hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Kur’an

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 23. March 2010, 05:46 PM   #41
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
snobyx is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
halukgta Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Sayın Hakkı Yılmazın Kur’anı Allah tan başka kimse tebliğ etmemiş tir düşüncesinden yola çıkarak, aşağıda vereceğim iki ayet üzerinde yine, Hakkı Yılmazın meallerinden ve karşılaştırmalı diğer meallerden de faydalanıp düşünmeye çalışalım.

Hakkı Yılmaz Bakara 97: “De ki: “Kim cibrîl'e düşmansa, bilsin ki şüphesiz Allah onu [cibrîl'i], Kendisinin bilgisi gereği, iki eli arasındakileri doğrulayıcı, inananlar için bir yol gösterme ve müjde olarak senin kalbine indirmiştir.”

Yukarıdaki ayeti isim bazında değil de, anlatmak istediklerini düşünmeye çalışalım. Demek ki düşman olunan birisi var ki Cibril e kim düşmansa diye başlıyor. Burada madem isim bazında bir anlaşmazlık var isim zikretmeyelim. Ama birilerinin düşman olduğu birisi var demek ki Rabbim böyle söylüyor. Devamına bakalım Rabbim ne diyor? Kim düşmansa şunu çok iyi bilsin ki Allah onu kendisinin bilgisi gereği, yani kendisinin verdiği bilgiler doğrultusunda, ellerinin getirdiklerini doğrulayıcı inananlar için yol gösterici bilgileri senin kalbine indirmiştir diyor. Şimdi burada Rabbim ile elçisi arsında bir varlıktan bahsedildiği çok açık. Ona hem düşman olunuyor, hem de Allah onu işaretiyle belirterek, kendisinin bilgisi dâhilinde bilgiler getirdiğinden bahsediyor. Birçok ayetinde bizlere rehber, yol gösterme olarak Kur’anı indirdiğini belirtiyordu Rabbim. Demek ki bu indirilen apaçık kur’an, belki direk adı zikredilmiyor ama bunu diğer ayetlerde zikrettiği şeklinden anlıyoruz. Burada açıkça Allah kitabı indirirken aracı olduğunu belirttiği halde hayır aracı yok direk Allah indirmiştir dersek bu ayeti doğru açıklar mı sizce?

Şimdi de Necm suresini inceleyelim, acaba burada vah yedilen kur’an Allah mı tebliğ ediyor, yoksa ismin vermeden görevli bir başkası mı iletiyor onu anlamaya çalışalım. Yine önce Sayın Hakkı Yılmazın mealini alalım.


Necm suresi:

1 - İndiği zaman necme kasem olsun ki [Parça parça inmiş âyetlerin her bir inişi kanıttır ki] ,
2 - arkadaşınız sapmamıştır, azmamıştır.
3 - O, hevasından da konuşmuyor.
4 - O, kendisine vah yedilen vahiyden başka bir şey değildir.
5 - Ona, onu müthiş kuvvetleri olan öğretti.
6 - O, üstün akıl sahibi. Ki istiva etmiştir O.
7 - Ve O, en yüksek ufukta idi.
8 - Sonra yaklaştı ve hemen sarktı.
9 - İki yay uzunluğu kadar, ya da daha yakın olmuştu.
10 - Hemen de kuluna vah yettiğini vah yetti.11 - Gönlü, gördüğünü yalanlamadı.
12 - Onun gördüğü şeyden kuşku mu duyuyorsunuz? [onun gördüğü şey hakkında onunla mücadele mi ediyorsunuz?]
13 - Andolsun onu, başka bir inişte daha gördü.
14 - Son sidrenin yanında.
15 - Ki onun yanında oturulan bahçe vardır.
16 - O zaman sidreyi kaplayan kaplıyordu.
17 - Göz şaşmadı ve azmadı.
18 - Andolsun, Rabbinin ayetlerinin en büyüğünü gördü.



Yukarıdaki ayetler üzerinde düşünelim şimdide. Burada arkadaşımız sapmamıştır azmamıştır derken dikkat ederseniz ismini zikretmiyor peygamberimizin ama biz bunun Hz. Muhammet olduğunu anlıyoruz. Tıpkı bu ayette geçen Cebrail ve kur’an ismini zikretmediği gibi. Allah şöyle söylüyor; (O, kendisine vah yedilen vahiyden başka bir şey değildir.) Buradaki anlatım şekline dikkat edelim lütfen. Bir bilgi vah yediliyor yani bildiriliyor ama Allah kendisinden bu bilginin geldiğini söyleme gereği duyuyor. Eğer bizzat kendisi bildirmiş olsaydı bunu neden söylesin. Şu cümle çok önemli bence üstünde iyice düşündüğümüzde çok iyi anlaşılıyor. (Ona, onu müthiş kuvvetleri olan öğretti. O, üstün akıl sahibi……) Dikkat edin Rahman yine burada tastikleyici en üst konumda, bakın ne diyor? Peygamberimize kur’anı öğreten çok kuvvetli, üstün akıl sahibi olan birisi öğretti diyor. Demek ki çok açık bir öğretici var. Şimdi şöyle bir soru gelebilir akla. Burada çok müthiş kuvvetli, akıl sahibi olan Allah tır diyen çıkabilir. Bunu söylersek Yaratıcının yüceliğini çok basite almış oluruz ki, bunu düşünmek kuranın bütününe ters düşer. Allah kendisini büyüklük ve yücelik kriterlerinin birisiyle anlatmaz, izah etmez hiçbir zaman. O kendisi için bizim anlayacağımız şekliyle, ben ol dediğimde o iş olur tarzında anlatır yüceliğini. Demek ki rabbin kur’anı tebliğ için gönderdiği bir görevli var arada. Ayette gelen görevlinin bakın nereden göründüğünü söylüyor?

(Ve O, en yüksek ufukta idi. Sonra yaklaştı ve hemen sarktı. İki yay uzunluğu kadar, ya da daha yakın olmuştu. Hemen de kuluna vah yettiğini vah yetti.)

Şimdide bu sözler üzerine düşünelim. Tebliğ edicinin ufuktan göründüğünü söylüyor Allah, çünkü yaratan kendisi olsa bir başka şahıstan bahsetmez, ufuktan göründüm derdi. Ufuktan görünen iyice yaklaştığını ve peygamberimizle iki yay uzaklığı kadar yakın olduğunu söylüyor. Şimdi hatırlayalım. Bu görünen ve bu kadar yakına gelen Rabbim olabilir mi? Asla ve asla olamaz. Çünkü kur’anda Musa peygamberimizin Rabbi görme isteğini ve daha sonra anlatılanı hatırlayın lütfen. Rabbim bu kıssasıyla asla beni hiç biriniz göremezsiniz diyordu bu ayetinde. Peki, burada ufuktan görünen ve peygamberimize yaklaşan kimdi o zaman? Yaratan olmadığına göre görevli birisi var demek ki. Yaklaştıktan sonra vah yedilmesi gereken bildirildi kendisine diyor. Devamına bakalım ayetin.

(Gönlü, gördüğünü yalanlamadı. Onun gördüğü şeyden kuşku mu duyuyorsunuz? Andolsun onu, başka bir inişte daha gördü.)

Yukarıdaki sözleri düşünelim şimdide. Peygamberimizin gördüğünü yalanlamadığını söyledikten sonra çok dikkat edin lütfen Rahman kendisinden bahsetmiyor, bir görevli olduğu çok net anlaşılması için, Onun gördüğü şeyden kuşkumu duyuyorsunuz diyor. Hatta onu bir kez değil birçok kez inişinde de gördüğünü belirtiyor. Burada görünen ve birçok kez tebliğ için gelen Rabbim asla olamaz. Çünkü onu görmenin mümkün olmadığını bizlere çok açık kur’anda belirtmişti. Demek ki görünen ve ayetleri getiren Allah değil, bizzat rabbin görevlendirdiği bir melek.

Değerli arkadaşlarım ben kur’anı anlamaya çalışırken çok dikkatli ve itinalı olmaya çalışıyorum elimden geldiğince, rabbim yanıltmasın. Kur’an ayetlerini anlamaya çalışırken bir bütün olarak düşünmek gerektiği gibi, birçok kişinin de fikrinden faydalanmak bizleri daha doğruya götüreceğine inanıyorum. Tek kaynağa bağlı olmak bizi yanıltabilir. Ben bu ayetlerden, Rabbin kur’anı görevlendirdiği bir meleği tarafından ilettiğini, tebliğ ettirdiğini anlıyorum. Rabbim yanıltmasın. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

Selamlar,

Öncelikle Rabbimizin Kuran'ı bizzat resulune vahy ettiğini düşünüyorum.Ama en son tahlilde bunu bir melek aracılığı ile yaptığını düşünmek de sakıncalıdır demiyorum.Amacım sadece bu konuları daha iyi irdelemek anlamak.

Sadece bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.Yukarıda büyük ve farklı renkte yazdığım mealin arapçasını

Necm 10.Fe evha ila abdihi ma evha

Böylece(O:Fiildeki gizli özne) kuluna vahyettiğini vahyetti.

Eğer ''O''zamiri ile işaret edilen ''Cibril''ise vahyedilen kişi yani Resul Cibril'in kulumu oluyor.

İsra 1.Sübhanellezi esra bi abdihi leylem minel mescidil harami ilel mescidil aksallezi barakna havlehu li nüriyehu min ayatina innehu hüves semiul besiyr

Eksiklikten uzaktır O ki bir gece kulunu, âyetlerimizden bir bölümünü, kendisine göstermemiz için, Mescid-i Harâm'dan, çevresini bereketli kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya yürüttü. Gerçekten O, işitendir, görendir.

Selametle...
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (24. March 2010), kamer (24. March 2010)
Alt 23. March 2010, 05:56 PM   #42
halukgta
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 436
Tesekkür: 67
264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
halukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud of
Standart

Ayetin tümüne baktığınızda bir aracı olduğu ve birçok kez indiği ve peygamberimizin de onu çok yakından gördüğü anlaşılıyor. Tüm bu gerçekler bir tarafta dururken ayette geçen şu cümleden yola çıkarak ayetin manasını değiştirmek doğru olmayacağını düşünüyorum. ( Hemen de kuluna vah yettiğini vah yetti...) Burada şöyle anlamalıyız. Allahın, kuluna vahyedilmesini istediğini hemen vahyetti. Ayetin bütününde Rahman ile elçisi arasında bir görevli olduğu çok açık anlaşılıyor bizlere düşen bunu anlamaya çalışmak olmalıdır. Selamlar
halukgta isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 23. March 2010, 06:20 PM   #43
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
snobyx is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
halukgta Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ayetin tümüne baktığınızda bir aracı olduğu ve birçok kez indiği ve peygamberimizin de onu çok yakından gördüğü anlaşılıyor. Tüm bu gerçekler bir tarafta dururken ayette geçen şu cümleden yola çıkarak ayetin manasını değiştirmek doğru olmayacağını düşünüyorum. ( Hemen de kuluna vah yettiğini vah yetti...) Burada şöyle anlamalıyız. Allahın, kuluna vahyedilmesini istediğini hemen vahyetti. Ayetin bütününde Rahman ile elçisi arasında bir görevli olduğu çok açık anlaşılıyor bizlere düşen bunu anlamaya çalışmak olmalıdır. Selamlar
Selamlar,

Ayetlerin başından itibaren bir aracıdan bahsedildiğini görmedim.Peygamberin yaşadığı iki vahy deneyiminin insanlara Kuran ile anlatılmasından başka birşeyden bahsetmiyor ayetler.Aracı elbette bir yorumdur,kesin bir gerçek değildir.

Verdiğim ayetin Arapça orjinalinde zamirler çok açıktır.Resule görünen her ne ise vahyi o vermiştir ve Resul onun kuludur.Bunun başka bir çeviriside yoktur.
Ama dolaylı bir anlatım tarzıdır diyerek arada bir görevli olduğu düşüncesi anlaşılır bir düşüncedir ama yukarıda dediğim gibi bir yorumdur ve kesin bir gerçek değildir.

Sonuç olarak şahsi kanaatim ne Cibril ne de Mikal iki melek değildir.

Selametle...
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (24. March 2010), kamer (24. March 2010)
Alt 23. March 2010, 06:31 PM   #44
sabaha_dogru
Katılımcı Üye
 
sabaha_dogru - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 30
Tesekkür: 67
12 Mesajina 16 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
sabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud of
Standart

snobyx kardeşimin söylediklerine katılmamak mümkün değil kanaatimce...
Kur'an'ı vahyeden Yüce Allah vahyedilen ise Muhammed....
Cebrail vahiy anlamında iken birden meleğe çevrilmiş, tuhaf.
sabaha_dogru isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
sabaha_dogru Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (24. March 2010), kamer (24. March 2010)
Alt 24. March 2010, 07:31 AM   #45
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

Mevdudi'nin Tefhimu'l Kur'an adlı Tefsirinde Kıyamet 19.ayetin yorumunu okurken şöyle bir ifade ile karşılaşmıştım:

Sonra muhakkak onu açıklamak bize ait (bir iş) tir.

Hatta önceki ayetleriyle birlikte:

16- Onu (Kur'an'ı, kavrayıp belletmek için) aceleye kapılıp dilini onunla hareket ettirip-durma.
17- Hiç şüphesiz, onu (kalbinden) toplamak ve onu (sana) okutmak bize ait (bir iş) tir.
18- Şu halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.

Ve Mevdudi der ki:


Bu çok önemli bir ayettir. Bu ayetin ortaya koyduğu bazı ana umdeleri eğer iyice anlarsak daha önceleri pekçok kişinin düştüğü ve bugün de yaygın olan birçok sapıklığa düşmekten kurtuluruz.

İlk önce, şu açıkça anlaşılmaktadır ki, Rasulüllah'a nazil olan vahiy sadece Kur'an'da yazılı olandan ibaret değildir. Kur'an'ın haricinde ve Kur'an'da yer almayan bilgiler de Allah Rasulü'ne verilmiştir. Kur'an'ın emirleri, yol gösterişleri, kelimeleri, hususi ıstılahları ve bunların manaları Allah Rasulü'ne anlatılmıştır. Eğer bunların hepsi Kur'an'da yazılı olmuş olsaydı o zaman "Bunların anlamlarını biz sana açıklayacağız" ya da "Onun açıklanması bize düşer" gibi bir söze gerek duyulmazdı. Eğer Rasulüllah'ın (s.a) bilgilenmesi böyle olmasaydı, tüm açıklamalar Kur'an'da olurdu. O halde, Kur'an'ın Allah tarafından yapılan açıklama ve izahı her halûkârda Kur'an kelimelerinden ayrıdır. Bu, bize Kur'an'da anlatılan Vahy-i Hafî'nin diğer bir ispatıdır. (Kur'an-ı Kerim'de bunun hakkında başka deliller de vardır.
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 24. March 2010, 07:40 AM   #46
halukgta
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 436
Tesekkür: 67
264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
halukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud of
Standart

Sayın Snobyx sizin cevabınızdaki cümleniz, kur'an bütünlüğünde düşündüğünüzde benim sözlerimi onaylıyor farkındamısınız? ( Resule görünen her ne ise vahyi o vermiştir.) Görünen Rahman, Yaratıcı olmayacağına göre?..... Esen kalın. Halukgta
halukgta isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
halukgta Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
snobyx (24. March 2010)
Alt 24. March 2010, 11:21 AM   #47
sabaha_dogru
Katılımcı Üye
 
sabaha_dogru - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 30
Tesekkür: 67
12 Mesajina 16 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
sabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud of
Standart

Selam Haluk Hocam, Kur'an bazı yerlerde neden bu kadar karışık ya da biz mi anlayamıyoruz. Zira Yüce Allah açıkca bu vahiyleri Cebrail adında bir melek kulumuza vahyediyor diyemez miydi? ya da ben Cebrail'e vahyediyorum O'da kulumuza şeklinde.

Kamer suresinde Yüce Allah dört kez yemin ederek Kur'an'ı kolaylaştırdığını söylüyor fakat biz en önemli konuları bir türlü çözemiyoruz. mesela namaz 2 vakit , 3 vakit veya 5 vakit diyenler var. ya da bu cebrail olayı. Musa'ya vahyedip, levhaları verirken meleğe ihtiyaç duymayan Allah, neden Muhammed'de bu gereği duyuyor?
Allah'a emanet olun. sevgilerle...
sabaha_dogru isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
sabaha_dogru Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (24. March 2010), kamer (24. March 2010)
Alt 24. March 2010, 04:01 PM   #48
halukgta
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 436
Tesekkür: 67
264 Mesajina 549 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
halukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud ofhalukgta has much to be proud of
Standart

Değerli arkadaşım zor olan kur'an ın anlatımı değil, bizlerin kafalarının karışık olmasıdır zorluk çıkaran. Allah yarattığı canlılar içinde tek aklı ile hür hareket eden, yaratığın insan olduğunu söyler. Bırakın birazda akıl kullanılsın kur'anı anlamak için, yoksa diğer canlılardan ne farkımız kalır. Aklını kullanamayan hayvanlara bile gel, git, yat, kalk demesini öğrettiğimizde onlarda yapıyor. Ama bunu kendileri akıl edemiyor. Allah yarattığı kulları için tartışmaya meyillidirler diyor. Böyle yaratmasının ve kur'anıda düşünerek anlamamızın elbette bir sebebi vardır. Buda imtihanın zor sorusu olsa gerek, ne dersiniz?
halukgta isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 24. March 2010, 05:34 PM   #49
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
snobyx is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
halukgta Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın Snobyx sizin cevabınızdaki cümleniz, kur'an bütünlüğünde düşündüğünüzde benim sözlerimi onaylıyor farkındamısınız? ( Resule görünen her ne ise vahyi o vermiştir.) Görünen Rahman, Yaratıcı olmayacağına göre?..... Esen kalın. Halukgta

Selamlar,


Anlatmak istediğimi yanlış anlatmışım veya eksik kalmış,

Önce Musa'nın ilk vahyi nasıl aldığına bakalım.

