hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > MAKALELER(DİNİ ve SİYASİ) > Makaleler

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 20. July 2025, 08:07 PM   #1
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 880
Tesekkür: 191
556 Mesajina 1.179 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart Din ve Şehir 🏙️

🏙️ Din ve Şehir: Medine'nin Manasında Gizlenen Hakikât


📜 Giriş: Din, Sadece İnanç mı, Yoksa Birbirine Karşı Sorumluluk mu?


Modern dünyada din çoğu zaman bireysel bir inanç biçimi olarak algılansa da, Kur’anî bağlamda din, insanın hem Allah’a hem de diğer insanlara karşı sorumluluğunu belirleyen kapsamlı bir toplumsal sözleşmedir. Bu sözleşmenin en yoğun biçimde tezahür ettiği yer ise şehirlerdir. Çünkü şehirler, insanın başkalarıyla sürekli temas hâlinde olduğu, hakların, sınırların ve düzenin yaşandığı ortak yaşam alanlarıdır.


🏛️ Medine: Bir Kavramdan Şehre


Kur’an’da geçen "Medîne" kelimesi, yalnızca bir yerleşim yerini değil, aynı zamanda hukuk, düzen ve hak gözetimi içeren bir yapıyı ifade eder. Bu kelimenin kökü olan "d-y-n", "borçlu olmak", "karşılık vermek", "itaat etmek", "hesaba çekilmek" gibi anlamları barındırır. Aynı kökten türeyen "dîn", yalnızca Allah’a kulluk değil, aynı zamanda toplumsal ilişkilerde hak ve adalet temelinde yürütülen bir düzeni de kapsar.


Medîne, bu bağlamda sadece bir şehir değil, dinî düzenin yaşandığı, insanların birbirine karşı sorumluluk taşıdığı bir yaşam alanıdır. Yani Medîne, “dinle şekillenmiş şehir” anlamını taşır.


📣 Kur’an’da Uyarılan Şehirler ve Şehir Halkı


Kur’an’da geçmiş toplumlar anlatılırken sık sık “karye” (köy/kasaba/şehir), “medîne” ve “ehl” (halk) kavramları geçer. Bu toplumlar çoğu kez, içlerinde peygamber gönderilmiş olan şehirlerdir. Çünkü Kur’an, toplumsal sorumluluğun en yoğun olduğu yeri hedef alır: şehir hayatını.


“Biz hangi ülkeye bir peygamber göndermişsek, onun refah içinde yaşayan önde gelenlerini mutlaka uyardık.” (Sebe’ 34:34)




Uyarı, bireyden çok toplumu hedef alır. Bu toplum, özellikle kendi aralarındaki hakları ihlâl eden, adaleti bozan, güçlülerin zayıfları ezdiği şehirlerdir. Allah'ın elçileri, bu şehirleri “temsilî merkez” olarak uyarır. Çünkü şehirlerin dönüşmesi, bütün toplumun dönüşümünü tetikler.


🕋 Mescid-i Haram ve Çevresinin Uyarılması


Kur’an, Mekke’yi yalnızca bir şehir olarak değil, aynı zamanda dinin merkezi ve toplumsal adaletin test edildiği yer olarak tanımlar. “Mescid-i Haram ve çevresi”, sadece bir ibadet alanı değil, bir ahlak, adalet ve hak gözetimi alanıdır. Bu alanın dokunulmazlığı (haram oluşu), içinde yaşayan insanların birbirine zulmetmemesi, emaneti gözetmesi ve dini sadece Allah’a has kılması ile korunur.


“Orayı (Mescid-i Haram’ı) biz insanlar için bir kıyam (diriliş, adalet) yeri kıldık...” (Bakara 2:125)




Ancak ne zaman ki bu merkez, ticaretin, ayrıcalığın, ırkın, sınıfın ve uydurulmuş dinî otoritelerin merkezi hâline gelir; işte o zaman Kur’an uyarır. Çünkü şehir, dinin yaşandığı yer olmaktan çıkar; zulmün, şirk düzeninin yaşandığı bir merkeze dönüşür.


🧩 Din, Şehirde Hakların Korunmasıdır


Dîn, Arapçada “karşılık vermek” anlamına gelir. Bu karşılık, hakların karşılığıdır. Yani her insanın, diğerine karşı hak ve sorumluluk taşıdığı bir yapıdır din. Şehirler ise bu hakların en yoğun şekilde yaşandığı alanlardır. Dolayısıyla din, şehirden bağımsız bir ibadet ritüeli değil; şehir hayatının merkezine yerleşmiş ahlaki ve sosyal bir düzendir.


🔎 “Din sadece Allah’a aittir.” (Zümer 39:3)


Bu ifade, şehirde kurulacak düzenin, insanların hevâsına, sınıfsal çıkarlarına göre değil, sadece Allah’ın koyduğu ölçülere göre kurulması gerektiğini vurgular.




🏁 Sonuç: Din, Şehri Ayakta Tutan Adalet Direğidir


Din, bireylerin Allah’a yönelik iç dünyası kadar, şehri ayakta tutan toplumsal ahlâktır. Medîne kelimesi, bu hakikati bize hatırlatır: Dîn, medenî bir düzendir. İnsanların bir arada yaşadığı her yerde, o insanların haklarının korunması bir dînî görevdir.


Bu yüzden Kur’an, kırsala değil şehre konuşur. Bireye değil topluma çağrı yapar. Din, şehrin merkezine adaleti yerleştirir. Medine, bu yüzden bir modeldir: Dîn ile şekillenmiş bir şehir. Ve o şehir, zulümle değil hakla ayakta kalır.




https://dersvekuran.blogspot.com/202...-ve-sehir.html
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
&#&#, din, şehir


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:36 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam