hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > HANİF MÜSLÜMANLIK > Kuran Merkezli ve Allah odaklı iman!

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 6. August 2013, 05:08 PM   #1
mustafabey
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
mustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud of
Standart

Vakia 77; İnnehu le kur’ânun kerîm
Muhakkak ki O, gerçekten Kerim olan Kur'ân'dır (= yüce, şerefli okunandır)

Vakia 78; Fî kitâbin meknûn
Korunmuş bir kitaptadır

Vakia 79; Lâ yemessuhû illel mutahherûn
Ona, temizlenip arınmış olanlardan başkası dokunamaz

Vakia 80; Tenzîlun min rabbil âlemîn
Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.


Korunmuş olan kitap, Allahın katında.
Kitaba arınmış olanlardan başkası dokunamıyor.

Kuran; arınmış olanlardan başkasının dokunamayacağı, Allahın katındaki, korunmuş olan kitaptan ikram edilen okunanların, insanların algı, idrak seviyesine indirilmiş kelam edilmiş hali.

Allahın izni ile korunmuş kitaba dokunan, izin verilen kısmı okuyacak arınmışlığa, olgunluğa ulaşan Resul tarafından kelam edilenlerin toplanmış hali; Kuran-ı Kerimdir, ikram edilen okunanlar.

Kitabı okuyan, okuması olan Resul, bize düşen nedir? Bizim okumamız yok, temizlenmiş ve arınmış da değiliz!

Öncelikle bu durumu iyi tespit etmeliyiz, Allahın katında olan kitabı okuyan Resuldür. Biz Resul değiliz.

Müslüman olmak için teslim olmak gerekiyor, Allaha teslim olmak.

Allaha teslim olmak için Resullere indirilen kelamları bilmek anlamak gerekiyor.

Muhammed peygamber ilk peygamber değildi, mutlaka önceki peygamberlerden kalan yazı, yazıt, hadisler, sembol, ritüel, sünnet(adet, töre)lerle 40 yaşına gelinceye kadar karşılaşmış, kendinde bir bilgi birikimi oluşmuştur, haberdar olmuştur.

Ama okumak(İKRA) haberdar olmak, tekrar etmek değildir, kitabı(Allahın katındaki kitap) anlayacak, biriktirecek, anlatacak donanıma sahip olmaktır.

Kuranda anlatılan kıssalar ve hadiselerde önceki peygamberlerin mücadeleleri, getirdikleri değerler anılmakta, ibret ögüt alınması istenilmektedir. Öncelikle okunanlar GEÇMİŞ’dir, geçmişin kalıntılarıdır, harabeleridir, geçmiş kavimlerden alınacak ibretlerdir, işte bu okunanlar Muhammed peygamberin zamanına kadar ulaşmış veya unutulmuş olanların hatırlatılmasıdır.

Din tekdir, İslam, tevhid dinidir. Tüm gelen peygamberler İslamı tebliğ etmişlerdir. Her gelen peygamber Allahın Beytine bir taş koymuştur.

İslam dini tevhid dinidir.

Kelime-i tevhid; indirilen kelamların özünü anlamak, Allahın yarattığı her şeyle(kitab) tanışmak, öğrenmeye çalışmak, bu mücadele sonunda, yapılan ilmi, düşünsel çalışmalarla aydınlanmak, bir bütüne ulaşmak, Allahın isim ve sıfatlarını tesbih etmek bunun için gerekli bilince anlayışa, bilgiye ulaşmak, Allahın varlığını birliğini anlayacak idrak edecek akıl seviyesine ulaşmak, takvaya ulaşmaktır, yaşamaktır.
mustafabey isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
mustafabey Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
galipyetkin (6. August 2013), ORHAN VELİ (6. August 2013)
Alt 14. August 2013, 03:33 PM   #2
aldemira
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Jul 2013
Mesajlar: 16
Tesekkür: 0
5 Mesajina 12 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
aldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud of
Standart

Alıntı:
mustafabey Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Vakia 77; İnnehu le kur’ânun kerîm
Muhakkak ki O, gerçekten Kerim olan Kur'ân'dır (= yüce, şerefli okunandır)

Vakia 78; Fî kitâbin meknûn
Korunmuş bir kitaptadır

Vakia 79; Lâ yemessuhû illel mutahherûn
Ona, temizlenip arınmış olanlardan başkası dokunamaz

Vakia 80; Tenzîlun min rabbil âlemîn
Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.


