![]() |
|
|
|
|
#1 |
|
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
araf/11
ve lekad halaknaaKUM summe savvernaaKUM.../ tasarlanıp sonra biçimlendirilenler... hicr/26 ve le kad halaknel insaane min salsaalin min hamein mesnuun.../ kuru balçık, şekillendirilmiş kurumuş balçıktan tasarlanan insan... hicr/29 fe izaa "sevveytuHU ve nefahtu fiiHİ min ruuhii" fekauu leHU saacidiin.../ biçimlendirme ve ruh üfleniş... tarık/5 fel yenzuril insaanu mimme hulık.../ insan nasıl tasarlandığına baksın... tarık/6 hulika "min maain daafik".../ "atılan sudan" tasarlandı... atılan sudan halk edilen/ tasarlanan insan... secde/7 ellezii ahsene kulle şey’in halakaHU...ve bedee halkal insaani "min tiin".../ en iyi halde..."nemli topraktan" yoktan tasarlanan insan... secde/8 summe ceale neslehu "min sulaaletin min maain mehiin".../ tasarımdan sonra neslini "meni akıntısından, hakir bir sudan" devam ettiren... tasarlanıp biçimlendirilenler, kuru balçıktan, şekillendirilmiş kuru balçıktan tasarlanan insan, meni akıntısından, atılan sudan tasarlanan insan/meni ile döllenmiş yumurta/zigot/nemli topraktan tasarlanıp biçimlendirilen... adem... ali imran/59 inne mesele iisaa indallaahi ke meseli aadem../ allah a göre isa durumu adem durumu gibi... halakahu min "turaabin" summe kaale lehu kun fe yekuun.../ "kuru topraktan" tasarlanan sonra ol denilip olan... isanın durumu adem gibi, sadece gibi, nemli topraktan tasarlanan, tasarlanıp ruh üflenilen... ve kuru topraktan tasarlanıp "kun" emri devreye sokulan... maide/110 ve iz tahluku minet tiini ke hey’etit tayri bi iznii fe tenfuhu fiihaa fe tekuunu tayran bi iznii.../ meryem oğlu isa aldığı izin ile nemli topraktan tasarladığı kuş gibi şekle yeni bir izin ile üfleyerek tasarlandığı şekle dönüştürebiliyor, aldığı izn ile tiinden halk edebilip içine de üfleyebiliyor ama "bedii" değil... bu kuş için tekamül hikayeleri üretilmiş midir acep, o da halk edildi/tasarlandı, üflendi... sad/26 yaa davuudu innaa cealnaake haliifeten fiil ardı fahkum beynen naasi bil hakkı ve laa tettebiil hevaa.../ davud seni arza halife atayacağız, nas arasında hak ile hükmet ama hevana uyma... davud da arza halife atanmış ama ne melekler laf üretmiş ne adem-havvacılar ne de tekamülcüler... bakara/30 ve iz kaale rabbuke lil melaaiketi "innii caailun fiil ardı haliifeh".../ "arzda halef atayacağım"... kaaluu "e tec’alu fiihaa men yufsidu fiihaa ve yesfikud dimaa".../ "kan döken bozguncuyu mu atayacaksın".. ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek.../ biz seni övüp yüceltip hürmet ediyoruz... kaale innii a’lemu maa laa taa’lemuun.../ bilmediklerinizi ben bilirim... melekler atanan hakkında bilgi sahibiler, atananın "kan döken bozguncu" olduğunu dillendiriyorlar ve kendileride övüp yücelten miş... nedendir bu tavırları, onlar sanki atanan halefin selefleri, sanki o ana kadar arzda hükm sürenler, sanki haleflerini alçaltıp kendilerini övüyorlar, neden arkadaş... buna karşılık halef atayan ne yaptığını iyi bildiğini bildiriyor... bakara/31 ve alleme aademel esmaae kullehaa.../ isimlerin tümünü ademe öğretti... summe aradahum alel melaaiketi.../ sonra meleklere sundu... fe kaale enbiuunii bi esmaai haaulaai in kuntum sadikiin.../ hadi haber verin bana isimleri, sözü doğrular iseniz... 30 uncu ayette kendilerini övüp halefe bozguncu kan döken diyebilen selef modundakiler iddialarında haklıysalar talebe cevap verebilecekler... bakara/32 kaaluu subhaaneke laa ilme lenaa illaa maa allemtenaa.../ sen subhan, bize öğrettiğin dışında bize ilm yok... inneke entel aliimul hakiim.../ sen bilen ve hakim... cevap veremediler... bakara/33 kaale yaa aademu enbi’hum bi esmaaihim.../ haber ver onlara isimlerini adem... fe lemmaa enbeehum bi esmaaihim.../ isimleri haber verir... kaale e lem ekul lekum innii a’lemu gaybes semaavaati vel ardı.../ yerin göğün gayblerini bilenim... ve a’lemu maa tubduune ve maa kuntum tektumuun.../ açıkladığınızı, gizlediğinizi bilen... adem onların yapamadıklarını yapan, haleflerini atayan, bilip bilmeden soru soran seleflerin söyleyip söylemediklerini daha önce beyan ettiği gibi daha iyi/gerçeği bilen ... bakara/34 ve iz kulnaa lil melaaiketiscuduu li aademe.../ meleklere/selef modundakilere denilen, "boyun eğin "ademe"..." fe seceduu illaa ibliise, ebaa vestekbere ve kaane minel kaafiriin.../ iblis haricindekiler boyun eğerken o büyüklendi ve inkarcılardan oldu.. ademe secdede birden fazla selef modunda melek ve iblis hariç, direnip büyüklenince inkarcılar sınıfına geçen iblis bir melek... isra/61 ve iz kulnaa lil melaaiketiscuduu li aademe fe seceduu.../ meleklere ademe boyun eğin dendiğinde boyun eğerler... ...illaa ibliis kaale e escudu li men halakte tiinaa.../ iblis hariç, nemli topraktan tasarlanana mı boyun eğecek... araf/10 ve lekad mekkennaakum fiil ardı.../ yeryüzünün mekan edilişi... araf/11 ve lekad halaknaaKUM summe savvernaaKUM.../ tasarlanıp sonra biçimlendirilenler... fe seceduu illaa ibliise.../ iblis haricindekiler boyun eğer... lem yekun mines saacidiine.../ o boyun eğenlerden olmadı... kehf/50 fe seceduu illaa ibliise, kaane minel cinni fe feseka an emri rabbihi.../ bir melek olan iblis boyun eğmeyip cinler safına katılır, efendisinin buyruğundan sapanlardan olur ... e fe tettehızunehu ve zurriyyetehuu evliyaae min duunii.../ onu ve neslini benden başka veliler mi edindiniz... ve hum lekum aduvvun.../ size düşmanlar... sad/74 illaa ibliise, istekbere ve kaane minel kaafiriine.../ kibirlendi/büyüklendi ve inkarcılardan oldu... sad/75 estekberte em kunte minel aaliine../ kibirlendin/büyüklendin yücelerden mi oldun... boyun eğip kabullenenler ve kibirlenen inkarcılar, iki grup... iblis; melek, halefi, nemli topraktan tasarlanana boyun eğmeyi kabullenmeyen/boyun eğmeyen selef, cinler safında, rabbin buyruğundan sapkın, rab yerine edinilen veli, düşman, kibirlenen/büyüklenen/kendini yücelerden sanan inkarcı... kaf/3 e izaa mitnaa ve kunnaa "turaabaa" zaalike rec’un baiidun.../ toprak olduktantan sonraki dönüşü uzak görenler... vakıa/47 ve kaanuu yekuuluune e izaa mitnaa ve kunnaa "turaaben" ve izaa men e innaaa le meb’uusuun.../ toprak ve kemik olduktan sonraki dirilişe şaşırma.. "meryem oğlu isanın tasarladığı kuşun ham maddesine" karıştıktan sonraki dönüşe/dirilişe şaşanlar.. |
|
|
|
|
|
#2 | |||
|
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Alıntı:
Alıntı:
Çamurdan yaratılan beden = homo sapines. Allah'dan üflenen ruh = Adem. İnsan = Beden (homo sapiens) + ruh (adem) Kuran'da buna uyumsuz bir ifade biliyorsanız, paylaşmanızı rica ederim. Alıntı:
