![]() |
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 824
Tesekkür: 191
545 Mesajina 1.168 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Bazı çığlıklar vardır, kulağa değil, vicdana çarpar. Ne bir sesin perdesindedir, ne de bir ağızdan yükselir. Yeryüzünde ezilenlerin, yok sayılanların, unutulmuşların, sömürülenlerin, kandırılanların yankısıdır bu çığlık. O çığlık hakikatin kendisidir. Ve ne acıdır ki, bu çağrıyı duyan kulak çok, ama işiten yürek azdır.
İnsan, sadece gören, duyan, düşünen bir varlık değil; aynı zamanda tanıklık eden bir varlıktır. Tanıklık, sadece gözle değil, gönülle, bilinçle ve sorumlulukla yapılan bir iştir. Fakat çağımızın insanı, görüp de görmemeyi, bilip de bilmiyormuş gibi yapmayı, duysa da sessiz kalmayı bir meziyet sandı. Oysa hakikatin karşısında tarafsız kalmak, zalimin safında durmakla eşdeğerdir. Hakikat yalnızca doğru bilgi değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur. Zulmü bilip susan, yalanı görüp göz yuman, adaletsizliğe alışan insan; kendi vicdanını da, toplumun vicdanını da yavaş yavaş susturur. Sessizlik bulaşıcıdır. Bir kişi sustu mu, arkasından bin kişi daha susar. Sonra bir bakmışız, hakikatin çığlığı boşluğa karışmış, kulaklar sağır, diller mühürlü. UYARI / HATIRLATMA Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür. Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir. Peki neden susar insan? Kimi korkudan, kimi çıkarından, kimi de alışkanlıktan. Kimi “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” der, kimi “Zaten kimse bir şey yapamaz” diye ümitsizliğe sığınır. Kimi de her şeyin bir “normal”i olduğuna inandırılmıştır; adaletsizlik artık sıradan gelir ona, yalan haber gibi geçer zihninden. Fakat bilinmelidir ki, hakikate karşı kayıtsızlık, insanlığın çöküşüdür. Çünkü insan ancak hakikate karşı duyarlılığı ölçüsünde insandır. Kur’an’da hakikate karşı sessiz kalan toplumların nasıl çürüdüğünü, nasıl yok olup gittiklerini görürüz. “Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size de ateş dokunur” (Hûd, 11/113) uyarısı boşuna değildir. Çünkü suskunluk bazen meyletmektir. Bir zulme doğrudan katılmasan bile, sessizliğinle ona zemin hazırlarsın. --- Hakikatin çığlığına kulak vermek, kolay değildir. Bedel ister. Konfor alanlarını terk etmek, yalnız kalmayı göze almak, yanlışın karşısında doğruyu savunmak gerekir. Ama hakikatin tarafında olmak, aynı zamanda insanlık onurunun tarafında olmaktır. Sessiz kalmak kolaydır; ama o sessizlik bir gün kendi çığlığınla bozulur. Çünkü hakikati susturan insan, bir gün kendi içindeki hakikati de kaybeder. O yüzden, susmamalı insan. En azından bir söz, bir yazı, bir duruş... Her ne ise, onu ortaya koymalı. Çünkü hakikat, ancak onun için konuşanlarla yaşar. Sessizlik, karanlığa ışık olmaz; ama bir tek doğru söz, bir toplumu uyandırabilir. Bugün dünyada belki de en çok ihtiyaç duyulan şey; hakikatin çığlığına ses veren insanlar... https://dersvekuran.blogspot.com/202...lan-insan.html |
![]() |
![]() |
pramid Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (3. June 2025) |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
çığlığına, hakikatin, kalan, olmak, sessiz, İnsan |
|
|