|  | 
|  | 
|  24. June 2018, 01:44 PM | #1 | 
| Super Moderator Üyelik tarihi: Mar 2012 
					Mesajlar: 963
				 Tesekkür: 481 
		
			
				200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
			
		
	Tecrübe Puanı: 24         |   
			
			soru da güzel, cevap ta... sorandan da, cevaplayandan da, Allah razı olsun. lakin... Önceki nesillerin zamanında Arab'ın takvimi, hatta herhangi bir takvim olmadığına göre, eski nesiller Arab'ın "ramazan ayını" nasıl tesbit etmişlerdir de "ramazanda oruç" tutmuşlardır? sorusunun cevabı muğlak kalmıştır. 
				__________________ "Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa." Konu bartsimpson tarafından (24. June 2018 Saat 01:47 PM ) değiştirilmiştir. | 
|   |   | 
|  24. June 2018, 09:54 PM | #2 | |
| Site Yöneticisi Üyelik tarihi: Sep 2008 
					Mesajlar: 3.094
				 Tesekkür: 3.632 
		
			
				1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
			
		
	Tecrübe Puanı: 100000  |   
			
			Selamun aleyküm, Alıntı: 
 Araplarda ay isimleri ve gün isimleri vardır. Gökyüzündeki Ay'ın şekline ve bulunduğu menzile bakarak ayın kaçıncı günü olduğu bilinir ve söylenirdi. Bu durum göçebe yaşayan geçimi hayvancılık olan yörüklerde de vardır. Bunlar da gökyüzündeki aya bakarak ayın kaçı olduğunu bilirler. Araplar, kendilerince önemli olan olaylara göre yılları söylerlerdi ancak bu durum takvim edilmemişti. Takvim, zamanın -belirli bir olay vb başlangıç kabul edilerek- yıl, ay ve günlere ayrılarak çizelgeleştirilmesidir. Araplarda bu anlamda bir takvim İkinci Halife Ömer zamanında Hicret başlangıç yapılarak oluşturulmuştur. Mekke ve çevrelerinde her tür savaşın ve saldırının haram kabul edildiği HARAM AYLAR -Zilkade,Zilhicce,Muharrem,Recep- olarak bilinen aylarda panayırlar kurulur ve gelenler aynı zamanda İbrahim Resulle başlayan hac görevlerini yaparlardı. Oruç olarak bilinen sıyam da Kuran vahyinin geldiği Ramazan ayında gerçekleştirilmesi belirtilmiş. Genelde inananlarımız, vahiyle istenilenlerin gerekçelerini gözardı ederek ay, gün ya da geceleri kutsallaştırma eğiliminde oluyorlar. Oysa ki önemli olan odaklanılması istenilen KURANdır. İstenilen aç ya da susuz kalarak çalışma ya da dinlenme değil, KURANın öğrenilmesidir. Kuran öğrenilecek yaşam rehberimiz olacak ilke ve kurallar öğrenilip yaşama aktarılacaktır. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi, saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz. 
				__________________ Halil Ay | |
|   |   | 
| dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: |  Bilgi (25. June 2018) | 
|  | 
| Bookmarks | 
| Etiketler | 
| akşama, değil, geceye, kadar, neden | 
| 
 | 
 |