Muhabbetçi Şiirleri

Muhabbetci · 14. September 2010, 11:50 PM

Nefsine hakim olmazdan
Ruh utanır, Ten utanır
Edep erkan bilmez kuldan
Gökte ki Melek utanır

Ağzı bozuk bir söz söyler
Ananı da al git derler
Beş yaşında türban diler
Beşşikteki bebek utanır

Pek haindir toprak satar
Kul hakkı yemiş yan yatar
Hakk diyeni önüne katar
Vallahi şeytan utanır

Dokuz yaşında kız sever
İblis bile yaka silker
Bir eş yetmez dört eş ister
Cennetde ki huri utanır

Bekçi olmus elin ırzına
Gözü komşunun kızında
Namussuzun Bahçesine
Girmez ol bülbül utanır

Biri gitmiş Vatikana
Dinler arası diyaloga
El vermiş densiz Papa'ya
Haçta ki İsa utanır

Girmiş Şehidin kanına
Gazilerin anısına
Tükürür hak yapısına
Vallahi Çelebi utanır

Mustafa Çelebi

Muhabbetci · 14. September 2010, 11:54 PM

Bir nasihatımız vardır, dinlemezsin a gönül
Bak söyleriz dem be dem, aşktan uzak dur gönül

Yana yana yakılırsın, kül olur savrulursun
Zemzem suyuda kurtarmaz, köz olursun a gönül

Bülbül gibi öte öte, bir gülistan bağında
Bahçivanlar avlar seni, sokar kafese gönül

Gahi Mecnun, gahi Kerem, gahi Ferhat olursun
Gahi Leyla, gahi Aslı, Şirin görünür gönül

Demedik mi gel aldanma, dünya süsü hoş gelir
Aldatıpta şaşırtırlar, sırat yolundan gönül

Verme sırrını dostuna, dostun söyler dostuna
Yedi alem duyar sırrın, olur aşikar gönül!

Cahil ile sohbet etme, her sözü baş incitir
Yalan söyler, bühtan eyler her bir haline gönül

Arifin sözünü dinle, sözleri ilaç gelir
Tatlı ilaç görülmüşmü, hekim elinden gönül

Minnet eyleme kullara, rızkını veren hüda
Ol Hüdaya el açmaktan, gel vazgeçme a gönül

Hiç şüphesiz ölüm gelir, alıp götürür seni
Ne şan kalır ne şöhretin, unutulursun gönül

Son sözü söyler Çelebi, vakit dar bilki şimdi
Yarın ne olur bilmezsin, geç kalırsın a gönül

Mustafa Çelebi
K-Ü-N

Muhabbetci · 14. September 2010, 11:56 PM

Ben Mecnun'um deyü, göğsünü germe
Ol Leyla bulunmaz, çöl olmayınca
Kays kalayım deyüp meydana girme
Şerbet içirmezler, hal olmayınca

Ben Bülbülüm deyü dava güdersin
Gülü de kandırıp yalan söylersin
Gülistan bahçesi seni neylesin
Karga gibi ötüp ses olmayınca

Mecnun olan bilir, Leyla özünü
Aşık isen dinle Arif sözünü
Pak eyler yüreğin, yakar közünü
O gönül de haset, kin olmayınca

Faş etme sırrını kendin bilmeze
Sırrın alıp söyler nadan ehline
Koşar her köşede uçkur çözmeye
Bir kişide namus ar olmayınca

Gülün dikenini söker düzenbaz
Korkar dikeninden çekemez hiç naz
Leyla hiç kanarmı behey hokkabaz
Şol Mecnun da olan aşk olmayınca

Ben Leylayım diyen düşmez dillere
Bülbül güle hayran, gülde bülbüle
Buz edip dilleri, söver gönüle
Eyvah bir yürekte nar olmayınca

Çelebi'm yanıyor bak gündüz gece
Aşk derler adına, bir garip hece
Bir yalnızlık çöker, her yaşta bile
Bir buse verecek yar olmayınca

Mustafa Çelebi

Muhabbetci · 14. September 2010, 11:59 PM

Benim olsun deyü, garip bülbülü
Bir kafese soksan, küser ne fayda
Bağı Gülistandan, koparsan gülü
Susar tüm bülbüller, solar ne fayda

Ister yüz yıl yaşa, ister yüz elli
Güvenme malına göçersin deli
Ister kafir ol, istersen Veli
Can alıcı canın, alır ne fayda

Süleyman'ım deyü Tahta otursan
Gahi Nemrud gahi Firavun olsan
Bir meleği alıp kanadın kırpsan
Uçamaz kanatsız, küser ne fayda

Girmişsin zindana, özgürüm sanıp
Her bir tatlı dile, yalana kanıp
Pişman olup birgün, yıllarca yanıp
Yolsan saçlarını, küssen ne fayda

Çok zenginim deyü boşa övünme
Giysen türlü türlü, kumaş bedene
Gün gelir ölürsün, kalır ellere
Dünya malı senin olsa ne fayda

Deruni derinden bir yar seversin
Dillere düşürür, ele söylersin
Laf ederler bunu sende bilirsin
Suküt eden diller küser ne fayda

Rabbimden medet dilerim bende
Muhtaç bırakma Çelebi'yi ellere
Senden uzak yollar tutsam önümde
Er geç dönüş sana, kaçsam ne fayda

Mustafa Çelebi

Muhabbetci · 24. February 2011, 05:41 AM

Güvenme güzelliğine çarhı devran götürür
Kibirlenme mal mülkünle, Azrail alıp götürür

Yüz bin oğlun olsa dahi, bir o kadar da kızın
Hiç bir faydası dokumaz, Ölüm kapar götürür

Gah müminim dersin her dem tutmazsın Hakk emrini
Gah batarsın gel gör şirke, imanını götürür

Kimseye bir ekmek vermez, ambarı doldurursun
Sen göçünce toprak alır, pörtü böcek götürür

Kendini Süleyman sanıp türlü libas giyersin
Kuş dilini bilmeyeni cehenneme götürür

Bülbül zannedip kendini öte durma boşuna
Gül riyayi fark ederse, Hüda bağı götürür

Çalıpta çırparsın hergün, akça üstüne akça
Hem yedirmez hem yemezsin, eller kapıp götürür

Elhamdülillah ÇELEBİ bir miskin kula benzer
Hiç birşeyi olmayandan Azrail ne götürür?

14. September 2010, 11:50 PM	#1
Muhabbetci Katılımcı Üye Üyelik tarihi: Jan 2009 Mesajlar: 77 Tesekkür: 45 46 Mesajina 90 Tesekkür Aldi Tecrübe Puanı: 18	Nefsine hakim olmazdan Ruh utanır, Ten utanır Edep erkan bilmez kuldan Gökte ki Melek utanır Ağzı bozuk bir söz söyler Ananı da al git derler Beş yaşında türban diler Beşşikteki bebek utanır Pek haindir toprak satar Kul hakkı yemiş yan yatar Hakk diyeni önüne katar Vallahi şeytan utanır Dokuz yaşında kız sever İblis bile yaka silker Bir eş yetmez dört eş ister Cennetde ki huri utanır Bekçi olmus elin ırzına Gözü komşunun kızında Namussuzun Bahçesine Girmez ol bülbül utanır Biri gitmiş Vatikana Dinler arası diyaloga El vermiş densiz Papa'ya Haçta ki İsa utanır Girmiş Şehidin kanına Gazilerin anısına Tükürür hak yapısına Vallahi Çelebi utanır Mustafa Çelebi __________________ Incinsen de Incitme!!

14. September 2010, 11:54 PM	#2
Muhabbetci Katılımcı Üye Üyelik tarihi: Jan 2009 Mesajlar: 77 Tesekkür: 45 46 Mesajina 90 Tesekkür Aldi Tecrübe Puanı: 18	Bir nasihatımız vardır, dinlemezsin a gönül Bak söyleriz dem be dem, aşktan uzak dur gönül Yana yana yakılırsın, kül olur savrulursun Zemzem suyuda kurtarmaz, köz olursun a gönül Bülbül gibi öte öte, bir gülistan bağında Bahçivanlar avlar seni, sokar kafese gönül Gahi Mecnun, gahi Kerem, gahi Ferhat olursun Gahi Leyla, gahi Aslı, Şirin görünür gönül Demedik mi gel aldanma, dünya süsü hoş gelir Aldatıpta şaşırtırlar, sırat yolundan gönül Verme sırrını dostuna, dostun söyler dostuna Yedi alem duyar sırrın, olur aşikar gönül! Cahil ile sohbet etme, her sözü baş incitir Yalan söyler, bühtan eyler her bir haline gönül Arifin sözünü dinle, sözleri ilaç gelir Tatlı ilaç görülmüşmü, hekim elinden gönül Minnet eyleme kullara, rızkını veren hüda Ol Hüdaya el açmaktan, gel vazgeçme a gönül Hiç şüphesiz ölüm gelir, alıp götürür seni Ne şan kalır ne şöhretin, unutulursun gönül Son sözü söyler Çelebi, vakit dar bilki şimdi Yarın ne olur bilmezsin, geç kalırsın a gönül Mustafa Çelebi K-Ü-N __________________ Incinsen de Incitme!!

14. September 2010, 11:56 PM	#3
Muhabbetci Katılımcı Üye Üyelik tarihi: Jan 2009 Mesajlar: 77 Tesekkür: 45 46 Mesajina 90 Tesekkür Aldi Tecrübe Puanı: 18	Ben Mecnun'um deyü, göğsünü germe Ol Leyla bulunmaz, çöl olmayınca Kays kalayım deyüp meydana girme Şerbet içirmezler, hal olmayınca Ben Bülbülüm deyü dava güdersin Gülü de kandırıp yalan söylersin Gülistan bahçesi seni neylesin Karga gibi ötüp ses olmayınca Mecnun olan bilir, Leyla özünü Aşık isen dinle Arif sözünü Pak eyler yüreğin, yakar közünü O gönül de haset, kin olmayınca Faş etme sırrını kendin bilmeze Sırrın alıp söyler nadan ehline Koşar her köşede uçkur çözmeye Bir kişide namus ar olmayınca Gülün dikenini söker düzenbaz Korkar dikeninden çekemez hiç naz Leyla hiç kanarmı behey hokkabaz Şol Mecnun da olan aşk olmayınca Ben Leylayım diyen düşmez dillere Bülbül güle hayran, gülde bülbüle Buz edip dilleri, söver gönüle Eyvah bir yürekte nar olmayınca Çelebi'm yanıyor bak gündüz gece Aşk derler adına, bir garip hece Bir yalnızlık çöker, her yaşta bile Bir buse verecek yar olmayınca Mustafa Çelebi __________________ Incinsen de Incitme!!

14. September 2010, 11:59 PM	#4
Muhabbetci Katılımcı Üye Üyelik tarihi: Jan 2009 Mesajlar: 77 Tesekkür: 45 46 Mesajina 90 Tesekkür Aldi Tecrübe Puanı: 18	Benim olsun deyü, garip bülbülü Bir kafese soksan, küser ne fayda Bağı Gülistandan, koparsan gülü Susar tüm bülbüller, solar ne fayda Ister yüz yıl yaşa, ister yüz elli Güvenme malına göçersin deli Ister kafir ol, istersen Veli Can alıcı canın, alır ne fayda Süleyman'ım deyü Tahta otursan Gahi Nemrud gahi Firavun olsan Bir meleği alıp kanadın kırpsan Uçamaz kanatsız, küser ne fayda Girmişsin zindana, özgürüm sanıp Her bir tatlı dile, yalana kanıp Pişman olup birgün, yıllarca yanıp Yolsan saçlarını, küssen ne fayda Çok zenginim deyü boşa övünme Giysen türlü türlü, kumaş bedene Gün gelir ölürsün, kalır ellere Dünya malı senin olsa ne fayda Deruni derinden bir yar seversin Dillere düşürür, ele söylersin Laf ederler bunu sende bilirsin Suküt eden diller küser ne fayda Rabbimden medet dilerim bende Muhtaç bırakma Çelebi'yi ellere Senden uzak yollar tutsam önümde Er geç dönüş sana, kaçsam ne fayda Mustafa Çelebi __________________ Incinsen de Incitme!!

24. February 2011, 05:41 AM	#5
Muhabbetci Katılımcı Üye Üyelik tarihi: Jan 2009 Mesajlar: 77 Tesekkür: 45 46 Mesajina 90 Tesekkür Aldi Tecrübe Puanı: 18	Güvenme güzelliğine çarhı devran götürür Kibirlenme mal mülkünle, Azrail alıp götürür Yüz bin oğlun olsa dahi, bir o kadar da kızın Hiç bir faydası dokumaz, Ölüm kapar götürür Gah müminim dersin her dem tutmazsın Hakk emrini Gah batarsın gel gör şirke, imanını götürür Kimseye bir ekmek vermez, ambarı doldurursun Sen göçünce toprak alır, pörtü böcek götürür Kendini Süleyman sanıp türlü libas giyersin Kuş dilini bilmeyeni cehenneme götürür Bülbül zannedip kendini öte durma boşuna Gül riyayi fark ederse, Hüda bağı götürür Çalıpta çırparsın hergün, akça üstüne akça Hem yedirmez hem yemezsin, eller kapıp götürür Elhamdülillah ÇELEBİ bir miskin kula benzer Hiç birşeyi olmayandan Azrail ne götürür? __________________ Incinsen de Incitme!!