![]() |
![]() |
#8 | ||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Sevgili kardeşim. Doktora gitmek ile şeyhe gitmek arasında dağlar kadar fark vardır. Siz olaylara düz mantıkla yaklaşıyorsunuz. O halde ben Müslüman değil herhangi bir din adamına da gidebilirim anlamına geliyor. Halbuki ben boğazım ağrısa başka doktora, bacağım ağrısa başka doktora gidiyorum. Doktorlar şerefsiz olup da adam toplama kaygısı gütmedikleri için yanlış gitsem bile doğru doktora yönlendiriyorlar. Fakat din farklı bir konu. Hepimizin yaşam amacımızdan bahsediyoruz. Bu konuda gidilecek tek Merci Allah'dır yani onun kitabıdır. Allah ise kitabında başka bir yetkili merci göstermemiş. Ayrıca ne kendimizin ne de kimsenin hidayette olacağını tam olarak bilemeyeceğimizi üstüne basa basa söylemiş. Yani Allah birine gidin körü körüne bağlanın dememiş, onun yerine kitap göndermiş. İlim açısından bakarsak da şu şekilde düşünüyorum: Ben Matematik öğrenmek istediğimde bir matematik öğretmeninden öğrenirim ama o benim gözümde sadece matematik öğretmenidir. Eğer elimde "mutlak doğru olduğuna inandığım" rehber niteliğinde bir matematik kitabı varsa o matematik hocası tahtaya yanlış bir şey yazdığında "hooop" derim. Benim onun kadar matematik bilmiyor oluşum onun yanlışını görmeme engel değildir. Önümüzde apaçık kitap mevcutken tamamen farklı şeyler zırvalayan matematik öğretmenine teslim olmak demek matematik kitabından ve matematik ilminden sapmak demektir. Kısacası alimden faydalanmak ile alime teslim olmak arasındaki farkı anlatmaya çalışıyoruz. Müslüman kişi yalnızca Allaha koşulsuz teslim olandır ona buna değil. Zaten Allah kimin hidayette olduğunun bilgisinin yalnızca kendisinde olduğunu söylemesine rağmen bir alim "bana teslim olun kurtuluş bende ve benim anlattıklarımda" diyorsa ve muhkem konular haricinde görüş bildiriyorsa ve bu görüşlerle etrafına adam topluyorsa yani hidayette olduğunu bilemeyeceğine rağmen o sorumluluğun altına giriyorsa bana göre hidayette falan değildir. Bildiğini paylaşmak ile o durum farklıdır. Şahsen ben muhkem ayetlere dayanmayan hiç bir yorumumu, Kuranı açıp da doğrusunu araştırmayacak yani doğrudan benim söylediğim ile amel edecek kadar bana bağlı birisi ile ASLA paylaşmam. Yani bu sorumluluğun altına girmem. Yargı günü benim kendi yanlışlarım bana fazlasıyla yeter. Alıntı:
Şeyhler ancak müritlerinin arasındayken ve tabi toplu halde "kafalarını buldukları esnada" uçabilirler. Bizim aramızda uçamazlar. Bunun İslamla ilgisi yoktur kafa bulma ayinleri her dinde her kültürde vardır. Ayrıca bir araya gelip uyuşturucu partisi yapmak ve dumanlanmak da benzer bir iştir. Şeytanın elini attığı her yerde benzer şeyleri görebilirsiniz. Onlara böylece yaptıkları güzel gösterilir ve bu saçmalıklara bakarak "demek ki hakyoldayız hidayetteyiz, yaşasın YÜCE önderimiz/yolumuz" diye kendilerini kandırırlar. Zaten iblis de "kamil insan/üstün insan/melek gibi insan" masalı ile Ademi kandırmıştı. İnsanın içinde buna inanmaya meyil var çünkü hiç kimse Allahın yarattığı gibi normal olmaktan memnun değil. Allah nankör kişiyi doğruya kılavuzlamaz. Alıntı:
Öncelikle şunu bilin ki, Allahın tılsımlı isimleri, duaları, ayetlerin gizli sırları vb yoktur. İsimlerin, duaların, ayetlerin vb. güçleri yoktur. Siz kavanozun açılmasını kendinizden görmüyorsunuz ama her ne kadar "açılmasını Allaha bağlıyorum" deseniz de aslında yazı arasında gizlediğiniz gibi kavanozun açılmasını VESİLE kıldığınız İSME bağlamışsınız. Bu söyleminiz aynı "cevşen takınca bişey olmaz, felak nas okuyunca kötülüklerden kurtulursun" uydurmalarına benziyor. Sizi felak nas gibi sureler korumaz. Ya da onları falanca sayı okuduğunuz için Allah korumaz. Yapmanız gereken felak nasın anlamını öğrenmek ve orada anlatılanı akletmek yani Allaha tam güvenip sığındığınızda korkacak bir şey olmadığını görmektir. Felak nası temiz bir kafayla okuyan herkes bunu görebilir Yani kötülükten korunmanın yolu Allaha kusursuz iman ve güvendir. Eğer siz korunmayı felağa nasa, kavanoz kapağının açılmasını Allahın x ismine, bir şeyi bazı esmaları kullanmaya vb. bağlarsanız şeytanın tuzağına düşmüşsünüz demektir. Bu Allahın ilmi değil şeytanın ilmidir. Bir ilimde Allahın sıfat veya sözlerinin kullanılması Rabbani ilim olduğunu göstermez. Birisine küfrettiğinizde de içinde mutlaka küfrettiğinizin ismi geçer. Örneğin muska din dışıdır. İçinde ne yazdığı önemli değil. Kimisi muskayı içine kuran ayeti yazarak meşrulaştırmaya çalışmıştır. Bu yalnızca kandırmaktır ama Allahı kimse kandıramaz. Yaa işte böyle. vesile vesile derken nerelere geliyor insan. Allah yoldan sapanın da saptığı yolu kolaylaştırır (bkz: leyl suresi) Yani sapana da bizzat yardımcı olur, ya da şeytanın yardımcı olmasına izin verir. O yüzden doğru yolda olduğunuza emin olmak yerine karşılaştığınız her kolaylıkta da kendinizi ve inançlarınızı sorgulamanızı öneririm. Allah yalnız başına anıldığında, ahirete inanmayanların kalpleri nefretle ürperir; O'nun dışındakiler anıldığında ise hemen müjdelenmiş gibi sevinirler. (Zümer 45) Andolsun, sana da senden öncekilere de şu vahyedilmiştir: Eğer şirke saparsan amelin kesinlikle boşa çıkar ve mutlaka hüsrana düşenlerden olursun. Hayır, yalnız Allah'a kulluk etmeli ve (O'na) şükredenlerden olmalısın! (Zümer 65-66) Allah, bir kısmına hidayet etti, bir kısmına da sapıklık lâyık oldu. Çünkü onlar Allah’ı bırakıp şeytanları dost edinmişlerdi. Kendilerinin de doğru yolda olduklarını sanıyorlardı. (Araf 30) Kim Rahman'ın zikrine(Kur'an'a) şaşı bakarsa,Biz ona, şeytanı sararız. O şeytan, ona arkadaş olur. Muhakkak onlar(şeytanlar), onları yoldan engellerler ve onlar kendilerinin hidayet üzere olduğunu zannederler. Bize geldiği zaman (o kimse) der ki: "Keşke benimle senin aranda, iki doğu uzaklığı olsaydı. Sen ne kötü arkadaşsın."(Zuhruf 36-38) "Yazıklar olsun bana, keşke ben filanı dost edinmeseydim." "Bana geldikten sonra beni zikirden(Kur'an'dan) saptırdı. Şeytan, insanı yapayalnız ve yardımsız bırakandır." Ve elçi dedi ki: "Ey Rabb'im, muhakkak benim kavmim, şu Kur'an'ı terk etti." (Furkan 28-30) Onlar Kur'an'ı tefekkür etmiyorlar mı? Yoksa onların kalpleri kilitli midir? Muhakkak o kimseler ki, kendilerine hidayet ortaya çıktıktan sonra gerisin geri dönerler. Şeytan onları sürüklemiştir ve onları uzun emellere kaptırmıştır. (Muhammed 24-25) Allah hepimizi doğru yoluna iletsin. Bkz: http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2121 Konu Anonymous tarafından (6. January 2011 Saat 06:32 AM ) değiştirilmiştir. |
||||
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
anlamak, hadislere, için, ihtiyaç, kuranı, varmıdır |
|
|