![]() |
|
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 825
Tesekkür: 0
166 Mesajina 234 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
...ve “cenneteyni” sözcüğünü “cennetler “ olarak algılıyorum.
Rahmân suresinde "cennetân" da deniyor "cenneteyn" de. Ikisi de iki bahçe demek. Cennetân ya da cenneteyn denmesi degil önemli olan; önemli olan "iki bahçe" denmesi. Sizin onu ikiden çok bahçeler olarak algilamaniza gelince, özür dilerim, sizi üzmek istemem ama buna hakkiniz yok. Benim de hakkim yok. Hiç kimsenin hakki yok. Allah ne diyorsa ona razi olacagiz; "iki bahçe" diyor "iki bahçe"dir. Fihinne zamirinin öncesindeki bu ayetlerde sözkonusu edilen zamir hangisidir? Lütfen belirtir misiniz? Benden ne istediginizi tam olarak anlamadim ama tekrar ayetininin disindakilere buyurun birlikte bakalim. 46.Ve li men hâfe makâme rabbihî cennetân. Buradaki "cennetân" için sibakta zamir kullanilmak istenseydi dogru zamir "fîhima" olurdu. 48.Zevâtâ efnân. Zevâta da öyle. Dogru zamir: fîhima 50.Fîhimâ aynâni tecriyân. Buradaki fîhimâ zamiri, "o iki bahçede" demek. O iki bahçede akan iki pinar. 52.Fîhimâ min kulli fâkihetin zevcân. Yine o iki bahçe. Ikisinde de her meyvedan çift çift var. 54.Muttekiîne alâ furusin betâinuhâ min istebrak, ve cenel cenneteyni dân. Cenel cenneteyn: o iki bahçenin devsirmelikleri, o iki bahçenin meyva agaçlari Cenneteyn: iki bahçe O halde ATIF eger 56'da "fîhinne" varsa "cenel cenneteyn"e yani meyva agaçlarinadir, "fîhimâ" varsa "cenneteyn"e yani o iki bahçeye. 56'da "fîhinne" var; o halde meyva agaçlarina atifta bulunuluyor. "kâsirâtut tarf" meyvalar olup o agaçlarin içindedir. Agaçlarin meyva yüklü uçlari ile cennet halki arasindaki mesafe ortadan kaldirilmistir (dân) Benden istediginiz bu muydu? “Bakışlarını dikenler”, cennetle ödüllendirilen insanlardır. Bakislarini "dikiyorlar" mi, "kisiyorlar" mi? Malum, bunlar zit anlamli kelimeler. Birileri bakislarini ya dikiyor ya kisiyor. Ya o ya o. Ikisi birden dogru olamaz. Arti, bakislarini dikiyorlarsa neden dikiyorlar, kisiyorlarsa neden kisiyorlar? Rahman 56. Ayette: “Fîhinne gâsıratut tarfi lem yatmishunne insun gablehum ve lâ cânn. “ Şeklinde geçer. Bu ayetleri bağlamında okuduğumuzda sizin “Orda Allah "kâsirâtut tarf"a RIZKUNÂ diyor.” İfadenizin “kâsirâtut tarf" olmadığı görülür. Olur mu öyle sey? Sâd suresi, Buyurun: 49.Allah'i kâle alanlar için iki güzel varis yeri. 50.Kapilari onlara açik Adn bahçeleri. 51.Orda koltuklara yaslanirlar;bol bol meyva ve içecek isterler. 52.Ve önlerinde kâsirâtut tarfi etrâb. 53.Iste hesab günü için size vaad edilenler. 54.Evet. Iste bizim tükenmesi olmayan RIZKIMIZ. Dikkat edilirse 53 ve 54'e Allah "Iste-Hézé" diye basliyor meyva, içecek ve "kâsirâtut tarf"a atifta bulunduktan sonra "Iste bizim tükenmesi olmayan RIZKIMIZ" diyerek sözünü tamamliyor. "Kâsirâtut tarf"in RIZIK oldugu bundan daha açik nasil anlatilir? O iki bahçenin agaçlarindaki "kâsirâtut tarf" ne ise (Rahmân 56) Cennet halkinin önündeki "kâsirâtut tarf" da o (Sâd 52). Konu Hasan Akçay tarafından (29. January 2014 Saat 05:10 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
rahman, suresi |
|
|