Adem bir babadan doğmadı, Tanrı'dan bir ruh olarak yaratıldı. İsa, kendisinin Tanrıdan bir ruh olduğunu kavrayan ilk insan. Bu yüzden Tanrı'dan bir ruh olmanın anlatımı, sembol ismi. Bedenlerimizdeki ruhlar, bedenlenmemiş ruhlar "gibi"ler. Çünkü aynılar, babasızlar... onlar üremez, yaratılırlar. Bahsettiğin kuş vb. mucizeler, bu bilgiyi paylaşmak için. Allah'dan ruhlar olarak Allah'ın isim ve sıfatlarına sahibiz. İsa'nın mucizeleri, bu isim ve sıfatları göstermek için. Bu konu bir kez izah edildikten sonra, artık kapatılıyor. Kuran, her tür mucize ve doğa üstü olayla arasına kalın bir çizgi çiziyor. Muhammed babasız doğmadı, bir kuşa hayat vermedi, hiç bir mucize göstermedi. Çünkü İsa'dan itibaren mucizeyi artık biliyoruz: Biz/evren. 1- Tâ, Sîn, Mîm. Yani mucize indirilmedi.2- İşte sana gerçeği apaçık gösteren Kitap'ın ayetleri... 3- Onlar iman etmiyorlar diye kendini üzüntüden tüketir gibisin. 4- Eğer istersek gökten üzerlerine bir mucize indiririz de boyunları onun önünde perişanlıkla eğilip kalır. 5- O Rahman'dan kendilerine söze bürünmüş yeni bir hatırlatma gelmeye dursun, ondan mutlaka yüz çevirirler. Ve indirilmeyecek. 6- Yemin olsun, yalanladılar ama yakında gelecektir onlara alaya alıp durdukları şeyin haberleri. 7- Bakmadılar mı yere, neler fışkırtmışız onda cömert ve bereketli her çiftten. Çünkü mucize gördüğümüz her şey. Ve bunu görebilmemiz.
8- Bunda elbette bir mucize var, fakat onların çoğu mümin değiller. |
|||
|
|
|
|
|
#3 | ||||
|
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Alıntı:
İtiraz noktanızı belirtirseniz sohbet imkanımız olur. Alıntı:
"Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir." Ahzab 72 Ruhlara emanet soruluyor, bazıları kabul ediyor, bazıları etmiyor. Nasıl karar veriyorlar? Tekamülün çekinilecek kadar ağır bir yük, zorlu bir yol olduğunu nasıl biliyorlar? Çünkü yol anlatılıyor/gösteriliyor. Bu şekilde, "herkese taşıyabileceği kadar yük" prensibi gereği ruh, ancak taşıyabileceği kadar olgunlaştığında maddeleşmeyi yüklenmeyi istiyor, ondan çekinmiyor."kendileride övüp yücelten miş... nedendir bu tavırları, onlar sanki atanan halefin selefleri, sanki o ana kadar arzda hükm sürenler, sanki haleflerini alçaltıp kendilerini övüyorlar, neden arkadaş..." “Bir zamanlar Rabbin meleklere: "Ben, yeryüzünde bir halife atayacağım7." demişti de onlar şöyle konuşmuşlardı: "Orada bozgunculuk etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın4? Oysaki bizler, seni hamt ile tespih ediyoruz; seni kutsayıp yüceltiyoruz1. Allah şöyle dedi: "Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim5." Bakara 30 “Ve Âdem'e isimlerin tümünü öğretti3. Sonra onları meleklere göstererek şöyle buyurdu: "Hadi, haber verin bana şunların isimlerini, eğer doğru sözlüler iseniz." Bakara 31 “Dediler ki:..Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok bizim2…" Bakara 32 “Allah buyurdu: "Ey Âdem, haber ver onlara onların adlarını." Âdem onlara onların adlarını haber verince, Allah şöyle buyurdu: "…ben, sizin açığa vurduklarınızı da saklayageldiklerinizi de en iyi biçimde bilmekteyim6." Bakara 33 1- “bizler, seni hamt ile tespih ediyoruz; seni kutsayıp yüceltiyoruz.” Ruh, Allah’ın kendi öz ruhundan, saf iyilik hali, pozitivite. Bu haldeyken adı melek. 2- “Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok bizim.” Melek, tekamülü seçmeyen ruh olduğundan, pozitiviteden başka hal/bilgi edinmez. 3- “Âdem'e isimlerin tümünü öğretti.” Adem, tekamül eden ruh olduğundan, pozitiviteden başka hal (negativite) ve bilgi edinir. 4- “Orada bozgunculuk etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın?” Tekamülün başlangıcı, negativite 5- “Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim.” Melekler, tekamülün başındaki ademin negativite halini bildiler. Bilmedikleri, tekamülden sonra olacağı haldi. 6- “ben, sizin açığa vurduklarınızı da saklayageldiklerinizi de en iyi biçimde bilmekteyim” Melekler ve Adem’in dışarı vurdukları o anki tekamül halleri. Saklayageldikleri ise içlerindeki aynı ruh. 7- “Ben, yeryüzünde bir halife atayacağım.” Her kavram, ancak kendi zıddıyla tanımlanır/bilinir. Pozitivitedeki melek, kendi halini deneyimler ama bilemez, çünkü zıddını deneyimlemez/bilmez. Tekamüle negativiteden başlayan adem, pozitivite aşamasına geldiğinde… kendi zıddını artık bildiğinden, kendi halini de bilir. Yeryüzü halifeliği ve meleklerin ona secdesi, tekamül eden ruhun bu üstünlüğü için. Detay için, http://hanifler.com/showthread.php?t=3505 Alıntı:
Melek = Tekamül etmeyen ruh. Cin = Ruh/enerji formunda tekamül eden ruh. Adem = Bedenlenerek madde alemde tekamül eden ruh. "Andolsun ki sizi yarattık, sonra sizi biçimlendirdik, sonra da meleklere "Âdem'e secde edin" dedik." Araf 11 Yaratılan ve biçimlenenler tekil değil çoğul. Âdem tekil bir ad değil, topluluk adı. "Andolsun ki sizi yarattık, sonra sizi biçimlendirdik, sonra da meleklere "Âdem'e secde edin" dedik." Araf 11 - Adem, bir bedene üflenecek ruhların topluluk adı."Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın." Hicr 29 - Her ruh, Allah’ın ruhundan. "Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler1. Onu insan yüklendi2. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir3." Ahzab 72 1- Tekamül bir seçenek, her ruh isteyip istemediğine kendisi karar verir.1- Tekamülün zorluğundan çekinerek istemeyenler var (melek). 1- Zorluğuna rağmen tekamülü kabul edenler var (adem). 1- Tekamül, gök, yer, dağ gibi cisimlerin olduğu madde alemde. 2- Tekamülü seçen ruh, madde bedene üflenince insan olur: insan = adem + beden 3- Tekamül, zalim ve cahil halden, yani negativiteden başlar. “Hani Rabbin, ademoğullarından, bellerinden zürriyetlerini alıp onları öz benliklerine şahit tutarak sormuştu: "Rabbiniz değil miyim?" Onlar: "Rabbimizsin, buna tanıklık ederiz." demişlerdi.” Araf 172 - Rabbin (eğiten, daha iyiye güzele klavuzlayan, tekamül ettirenin) tekamülü ruhlara sorması. - Ademoğulları, bedenlenerek tekamülü kabul edenler. Alıntı:
İblis = düşünme yetisi (daha doğrusu, düşünme yetisinin iyi kullanılmaması) Cin = Başka yerden gelen yabancı insanlar, tanımadığımız yabancı insanlar, gizli ajanlar, görünmez varlıklar, güçler tanımlarına geleceksiniz. Benim sorum, İblis ve cinlerin bir varlık olmadığına, insanın yetileri ve davranışları olduğuna işaret eden Kuran ayetlerini paylaşmanız. |
||||
|
|
|
|
|
#4 |
|
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Bir gezegen düşünelim, hep aydınlık olsun.
Oradaki varlıklar, aydınlığı deneyimlerler ama onun aydınlık olduğunu bilemezler. Çünkü aydınlığın tanımı/bilgisi karanlıktan gelir. Karanlığın tanımı da aydınlıktan. Her kavram sadece kendi zıttıyla tanımlı. Bu yüzden tekamül, Zıtların her ikisini (yani şeylerin yok ve var hallerini) deneyimleme, Yok hallerinden var hallerine doğru bir yürüyüş. Varolan fotondur, fotonun olmadığı hale "karanlık" adı verilir. Varolan atomik titreşimdir, atomik titreşimin olmadığı hale "soğuk" adı verilir. Varolan sevgidir, sevginin olmadığı hale "korku" adı verilir. Tekamülde... "Kötü" adını verdiklerimiz, sevginin daha az algılandığı, evvelki halleri deneyimleyenler. "İyi" adını verdiklerimiz, sevginin daha fazla algılandığı sonraki halleri deneyimleyenler. Aslında sevgiden başka bir şey yok. Bunu, sevgiyi daha az algıladığımız hal ile biliyoruz. İyi ve kötü diye ayrıştırdıklarımız, aynı yolculuğun farklı anları. Kötü dediğimiz, iyinin sunum/giriş bölümü. Hepimiz hepsini deneyimleyeceğiz. |
|
|
|
![]() |
| Bookmarks |
| Etiketler |
| adem, cin, iblis, kuranda, melek, ruhun, tanımı, şeytan |
|
|