(Kasas; 30) Sonra oraya vardığında o bereketli toprak parçasındaki vadinin sağ tarafından, bir ağaçtan şöyle seslenildi: "Ey Mûsâ! Alemlerin Rabbi Allah Benim, Ben!"

(Tâ Hâ; 9–15) Ulaştı mı sana Mûsâ'nın haberi? Hani bir ateş görmüştü de ailesine, "Bekleyin! Gözüme bir ateş ilişti. Olabilir ki, ondan size bir kor parçası getiririm yahut onun üzerinde bir kılavuz bulurum" demişti. Onun(ateşin) yanına geldiğinde kendisine "Mûsâ! Benim Ben, senin Rabbin. Hadi pabuçlarını çıkar, sen kutsal vadide, Tuva'dasın. Ve Ben seni seçtim; o hâlde vahyedilecek olanı dinle. Hiç kuşkulanma ki, Ben Allah'ım. İlâh yoktur Benden başka. O halde Bana kulluk et ve Beni anmak için namaz kıl. Kuşku duyma ki o saat gelecektir. Onu neredeyse gizleyeceğim ki, her kimse gayretinin karşılığını elde etsin" diye seslenildi.

Ben hiçbir zaman Resul'e Rabbimizin perdesiz göründüğünü söylemedim.Zaten böyle birşey söz konusu olamaz.

Şûrâ 51.Bir beşer için, bir vahy ile veya perde arkasından yahut bir elçi gönderip de izniyle dilediğini vahyetmesi dışında Allah'ın kendisiyle konuşması olmaz. Muhakkak O, Aliyy'dir Hakîm'dir.

Burada ifade edilen Resul'un dikkatini çeken vahy öncesi bir durumdur.Belki bir ışık veya başka birşey.Bunu elbette bilemiyorum.Fakat şuna inanıyorum ki,Vahy bizzat Rabbimiz tarafından Resullerine verilmiştir.Kesinlikle bir aracı olduğunu(ki 1400 küsur senedir işi gücüde yok)düşünmüyorum.

Selametle...
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (24. March 2010), kamer (24. March 2010)
Alt 24. March 2010, 06:01 PM   #50
sabaha_dogru
Katılımcı Üye
 
sabaha_dogru - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 30
Tesekkür: 67
12 Mesajina 16 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
sabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud ofsabaha_dogru has much to be proud of
Standart

Gerçekten bizim kafalar sorunlu hocam. Bizim burada iki tane cami imamına dedim ki, siz ne dediğinizi bilmeden namaz kılıyorsunuz, bu Nisa 43. e ters bir durum. ne cevap verseler iyi, o ayet sarhoşlar için dediler.
o zaman bende dedim ki, ben içki içmem, sizde içmezsiniz peki yine de ne dediğinizi biliyor musunuz? sarhoştan ne farkınız var?
sustular, sonra arapçanın faziletlerini! anlatmaya başladılar. cennet dili falanmış.
oraya gidersem görecekmişim, gerçi gitmem imkansızmış ya. çünkü ben onların gözünde kafirim ya. yani konuya dönecek olursam, zihinler çok fena bir halde bulandırılmış. Din adamı olanlar maalesef islam'dan en habersiz olanlar aynı zamanda.
Bu kadar açık bir ayeti dahi anlamaya kafaları yetmiyor.

Biri de şöyle dedi, Kur'an'da nasıl namaz kılınacağı yazmaz.
evet bunu diyen bir imam.
Dedim ki Namazı emreden Rabbimiz bize nasıl kılınacağını anlatmamış ha, veyl olsun size.
Maalesef orayı terketmek zorunda bırakıldım, Rabbime şahit ol diyerek..
sevgilerle...
sabaha_dogru isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
sabaha_dogru Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Barış (24. March 2010)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
gerçekleri, hadis, kutsi


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:32 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam