![]() |
![]() |
#71 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Araf 179:
1. ve lekad : ve andolsun ki 2. zere'nâ : yarattık, hazırladık 3. li cehenneme : cehennemi 4. kesîran : çok 5. min el cinni : cinlerden 6. ve el insi : ve insanlar Arapça gramer açısından "cin ve insanların birçoğundan cehennemi yarattık" veya benzeri şekilde tercüme edebilir miyiz? hanifler.com tercümesi de, "tanıdıklarınızın-tanımadıklarınızın birçoğundan cehennemi yarattık" olabiliyor mu? |
![]() |
![]() |
![]() |
#72 | |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun aleyküm, değerli ozkanates kardeşim
Alıntı:
"Cin" sözcüğünü de zıttı olan "ins" sözcüğü ile değerlendirmek gerekir. Ins sözcüğü; beş duyu ile hissedilebilen, bilinen, görünen, tanıdık, ilişki kurulabilen, kaybolmayan, sürekli ortada duran olduğuna göre beş duyu ile hissedilemeyen,bilinmeyen, görünmeyen, tanıdık olmayan, ilişki kurulamayan, kaybolan, sürekli ortada olmayana da cin denilir. Buna göre de çeviri: "Ve Andolsun ki, tanıdıklarınızdan tanımadıklarınızdan birçoğunu cehennem için türetip ürettik..." şeklinde olabilir. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
|
![]() |
![]() |
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | beyazasi (21. June 2015) |
![]() |
#73 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Özkanateşten:
"Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından endişe ederseniz, bir hakem erkek tarafından, bir hakem de kadın tarafından gönderin. Bunlar, barıştırmak isterlerse Allah, kadınla erkeğin aralarını düzeltmede onları başarılı kılacaktır." Nisa 35 Eğer biri, ki ister benim annem-babamdan biri, ister eşimin anne-babasından biri, eşimle aramızdaki bir anlaşmazlıktan ötürü aile yaşantımıza karışmaya kalkarsa, benim aile düzenimi kendi görüş ve düzenlerine göre düzenlemeye çalışırsa onları derhal men ederim. Başkalarının da kendi yaşamlarının eğer anne ve babadan ayrı yaşıyorlarsa onlar tarafından düzenlenmesine rıza göstereceklerini zannetmiyorum. Tabiidir ki kişilik meselesi. Bu nedenle ben bu ayetin "aile hukukunu" ilgilendirdiğini zannetmiyorum. Bu ayet işçi(nisa) ve işveren(rical) arasındaki anlaşmazlık halinde, anlaşmazlığın aynı bu günkü gibi işçi(nisa) ve işveren(rical) temsilcileri arasında görüşmeleri işaret ettiğini düşünüyorum. Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (22. June 2015 Saat 08:11 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#74 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2013
Mesajlar: 203
Tesekkür: 153
10 Mesajina 12 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
....
Konu beyazasi tarafından (31. August 2017 Saat 05:37 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#75 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Sonra gül gibi geçinip gidecekler...........!
Öyle mi.....? Hele şimdi Anayasa Mahkemesi "imam nikahı" denilen uydurmayı yürürlüğe soktuktan sonra Herifin elinde "boş ol" tehdidi varken taraf mı olurlarmış? Herif eşşek sudan gelinceye kadar karıyı döver de (Allah zulmetmez ama)bunun ayetle(Nisa-34) verilmiş bir hak olduğu hem karıya ham kocaya bellettirilir..........., olmadı boşandıktan sonra bile herif öldürürmeyi kendine hak olarak görürse ........., aralarında niza olabilir miymiş ki aracıya ihtiyaç duysunlar? Aracıları kabul etse bile o tehdidi elinde bulunduran herifin isteği dışında bir karar mı verebilirler? Dayak ve öldürme tehdidini hatırlatmadan başka birşey yapamayacak arabulucuların bu çabaları sayesinde o kadın "karı" olmaz, o herife tehditle mecbur bir "zavallı" olur. Ve o tehditler altında gül gibi geçinir giderler ha.....! Sevsinler. Saygılarımla. Galip Yetkin Konu galipyetkin tarafından (23. June 2015 Saat 06:51 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#76 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Bu sebeple ancak genel bakış açısı örneklerle konur, Ve norm dışı hallerde bunun adaptasyonu istenir. Kadın-erkek ilişkileri de böyle. Karşılıklı sevgi, saygı ve hakların korunması temel. Bunun hayatın sayısız hallerine uygulanması kişiler kalmış. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#77 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
özkanateş'ten
.......................... Alıntı:
"Dayak" da bu ilişkilerden mi? Ayet çevirilerinde var. Cevap evet ise "dövmenin"/pataklamanın sebebi kadının serkeşliği. Ya erkek aynı şeyi yaparsa? Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (24. June 2015 Saat 04:29 AM ) değiştirilmiştir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#78 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Şurada bir yazı var ama Arapça bilgisi istiyor, üzerinde konuşabiliri: Nisa 34: Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta) dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb” korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) ONLARI (HAFİFÇE) DÖVÜN. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür. (Diyanet meali) Nisa 34: Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. İyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar; Allah'ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara ÖNCE ÖĞÜT VERİN, SONRA ONLARI YATAKLARINDA YALNIZ BIRAKIN VE NİHAYET ONLARI EVDEN ÇIKARIN/BULUNDUKLARI yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür. ( Yaşar Nuri Öztürk meali) Ayet erkeklerin kadınları koruyup, kollayıcı olması konusuna açıklık getiriyor ve diyor ki, Allah bazılarınızı, bazılarınızdan üstün/farklı kılmıştır. Buradan da anlaşılıyor ki, erkek kadına göre daha güçlü ve kuvvetli yaratıldığından, kadınları korumak, evin geçimini sağlamak erkeğin görevidir. Tabi bu sözlerden, kadın çalışmaz anlamını çıkaramayız. Çünkü Allah böyle bir hüküm özellikle vermemiştir. Böylece kadına yaşamında, büyük kolaylık sağlamıştır. Erkekler, kadınları koruyup kollayıcıdır diyen Rabbimiz, acaba aynı ayetin sonunda, gerektiğinde eşlerinizi dövün der mi? Yeri gelmişken hatırlatmak isterim, bu sözlerden yola çıkarak, şöyle tercüme yapılıyor ve ERKEKLER KADINLARIN ÜZERİNDE YÖNETİCİDİR DENİYOR. Elbette bu sözler Allah ın değil, uslanmaz nefislerin arzularıdır. Ayette bazılarınızın, bazılarına üstün/farklı yaratılmasından bahsedilmesi, dikkat ediniz lütfen kimin hangi konuda kimden üstünlüğü söylenmiyor. Bazı konularda erkekler kadından üstün/farklı, bazı konularda, kadınlar erkeklerden üstün/farklı diye anlamalıyız. ÜSTÜNLÜK KONUSUNU, KİŞİYE AYRICALIK GETİRMEZ, TAM TERSİNE SORUMLULUK GETİRİR. Örneğin bir kadın, dünyaya bir çocuk getirebilecek özelliğiyle, erkekten bu konuda üstün/farklı yaratılmıştır. Bu örnekler çoğaltılabilir. İki ya da üç yaşındaki erkek ve kız çocuklarını uzaktan izleyiniz, onların oynadığı farklı oyuncaklardan tutun, davranış ve hareketlerinin farklılığından, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Tüm bu üstünlükler, farklılıklar o kişiye Allah tarafından verilmiş olup, yaratılışında/yaşamında ona verilen görev ve sorumlulukları ile ilgilidir. Kadın erkek arasında, üstünlük yoktur, iş bölümü vardır. Üstünlük Allah a karşı sorumluluklarımızda, takvadadır. İyi kadınların itaatkâr ve saygılı olması, Allah ın kanunlarına karşı takındığı tavırla ilgilidir. İtaatkâr sözüyle namusunu, iffetini koruyan kadın anlamındadır. Yoksa her ne şartta olursa olsun, kocasına itaat eden, onun sözünden çıkmayan anlamında değildir. Bunu da yanlış tercüme ederek, erkeğin kadına baskısının, nasıl inanılmaz boyutlara ulaştığının örneğidir. Gelelim en çok tartışılan ve inanılmaz büyük bir yanılgıyla tercüme edilen ONLARI DÖVÜN KISMINA. Ayetin bu bölümünde, aile içinde geçimsizlik olan, BAZI KONULARDA ERKEĞİN, KADININ HALİNDE UYGUNSUZLUK, SADAKATINDAN ŞÜPHE, TOPLUM TARAFINDAN HOŞ GÖRÜLMEYEN DAVRANIŞLAR GÖRMESİ HALİNDE, nasıl bir yol izlenmesi gerektiği anlatılıyor ve diyor ki, böyle bir durumda erkek önce karısını, bu hoş olmayan konularda uyarmalıdır, dikkatini çekmelidir. Fayda etmediği takdirde, böyle devam ederse, artık evlilik koşullarımız devam edemez anlamında, YATAKLARINIZI AYIRIN DİYOR. Bir aile için en son çare olarak, bu yönteme başvurulması isteniyor. Buda fayda etmiyorsa, siz olsanız ne yaparsınız? Evet, bu durumda ne yapar sanız, Allah da onu ayetin devamında istiyor ve diyor ki, artık seni evimde bu davranışlarına devam ettiğin için istemiyorum ve birlikte oturamayacaklarını belirterek, evinden çıkartılması/gönderilmesi seçeneğini öneriyor. ZATEN ÇİFTLER ANLAŞAMAYINCA, GÜNÜMÜZDE DE BÖYLE YAPILIYOR. Peki, Diyanet mealinde neden onları, birde parantez açarak, HAFİFÇE DÖVÜN diyor. Ayette geçen (VADRİBUHÜNN) kelimesine, ne yazık ki batıl inançlarımıza kanıt olacak bir anlamının seçilmesi ve topluma bu şekilde anlatılması, Kur’an a ve onun öğretisine yapılacak, en büyük saygısızlıktır. Bu kelime (daraba-darb) kökünden türetilmiş (darabe fiili) VURMAK, UZAKLAŞTIRMAK, GÖNDERMEK, SEFERE ÇIKMAK, ÖRNEK VERMEK, KAPATMAK, MUAF TUTMAK, ÖRTMEK….. anlamlarına geldiği halde, Kur’an ın öğretisine ve adalet hükümlerine tamamen ters düşen bir anlamı seçerek, toplum arasında kuşkular yaratılmış, hatta Kur’an düşmanlarının eline, koz verilmiştir. Bu ayette, DÖVÜNÜZ anlamını vermek ve kabul etmek, hem devamındaki ayete ters düşüyor, hem de Kur’an ın diğer ayetlerine. KUR’AN IN HİÇBİR AYETİNDE, BİR SUÇ İŞLENDİĞİNDE, KİŞİLERE BİZZAT CEZASINI VERME YETKİSİ VERİLMEMİŞTİR. Önce bunu lütfen asla unutmayalım. Araştırılıp, şahitler tespit edildiğinde ceza verilir. Ayrıca Allah bir hüküm veriyorsa onu açıkça verir, kişilerin insafına asla bırakmaz. Diyanetin mealini tercüme edenler, kendi nefislerince, birde hafifçe dövüleceği notunu düşmüş. Bunu kim tespit edecek? KADINA KARŞI, ELİNİN AYARININ İNSAFINI, ERKEĞE Mİ BIRAKMIŞTIR SİZCE ALLAH? Bu koskoca bir iftiradır. Böyle bir adaletsizliği Rabbime isnat etmekten, yine Yaradan a sığınırım. Burada geçen zina değildir, zaten bunun cezası şahitler yoluyla tespit edilirse, Kur’an da açıkça belirtilmiştir. Bahse konu ayetin devamına bakalım şimdide. Nisa 35: Eğer karıkoca arasının açılmasından endişeye düşerseniz, bir hakem erkeğin tarafından, bir hakem de kadının ailesinden kendilerine gönderin. BU ARABULUCU HAKEMLER GERÇEKTEN BARIŞTIRMAK İSTERLERSE, Allah karıkoca arasındaki dargınlık yerine geçim verir. Şüphesiz ki Allah hakkıyla bilendir, her şeyin aslından haberdardır. (Elmalı meali) Sanırım Nisa 34. ayetin, en son kısmında geçen kelime dövmek mi, yoksa evden uzaklaştırmak anlamında mı olduğu, çok daha iyi anlaşılmıştır. Karı koca arasına dargınlık girip, ayrılma noktasına gelmiş, evinden uzaklaşmış kadını tekrar bir araya getirmek için, erkek ve kadın yakınları tarafından, ara bulucular oluşmasını öğütlüyor Yaradan. Aynı konuyu daha iyi anlayabilmemiz için, bir başka örnek verelim şimdide, hem de tam tersi konumunda. Bu sefer kadın aynı konuda, eşinden şikâyetçi durumunda. Nisa 128: EĞER BİR KADIN KOCASININ, KENDİSİNE KÖTÜ DAVRANMASINDAN YAHUT YÜZ ÇEVİRMESİNDEN ENDİŞE EDERSE, uzlaşarak aralarını düzeltmelerinde ikisine de bir günah yoktur. Uzlaşmak daha hayırlıdır. Nefisler ise kıskançlığa ve bencil tutkulara hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik eder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Diyanet meali) Dikkat ederseniz bu ayette de, kadın kocasından şikâyetçi oluyor ve onun sadakatsizliğinden, kendisini terk etmesinden, yüz çevirmesinden endişe ederse diyor. Nisa 34. ayette de erkek, eşi için aynı sorunları yaşarsa diyordu ve açıklama getiriyordu. Bakın nasıl zor durumda kaldık, eğer erkek aynı şartlarda kadını dövebilir dersek. Erkek aynı şeyleri eşine yaptığında, aynı şeyi söylememiz gerekir ki söylemiyoruz. Bu durumda Kur’an da bu sözlerimizle, kadın erkek arasında ayrım yapmış oluruz. Dikkat ederseniz Kur’an aynı şartların oluşması durumunda, yine aynı çözümler getiriyor ve eşlerin barışması, uzlaşması önerisinde bulunanlara uyması önerisinde bulunuyor. Çok ilginçtir Nisa 34. ayette geçen, aynı kelimeye DÖVÜNÜZ anlamı verildiği halde, Nisa 94. ayette kullanılan aynı kelimeye ÇIKMAK, gitmek anlamı verilmiştir. İşte bizler Allah ın ayetleriyle böyle oynuyoruz. Bunları yapanları Allah, asla affetmeyeceğini de bildiriyor. Bu konuyu daha iyi aydınlatacak, çok dikkat çekici, Nur suresinden bazı örnekler vermek istiyorum. Tabi anlamak istememekte ısrar edenlere, sözüm meclisten dışarı. Nur 6: Eşlerine zina İSNADINDA BULUNUP DA, KENDİLERİNDEN BAŞKA ŞAHİTLERİ OLMAYANLARA GELİNCE, onların her birinin şahitliği kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesidir. 7: Beşinci defa da, eğer yalan söyleyenlerden ise, Allah'ın lanetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. (Elmalılı meali) Bu ayette erkek, eşi ile ilgili zina suçlamasında bulunuyor, ama kendisinden başka şahit olmadığını iddia ediyor. Dikkat ederseniz bu durumda bile dayaktan, dövmekten bahsedilmiyor. İşte Kur’an ın adaleti böyle. Araştırılacak, soruşturulacak ve daha sonra gereken yapılacak. Kendisinden başka şahit bulamayan erkek, adaletin önünde dört kez yemin edecek, böyle bir zinanın yapıldığını gördüğüne dair. Peki, erkek bunu yaptıktan sonra, kadın suçlanacak, cezalandırılacak mı? Elbette hayır. İncir çekirdeği kadar hak yerini bulacaktır diyen Yaradan, erkeğin güç gösterisini her zaman kullanacağını bildiği için, bakın Allah kadından yana, nasıl çıkıyor ve ne diyor. Nur 8: Kadının, KOCASININ YALAN SÖYLEYENLERDEN OLDUĞUNA DAİR DÖRT DEFA ALLAH ADINA YEMİN VE ŞAHİTLİK ETMESİ, 9: Beşinci defa da, eğer (kocası) doğru söyleyenlerden ise, Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını dilemesi KENDİSİNDEN CEZAYI KALDIRIR. İşte Yüce Rabbimizin adaleti. Kadın, kocam yalan söylüyor diye yemin etmesi ve Allah ı şahit göstererek, eğer kocam doğru söylüyorsa, Allah ın gazabının kendi üzerinde olmasını dilemesi halinde kadına inanılarak, KADINA CEZA VERİLEMEYECEĞİNİ SÖYLÜYOR. Ama bizler Kur’an ın bunca açık ayetlerine gözlerimizi yumarak, batıl ve hurafe inançlarımıza kanıt aramak adına, Allah ın ayetlerine, kelime oyunları ile farklı anlamlar vermekten çekinmiyoruz. BÖYLECE KÂFİRLERDEN OLUYORUZ, farkında bile değiliz. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK http://hakyolkuran.com/[/quote] |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#79 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
"Kişiler için yarattık" ile "kişilerden yarattık" arasındaki farkın, Arapça aslında olup olmadığını merak ediyorum. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#80 | ||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Yazişmalar gösteriyor ki konu karı-koca hukuku olarak ele alınırsa tezatlardan kurtulunulamıyor. Fakat konu işçi-işveren/iş hukukuna dayandırıldiği zaman problemler ortadan kalkmakta.
Biz de burada bir daha değinerek konuyu kapatacağız. Çünkü fikri sabitle münazara zor iş. Böylece de ayetler üzerinde düşünme ve düşündürme görevimizi yerine getirmiş olacağız. Alıntı:
Sebep serkeşlikdi. Ve sorduk. Ya erkek serkeşlik yaparsa? Cevap yok. Verilen şu: Alıntı:
Yoksa "dövme" kötü davranma değil mi? Değilse "kadınları dövme" zulum olmayıp, koruyup gözetme mi? Kadına "uzlaş", adama "döv"!......... Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (24. June 2015 Saat 09:54 PM ) değiştirilmiştir. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
lokman, soru |
|
|