Korunmuş olan kitap, Allahın katında.
Kitaba arınmış olanlardan başkası dokunamıyor.

Kuran; arınmış olanlardan başkasının dokunamayacağı, Allahın katındaki, korunmuş olan kitaptan ikram edilen okunanların, insanların algı, idrak seviyesine indirilmiş kelam edilmiş hali.

Allahın izni ile korunmuş kitaba dokunan, izin verilen kısmı okuyacak arınmışlığa, olgunluğa ulaşan Resul tarafından kelam edilenlerin toplanmış hali; Kuran-ı Kerimdir, ikram edilen okunanlar.

Kitabı okuyan, okuması olan Resul, bize düşen nedir? Bizim okumamız yok, temizlenmiş ve arınmış da değiliz!

Öncelikle bu durumu iyi tespit etmeliyiz, Allahın katında olan kitabı okuyan Resuldür. Biz Resul değiliz.

Müslüman olmak için teslim olmak gerekiyor, Allaha teslim olmak.

Allaha teslim olmak için Resullere indirilen kelamları bilmek anlamak gerekiyor.

Muhammed peygamber ilk peygamber değildi, mutlaka önceki peygamberlerden kalan yazı, yazıt, hadisler, sembol, ritüel, sünnet(adet, töre)lerle 40 yaşına gelinceye kadar karşılaşmış, kendinde bir bilgi birikimi oluşmuştur, haberdar olmuştur.

Ama okumak(İKRA) haberdar olmak, tekrar etmek değildir, kitabı(Allahın katındaki kitap) anlayacak, biriktirecek, anlatacak donanıma sahip olmaktır.

Kuranda anlatılan kıssalar ve hadiselerde önceki peygamberlerin mücadeleleri, getirdikleri değerler anılmakta, ibret ögüt alınması istenilmektedir. Öncelikle okunanlar GEÇMİŞ’dir, geçmişin kalıntılarıdır, harabeleridir, geçmiş kavimlerden alınacak ibretlerdir, işte bu okunanlar Muhammed peygamberin zamanına kadar ulaşmış veya unutulmuş olanların hatırlatılmasıdır.

Din tekdir, İslam, tevhid dinidir. Tüm gelen peygamberler İslamı tebliğ etmişlerdir. Her gelen peygamber Allahın Beytine bir taş koymuştur.

İslam dini tevhid dinidir.

Kelime-i tevhid; indirilen kelamların özünü anlamak, Allahın yarattığı her şeyle(kitab) tanışmak, öğrenmeye çalışmak, bu mücadele sonunda, yapılan ilmi, düşünsel çalışmalarla aydınlanmak, bir bütüne ulaşmak, Allahın isim ve sıfatlarını tesbih etmek bunun için gerekli bilince anlayışa, bilgiye ulaşmak, Allahın varlığını birliğini anlayacak idrak edecek akıl seviyesine ulaşmak, takvaya ulaşmaktır, yaşamaktır.
güzel açılımlar,

Bu arada, renlendirilen tüm kısımları düşünmeli,

evvela Allahın katında.
Kitapta böyle geçmediğini siz de alıntıyla belirtmişsiniz,
Kitaptaki değil, daha çok, görüş olabilir,

yine, Ona derken,
kime, kitaba mı, kurana mı,
ve diğerleri,


Sonra,

KİTAPTA GEÇEN
Kitap VE Kuran kelimelerini
ve geçtiği ayetleri
incelemeli ve bunlar üzerinde düşünülmelidir.
Genel ilkeler unutulmadan.

Konu aldemira tarafından (14. August 2013 Saat 03:38 PM ) değiştirilmiştir.
aldemira isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 14. August 2013, 04:57 PM   #3
mustafabey
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
mustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud of
Standart

Alıntı:
aldemira Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Bu arada, renlendirilen tüm kısımları düşünmeli,

evvela Allahın katında.
Kitapta böyle geçmediğini siz de alıntıyla belirtmişsiniz,
Kitaptaki değil, daha çok, görüş olabilir,

yine, Ona derken,
kime, kitaba mı, kurana mı,
ve diğerleri,


Sonra,

KİTAPTA GEÇEN
Kitap VE Kuran kelimelerini
ve geçtiği ayetleri
incelemeli ve bunlar üzerinde düşünülmelidir.
Genel ilkeler unutulmadan.
Selam Aldemira Kardeşim;

Kuran, Kitap, Ayet, Kelam gibi kavramları anlamak için üzerinde daha çok çalışma yapılmalı, birbirleriyle olan bağlantıları çözülmeli, dini anlamak için bu kavramları çözmek şart.

Rad- 39 Yemhûllâhu mâ yeşâu ve yusbit(yusbitu), ve indehu ummul kitâb
Allah dilediğini siler, dilediğini bırakır. Kitab'ın anası (Ana Kitap) O'nun katındadır.


Korunmuş kitap, ana kitap Allahın katında, yanında, ona zaten biz dokunamıyoruz.

Kitaptan okunanların bir kısmı Kurandadır.

Kurana dokunmak, kelamları anlamak için temizlenmek arınmak gerekiyor.

Bedeni su temizler, insanı ilim arındırır, temizler. İlimde çok eksiğimiz var.

Birde kitabi mübin, apaçık kitap var, burnumuzun dibinde onu da göremiyoruz.
mustafabey isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 14. August 2013, 03:56 PM   #4
aldemira
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Jul 2013
Mesajlar: 16
Tesekkür: 0
5 Mesajina 12 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
aldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud ofaldemira has much to be proud of
Standart

Alıntı:
mustafabey Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Vakia 77; İnnehu le kur’ânun kerîm
Muhakkak ki O, gerçekten Kerim olan Kur'ân'dır (= yüce, şerefli okunandır)

Vakia 78; Fî kitâbin meknûn
Korunmuş bir kitaptadır

Vakia 79; Lâ yemessuhû illel mutahherûn
Ona, temizlenip arınmış olanlardan başkası dokunamaz

Vakia 80; Tenzîlun min rabbil âlemîn
Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.


...........
ön bilgilerden arınarak,
bu sözleri bir daha ikra yapmalı,
ŞU alıntıyı da önce gözden geçirmeli
Alıntı:
Kur’an’ı Anlamak

Şimdi yine aynı kitap önümüzde bulunuyor;gerçi mesaj getirici değil; ama mesajı var. Bu mesaj bize sorumluluk yüklüyor.İşte bu yüzden ben tarih dersini bu aşamadan sonra Kur'an'dan alacağım. Bundansonra bütün incelemelerimi Kur'an üzerinde yoğunlaştırmaya karar verdim. Bugünekadar çeşitli konuları, çeşitli alanlarda ortaya koyduğumda dayanaklarımda veşahit getirmelerimde Kur'an'dan fazla yararlanmadığımı görmenizin iki sebebivardı: Birincisi, esasen, her şeyden önce düşünmenin, bağımsız ve mantıklıdüşünmenin, bir söze dayanmadan düşünmenin kendisi başlamalıdır. Bir diğeri dedaha çok şu sebeptendir.

Ben sade bir araştırmacı, kitap ve incelemeehli bir insan olarak, nazari ve ilmi bir mesele ortaya koyduğumda, kesinliklebenim gözüme çarpan, sonuç çıkardığım, delil getirdiğim şeyin bir yanılma payıvardır. Bundan dolayı benim veya benim gibi olanlar tarafından "şu ancakböyledir, başka türlü olamaz" şeklinde bir görüş öne sürülmemiştir, olamazda. Bizim inandığımız ve emin olduğumuz şey, daima daha iyi ve doğru anlamaçabasında olduğumuz, bu iş için herkesten yardım dilediğimiz, hatta düşman vekötü adlı kimselerin bu yolda bize yardım edecekleri, ettikleri konusudur.

Bunun için, bir tez ve bir ilmi görüşçıkardığımda veya inandığım bir mektepten söz naklettiğimde; eğer Kur'an'ınuygun, büyükçe bir suresini, bir ayeti alıp, o konunun altına yazar, onadayanırsam, bu, Kur'an'ı, kendi fikrimi ispatlamak yolunda kullanmam demektir.Kur'an daima böyle bir araştırma veya tebliğ yönteminin kurbanı olmuştur.Kur'an, daima buyruklarımızı -ne olursa olsun- ispatlamak için bir aletolmuştur. Hiç bir zaman hiçkimse, her şeyi, -mezhebi, ilmi, edebi- bütün zihniyetini ve bilgisini birtarafa fırlatıp; önceki görüşlerinden arınmış bir zihinle Kur'an'ayönelmemiştir.

Söylediğime uygun bir hadis vardır: "Her kim Kur'an'ı kendigörüşüyle tefsir ederse, yeri ateştedir,", Bu "görüş"e "akıl"dediler, yani her kim Kur'an'ı aklıyla tefsir ederse...! Öyleyse neyle tefsiretmek, doğru tanımak için akıldan başka bir yolumuz yok. Sonra hayır diyorlar,bizim maksadımız her ayetin altına imamdan bir rivayet getirmektir! Efendi!Yoksa bu rivayeti de akılla seçmek gerekmez mi? Yoksa, bu ayetin tefsiri olanrivayeti aklımızın seçmesi, anlaması gerekmez mi? Bunu ayetin altına getir,sonra da bu ayetin manasının bu olduğunu anla?!! Akılsız adamın başınaistediğin kadar ayet, istediğin kadar rivayet döksen yine de fayda etmez.Sağırlara çağırını işittiremezsin, hele bu sağır ve dilsiz insan, o sesiçağrıyı anlamıyor, duymuyorsa. Bu adamın canı sıkılır, sinirlenir de, sendenbezer, kaçar, sırtını döner. Artık peygamberin kendisi bile ona bir şeyduyuramaz.

Öyleyse mesele Kur'an'ı "görüşle tefsiretmemektir. "Görüş" ne demek? Yani daha önceki fikir ve inançlarımız.Önce filan ilmî, fiziki, kimyevi, fıkhi, mezhebi, görüşe inanıyor, ondan sonragidip Kur'an'da, önceki görüş ve inancımızın ispatı peşinde dolaşıyoruz. İştebu yüzden bakıyoruz ki Şia, Kur'an'ın ardından gidiyor, Şia çıkıyor;Sünni gidiyor, Sünni çıkıyor; Vehhabi gidiyor, Vehhabi çıkıyor; Cebri gidiyor, Cebri çıkıyor;Nasibi gidiyor, Nasibi çıkıyor;İhtiyari gidiyor, İhtiyari çıkıyor; .

İyi ama o halde Kur'an ne yapıyor? Bütünbunlar görüştür ve bütün bunlar görüşle yapılmış tefsirlerdir. Öyleyse nasıl olmalıyız? Önceki bütün görüşlerden arınmış, veraset yoluyla veyazorla yüklenmiş bütün önceki inançlardan temizlenmiş bir akıl; idmanlı, uyanıkbir zihin olarak; mantıki ve akli, kudretli, uyanık, mana çıkarıcı, ama dahaönceki herhangi bir görüşü ispatlamaya taassubu ve taahhütü olmayan birgörüşle, Kur'an'a gitmeli ve Kur'an'ın içinden neyin ne olduğunu görmeli veçıkarmalıdır...

[İki Sure, İki Yorum] Ali Şeriati
şayet arınıp,
ikra yaparsak,
ne anlattığına
ulaşırız,
İNŞAALLAH
aldemira isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
alak, mesajları, suresi


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:45 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam