![]() |
|
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Yukarıdaki yazımdan devam:
Benzetmeler: Kıssanın gerçek olamayacak bir balık olayı ile başlaması, Kıssadaki diğer olayların da gerçek olmadığının izahı için. Kıssa hayata benzetme yaparak mesajını somutlaştırıyor. Şu açmaz da olayların gerçek olmadığının başka bir izahı: 65. Katımızdan bir rahmet verdiğimiz, ilmimizden bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kul buldular. “Ve onlar (Rahman’ın kulları) Allâh ile beraber başka tanrıya yalvarmazlar. Allâh'ın harâm ettiği canı haksız yere öldürmezler ve zinâ etmezler. Kim bunları yaparsa cezâsını bulur.” Furkan 68 Kehf 65, kıssadaki kişiye rahmet verildiğini ifade ettiğinden onun “Rahman’ın kulu” olduğunu anlıyoruz. Furkan 68 “Rahman’ın kulu haksız yere öldürmez” ifadesinde ise “Rahman’ın kulu” olmadığını anlıyoruz. Bu açmazın çözümü, kıssadaki olayların gerçek olmayıp hayata yapılmış benzetmelerden ibaret olması. Otoriteden özgürleşmek gibi uç bir konu, çocuk öldürmek gibi uç bir benzetme üzerinden izah edilirken, Yapılan benzetmenin gerçek = kabul edilebilir bir durum olmadığı bu şekilde bir kez daha mühürlenmiş: “Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağın üzerine indirseydik, her halde sen onu Allah korkusundan huşû ile boynunu bükmüş, çatlayıp yarılmış görürdün. Biz benzetmeleri insanlar için yapıyoruz ki, inceden inceye düşünebilsinler.” Hasr 21 “Yemin olsun, biz bu Kur'an'da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sıraladık. Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler.” Isra 89 “Yemin olsun, biz bu Kur'an'da, insanlar için örneğin hepsini/hepsinden açıkladık. İnsan, varlığın tartışmaya en tutkun olanıdır.” Kehf 54 Katkı yaptığımı umduğum yukarıdaki Musa kıssası, Kehf 60-82 yorumunun orjinali için: Burak Özdemir, Peygamber Çocuklar, sf. 966 . Konu ozkanates tarafından (20. October 2015 Saat 07:09 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Yukarıdaki yazımdan devam:
TEKAMÜL İÇİN ÖRNEKLER: Zülkarneyn, Kehf 83-97: Zü (e)l karn eyn = “zü” sahip demek; “el” takısı ingilizcedeki the edatına karşılık gelir, isimleştirme için kullanılır; "karn" zaman ve “eyn” ise iki tanesi demek. Yani “iki zaman sahibi”: 83-84. Sana Zülkarneyn'den de sorarlar: De ki: "Size ondan bir hatıra okuyacağım." Biz onun için yeryüzünde1 güç ve saltanat2 hazırladık ve ona herşeyden bir sebep verdik3. Zülkarneyn, 1- madde alem için, 2- yetki verilmiş, 3- bir görevli.85-86. O da bir sebebi1 izledi. Nihayet, Güneş'in battığı yere2 varınca onu kara balçıklı bir gözede batar buldu. 1- Birinci görev, birinci zaman =, 2- Güneş’in batması = karanlık = negativite.86-88. Onun yanında bir de kavim buldu. Dedik ki: "Ey Zülkarneyn, ya bunlara azap edersin2 ya da haklarında güzel bir tavrı4 esas alırsın".Dedi: "Zulmedene1 azap edeceğiz2; sonra Rabbine döndürülecek; O da onu görülmedik bir azaba çeker5. İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapana3 gelince, onun için ödül olarak en güzeli var. Ve ona, buyruğumuzdan kolay olanı söyleyeceğiz4. 1- Negativiteye inenin, 2- kendi nefsine yaptığı zulmü,3- Pozitiviteye dönenin, 4- alacağı ödülü düzenler. 5- Bu görevin öbür alem tarafı onun değil. 89-90. Sonra bir sebebi1 daha izledi. Bir süre sonra, Güneş'in doğduğu yere2 varınca onu, ona karşı kendilerine bir siper yapmadığımız bir topluluğun2 üzerine doğar buldu. 1- İkinci görev, ikinci zaman =, 2- Güneş’in doğması = aydınlık = pozitivite.3- Güneşe siperi olmayanlar = koruması gereken madde bedeni olmayanlar = öbür alemdekiler. “İki zaman” iki anlamlı: Kişinin… 1- Negativitede ve sonra pozitivitede olduğu iki zaman, 2- Madde alemde ve öbür alemde olduğu iki zaman. 91. İşte böyle! Biz onun yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık. Zülkarneyn ilim sahibi = negativite ve pozitiviteyi deneyimlemeyi bitirmiş daha sonraki bir kademede.92. Sonra yine bir sebebi izledi. Zülkarneyn’in hem madde alemde hem öbür alemde olan ikinci görevi:93-94. Nihayet, iki set1 arasına ulaştı. Setler arasında öyle bir topluluk2 buldu ki neredeyse söz anlamıyorlardı3. Dediler: "Ey Zülkarneyn! Ye'cûc ve Me'cûc bu yerde bozgunculuk yapıyorlar4. Onlarla bizim aramızda bir set yapman5 şartıyla sana vergi verelim mi?" 1- İki set = negativite + pozitivite.2- İki set arasındakiler = negativiteden pozitiviteye tekamül etmekte olup… 3- Henüz pozitiviteye varmamış olanlar ile, 4- onlara göre daha negatif aşamalarda olanlar. 5- Zülkarneyn’in ikinci görevi, aynı mekanı paylaşan bu iki grubun birbirine karışmamasını sağlamak. 95-97. Dedi: "Rabbimin beni içinde tuttuğu imkân ve güç daha üstündür. Siz bana bedensel gücünüzle destek verin de onlarla sizin aranıza çok muhkem bir engel çekeyim. Bana demir kütleleri getirin". İki ucu tam denkleştirince, "körükleyin!" dedi. Onu ateş haline koyunca da "getirin bana, üzerine erimiş bakır/katran dökeyim" diye seslendi. Artık onu ne aşabildiler ne delebildiler. Negativite ve pozitivite, kötü ve iyi aynı mekanı paylaşır, hep iç içe durur ama asla birbirine karışmazlar. Aradaki görülmez perde, onları aynı evin içinde yaşarlarken bile birbirinden ayırır. Ne iyi kötünün kötülüğünü, ne de kötü iyinin iyiliğini edinebilir. Kişi tekamül edene kadar kendi olduğu kademede ve o kademenin insanları içinde yaşar. 98-99. Dedi: "Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder2. Ve Rabbimin vaadi haktır". O gün onları bırakmışızdır, birbirleri içinde dalgalanırlar3. Sûra da üflenmiştir1; hepsini bir araya toplamışızdır3. 1- Tüm tekamül sona erdiğinde, 2- aradaki perde kalkar, 3- negativite + pozitivite = dualite son bulur.“İki denizi1 birbiri üstüne salan O'dur. Bu, tatlı ve yürek ferahlatıcı3; şu, tuzlu ve acı2. Ve ikisinin arasında bir berzah, geçişi engelleyen bir perde4 koymuştur.” Furkan 53 1- Dualite =, 2- negativite +, 3- pozitivite. 4- İkisini birbirinden ayıran perde/set/engel.
60. Bir zaman Mûsa, genç dostuna şöyle demişti: "İki denizin1 birleştiği yere4 kadar hiç durmadan yürüyeceğim yahut da seneler ve seneler harcayacağım." |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Yukarıdaki yazımdan devam:
Yedi gök: “De ki: "Siz, yeri iki günde yaratana1... Orada onun üzerinde sabit dağlar oluşturdu2… Orada bereket yarattı. Orada isteyenler için eşit olarak dört günde rızıkları takdir etti3… Sonra duman/buhar halindeki göğe yöneldi. Sonra ona ve yere "ikiniz isteyerek veya istemeyerek gelin" dedi. İkisi de "isteyerek geldik" dediler4… Böylece iki günde yedi gök katını tamamladı ve emrini her göğe vahyetti. Biz dünya göğünü kandillerle ve koruyarak süsledik/donattık5.” Fussilet 9-12 “Biz insanı topraktan oluşan bir özden yarattık6… Sonra onu çok dayanaklı bir karargâhta bir damlacık yaptık7… Sonra o damlacığı bir embriyo halinde yarattık, sonra o embriyoyu bir et parçası halinde yarattık8,… sonra o et parçasını bir kemik halinde yarattık9… ve nihayet o kemiğe de bir et giydirdik10… Sonra onu bir başka yaratılışta yeniden kurduk11-14… Sonra bütün bunların ardından mutlaka öleceksiniz12… Sonra kıyamet gününde yeniden diriltileceksiniz13… Yemin olsun, sizin üstünüzde yedi yol yarattık14… Ve biz yaratılıştan/yaratılmışlardan gafil de değiliz. Gökten bir kaderle/belli ölçüde bir su indirdik de onu yeryüzünde durdurduk. Elbette ki biz, onu gidermeye de gücü yetenleriz15… Onunla size hurmalardan ve üzümlerden bahçeler yetiştirdik, onlarda sizin için birçok meyveler vardır; onlardan yiyorsunuz16.” Muminun 12-19 “Biz bu yeri bir beşik yapmadık mı1 ?... Dağları birer kazık yapmadık mı2 ?... Sizleri çiftler olarak yarattık3-11… Sizin uykunuzu bir dinlenme/bir rahatlama/bir tür ölüm yaptık. Geceyi bir giysi yaptık12… Gündüzü, geçim için çalışma zamanı yaptık13… Üstünüzde yedi sağlam/aşınmaz kurduk14… Bir de parıl parıl parlayan kandil yerleştirdik15… Sıkarak su çıkaranlardan şarıl şarıl bir su indirdik, ki çıkaralım onlardan dâneler ve otlar; ve içiçe girmiş bağlar-bahçeler16.” Nebe 6-16 Dünyanın tekamülü… 1- Yerküre, 2- sonra yerkabuğu, 3- sonra hayat oluştu. 4- Sonra hayatın yere ve duman/buhar halindeki göğe etkisi ile, 5- Atmosferin her biri farklı işleve sahip 7 katının oluşumu tamamlandı: Troposfer, stratosfer, mezosfer, termosfer, kzosfer, iyonosfer, magnetosfer. Bedenin tekamülü… 6- Toprak, 7- tek hücreliler, 8- çok hücreliler, 9- kabuklular, 10- omurgalılar, 11- memeliler. Ruhun tekamülü… 12- Ölüm = gece = öbür alemde dinlenme zamanları ile, 13- Dirilme = gündüz = madde alemde çalışma zamanlarının, 14- Birbirini takip etmesiyle 7 kademede tamamlanır: ruh, melek, cin, adem, insan, yücelen, Ruh. Sonraki ayetler… 15- Tekrar bir atmosfer anlatımı ve, 16- Madde varlıklara geri dönüyor. Fussilet 9-12, sadece dünyanın tekamülünden bahsederek “7 kat gök” için “atmosfer” anlamını sabitliyor. Muminun 12-19 ve Nebe 6-16 ise şu sırada: - Madde tekamül, - Ruhun tekamülü, - Üstümüzdeki 7 yol = 7 sağlam/aşınmaz, - Bir atmosfer anlatımı, - Madde hayat. O halde “7 yol = 7 sağlam/aşınmaz” iki anlamlı: - Kendinden önceki ayetler için ruhun 7 kademesi, - Kendinden sonraki ayetler için atmosferin 7 katı. Diğer “7 kat gök” ayetleri: “Siz ölülerdiniz, O sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na döndürüleceksiniz1… O ki, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yarattı2… Sonra göğe yönelip onları da yedi gök halinde düzenledi3.” Bakara 28-29 1- Ruhun tekamülü.2- Dünyanın tekamülü. 3- 7 katlı atmosfer. “Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O'dur1… Birbiriyle uyum ve ahenk içinde gökleri yedi kat halinde yaratan da O'dur2… O Rahman'ın yaratışında/yarattıklarında herhangi bir uyuşmazlık, aykırılık, çelişme göremezsin. Bir kez daha bak! Bir çatlaklık, bir uyuşmazlık görüyor musun3 ?” Mülk 2-3 1- Ruhun tekamülü.2- Kendinden önceki ayet için ruhun 7 kademesi, sonraki ayetler için atmosferin 7 katı. 3- Dünyanın tekamülü. “Ve şöyle dedim: "Rabbinizden af dileyin! O, bağışlamayı çok sevendir. Göğü üzerinize bol bol yağmur taşıyıcı olarak gönderir. Sizi, mallar ve oğullarla güçlendirir, size yeşil bahçeler lütfeder. Ve sizin için nehirler akıtır. Ne oluyor size de Allah için bir vakar ümidinde olmuyorsunuz1 ?... O ki, sizi halden hale/evreden evreye geçirerek yarattı2... Görmediniz mi, Allah yedi kat göğü ahenkli bir bütün olarak nasıl yarattı3 ?... Ve Ay'ı, bunlar içinde bir nur yaptı ve Güneş'i bir kandil haline getirdi4… Ve Allah sizi bir bitki olarak yerden bitirdi. Sonra sizi yere geri gönderiyor ve sonra bir çıkarışla tekrar çıkarıyor5." Nuh 10-18 1- Dünya.2- Dünyanın + bedenin + ruhun tekamülü. 3- Atmosferin 7 katı + ruhun 7 kademesi. 4- Dünyanın + ruhun tekamülü. 5- Bedenin + ruhun tekamülü. “Allah O'dur ki, yedi kat göğü ve yerden de onların benzerini/mislini yaratmıştır. Emir/iş ve oluş onlar arasında sürekli iner ki, Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve Allah'ın bilgi bakımından her şeyi kuşattığını bilesiniz.” Talak 12 7 kat gök gibi… yer de 7 kat ve bu da iki anlamlı:- Yerküre: Litosfer, kabuk, manto, astenosfer, dış çekirdek, iç çekirdek. - Yerde = insan aşamasında tekamül: Zalim, kınayan/pişman, ilham alan, huzurlu, razı olan, razı olunan, saf/arı. “7 gök”ün ikili manasını 7 ayet açıklar. Sekizinci bir ayet var ki, bu ikili manayı açıklayan bu 7 ayeti açıklar: “Yemin olsun ki, biz sana ikişerlerden/ikililerden/iç içe kıvrımlar halindeki çift mânalılardan yedi taneyi ve şu büyük Kur'an'ı verdik.” Hicr 87 |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Yukarıdaki yazımdan devam:
TÜM TEKAMÜLÜN SONA ERMESİ: Madde alemde, Kehf 8-47: 8. Biz elbette onun (yerin) üzerindekileri kupkuru bir toprak1 yapacak olanlarız. 1- Ölüm vakti yaklaşan güneş, genişleyerek hayatı kurutup yok ettiğinde madde alem tekamülü bitecek. 47. Gün olur dağları yürütürüz2 de yeryüzünü çırılçıplak1 görürsün. İnsanları huzurumuzda toplamış3, içlerinden hiçbirisini hesap dışı bırakmamışızdır. 2- Kıtaların tektonik etkiyle yer değiştirmiş olduğu o gelecekte, 3- öbür alem tekamülü devam edecek. Öbür alemde, Rahman 26-39: 26-27. Yer üzerinde bulunan herkes yok olacak1, sadece o bağış ve celal sahibi Rabbinin yüzü kalacaktır. 4- Sonra yakıtı tükenen güneş, gökte ateşten bir top halinde genişleyerek yeryüzünü yuttuğu zaman,37. Gök yarılarak, eriyip kızarmış yağ/kırmızıya boyanmış deri gibi bir gül haline geldiği zaman4, 39. O gün günahlarından ne cin sorguya çekilir ne de insan5. 5- Artık cin, insan, günah, sorgu gibi tekamül kavramları yok = öbür alem tekamülü de bitecek. Tevhid, Yunus 4: Allah'tan hak bir vaat olarak hepinizin dönüşü yalnız O'nadır6. 6- Tüm tekamüller tamamlandığında = tüm nefs perdeleri kalktığında = tüm yaratılmışlar yaratana döndüğünde = yaratan/yaratılan ikiliği bittiğinde... sadece evvel ve ahir olan O kalacak = Tevhid.
|
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
İnsanın, yolculuğu |
|
|