hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Kur’an

 
 
Seçenekler Stil
Alt 11. July 2015, 04:26 AM   #34
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Sayın bartsimpson.
Bu konuyu:
Alıntı:
Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dostum bartsimpson.

Sorduğun sorulara nasıl cevap vereceğimi emin ol kestiremiyorum. Ne söylesem seni tatmin edemiyeceğim. Biliyorum ki bu tür arayışların uzun zamandır sürüyor ve ara sıra buraya da yansıyor.
Şaka yollu bir şey söyliyeyim: Her hangi bir şey söylesem bu sefer de "neden bizi yemeğe davet etmiyor" filan da diyeceksin korkarım!
Selâmlar, sevgiler.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Herhalde bu da bir nevi yemeğe davet olsa gerek....

Hz. İsa'ya ilahi bir mucize olarak gökten sofra indirilmesi

Hz. İsa’ya (a.s.) inanan havariler, imanlarını ayne’l- yakîn mertebesine yükseltmek amacıyla o’nun huzuruna gelerek “ Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilirler mi? ” ( Mâide sûresi, 112. ayet ) dediler. Hz. İsa ( a.s.) , bu isteklerinin ardında imana zarar verecek bir şüphe belirtisinin olmaması amacıyla onlara nasihat etti. Onlara dedi ki; “ Eğer siz hakiki mü’minseniz, Allah’tan korkun. Böyle bir talepte bulunmayın. Sizin böyle bir talebiniz, Allah’ın kudretinde ve benim nübüvvetimin sıhhatinde şüphe de olduğunuzu ima eder ve sizi iman ve ihlâs iddianızda şüpheli gösterir. ” ( Mâide Sûresi, 45. ayet )

Havariler, Allah’a olan imanlarında herhangi bir şüphenin bulunmadığını gönüllerinin mutmain olmasını istediklerini belirttiler. “ Havariler şöyle dediler: İstiyoruz ki, ondan yiyelim, kalplerimiz yatışsın ve senin bize doğru söylediğini bilelim. Böylece mucizelere şahitlik edenlerden olalım.” ( Mâide Sûresi, 113. ayet ) Hz. İsa (a.s.) onların masum bir talepte bulunduklarını görerek sevindi ancak Allah katından indirilecek bir sofranın açıkça görülmesinin bazı sakıncaları bulunabilir diye endişeleniyordu. Buna rağmen ellerini kaldırarak şöyle dua etti ; “ Ey Allah’ım! Rabbimiz! Bize semadan bir sofra indir. Öyle bir sofra ki, onu indirdiğin gün, bize, bizim evvel ve âhirimize bayram olsun ve senden, senin kemâl-i kudretine ve benim nübüvvetimin sıhhatine delâlet eden bir alâmet olsun. Bizleri rızıklandır. Sen rızk verenlerin en hayırlısısın.” (Mâide Sûresi, 114. ayet ) İsa aleyhisselam duasını bitirir bitirmez göklerden kırmızı renkte bir sofra iniverdi. Çevresine öylesine güzel bir koku yaydı ki, yeryüzünde böyle bir koku duyulmamıştı. Sofranın önlerine konduğunu görünce Hz. İsa ve havariler secdeye kapandılar, Allah’a ( c.c.) hamd ettiler.

Tefsirlerdeki açıklamalara göre sofrada; kılçıksız ve pulsuz, kendi yağında kızartılmış balık vardı. Bu balığın baş tarafında tuz, kuyruk tarafında bir kâse içinde sirke, çevresinde de çeşitli sebzeler bulunuyordu. Sofrada beş tane de çörek vardı ki, birincisinin üzerinde zeytin, ikincisinin üzerinde bal, üçüncüsünün üzerinde yağ, dördüncüsünün üzerinde peynir, beşincisinin üzerinde de kurumuş et bulunuyordu. Hz. İsa (a.s.), “ Allah buyurdu ki, ben o sofrayı size elbette indiririm. Fakat ondan sonra içinizden kim nankörlük ederse, artık onu, âlemlerden hiçbir kimseye yapmayacağım bir azap ile azaplandırırım! ” (Mâide Sûresi, 115. ayet ) ayetteki ifadede buyrulduğu üzere endişelenmiş ve “ Yarabbi, bunu bize rahmet vesilesi kıl!..” şeklinde dua etmişti.

Havariler bu kez; - Ey Allah’ın peygamberi, rûhu ve kelimesi, bu dünya yemeği mi, yoksa cennet yemeği mi? Diye sordular. Hz. İsa’da bunun cennet ve dünya yemeği olmadığını Allah’ın “ol” demesi üzerine yarattığı bir mucize olduğunu söyledi. Havariler tekrar sofra üzerinde başka bir mucize görmek istediklerini belirttiler. Hz. İsa (a.s.) o an sofra üzerine baktı. Oradaki balığa seslenerek; “ Ey balık! Aziz ve celil olan Allah’ın izniyle diril!..” dedi. Balık hemen dirildi. Dilini çıkararak sofranın üstündeki yiyecekleri yemeğe başladı. İri, iri gözlerini insanların üzerine dikmişti. İnsanlar bu bakışlardan korktular. Bunun üzerine Hz. İsa balığa tekrar dönerek; “ Ey balık! Allah’ın izniyle tekrar eski haline dön !..” dedi. Balık ta eski haline döndü.

Ömer Nasuhi Bilmen tefsirinde açıklandığına göre havariler şu isimlerden oluşmaktadır; Petrus, Anderyas, Yuhanna, Filib, Büyük Yakup, Partelmi, Toma, Metta, Simon, Tadyus, Küçük Yakup, Buda ( Şem’un, ) Buda daha sonra ihanet ettiği için havarilikten çıkarılmış onun yerine Matyas geçmiştir.

Kaynak; “ Hazreti İsa ve Hazreti Meryem- Mustafa Necati BURSALI ” ( Saray Kitabevi)
esas konusunda uyeniden gündeme getirir misin ki "kırmızı sofradakı kılçıksız, pulsuz kendi yağında kızarmış bir balık nasıl oluyor da canlanıp bazı eylemler yapıyor? Balıkta dil yokken neden bu balığın dili var ? vs..., vs......

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (11. July 2015 Saat 04:28 AM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 

Bookmarks

Etiketler
ayının, bereketi, olsun, ramazan, üzerinize


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:44 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam