hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > GELENEK DİNİ > Mezhepler ve Tarikatlar

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 18. July 2009, 09:24 AM   #1
aşık74
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
aşık74 will become famous soon enoughaşık74 will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
snobyx Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selamlar değerli Aşık kardeş,

Öncelikle sizi çok samimi bulduğumu söylemek istiyorum.

Kalp kalbe karşıdır derler,samimiyetimi anladığınız için çok teşekkür ederim.
Bu foruma yazmadan önce tek korkum yanlış anlaşılıp,kaale alınmamakdı,ama hamdolsun böyle birşey olmadı,çünkü hakikaten samimi şekilde duygu ve düşüncelerimi,merak ettiklerimi yazıyorum

Gerçi nur cemaatinin sohbetlerine gidiyorum,ama hiç bir zaman kendime,nurcuyum,şucuyum ,bucuyum demedim

Yanlız bundan 1 hafta kadar önce neredeyse tam nurcu oluyordum
Aylık 180 tl burs ücreti talep edildi,ama veremem şeklinde cevap verdim.
Verseydim herhalde tam nurlanacakdım,ama olmadı


Güzel bir arayış içindesiniz,Rabbim umarım size ve bütün insanlara Sırat-ı Müstakime(Dosdoğru yola/kendi yoluna)ulaşmak üzere hidayet eder(Yol gösterir).Elbetteki en büyük rehberimiz,yol göstericimiz ise Kuran'dır.

Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim,çok güzel dua lar bunlar,canı gönülden arzumda bunların kabul olması inanın...


Değerli arkadaşım,iki konu hakkında fikrimi size sunmak isterim.Öncelikle birçok müslüman gibi siz de hata yapmaktan,özellikle ibadetleri hatalı uygulamaktan korkuyorsunuz.Esasında güzel bir korku/haşyet sizin ki.Ama unutmayın ki hiçbir beşer yani insan hatasız değildir.Bizi Allah'a kul yapan hata yapmaya müsait yaradılışımızdır.Peki hatalarımız Rabbimizin nezdinde nasıl karşılık görecektir.Şu ayete bakıp tefekkür edin lütfen.

Bakara Suresi
286. Allah hiçbir benlige, yaratilis kapasitesinin üstünde bir yük yüklemez.Her benligin yaptigi iyilik kendi lehine, isledigi kötülük kendi aleyhinedir. "Ey Rabbimiz! Unutur yahut hata edersek bizi hesaba çekme. Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yükledigin gibi agir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize, güç yetiremeyecegimiz seyleri de yükleme. Affet bizi, bagisla bizi, aci bize. Sen bizim Mevlâ'mizsin. Küfre sapanlar topluluguna karsi yardim et bize!"


Elhamdülillah.Hatalarımız elbette olacak,ama benim çekincem,hatalar yapmakdan ziyade , kulluk vazifelerimizi,doğru ve eksik yapmak.
Bunu yapmamakda , bence arapça bilmekden geçiyor.Kurandaki emirleri,ne kadar doğru algılayabiliyoruz ? Önemli olan bu bence.
Peki siz arapça biliyormusunuz ? Arapça bilmiyorsanız,mutlaka sizde dini vecibelerinizi,arapca bilen birinin yorumlarına göre uyguluyorsunuzdur !
Kim bu kişi ? Öğrenebilirmiyim ?


Gördünüz üzere Rabbimiz bize çok güzel bir dua örneği yollamış,hatalarımız ve unuttuklarımız için dua etmemizi istiyor.Biz hata yapacağız,unutacağız ve sonra bunlar için dua edeceğiz ki o Tevvab ismi ile bizleri af edecek,Rahman ismi ile Rahmetine sokacak değil mi?

İnşaallah,tek tesellimiz bu inanın


Mesela bir şeyi çok merak ediyor fakat Kuran içerisinde bir türlü o konuda birşey bulamıyorsunuz.Rabbimizin o konuda ki emrini bilmek ve hata yapmak istemiyorsunuz.Lütfen şu ayete bakın.

Maide 101.Ey iman edenler, size açıklandığında sizi üzecek şeyleri sormayın; Kur'an indirildiği zaman sorarsanız, size açıklanır. Allah onu affetti. Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak olandır.

Merak edipde cevabını Kuran'da bulamadığınızı sandığınız şeylerin tamamının cevabı bu ayettir.Rabbimiz Kuran'da değindiği konuların haricindeki konularda kullarını af etmiştir.Çünkü ayette ifade ettiği gibi O çok bağışlayıcıdır.

Son olarak Cemaat meselesine değinmek isterim.Değerli kardeşim elbetteki o veya bu cemaat fark etmez içlerinde samimi müslümanlar vardır.Hayırlı ve güzel yaptıkları işlerde vardır.Ama unutmayın Katolik kilisesi Vatikan'ın da dünyanın dört bir yanında hayır işleri vardır.Kilise güzel işler yapıyor diye hepimiz Hristiyan oluyormuyuz?

Tabiki hepimiz hristiyan olmayız,çünkü biz islamın son din,Hz.muhammed'in de son peygamber olduğunu kesin biliyoruz,kutsal kitabımızın ayetlerine bakarak.
Biz kendi dinimiz için birşeyler yapmaya çalışıyorsak,onlarda kendi dinleri için çalışıyorlar elbette
Olayın özü; iyi insan olmak ve dinimiz için bir şeyler yapmaya çalışmak.
Topluluk halinde olduğu zaman ,insan bir takım hayırlara daha kolay erişebilir diye düşünüyorum.
Örnek; mesela ben serbest meslek ile uğraşan biriyim,mesailerim sabah 9 - akşam 8 , ben bu mesailerle kimi nerden görebilirim.Ama toplulukda bazı kişiler varki,bunlar hayır işlerini daha iyi takip edebiliyorlar,ve bize müracat ediyorlar,bizde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Bilmem anlatabildimmi toplulukla beraber olmanın faydalarını .


Değerli kardeşim,size bir soru soracağım,o sohbetlerde o arkadaşlardan biri dahi Said-i Nursi'yi eleştirebiliyor mu?Bu fikrine katılmıyorum üstadın diyebiliyor mu?Veya üstaddan daha alim bir insanda aramızdan çıkabilir diyebiliyor mu?

Bu dediğinizi hakkaten bende merak ettim şimdi Akıllı bir insan olduğumu düşünüyorum,bunu özellikle bir senaryo hazırlayıp,soracağım bazı kişilere,bakalım ne yorumlar alacağım

Değerli kardeşim,işte bizim meselemiz bu.Bizler Kuran'dan ilk önce şunu öğrendik,Kulları arasında hiçbir kimse ama hiçbir kimse eleştirilemez değildir.Veya %100 doğrudur denemez.

Bu konuda size kesinlikle katılıyorum.
Yalnız; bişi dikkatimi çekdi kelimelerinizden,bizim ve bizler diyorsunuz!Acaba bu tabirden 'biz' lafsını , kim olarak algılamalıyım ?
Sormamın sebebi ; bende 'biz' dediğiniz guruba girmek istiyorum,kendime çok yakın hissediyorum.Acaba balıkesirde 'biz' dediğiniz gurup varmı ?
BİZ = KİM diyeyim yada


Şu ayete bir bakarsak,

Yusuf 76...Dilediklerimizi derece derece yükseltiriz biz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.

Değerli arkadaşım ilmin ve bilginin sonu yoktur.Çünkü Rabbimizin ilminin sonu yoktur ve o dilediğini kadarını bizle paylaşır.Tek bir soru ile gerçeği anlayacağınızı umarım,Said-i Nursi'den daha alim biri bu asırda var mıdır veya onlara göre gelecek midir?Hayır derlerse bu ayeti hatırlamanızı dilerim.

Bunuda soracağım özellikle.Gittiğim ortamdaki kişileri doğru tanıdıysam eğer,
vardır ve gelebilir derler. Doğru tanıdıysam ve anladıysam kişileri tabi


Son olarak biliyorsunuz Risaleler Said-i Nursi tarafından kendi iradesi dışında kendisine yazdırılmıştır iddiası vardır Risalelerde.Bu ayeti de okuyup üzerinde düşünmenizi dilerim ve hatta onlara sormanızı.

Bunu hiç duymamışdım,çok ilginç bir iddia Bunuda soracağım.


Bakara Suresi
79. Veyl olsun/Lanet olsun/Yaziklar olsun o kisilere ki, Kitap'i kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karsilik satin alsinlar diye, "Iste bu, Allah katindandir!" derler. Vay haline onlarin, ellerinin yazdiklari yüzünden! Vay haline onlarin, kazanip durduklari yüzünden!


Selametle değerli kardeşim...
Allah razı olsun sizden,şunu belirteyim ilk yazdıklarınızı okuyunca gözlerim doldu,itiraf edeyim hatta ağladım,rabbim bu arayışımı hayırlara çıkarır inşaallah.

Ama abi diyorumya,35 yaşımdayım,bu yaşa kadar aldığımız bir din kültürü ve islam anlayışı vardı,bu yaşımda böyle bir topluluğun olduğunu bu forumlarda gördüm.
Ve yazılanlar aklıma mantığıma yatan şeyler,çünkü hep kuran örnek alınıyor,kuranın örnek alındığı bir olaya kim ne diyebilirki
Demek istediğim kolay bişey değil bazı şeyleri birden değiştirmek


Sevgiler saygılar,çoook sağolun....
aşık74 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aşık74 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
dost1 (18. July 2009), kamer (19. July 2009), Miralay (30. June 2010), snobyx (18. July 2009)
Alt 18. July 2009, 09:46 PM   #2
Toslunba
Uzman Üye
 
Toslunba - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 217
Tesekkür: 90
69 Mesajina 159 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Toslunba is on a distinguished road
Standart

Çok enteresan yorumlar bunlar,bildiğimiz ,gördüğümüz islam anlayışından çok farklı yorumlar alıyorum bu site'de
Gerçi yaş 35,yaklaşık 10 aydır dinim ile ilgili bilgilerle daha içiçeyim
Peki bunca insan 5 vakit kılarken,acaba bunların içinde arapçayı çok iyi yorumlayabilen birileri,bunun 5 vakit olduğunu kesin çıkarmış olmazmı ?
O zaman ahiret'de herkes 5 kılarken,siz neden anlamadınız ? araştırmadınız ?
Herkese uymadınızda 3 kıldınız denirse ne olacak ?
Bu arada sabah,akşam,yatsı kılıyosunuz sanırım dimi toslunba ?

Değerli Aşık dostum bu hususla ilgili acizhane düşüncem şu şekildedir : Kurandan namazın 5 vakitini gösterin diyerek çoğu islami sitede meydan okumalarımız oldu ,düşüncelerimize itiraz eden oldukça fazla kardeşimiz geldi tartıştık .İçlerinden ciddi arapça bilgisi olanlar ,yazarlar vs. vardı fakat hiç birisi bize 5 vakiti gösteremedi. Eğer Kuranda namaz 5 vakit ise lütfen bize bunu bildirin de tövbe edip dönelim ,sizi gayet iyi anlıyorum -ben fazla bilgili değilim diyorsunuz -tanıdığınız bilgisine güvendiğiniz kimseler var ise buyursun onlar göstersinler.. Eğer tövbe edemez isek şüphesiz zalimlerden oluruz. Bizim Allah adına ibadet belirleme gibi bir haddimiz asla olamaz. Biz ona köle olmak derdindeyiz. Allah emreder biz yapmaya çabalarız. Ahirette bize sorulacak soru ile ilgili ise ciddi bir bakış farklılığımız var. Allah kulunu herkezle kıyaslayarakmı hüküm verir yoksa hikikatlemi mizan edilir? Peygamberimizi ve diğer peygamberleri düşünürsek hepsinin bulunduğu toplumun sözde (!) asileri olduklarını görürüz. Keza islam tarihindede bunun çok örneği vardır. En basitinden müslümanlar (!) arasında Peygamberimizin evlatları -torunları yaşayamamıştır. Katledilmişlerdir. Kurandaki "insanların çoğuna uyarsan andoolsun seni yoldan çıkarırlar" ayeti ,"insanların çoğu şirk koşmadan imanmazlar" ayetleri boşuna değildir. Bizlerin asla çoğunluktan etkilenmesi düşünülemez. Bizim için Allah ne dediyse o odur. İsterse tüm düna bir araya gelsin. Ahirette bize herkez 5 kılarken siz neden 3 kılıyordunuz diye Rabbimizin bize hitap etmesi onun toplumu bir kural koyucu -otorite olarak kabul etmesi demektir. Oysa la ilahe illa allah diyerek biz Allahtan başkasını tanımadığımızı ilan ederiz. Allahtan başka kural koyucu ,ondan başka ilah olmadığı için böyle bir kıyaslama olamaz kanaatindeyim. Aksi halde Hollandada yaşayan bir eşcinselinde herkez böyle yapıyordu bende yaptım demesi hak olurki düşünülemez. Allahın kanunlarında değişme olmaz. İsterse tüm cihan bir araya gelsin. Ancak şu söylem olabilir ki eğer namaz 5 vakitse siz neden 3 kıldınız sorusuna muhatap olduk sayalım. Biz bu hususu çapımızca çok araştırdık. Vardığımız sonuç budur. Ancak asla hükmetmeye çalışma cehaletine düşmeyiz -bu durum bizi bağlayan bir durumdur. Buyurun bizlere 5 vakit namazı gösterin. Eğer gösteremiyorsanız lütfen bize ahirette "O zaman ahiret'de herkes 5 kılarken,siz neden anlamadınız ? araştırmadınız ?" demeyin. Çünkü davetimiz var. Kurandan bize bunu gösterin uyalım diye (şahsınıza almayın -bu davetimiz herkezedir). Allahın ayetlerini bir biz biliriz diye bir saçmalık ve kibirimiz yok çok şükür ,bizlere öğretilirse uyarız. Ancak muhatabımız Kurandır. Delilimizi Kurandan isteriz.

Eminimki deliller vardır kardeşim,ama ben bulamam size bu delilleri,bilgili birilerini bulmak lazım bu deliller için.
Peki siz bu uygulamaları yaparken,hangi bilgili kişilerin yönlendirmesiyle yapmaya başladınız dini vecibelerinizi ?
Bilgili gördüğünüz kişilerin sizi doğru yönlendirdiğinden emionuçda nmisiniz ?

Değerli kardeşim ,davetimiz her insanadır. Bilgili olduğunu düşünüp güvendiğiniz kimseleri çağırın -durumu izah edin ve Allah rızası için bizlere 5 vakit namazı göstersinler. Samimiyetle söylüyorum Kurandan bunu gösterip hatamızı düzeltenden dünya ahiret duacı olurum. Zira biz burada takım tutan fanatikler değiliz. Hakk nerede biz orada .Ha sürçmemiz olurmu ,illaki olur.

Kişilerin yönlendirmesi hususunda sadece şahsımı bağlayacak şekilde şunu söyleyebilirim. Allahın izni ile çekenin çektiği yere giden bir yapıda değilim. Lise çağlarımda başladım Kuran okumaya ,uzun zaman aralıkları verdiğim oldu. Tam bir adanmışlık ile Okuyalı ise 2 yıl kadar oluyor. Eskiden beridir din adına konuşan kimselere güvenemiyor içim ısınmıyordu. Onların olduğu ortamlardan kaçıyordum. Bu nedenle dinimi öğrenmek için ilk yapıştığım kitap Kuran oldu. Kuran okudukçada etrafımdaki cehalet ve bilgisizliği idrak etmeye başladım. Kendi adıma isterse tüm dünya bir araya gelsin Allah ne dediyse o bilinci nasip oldu. Bu nedenle pek fazla birisinden etkilenmeden belirli bir noktaya geldim. Derken Allah kendisinden razı olsun yolum tam bir Kuran erine rastladı ,gölnümüze ayna oldu. Bizim darlıktan kurtulmamızda yardımcı oldu. Kuran ahlakını bedenlenmiş olarak görmek nasip oldu. Etkilendiğim tek kişi odur diyebilirim. Ha bu namaz ..vs hususu için değil -burada konuştuğumuz hususlarla ilgili düşünceler üniversite yıllarımda 2. grup (grup diyorum çünkü ilkinden zaman çok geçmişti) Kuranı okurken oturmaya başlamıştı. Herhangi birisinden etkilendim desem yalan olur.


3 ken 5 yapanlar eminimki bunu yaparken,kitabı arkalarına almak gibi bir NİYET'le yapmıyorlar bunu,en azından ben öyleyim!

Değerli dostum şahsını hedef alacak şekilde konuştu isem affola ,ancak şahsi değilde genel olarak yazıyorum. Ben Allah ne demiş onun derdindeyim -yoksa kimin ne dediği beni bağlamaz. Sonuçta dönüşümüz Rabbimizedir. O bize bir bolluk dilerse alemi cihan bir araya gelsin engelleyemez ,darlık dilersede durduramaz. Bunu hepimiz biliyoruz.

Peygamberimiz yapmış diye,yapıyoruz,çünkü allah(c.c) , peygamberimizde güzel örnek ler olduğunu söylemiş bizlere.
Benimde böyle bir tutar dalım olur diye düşünüyorum.
Sonuçda yapılan iş,allaha ibadet,kötü bir şey değil !
Günde 5 kez namaz kılan kişiye,namaz kılma denirmi ?

Sanırım yanlış anlattık. Biz kimseye 5 vakit kılma yada sadece şu kadar kıl diyemeyiz. Bu edepsizlik olur. 5 vakit kılan günaha girer demektende Allaha sığınırım. Bizim söylemimiz Kuranda Rabbimizin bize bildirdiği namaz 3 vakit. İsteyen istediği kadarda kılar. Kişi ile Rabbi arasındadır. Ancak dememiz oki ; kişi namaz 5 vakittir!!! derse kanıtını göstermediği sürece zalimlik etmiş olur. Namazı 5 vakit kılmakla değil ,Allahın bunu 5 vakit emrettiğini iddea edip delillendiremediği için. Çünkü onun hakkında bilmediğin şeyleri söylemek büyük günahtır. Yoksa isterse 100 vakit kılsın. Namazın hakikatinden uzaklaşıp şekline takılmayıda fazla sağlıklı bulmuyorum açıkçası.

2.121.
Kendilerine verdiğimiz kitabı gereği gibi izleyenler buna inanır; inkar edenlerse kaybeder.

Elhamdülillah inkarımız yok,fazla fazla yapmaya çalışıyoruz

3.23.
Kitaptan kendilerine bir pay verilmiş olanlara baksana, aralarında hükmetmeleri için ALLAH'ın kitabına çağrılıyorlar da onlardan bir grup yüz çevirip geri dönüyor.

Burda anladığım kadarıyla inanmayanlardan bahsedilmiş,biz yüz çevirmiyoruz,fazla fazla yapmaya çalışıyoruz,gücümüz yettiğince.

4.105.
Halkın arasında ALLAH'ın sana gösterdiği gibi yargı veresin diye Biz sana gerçeği içeren kitabı indirdik. Hainlerden yana olma.

Hain'ler inanmayan lar burda !

18.27.
Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. Kelimelerini hiç bir şey değiştirip kaldıramaz ve O'ndan başka bir sığınak da bulamazsın.

Çok şükür.

21.10.
Size, size olan mesajı içeren bir kitabı indirmiş bulunuyoruz. Aklınızı kullanmaz mısınız?

Burda gene müşriklerden bahsediliyor.Ayetin öncesi ve sonrasını okudum.

29.51.
Bu kitabı sana indirmiş olmamız ve kendilerine okunması onlara yetmez mi? Bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve öğüt vardır.

Burdada müşriklere hitap var.
Ayetin öncesi ve sonrasını okudum.

# 39.41.
Biz bu kitabı sana halk için gerçekle indirdik. Kim doğruyu bulursa kendisi içindir. Kim saparsa da kendisi aleyhine sapmış olur. Sen onların avukatı değilsin.

Burdada mübarek peygamberimize seslenmiş allahu teala.

Değerki kardeşim ,astığımız ayetler bize moral oluyor diye asmıştım. Yoksa sizi Ayetlerle yargılamak gibi bir edepsizliğimiz olamaz. Allahın kitabını mızrakların ucuna takmaktan Allaha sığınırız. Lütfen demelerimizi şahsi yorumlamayın. Kendi bakış açımızı ifade edebilmek için ortaya konuşuyoruz. Ancak ayetlerin tamamı bize gelmiş gibi okur ve tamamını muhatap alır isek Musayıda firavunuda içimizde aramaya başlarız. Bunun bize çok faydası olacağı kanısındayım. Kişinin kendini bilme yolunda -Kaf dağına tırmanma yolunda ciddi desteği olacaktır bu yaklaşımın diye düşünüyorum.



Bu konuda size yerden göğe kadar katılıyorum.Ama diyorumki; ben bu gurubun sohbetlerine katılıyorum,çünkü buralarda dinim ile ilgili bilgiler ediniyorum.

İnşallah Kuranlada devam edin ,sizin vasıtanızla oradaki Kurana vakıf olmayan arkadaşlarada Kuran ayetleri ulaşmış olur. Böylelikle sizinde Allahın dinine hizmetiniz artmış olur. Kuranla bağınızı kesmediği sürece bence istediğiniz sohpete gidin -faydası olur zararı olmaz. Yeterki kişi Hasbiy Allah (Allah bana yeter) diyebilip Kurana sarılablisin.

Şimdi siz diyeceksinizki;zamanında inanmayanlarda bunu demiş,ve demişlerki;biz putlara bizi allaha yaklaşdırsın diye inanıyoruz.

