu yanlişdir Paşam!. Bu kimdir? demeniz gerekirdi!.. Bu Lenin’dir. Bu deli cani yüzünden Rusya’yı terk etmek zorunda kaldım! Yanıma aldım ki her gün ona bakıp bakıp lanet okuyayım! ..” Etkilenmiştir İsrailli görevli: “- Tamam, geçebilirsiniz!…” Adam evine gelir, büstü büfenin üstüne koyar, gelişi nedeniyle de akrabalarına davet verir. Yeğenlerden biri sorar: ” -Bu kimdir?..” Yahudi: ” – Bu kimdir? sorusu yanlişdir kuzum! Bu nedir? demen gerekirdi!.. Bu; on kilogram, yirmi dört ayar altın, vergisiz, gümrüksüz, üstelik KDV’siz!!!…” |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
güzel, hikayelerden, hisseler, küçük |
|
|