Ama ben zaten inanmayan değilimki Bu ayetde allahu teala inanmayanların dediği şeyleri söylemiş,inananların değil

Müslümanım diyen bir insanın imanını sorgulamak bize düşmez. Öyle bir söylemimiz olmadı. Ancak şahsi bakış açım oki Nefis denen şehirde firavunda geziyor ,Musada ; Muhammedde geziyor Ebu cahilde ; Yahudide geziyor ,müşrikte geziyor MÜMİNDE. İş oki gönül şehrini Müminlere teslim edelim. Yoksa bundan 5000 yıl önce yaşayıp ölmüş bir Firavundan bane diye bahsetsin yaradan. Yada müşriklerin inanıp okumadığı bir kitapta neden müşrikler sorgulansın? Kişi ne bulursa kendi içinde bulur. Alemde ne varsa kişinin gönlündede o vardır. Kainatın aynasıyam mademki ben bir İnsanım demiş ozan. Bu durumda ayetleri bu bana -bu bana değil diye tertiplemeyi sağlıklı bulmuyor ve şahsım adına tüm ayetlerin bana ve tüm inananlara geldiğine inanıyorum.


Peki ya şu denirse; bunca insan güvendi ve uyguladı,siz kimin sözlerine bakarak bu ayrıntıyı kaçırdınız ?
Gerçi diyorum ya,bunu açıklamak için süper arapçası olan birinin,namaz vakitlerini tam olarak okuyup tercüme etmesi lazım.

Bu sorunuza yukarıda açıklama getirmeye çalıştık. Karanlık ne kadar koyu olursa olsun gücü bir tek muma yetmez. Alemlerin Rabbinin insanları insanlarla kıyaslayıp toplumun inançlarını hüküm kaynağı olarak kabul etmesi düşünülemez. Hüküm yalnızca onundur.

Bir soru : Siz arapça biliyormusunuz ? Kimin sözlerine dayanarak 3 vakit olduğunu düşünüyorsunuz ?

Benim arapçam yok ancak dönemin güvenilir sözlükleri var. Lisanül arap gibi ,müfredat gibi. İlahiyatçılarda bu kaynakları kullanmakta. O dönemde yazılmış şiirler ..vs mevcut. Hepsini geçin Kuranın kendi içerisinde kelimelerin kullanımına bakarak sonuç çıkarmak mümkün. Zira çakışma olmamalı. Ben Meallerden okuyorum ,zaten bir hatalı tercüm versa diğer ayetlerle çakışma yapıp bas bas bağırmaya başlıyor. Bu sefer araştırma yoluna gidiyorsunuz. Ve bi şekilde öğrenmek nasip oluyor. En güvendiğim mealler ise 1- Hakkı YILMAZ ,2- Hüseyin ATAY ,3- Yaşar Nuri ÖZTÜRK ,4- Süleyman ATEŞ şeklinde.
Toslunba isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Toslunba Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 6 Kisi:
aşık74 (20. July 2009), dost1 (18. July 2009), kamer (19. July 2009), merdem (15. February 2013), Miralay (30. June 2010), snobyx (18. July 2009)
Alt 18. July 2009, 09:57 PM   #3
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
snobyx is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
aşık74 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah razı olsun sizden,şunu belirteyim ilk yazdıklarınızı okuyunca gözlerim doldu,itiraf edeyim hatta ağladım,rabbim bu arayışımı hayırlara çıkarır inşaallah.

Ama abi diyorumya,35 yaşımdayım,bu yaşa kadar aldığımız bir din kültürü ve islam anlayışı vardı,bu yaşımda böyle bir topluluğun olduğunu bu forumlarda gördüm.
Ve yazılanlar aklıma mantığıma yatan şeyler,çünkü hep kuran örnek alınıyor,kuranın örnek alındığı bir olaya kim ne diyebilirki
Demek istediğim kolay bişey değil bazı şeyleri birden değiştirmek


Sevgiler saygılar,çoook sağolun....
Selamlar değerli kardeşim,

Sorularınıza tek tek cevap vereceğim.

Öncelikle Arapça biliyorum.Kuran ile ilgilenmeye başladıktan sonra önce tüm mealleri elime alıp inceledim.Karşılaştırmalı okudum.Farklı birçok nokta gördüm azmettim Arapçayı öğrendim.Gramer'i artık ortanın biraz üstü seviyede bilmekle beraber kelime hazinem daha zayıf.Bu eksiğimi gidermek için ise Kuran Kavramları sözlükleri edinerek,kelimelerin kök anlamlarını incelemeye çalışıyorum.

Dini vecibelerimi kimsenin fikrine göre uygulamıyorum.Merak ettiğim meseleyi fikirlerine değer verdiğim kişilerin makale ve çalışmalarından araştırıyorum,meallerine bakıyorum,sonra kendim meal ediyorum,sonunda bana en yakın gelen yorumu uyguluyorum.Hatalarım için Rabbimden af dileyerek elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Değer verdiğim ilim adamlarının bir kısmının isimleri yazarsam Merhum Elmalılı Hamdi Yazır,Hakkı Yılmaz,Abdulaziz Bayındır,Bayraktar Bayraklı,Yaşar Nuri Öztürk,Receb İhsan Eliaçık,Ali Şeriati,İsmail Yakıt ve ismini yazamadığım onlarca bilim adamı.Bazıları bazılarının fikirlerine katılır bazıları red eder.Benim için önemli olan ise her fikri mümkün olduğunca dinlemek fakat en sonunda kararı kendi özgür irademle vermektir.

Yazılarımda ''BİZ'' ifadesini kullanırken belirli,adı konmuş,organize hareket eden bir gruptan bahsetmedim.Bizden kasıt bu gibi forumlarda Kuran'ı araştıran,anlamaya çalışan gönüldaşlardır.Çoğumuz birbirimizi forumdaki nickimizden tanıyoruz.Hepsini çok sevmekle beraber ne yazık ki hemen hemen hepsini şahsen tanıma şerefine erişemedim.Birkaç çok değerli Kuran Eri ile telefonla arada sırada konuşmakla,sohbet etmekle yetiniyorum ne yazık ki!
Malum herkes iş güç sahibi yurdun dört bir yanına dağılmış,derdi Kuran olan insanlarız.Birbirimizi görmesekde inanıyoruz ki birgün Rabbimiz bizleri bir araya getirecektir.

Balıkesir'de de eminim Kuran erleri vardır.Fakat inanın ben onlarla tanışma şerefine erişemedim.Zaten dediğim gibi Hanifler gönülde biz olmayı tercih etmekteler.

Ayrıca yaşım 29.Siz benim ağbimsiniz.Şunu bilin ki atalarınızdan kalanı sorgulamak,saf tertemiz kaynağı Kuran olan dine inanmak başta çok zor ve farklı gelir.Çevreniz sizi garipser,eleştirir hatta en yakınlarınız sizle dalga bile geçer.Tıpkı peygamberimiz ve diğer Resullere yapılan muameleler gibi.Yaşadıkça anlayacaksınız,Resullerin ne badireler atlattığını,ne sıkıntılara girdiklerini.

Son olarak Sevgili Toslunba'nın yazdığı ayetlere yorum yaparken bazılarının altına bunlar müşrikler için inen veya peygamberimiz için inen ayetler diye yazmışsınız.Şunu bilin ki Kuran ayetleri zaman ve mekan üstüdür.Muhatabları ise o ayeti okuyan kişinin bizzat kendisidir.Bu nokta çok önemlidir.Rabbimizin sizi muhatab kabul ettiğini bu nedenle her ayetin direk size indiğini asla ama asla unutmayın.Her ayeti bu şekilde okursanız,burda bana ne demek istenmiş diye bakarsanız çok kısa zamanda çok yol kat edersiniz.

Zaten müslümanların temel yanıldıkları nokta Kuran'da Rabbimizin bazı grupları kınadığı bazı ayetleri sadece o kınanan gruplar için indiğini zann etmeleridir.Kuran evrenseldir muhatabları tüm insanlardır.

Selametle...
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 7 Kisi:
aşık74 (20. July 2009), dost1 (18. July 2009), Escherich (16. May 2015), kamer (19. July 2009), Miralay (30. June 2010), Toslunba (18. July 2009), _mustafa_ (25. July 2009)
Alt 20. July 2009, 12:03 PM   #4
aşık74
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
aşık74 will become famous soon enoughaşık74 will become famous soon enough
Standart

Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.Her yazışmamız bana faydalı oluyor,fikirlerim değişiyor.

Toslunba kardeşim; daha önce dediğim gibi arapça bilmem,ilahiyatcı değilim,serbest meslekle uğraşan bir işletmeciyim sadece.
Ama interneti kullanmayı biraz bilirim

İnternetden araştırdığıma göre 5 vakit namazla ilgili bir kaç bilgi buldum.
Bilmem siz ne dersiniz ?

Kur'an-ı Kerim' de beş vakit namaza mücmel olarak işaret eden ayetlerden Taha Süresinin 130 uncu ayetinde: "...Güneşin doğmasından önce de, batmasın dan önce de Rabbını övgü ile tesbih et. Gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki, rızaya ulaşasın." buyurulmuş; güneşin doğmasından ve batmasından önce , gece saatlerinde ve gündüzün iki ucunda olmak üzere beş ayrı vakitte Cenab-ı hakk' ı tesbih yani namaz kılmak emredilmiştir. Bakara Süresinin 238 inci "namazlara ve ayrıca orta namaza devam edin" mealindeki Ayet-i kerimede "namazlar" anlamındaki "salâvat" kelimesi çoğuldur. Arapça da çoğul üçten başlar. "İki'' ye tesniye denir ve ''iki namaz'' sözü "salateyn'' şeklinde söylenir. Demek oluyor ki, ayetteki ''salavat'' sözünden en az üç namaz anlaşılır. Ayrıca bir de "orta namaz" var. Çünkü matuf, matuf aleyhten (üzerine atıf yapılandan) ayrıdır. Bu sebeple "orta namaz", "namazlar'' ifadesine dahil olmadığı gibi, her iki yanında eşit sayı bulunmadığı için, üç namazın arasında yer alacak bir namaza ''orta namaz'' denilmesi de mümkün değildir. O halde, ayetteki "salavat" kelimesi, en az dört namazı ifade eder. Orta namaz buna eklendiğinde beş vakit namaz ortaya çıkar. Orta namazın ikindi namazı olduğu bazı hadislerde açıklanmıştır. Hüd süresinin 114'üncü ayetinde ise, "Gündüzün iki ucunda ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde namaz kıl..." buyurulmaktadır. . Ayet-i celilede ''gündüze yakın saatler" anlamındaki "zülef" kelimesi, "zülfe" nin çoğuludur. Yukarıda belirtildiği üzere en az üç adedi ifade eder. demek oluyor ki, bu ayete göre gecenin gündüze yakın saatlerinde, (akşam, yatsı ve sabah namazı olmak üzere) en az üç namaz var. Ayrıca gündüzün iki ucunda da iki vakit var. Böylece bu ayet-i kerimeden de namazın beş vakit olduğu anlaşılmaktadır. Bunlardan başka Nisa, 4/103. Hud, 11/114; İsra, 17/78; Rum, 30/17-18; Nur, 24/36; Kaf, 50/39-40; Dehr (İnsan) , 76/25-26 ayet.-i kerimelerinde de beş vakit namaza veya vakitlerine mücmel o1arak işaret eden ifadeler bulunmaktadır.

Bu mücmel ifade ve işaretler, Rasulüllah ( s.a.v.. ) , in söz ve uygulamalar ile açıklanmış, onun açıkladığı ve uyguladığı şekilde bütün Müslümanlar tarafından ameli uygulama olarak günümüze kadar devam ettirilmiştir. Asr-ı Saadetten beri her asırda Müslümanlar beş vakit namaz kılmış hiç kimse bunun aksini söylememiştir. Bu itibarla "Kur'an' da beş vakit namazın bulunmadığı iddiasının ilmi, akli, icmali, tafsili, hiç bir değeri yoktur.
aşık74 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20. July 2009, 12:46 PM   #5
aşık74
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
aşık74 will become famous soon enoughaşık74 will become famous soon enough
Standart

Birde burası var...

http://forum.islamiyet.gen.tr/islami-bilgi-ve-kaynaklar/81432-namaz-vakitleri-ve-cemaatle-namaz.html


Şüphesiz ki namaz, müminler üzerine vakitleri belli bir farz olmuştur." (1)
Mevla Teala bu ayeti kerimede namazların belli vakitlerle farz kılındığını beyan etmiştir. Ancak bu vakitleri burada mücmel olarak zikredip, bunu başka ayeti kerimelerde açıklamıştır. Geçen dersimizde işlediğimiz "Namazlara ve orta namaza devam edin" (2) ayeti kerimesi de, farz namazların beş tane olduğuna delalet etmekte, lakin bunların vakitlerine delalet etmemektedir. Şimdi vakitlerin tafsilatına delalet eden ayeti kerimelere kısaca bir göz atalım:
1–"Güneşin (zeval vaktinde) kayması anından, gecenin kararmasına kadar namazını kıl, sabah namazını da (öylece eda et)…" (3)
Müfessirlere göre bu ayeti kerime beş vakit namazı ifade etmektedir. Şöyle ki: Güneşin zeval vaktinden kaymasından, gecenin karanlığının basmasına kadar olan zamanda kılınması gereken farzlar, öğle ve ikindi namazlarıdır. Karanlığın basmasından fecr–i sadığa kadar olan zamanda kılınması gereken farz namazlar akşam ile yatsı namazları, fecir vaktinde kılınacak farz namaz ise sabah namazıdır.
2–"Haydi akşama girerken, sabaha ererken, ALLAH'ı tesbih (tenzih) edin (namaz kılın)"(4) Bundan murat gündüzün iki ucunda olan sabah ve akşam namazlarıdır.
Sonra Mevla Teala "Göklerde ve yerlerde hamd O'na aittir. Gündüzün nihayetinde de, öğle vaktine vardığınız zamanda (ALLAHı tenzih edin, namaz kılın.)" (Rum süresi 18)
Bu ayeti celilede ki "Aşiyyen" ifadesiyle tamamen geceleyin kılınan yatsı namazı kastedilmiştir. "Öğle vaktine vardığınız zaman" kavli şerifiyle de, tamamen gündüzün kılınan öğle namazı kastedilmiştir.
Böylece burada zikredilen farz namazların sayısı dört olmuştur. İkindi namazına gelince, Mevla Teala onun şeref ve kıymetini göstermek için, "Asra (ikindi namazına) yemin olsun" (5) buyurarak onu tek olarak zikretmiştir.
3–"Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde namazı hakkıyla kıl."(6) Ayeti celile de geçen "Gündüzün iki tarafı" tabiri sabah namazıyla, ikindi namazının farziyetini ifade eder. Çünkü her ne kadar sabah namazı, gündüzün birinci (başlangıç) tarafı henüz meydana gelmeden, ikindi namazı da gündüzün ikinci (son) tarafı zuhur etmeden önce bulunuyorsa da, bu iki namaz gündüzün iki ucunda yer almış gibidir.
Ayeti celile de ki "Gecenin de yakın saatlerinde" kavli şerifi akşam ve yatsı namazlarının farziyetini gösterir.
Ayeti kerimede geçen "Zülefen" (yakın saatler) lafzı cemi olup, ceminin de en azı üç olduğundan bazı alimler bununla vitir namazının vücubuna delil almışlardır.
4–"Güneşin doğmasından önce de, batmasından önce de, Rabbini hamd ederek tesbih et. Gecenin bir kısım saatleriyle, gündüzün etrafında da tesbih et ki, razı olasın (ALLAHın rızasına ererek memnun olasın)" (7)
Müfessirler bu ayetteki hamd ile tesbihten maksadın namaz olduğunu belirttiler.
Beyzavi'ye göre güneşin doğmasından önceki tesbih, sabah namazı, batmasından önceki öğle ve ikindi namazlarıdır. Gecenin bir kısım saatlerindeki ise akşam ve yatsı namazlarıdır. Gündüzün etrafında (başında ve sonunda) tesbih et ifadesiyle, önemine binaen sabah ve akşam namazlarına ikinci defa dikkat çekilmiştir.
İşte beş vakit namazın ayrı ayrı beş vaktini gösteren ayeti kerimeler bunlardır. Namazın vakitlerini beyan eden Hadisi şeriflere gelecek olursak, bunlardan da bir ikisini zikredelim:
Resülullah SallALLAHü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: "Cibril Bana, Beytullah'ın yanında iki kere imamlık yaptı. Bunlardan birincide; öğleyi gölge ayakkabı bağı kadarken kıldı. Sonra her şey gölgesi kadarken ikindiyi kıldı. Sonra güneş battığı ve oruçlunun orucunu açtığı zaman akşamı kıldı. Sonra yatsıyı, şafak (ufuktaki aydınlık) kaybolunca kıldı. Sonra şafak söküp oruçluya yemek haram olunca sabahı kıldı.
İkinci sefer; öğleyi bir önceki günün ikindisinin vaktinde, her şeyin gölgesi kendisi kadar olunca kıldı. Sonra ikindiyi, her şeyin gölgesi kendisinin iki misli olunca kıldı. Sonra akşamı, önceki vaktinde kıldı. Sonra yatsıyı, gecenin üçte biri geçince kıldı. Sonra yeryüzü ağarınca da sabahı kıldı.
Ve Cibrîl Aleyhisselam Bana yönelip: 'Ey Muhammed! Bunlar senden önceki peygamberlerin vaktidir. Namaz vakti de bu iki vakit arasında kalan zamandır!' buyurdu." (
Bir diğer Hadisi şerifte Resülüllah SallALLAHü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz ki namazın bir ilk vakti, bir de son vakti vardır. Muhakkak ki, öğle namazının ilk vakti, güneşin zeval (tepe noktasından batıya meyil) anıdır. Son vakti de ikindinin girdiği andır. Şüphesiz ki ikindi vaktinin evveli, vaktinin girdiği andır. Vaktinin sonu da güneşin sarardığı zamandır.
Ve şu muhakkak ki, akşam vaktinin evveli, güneşin battığı andır. Vaktinin sonu da şafağın (ufuktaki aydınlığın) kaybolduğu andır. Şüphesiz ki yatsı vaktinin evveli, ufuğun (gök kenarının) kaybolduğu andır. Vaktinin sonu ise gecenin yarılandığı andır. Şüphesiz ki sabah vaktinin evveli fecrin (aydınlığın) doğduğu zamandır, vaktinin sonu da, güneşin doğduğu andır." (9)
Zikretmiş olduğumuz Hadisi şerifler beş vakit namazdan her birinin ilk vakti ile son vaktini belirtmektedir. Namazlar, gösterilen bu iki vakit arasında muteber olmakla beraber, ilk vaktinde kılınmalarının ehemmiyetine pek çok Hadisi şerif de dikkat çekilmiştir. Gerçi namazın vakitlerini tayin için Cebrail Aleyhisselam'ın gelip namazları öncelikle ilk vaktinde kıldırmış olması da, namazları ilk vaktinde kılmanın efdaliyetine delalet etmektedir.
Namaz hususunda, önemle üzerinde durulması gereken bir diğer husus da, namazın cemaatle kılınmasıdır. Pek çok kişi namazını kılmakta, fakat cemaate maalesef gerektiği şekilde önem vermemektedir. Halbuki, ezanı duyan kişinin cemaati terk etmesine ruhsat verilmez, çünkü o son derece kuvvetli bir sünnettir. Ayrıca, Efendimiz cemaatle namaz kılmanın fazileti hakkında pek çok Hadisi şerifler beyan buyurmuş, ümmetine bu konuda pek çok tenbih ve uyarılarda bulunmuştur.
Efendimiz "Üç kişi bir köyde veya çölde bulunurda aralarında (ezan okumaz ve) cemaatle namaz kılınmazsa, mutlaka şeytan onlara galip gelir. O halde sen cemaate devam et, çünkü kurt (sürüden) uzak kalanı yer." (10) buyurmuştur. Rezin şu ziyade de bulunmuştur: "Zira insanın kurdu şeytandır. Onu yalnız yakaladı mı yer."
İbni Mesud RadıyALLAHü anhdan rivayet edilmiştir ki, Efendimiz şöyle buyurdu: "Her kim yarın ALLAH–u Telaya müslüman olarak kavuşmak isterse şu namazlara devam etsin nerede çağrılırsa (ezan okunursa orada hemen cemaate koşsun) Sonra İbni Mesud şöyle devam etti: "Şüphesiz ALLAH sizin Peygamberinize süneni Hüda (doğru yollar) meşru (tayin etti) etti. Bu namazlar da süneni hudâ'dandır. Eğer siz cemaatden geri kalıp evinde kılanlar gibi evlerinizde kılsanız, elbette Peygamberinizin sünnetini terk etmiş olursunuz. Peygamberinizin sünnetini terk edince de elbette sapıtmış olursunuz. Herhangi bir kişi güzelce abdest alır da şu camilerden birine gitmeyi kastederse mutlaka ALLAH–u Tela o kişiye (o yolda) attığı her adıma karşılık bir hasene yazar onu bir derece yükseltir ve bir günahını siler. (Biz Müslümanlar olarak bu namazları cemaatle kılardık.) Şüphesiz ben, bizi şu halde görürdüm ki, cemaatten ancak münafıklığı belli olanlar geri kalırdı ve yine muhakkak ki bir adam tek başına cemaate gelemediğin de, iki kişiye dayanarak getirilir, safa dikilirdi." (11)
Bir başka Hadisi şerifte Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdu: "Kişinin cemaatle kıldığı namazın sevabı evinde ve sokağında (dükkanında) kıldığı namazından yirmi beş derece üstündür. Şüphesiz sizin biriniz güzelce abdest alarak sadece namaz niyetiyle camiye gelirse, camiye gelinceye kadar attığı her adıma karşılık mutlaka ALLAH–u Teala onu bir derece yükseltir. Ve bir günahını siler. Mescide girdiğinde namazı beklemek için durduğu müddetçe, namazda sayılır. Ayrıca kimseye eziyet etmemek ve abdestli bulunmak şartıyla namaz kılacağı yerde durduğu müddetçe melekler: 'Ey ALLAHımız! Onu affet, ona rahmet et' diye dua da bulunurlar." (12)
Bir diğer rivayette ise: "Cemâatle namaz kılmak yalnız başına namaz kılmaktan yirmi yedi derece daha üstündür." (13) buyurulmuştur.
İnsan sevap kazanmak niyetiyle namaz kıldığına göre, evde kılacağına biraz daha gayret göstererek camiye gidip cemaatle namaz kılmalı ve bu kadar büyük sevabı kaçırmamalıdır. Dünya işlerinde herkes istinasız "bir" yerine, "yirmi beş" kat daha fazla kazanmayı tercih edecek olmasına rağmen, iş ahiret kazancına gelince maalesef pek çoğu bu büyük kazanca ilgisiz kalmaktadır.
"Fevâid–i Behiyye" de zikredildiğine göre, Muhammed b. Semâe rahimehullah diyor ki:
"Bir keresinde cemaate yetişemedim. Cemaatle kılınan namazın sevabı yirmi beş derecedir diye, sayıyı tamamlamak için o namazı yirmi beş defa kıldım. Sonra rüyamda birinin bana "Ey Muhammed b. Semâe! yirmi beş kere kıldın ama meleklerin Amin demesi ne olacak." dediğini işittim. Meleklerin amin demesinden maksat ise "İmam Fatiha süresini okuduktan sonra "Amin" deyince melekler de amin derler. Kimin "Amin" demesi meleklerin "Amin" demesine rastlarsa, o kişinin geçmiş günahları affolur." (14)
İşte rüyada bu Hadisi şerife işaret edilmiştir. Tüm bunlardan anlaşılan, cemaatle kılınan namazın sevabını, yalnız başına kılmakla elde etmek kesinlikle mümkün değildir.
Cemaati terk edenleri tehdit mahiyetinde ise, pek çok hadisi şerifler vardır. Lakin şuurlu bir müslüman için hiçbir tehdide gerek yoktur. Çünkü ALLAH ve Resülünün emir ve rızaları madem bu yönde, öyleyse bu yeterli bir sebeptir. Zaten bu işin şuur ve idrakinde olmayan birine de, bin çeşit tehdit dahi boş gelir.
Mevla Teala hazretleri, son nefesimize kadar, tüm namazlarımızı vaktinde ve cemaatle kılabilmeye bizleri muvaffak eylesin.

1– Nisa: Süresi: 103
2– Bakara: 238
3– İsra: 78
4– Rum: 17
5– Asr: 1
6– Hud: 114
7– Taha 130
8– Tirmizî, Salât 113, No: 149 1/278, Ebü Dâvud, Salât 2, No: 393, 1/160, Müsnedi Ahmed: 3081, 1/713
9– Tirmizi, salat: 114, No: 151, 1/283, İbni Ebi Şeybe, Kitabussalât: 91/3, 1/351
10– Ebu Davud, Salat 46, 4/150, Nesei, İmamet 48, (2, 106, Ahmed ibni Hanbel 5/196, 6/446
11– Müslim, Mesacid: 257, Ebu Davud Salat, 46, Nesei İman 5, İbn–i Mace , mesacid: 14
12– Buharî, Salat 87, Bedü'l–Halk: 7, Müslim, Mesacid: 272, Ebu Dâvud, Salât: 20, İbn–i Mâce, Mesacid: 14, 19
13– Buharî, Ezân 30, Müslim, Salât 272
14– Buhari, Ezan: 111,113, 125, Müslim, Salat: 71, 72, Ebu Davud, Salat: 140,168, Tirmizi, Mevakit: 71,83, Nesei, İftitah: 33, 34
aşık74 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20. July 2009, 01:11 PM   #6
aşık74
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
aşık74 will become famous soon enoughaşık74 will become famous soon enough
Standart

Balıkesir'de de eminim Kuran erleri vardır.Fakat inanın ben onlarla tanışma şerefine erişemedim.Zaten dediğim gibi Hanifler gönülde biz olmayı tercih etmekteler.

Balıkesir'de bu konuda yüzyüze bilgi alışverişi yapabileceğim birini bulursanız,benimle forumdan tanışdırırsanız çok memnun olurum.

Şunu bilin ki atalarınızdan kalanı sorgulamak,saf tertemiz kaynağı Kuran olan dine inanmak başta çok zor ve farklı gelir.

Benim arayışım zaten , atalardan kalma sözleri yargılayarak,akıl ve mantığıma aldıramadığım için başladı.
İşin doğrusu , ben hadislerin bir çoğunada güvenmiyorum,1500 sene geçmiş aradan,kim bilir fitneciler araya ne laf lar , ne sözler sokmuşlardır !


Arkadaşlar; acaba namazları hangi vakitlerde kılıyorsunuz ?

Sevgiler...
aşık74 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aşık74 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Escherich (16. May 2015)
Alt 20. July 2009, 01:31 PM   #7
elmuh
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 96
Tesekkür: 45
47 Mesajina 108 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
elmuh is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
aşık74 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Arkadaşlar; acaba namazları hangi vakitlerde kılıyorsunuz ?

Sevgiler...
Selam aşık74,

Sabah ve akşam kılıyorum, sabahın ve akşamın geceye yakın saatlerinde, güneş doğmadan önce, güneş battıktan sonra, alacakaranlık saatlerinde. Hud 114 gereğince.

Hud 114
Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namaz kıl! Güzellikler kötülükleri silip süpürür. İşte bu, Allah'ı ananlara bir öğüttür.

Nur 58
Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlarla, ergenlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç durumda izin istesinler: Sabah namazından önce, öğlen vaktinde elbiselerinizi çıkardığınızda, akşam namazından sonra... Kaygılanacağınız üç vakittir bunlar. Bunlar dışında size de onlara da bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, birbirinize bakabilirsiniz. Allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.


Hud 114'e göre günün ortasında namaz olmadığı apaçık. Öyle de olması lazım, çünkü Kuran tarif etmişse eksik tarif etmez.

Benim anladığım sabah ve akşam namazı Kuran'da bahsedilen, düzenlenmiş olan, asgari namazdır. Sabahtan önce Akşamdan sonra başka namaz şartı yok. Aksi halde Nur58'de o noktaya dikkat çekilirdi.

Salavat kelimesi ile kastedilen günlük namaz değildir. Sürekli kılınan namazlardır. Dolayısıyla 2 den fazla. Salavat ile günlük namazların kastedildiği iddiası kanıtsız, istediği sonucu çıkarabilmek adına, kendine göre değerlendirmedir. Geçerli bir yöntem değildir.

Muhabbetle.
elmuh isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 20. July 2009, 04:08 PM   #8
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
snobyx is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
aşık74 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Balıkesir'de de eminim Kuran erleri vardır.Fakat inanın ben onlarla tanışma şerefine erişemedim.Zaten dediğim gibi Hanifler gönülde biz olmayı tercih etmekteler.

Balıkesir'de bu konuda yüzyüze bilgi alışverişi yapabileceğim birini bulursanız,benimle forumdan tanışdırırsanız çok memnun olurum.

Şunu bilin ki atalarınızdan kalanı sorgulamak,saf tertemiz kaynağı Kuran olan dine inanmak başta çok zor ve farklı gelir.

Benim arayışım zaten , atalardan kalma sözleri yargılayarak,akıl ve mantığıma aldıramadığım için başladı.
İşin doğrusu , ben hadislerin bir çoğunada güvenmiyorum,1500 sene geçmiş aradan,kim bilir fitneciler araya ne laf lar , ne sözler sokmuşlardır !


Arkadaşlar; acaba namazları hangi vakitlerde kılıyorsunuz ?

Sevgiler...

Selamlar,

Tanıdığım arkadaşlar olursa size forumdan haber veririm inşallah.

Değerli kardeşim,öncelikle araştırma yapmanız ve en güzelini bulmak istemeniz çok güzel.Şüphesiz ibadet ve tefekkür çok güzel şeyler.Fakat özellikle namaz hususunda merak ettiğiniz noktalar olduğu için birkaç şey yazmak istiyorum.

Namaz kelimesi Kuran'da geçmez.Namaz farsça bir kelime olup,Kuran'da ifade edilen şekli en genel halinde ''Salat''tır.Alıntıladığınız yazılarda ki ayetlerde verilen Tesbih ise apayrı bir kavramdır,onu namaza yormak bilerek veya bilmeyerek bir hatadır.

Namaz'ın vaktine gelince benim şahsi kanaatim 3 olup,sabah,akşam ve yatsı şeklindedir.Fakat 3'dü 5'di tartışmasının bizlere hiçbir faydasının olmadığını düşünüyorum.Yada sabahdı,ikindiydi veya yatsıydı gibi.Değerli kardeşim önemli olan sizi tatmin eden ve size fayda veren ibadeti yapmaktır.İster 5 ister 3 olsun bence farketmez.

Kuran'da Maun suresinde verilen namaz lanetlenen bir namazdır.Çünkü riya için yapılan,kişisel gelişime,tekamüle ve dinin amacına hizmet etmeyen bir Namazdır.Bakın yazalım.

Maun Suresi,

1. Gördün mü o, dini yalan sayanı?

2. İşte odur yetimi itip kakan;

3. Yoksulu doyurmayı özendirmez o.

4. Veyl olsun/Lanet olsun/Vay haline o namaz kılanların ki,

5. Namazlarından gaflet içindedir onlar!

6. Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar.

7. Ve onlar, Maun'a/kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar.


Değerli kardeşim,eğer kıldığımız namaz bizi değiştirmiyorsa,toplumdaki yetime,zayıfa ve ihtiyacı olanları gözetmeyi teşvik etmiyorsa,kul hakkına
dikkat edilmiyorsa,sömürü düzeninde hiç gıkımız çıkmıyorsa,o kılınan namazlar Veyl namazlarıdır.Dinide bu namazları kılanlar yalanlayanlardır.

Size tavsiyem,namaz vakitlerinden önce Kuran'daki ''Salat''kavramını anlamaya çalışmanızdır.Bu konuyu araştırırsanız daha verimli olur.

Selametle...
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
elmuh (20. July 2009), Miralay (30. June 2010), Toslunba (28. July 2009)
Alt 25. July 2009, 09:25 PM   #9
_mustafa_
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Jun 2009
Mesajlar: 9
Tesekkür: 17
7 Mesajina 19 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
_mustafa_ will become famous soon enough_mustafa_ will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
snobyx Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selamlar değerli kardeşim,

Sorularınıza tek tek cevap vereceğim.

Öncelikle Arapça biliyorum.Kuran ile ilgilenmeye başladıktan sonra önce tüm mealleri elime alıp inceledim.Karşılaştırmalı okudum.Farklı birçok nokta gördüm azmettim Arapçayı öğrendim.Gramer'i artık ortanın biraz üstü seviyede bilmekle beraber kelime hazinem daha zayıf.Bu eksiğimi gidermek için ise Kuran Kavramları sözlükleri edinerek,kelimelerin kök anlamlarını incelemeye çalışıyorum.

Dini vecibelerimi kimsenin fikrine göre uygulamıyorum.Merak ettiğim meseleyi fikirlerine değer verdiğim kişilerin makale ve çalışmalarından araştırıyorum,meallerine bakıyorum,sonra kendim meal ediyorum,sonunda bana en yakın gelen yorumu uyguluyorum.Hatalarım için Rabbimden af dileyerek elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Değer verdiğim ilim adamlarının bir kısmının isimleri yazarsam Merhum Elmalılı Hamdi Yazır,Hakkı Yılmaz,Abdulaziz Bayındır,Bayraktar Bayraklı,Yaşar Nuri Öztürk,Receb İhsan Eliaçık,Ali Şeriati,İsmail Yakıt ve ismini yazamadığım onlarca bilim adamı.Bazıları bazılarının fikirlerine katılır bazıları red eder.Benim için önemli olan ise her fikri mümkün olduğunca dinlemek fakat en sonunda kararı kendi özgür irademle vermektir.

Yazılarımda ''BİZ'' ifadesini kullanırken belirli,adı konmuş,organize hareket eden bir gruptan bahsetmedim.Bizden kasıt bu gibi forumlarda Kuran'ı araştıran,anlamaya çalışan gönüldaşlardır.Çoğumuz birbirimizi forumdaki nickimizden tanıyoruz.Hepsini çok sevmekle beraber ne yazık ki hemen hemen hepsini şahsen tanıma şerefine erişemedim.Birkaç çok değerli Kuran Eri ile telefonla arada sırada konuşmakla,sohbet etmekle yetiniyorum ne yazık ki!
Malum herkes iş güç sahibi yurdun dört bir yanına dağılmış,derdi Kuran olan insanlarız.Birbirimizi görmesekde inanıyoruz ki birgün Rabbimiz bizleri bir araya getirecektir.

Balıkesir'de de eminim Kuran erleri vardır.Fakat inanın ben onlarla tanışma şerefine erişemedim.Zaten dediğim gibi Hanifler gönülde biz olmayı tercih etmekteler.

Ayrıca yaşım 29.Siz benim ağbimsiniz.Şunu bilin ki atalarınızdan kalanı sorgulamak,saf tertemiz kaynağı Kuran olan dine inanmak başta çok zor ve farklı gelir.Çevreniz sizi garipser,eleştirir hatta en yakınlarınız sizle dalga bile geçer.Tıpkı peygamberimiz ve diğer Resullere yapılan muameleler gibi.Yaşadıkça anlayacaksınız,Resullerin ne badireler atlattığını,ne sıkıntılara girdiklerini.

Son olarak Sevgili Toslunba'nın yazdığı ayetlere yorum yaparken bazılarının altına bunlar müşrikler için inen veya peygamberimiz için inen ayetler diye yazmışsınız.Şunu bilin ki Kuran ayetleri zaman ve mekan üstüdür.Muhatabları ise o ayeti okuyan kişinin bizzat kendisidir.Bu nokta çok önemlidir.Rabbimizin sizi muhatab kabul ettiğini bu nedenle her ayetin direk size indiğini asla ama asla unutmayın.Her ayeti bu şekilde okursanız,burda bana ne demek istenmiş diye bakarsanız çok kısa zamanda çok yol kat edersiniz.

Zaten müslümanların temel yanıldıkları nokta Kuran'da Rabbimizin bazı grupları kınadığı bazı ayetleri sadece o kınanan gruplar için indiğini zann etmeleridir.Kuran evrenseldir muhatabları tüm insanlardır.

Selametle...

Değerli snobyx, yazınızı çok güzel ve faydalı buldum. Hem teşekkür etmek, hem de yazınıza vurgu yapmak için alıntı yaptım. Allah razı olsun.
_mustafa_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
_mustafa_ Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Miralay (30. June 2010), snobyx (26. July 2009)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
cemaati, nur


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 05:49 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam