hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > HUKUK > Adalet ve Zulum

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 15. February 2010, 05:16 PM   #1
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
snobyx is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
Ali Rıza Borazan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selamün Aleyküm Dost Kardeşim. Bir İnsanın kendisinde Allahın sözünün geçerli olmayan kişi nasıl müslümanlar üzerinde söz sahibi olabilir. Senin Demokrasi dediğin çoğunluğun kabul ettiği azınlığın söylediklerinin reddedildiği değilmidir. Galila Dünya dönüyor dediğinde. bütün hıristiyan dünyası dünya düz dönmüyor diyordu. Galila tek başına olunca onun söylediği yalan mı çıktı. İslam Allaha teslim olnların yaşam biçimidir. elbette Bunların söz sahibi olması için Kuranda belirlenen miktarı bulması gerekir. zorla insanların dinleri elinden alınamaz. kişiler kendi dinlerini başkalarına zulmetmeden istediği şekilde yaşama hakkı kuranın emridir. Problem kendi dinlerini başkalarına dayatma yolu ile zulmedenlerle Allah yanlısı olanlar arasındaki problemdir. Bu Konuda çalışıyorum yakın bir zamanda bu çalışmalarımı sizlerle paylaşacağım inş.
Selamun aleykum,

''Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu;azınlık haklarını güvenceye almayı hedefleyen,sosyal eşitsizliği yok etmeye çabalayan;fırsat eşitliği sağlamaya çalışan yönetim biçimidir.''

Değerli abim,hedeflenen ideal demokrasi bu tanımda olandır.Demokrasinin evrensel tanımıda hemen hemen bu şekildedir.Biz Demokrasi diyince genellikle Çoğunluğun Yönetimi şeklinde algılıyoruz.Ama Demokrasinin hedefi esasında azınlıkları korumaktır.Ne yazık ki toplumumuz da Demokrasi kültürü henüz kökleşmediği için bu farkı çoğumuz bilmiyoruz.

Çoğunluğun azınlığa tahakkümü,baskısı Demokrasi değil,Faşizm'dir.Tabi birde Demokrasi adı altında baskıcı yönetimlerini topluma dikte eden Demokrasi Havarileri var ki evlere şenliktir durumları.Demokrasi onlar için hedefe götüren bir trenden başka birşey değildir.Hedefe ulaşınca hep beraber inerler trenden.(Örnek Alman Nasyonel Sosyalistler)

Selametle...
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (17. February 2010), kamer (15. February 2010), Miralay (19. July 2010)
Alt 15. February 2010, 11:10 PM   #2
kamer
Super Moderator
 
kamer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 283
Tesekkür: 457
132 Mesajina 294 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
kamer is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
snobyx Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

''Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu;azınlık haklarını güvenceye almayı hedefleyen,sosyal eşitsizliği yok etmeye çabalayan;fırsat eşitliği sağlamaya çalışan yönetim biçimidir.''
Sevgili snobyx,

Bu kelimeyi okudukça aklıma "KERBELA" geliyor...
__________________
And olsun Biz Kur`an`ı düşünme/öğüt için kolaylaştırdık/hazırladık. O hâlde var mı ibret alıp düşünen? Kamer/17-22-32-40
kamer isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
kamer Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Miralay (19. July 2010), snobyx (16. February 2010)
Alt 16. February 2010, 12:58 AM   #3
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Aleykum Selam ! Değerli Ali Rıza Borazan Kardeşim!


Alıntı:
Ali Rıza Borazan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Müslümanlardan kardeşime katılıyorum. İnsanları ve kainatı yaratan Allah insanların toplu halde oldukları zaman bir emir tarafından yönetilmesi ile kanun koyamamışmıdır. peygamberler bir memleketi ne ile yönetmişler Haramları ve helalleri kendilerimi koymuşlar. selam ve sevgilerimi sunarım. Yakında inşallah bu konu ile ilgili çalışmalarımı sunacağım..
Bu yazınıza aşağıdaki cevabı vermiştim..


Alıntı:
Ali Rıza Borazan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah razı olsun. Müslümanlardan Kardeşimizin astığı yazıyı ve ona cevaben asılı yazıyı okuduktan sonra Müslümanlardan Kardeşimizin verdiği
İslamın,yönetimide kanunuda yasasıda,kurandır ve hiç bir insanın tekelinde değildir.

Ayrıca islamın,ismide islamdır.Devletin dinden ayrılması olmadığı gibi,islamdini devletlerin egemenliğinde olmayıp hiç bir beşeri yönetimin sultasınıda kabul etmez.Ayrıca islamda din devletin değil, devlet bütün hükümlerini ,yönetimini islamın yani kuranın şeriatinden alır
.”

cevap için midir bu yazınız?

“İslamın,yönetimi de kanunuda yasasıda,kurandır ve hiç bir insanın tekelinde değildir. “

Allah Resulunun dışındaki dönemlerde gerçekten böyle mi olmuştur? Bizler ;başkalarının tekelinde olan dinin ALLAH’A has kılınması için uğraşmıyor muyuz?

İslamın ismi İslamdır demeyen mi var? DİNİN adını koyan ALLAH’tır. LA ilahe İLLA ALLAH diyen birisi olarak ALLAH’ın dinine başka bir isim mi koymuşuz?

Değerli Kardeşim!
Kur’an bir yaşam kitabıdır. Müslümanlar, inandıkları İSLAM DİNİ’nin YAŞAM KILAVUZU olan KUR’AN’a İnananlarının katılımı ile oluşan ve inançları doğrultusunda adil olarak yöneteceğine inandığı kişilerden seçilen yöneticiler tarafından yönetilir. Peygamberler eğer devlet kurabildilerse kurduğu devleti Allah’tan aldıkları ve tebliğ ettikleri vahye uygun olarak yönetmişlerdir.

Allah için söyleyin. Peygamberin bizzat yaşadığı dönemler dışında haram ve helalleri kim koymuştur? TÜRKİYE CUMHURİYETİ Hangi kanunla hangi helali haram, hangi haramı helal yapmıştır?
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ve kurucularının getirdiği LAİKLİK ilkesi olmasa kendi siteniz ve bu sitede yazdığınız yazıları yazabilme olanağınız olur muydu?

Değerli Ali Rıza Borazan Kardeşim!
Derdimiz, Kardeşlerimize ALLAH’IN vahyini KUR’AN’ı anlatabilmek. KUR’AN’ okuyan kardeşlerimiz KUR’AN’ın YAŞAM KILAVUZU olduğunu görecekler yaşamlarını buna göre düzenleyecekler. KUR’AN Mü’mini olmuş insanlardan oluşan topluluk SALİHAT İŞLEYENLERDEN olmadığında hüsranda olduğunu bilecektir. Yönetime gerçekten katılacaktır. Kendini ALLAH ile ALDATMAK isteyenlere kanmayacaktır. Hangi partiden olursa olsun HAKKA uygun davranmayan genel başkanların,yöneticilerin değil ALLAH’IN kulu olacaktır.

Ali İmran;31: Kul in küntüm tuhıbbunAllahe fettebiuniy yuhbibkümullahu ve yağfir leküm zünubeküm* vAllahu Ğafur’un Rahîym;
De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tabi olun; ki Allah da sizi sevsin ve zenblerinizi mağfiret etsin. Allah Ğafur’dur, Rahıym’dir”.

Allah’tan aldığı vahyi yaşayan ve tebliğ eden Allah Resulu onun en büyük örneği olacaktır.

Ahzab;21: Lekad kâne leküm fiy Rasûlillahi üsvetün hasenetün limen kâne yercullahe vel yevmel ahıre ve zekerAllahe kesiyra;
Andolsun ki, Rasûlullah’da sizin için, Allah’ı ve Ahir Günü umanlar ve Allah’ı çok zikreden için üsve-i hasene/güzel bir örnek; vardır .

Kendisini yönetecek olanları seçerken bu seçiminin şarta bağlı olduğunu seçtiklerine hissettirebilecektir. Kendisi görev alırsa Devlet kurumunda almazsa günlük yaşamındaki her çalışmasında kılavuzu Allah’ın vahyi olacaktır.

Mümtehine;1: Ya eyyuhelleziyne amenu la tettehızu 'aduvviy ve 'aduvveküm evliyae tulkune ileyhim bilmeveddeti ve kad keferu bima caeküm minelHakkı yuhricunerRasûle ve iyyaküm en tu'minu billahi Rabbiküm* in küntüm harectum cihaden fiy sebiyliy vebtiğae merdatiy tusirrune ileyhim bilmeveddeti, ve ene a'lemu bima ahfeytum ve ma a'lentum* ve men yef'alhu minküm fekad dalle sevaessebiyl;
Ey iman edenler/güvenenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları veliler edinmeyin. Onlar, Hakk’dan size gelmiş olanı küfr ettikleri, Rabbiniz olan Allah’a iman ettiğiniz/güvendiğiniz için Rasûl’ü ve sizi çıkardıkları halde, siz onlara mevedde/sevgi ilka ediyorsunuz. Eğer yolumda cihad etmek ve rızamı taleb etmek/kazanmak için çıkmış iseniz halbu ki onlara mevedde gizliyorsunuz. ben gizlediğinizi de açıkladığınızı da bilirim. Sizden kim bunu yaparsa, yolun denge noktasından gerçekten sapmıştır.

Mümtehine;2: İn yeskafuküm yekûnu leküm a'daen ve yebsutu ileyküm eydiyehüm ve elsinetehüm Bissui ve veddu lev tekfurun;
Eğer onlar sizi yakalar/ele geçirirlerse, sizin için düşmanlar olurlar. Ellerini ve dillerini size kötülükle bast ederler ve kafir olmanızı şiddetle arzu ederler.

Mümtehine;3: Len tenfe'aküm erhamuküm ve la evladuküm yevmelkıyameti yafsılu beyneküm* vAllahu bima ta'melune Basıyr;
Ne Erhamınız /akrabalarınız ne de evladınız size asla fayda sağlamaz. Kıyamet günü (Allah) aranızı ayırır... Allah yaptıklarınızı Basıyr’dir.

Mümtehine;4: Kad kânet leküm usvetun hasenetun fiy İbrahiyme velleziyne me'ahu, iz kalu likavmihim inna bureau minküm ve mimma ta'budune min dunillahi keferna biküm ve beda beynena ve beynekümül'adavetü velbağdau ebeden hatta tu’minu billahi vahdeHu illâ kavle İbrahiyme liebiyhi leestağfirenne leke ve ma emlikü leke minAllahi min şey'* Rabbena 'aleyke tevekkelna ve ileyke enebna veileykelmasıyr;

İbrahiym’de ve Onunla beraber olan kimselerde sizin için gerçekten üsve-i hasene/güzel bir örnek vardır. Hani onlar kavimlerine dediler ki: “Muhakkak ki biz sizden de, Allah’ın gayrından kulluk yaptıklarınızdan da uzağız. Sizi) küfr ettik.. Bizimle sizin aramızda, siz Allah’a O’nun tekliği ile iman edinceye kadar, ebediyyen düşmanlık ve buğz başlamıştır”. Ancak İbrahiym’in babasına: “Mutlaka senin için mağfiret dileyeceğim; ama senin için Allah’dan bir şeye malik değilim” sözü hariç: “Rabbimiz, sana tevekkül ettik, sana yöneldik ve dönüş sanadır”.

Mümtehine;5: Rabbena lâ tec'alna fitneten lilleziyne keferu vağfir lena Rabbena* inneKe ENTEl'Aziyzül Hakiym;
“Rabbimiz!... Kafir olanlar için bizi bir fitne kılma... Bizi mağfiret et Rabbimiz!.Muhakkak ki sen Aziyz’sin, Hakiym’sin”.

Mümtehine;6: Lekad kâne leküm fiyhim üsvetun hasenetün limen kâne yercullahe velyevmel'ahır* ve men yetevelle feinnAllahe HuvelĞaniyyulHamiyd;
Andolsun ki onlarda (İbrahiym ve ashabında) sizin için, Allah’ı ve Ahir Günü umanlar için üsve-i hasene vardır. Kim (Allah’dan) yüz çevirirse, muhakkak ki Allah Ğaniyy’dir, Hamiyd’dır.

Mümtehine;7: 'AsAllahu en yec'ale beyneküm ve beynelleziyne 'adeytum minhüm meveddeten, vAllahu Kadiyr* vAllahu Ğafurun Rahıym;
Umulur ki Allah sizinle, onlardan düşman olduklarınız arasında bir mevedde/sevgi oluşturur . Allah Kadiyr’dir... Allah Ğafur’dur, Rahıym’dir.

Mümtehine;8: La yenhakümullahu 'anilleziyne lem yukatiluküm fiyddiyni ve lem yuhricuküm min diyariküm en teberruhüm ve tuksitu ileyhim* innAllahe yuhıbbulmuksitıyn;
Din’de sizinle savaşmamış ve sizi yurtlarınızdan çıkarmamış kimselere iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan Allah sizi nehyetmez... Muhakkak ki Allah muksitleri sever.

Mümtehine;9: İnnema yenhakümullahu 'anilleziyne katelukum fiyddiyni ve ahrecuküm min diyariküm ve zaheru 'alâ ıhraciküm en tevellevhüm* ve men yetevellehüm feülaike hümüzzalimun;



Mümtehine;10: Ya eyyuhelleziyne amenu iza caekümül mu’minatu muhaciratin femtehınuhünne, Allahu a'lemu Bi iymanihinn* fein 'alimtumuhünne mu’minatin fela terci'uhünne ilelküffari la hünne hıllun lehüm ve la hüm yehıllune lehunn* ve atuhüm ma enfeku* ve la cunaha 'aleyküm en tenkıhuhünne iza ateytümuhünne ucurehunn* ve la tumsikû Bi'ısamilkevafiri ves'elu ma enfaktum velyes elu ma enfeku* zâliküm hukmullahi yahkumu beyneküm* vAllahu Aliymun Hakiym;

Ey iman edenler!... Mü’min kadınlar hicret ediciler olarak size geldiklerinde, onları imtihan edin Allah onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer onları mü’min kadınlar bilirseniz, onları küffara geri döndürmeyin. Ne bunlar onlara helaldir, ne de onlar bunlara helal olurlar. Onlara infak ettiklerini verin. Onların ecirlerini kendilerine verdiğiniz vakit onları nikahlamanızda sizin üzerinize bir cünah yoktur... Kafir kadınların ismetlerini tutmayın Siz harcadıklarınızı isteyin, onlar da harcadıklarını istesinler.Bu size Allah’ın hükmüdür. aranızda hükmediyor.Allah Aliym’dir, Hakiym’dir.

Mümtehine;11: Ve in fateküm şey'ün min ezvaciküm ilelküffari fe'akabtum featulleziyne zehebet ezvacuhüm misle ma enfeku* vettekullahelleziy entüm bihi mu’minun;
Eğer eşlerinizden küffara bir şey fevt eder de muakıb olursanız, eşleri gitmiş olanlara harcadıklarının mislini veriniz. O Allah’dan ittika edin ki siz O’na mü’minlersiniz.

Mümtehin;12: Ya eyyühenNebîyyu iza caekelmu’minatu yubayı'neke alâ en la yüşrikne billahi şey'en ve la yesrıkne ve la yezniyne ve la yaktulne evladehünne ve la ye'tiyne bibuhtanin yefteriynehu beyne eydiyhinne ve erculihinne ve la ya'sıyneke fiy ma'rufin febayı'hünne vestağfir lehunnAllah* innAllahe Ğafurun Rahıym;
Ey O Nebî ! Mü’min kadınlar: “Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri, çocuklarını katletmemeleri, elleri ve ayakları arasında bir buhtan uydurup getirmemeleri ve hiçbir MA’RUFda sana ısyan etmemeleri” üzerine sana bey’atlaşmaya geldiklerinde, onlarla bey’atlaş ve onlar için Allah’dan mağfiret dile... Muhakkak ki Allah Ğafur’dur, Rahıym’dir.

Tevbe;24: Kul in kâne abaüküm ve ebnaüküm ve ıhvanüküm ve ezvacüküm ve aşiyretüküm ve emvalü nıktereftümuha ve ticaratün tahşevne kesadeha ve mesakinü terdavneha ehabbe ileyküm minAllahi ve RasûliHi ve cihadin fiy sebiyliHİ feterabbesu hatta ye'tiyAllahu bi emriHi, vAllahu la yehdil kavmel fasikıyn;
De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, elde ettiğiniz mallar, kesad gitmesinden korktuğunuz ticaret ve hoşlandığınız meskenler, size Allah’dan, O’nun Rasûlü’nden ve O’nun yolunda cihad’dan daha sevimli ise, artık Allah’ın Biemrihi gelmesini bekleyin... Allah fasıklar kavmine hidayet etmez”.

Tevbe;71: Vel mu'minune vel mu'minatu ba'duhüm evliyau ba'd* ye'murune bil ma'rufi ve yenhevne anilmünkeri ve yukıymunes Salate ve yü'tunez Zekate ve yutıy'unAllahe ve RasûleHu, ülaike seyerhamühumullah* innAllahe Azîyzun Hakiym;
Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin evliyasıdırlar... Ma’ruf’u emrederler, münker’den nehyederler, salat’ı ikame ederler, zekat’ı verirler, Allah’a ve O’nun Rasûlü’ne itaat ederler. İşte bunlara Allah rahmet edecektir. Muhakkak ki Allah Aziyz’dir, Hakiym’dir.

KUR’AN’ın Mü’mini Allah’a kul olarak ALLAH’ın vahyini yaşayabileceği her DEVLET de yaşar örnek birer insan olarak çevresindeki insanlara da KUR’AN’In TEBYİNİNİ yapar. Allah’a kul olarak ALLAH’ın vahyini yaşayamadığı bir devletten de başka devletlere hicret eder.

Bakara;218: İnnelleziyne amenu velleziyne haceru ve cahedu fiy sebiylillâhi ülaike yercune rahmetAllah* vAllahu Ğafur’un Rahîym;
Şüphesiz ki iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mücahade edenler;işte onlar Allah Rahmeti’ni umarlar. Allah Ğafur’dur, Rahıym’dir.

Ali İmran;195: Festecabe lehüm Rabbühüm enniy la udıy'u amele amilin minküm min zekerin ev ünsa* ba'duküm min ba'd* felleziyne haceru ve uhricu min diyarihim ve uzu fiy sebiyliy ve katelu ve kutilu leükeffirenne anhüm seyyiatihim ve leüdhılennehüm cennatin tecriy min tahtihel enhar* sevaben min ındillah* vAllahu ındeHu husnüs sevab;
Rableri onlara karşılık verdi: “Sizden erkek olsun dişi olsun amel edenin amelini zayi etmem. hep birbirinizdensiniz . Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, Benim yolumda eziyete uğratılanlar, savaşanlar ve öldürülenlere gelince elbette onların kötülüklerini keffaretleyeceğim/sileceğim ve elbette onları altlarından nehirler akan cennetlere dahil edeceğim, Allah indinden bir sevab olarak”. Allah; sevab’ın güzeli O’nun indindedir.

Nisa;97: İnnelleziyne teveffahümül Melaiketü zalimiy enfüsihim kalu fiyme küntüm* kalu künna müstad'afiyne fiyl Ard* kalu elem tekün Ardullahi vasiaten fe tühaciru fiyha* feülaike me'vahüm cehennem* ve saet mesıyra;
Muhakkak ki Melaike, nefslerine zulmedici oldukları halde vefat ettirdiği kimselere, “Ne işte idiniz? ” derler. (Onlar da) dediler ki: “Biz Arz’da mustaz’afiyn /zayıflardan, ezilen … idik”... (Melaike de) dedi ki: “Allah Arz’ı geniş olmadı mı, orada hicret etseydiniz?”. İşte bunların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü dönüş yeridir!.

Değerli Ali Rıza Borazan Kardeşim!
Müslümanım dediği halde DİNİNİ sadece tesettür/türban , kandil geceleri,bayram namazı, Ramazan orucu zanneden ve bağlısı olduğu vahiyden KUR’AN’dan habersiz insanların çoğunlukta olduğu bir devlette yaşıyoruz. Devletleri kurmak kolay değildir. Özellikle de yöneticilerin seçimle işbaşına gelip seçimle işbaşından gittiği türden devletleri kurmak daha da zordur. Allah kuranlardan Razı olsun. Devletimiz insanlarımızın inançları doğrultusunda yaşayarak hertürlü gelişim ve değişime olanak sağlayacak şekilde yapılanmış kadınlarımıza bile seçme seçilme hakkı getirmiştir. Aksayan yönler yok mudur? Düzeltilmesi gereken hataları yok mudur? Elbette vardır. Elimizde Allah’ın vahyine uygun şekilde yaşayıp zaman ve bilgili insanlarla doğru orantılı olarak geliştirebilecek bir devletimiz ve bu devletimize sürekli çatanlar küfredenler…

Allah için Dünyamızda bulunan ve insanları Müslüman olan devletlere bakalım. Devletimize sahip çıkalım. Devletimizi daha da geliştirmek için HAKÇA çalışalım . Bunun için de öncelikle kendimiz KUR’AN’a uygun yaşayanlardan olalım. Devletimizin daha iyi daha güzel olması için elbirliğiyle çalışanlardan olalım. Allah Resulunu aklımızdan çıkarmayalım . Devletimize , devletimizin kurumlarına söğmeyelim. O kurumları iyi ya da kötü yapacak olanın o kurumda çalışan insanlar olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Eğitime ağırlık varalım. İnsanlarımızı Allah’ın dini ile karşı karşıya getirelim. Kula Kul olma bilincini Allah’a kul olma bilincine dönüştürelim.

Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah Ali İmran; 139 da “Ve la tehinu ve la tahzenu ve entümül a'levne in küntüm mu’miniyn”
Gevşemeyin, mahzun olmayın; eğer mü’min iseniz siz en üstünlersiniz.

Rad;11: LeHu muakkıbatün min beyni yedeyhi ve min halfihı yahfezunehu min emrillah* innAllahe la yuğayyiru ma bi kavmin hatta yuğayyiru ma bi enfüsihim* ve iza eradAllahu bi kavmin suen fela meradde leh* ve ma lehüm min dunihi min val;
Onun önünden de, arkasından da kendisini Allah Emri’nden muhafaza eden muakkıbat/ izleyenler vardır. Muhakkak ki Allah, bir kavmin halini , onlar kendi nefslerini değiştirmedikçe değiştirmez. Allah bir kavme kötülük irade etti mi, artık onun geri çevrilmesi yoktur. Onlar için O’ndan başka yardım edici dost yoktur.
Demiyor mu?

Kusursuzluk sadece Allah’a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah’tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah’a emanet olunuz.
Bu cevabıma

Alıntı:
Ali Rıza Borazan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selamün Aleyküm Dost Kardeşim. Bir İnsanın kendisinde Allahın sözünün geçerli olmayan kişi nasıl müslümanlar üzerinde söz sahibi olabilir. Senin Demokrasi dediğin çoğunluğun kabul ettiği azınlığın söylediklerinin reddedildiği değilmidir. Galila Dünya dönüyor dediğinde. bütün hıristiyan dünyası dünya düz dönmüyor diyordu. Galila tek başına olunca onun söylediği yalan mı çıktı. İslam Allaha teslim olnların yaşam biçimidir. elbette Bunların söz sahibi olması için Kuranda belirlenen miktarı bulması gerekir. zorla insanların dinleri elinden alınamaz. kişiler kendi dinlerini başkalarına zulmetmeden istediği şekilde yaşama hakkı kuranın emridir. Problem kendi dinlerini başkalarına dayatma yolu ile zulmedenlerle Allah yanlısı olanlar arasındaki problemdir. Bu Konuda çalışıyorum yakın bir zamanda bu çalışmalarımı sizlerle paylaşacağım inş.

bu cevabınızı veriyorsunuz.

Ne diyeyim? Allah razı olsun. Alemlerin Rabbi olan Yüce Allahım basiretimizi de ilmimizi de artırsın.

Kusursuzluk sadece Allah’a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah’tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah’a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (8. October 2010), Miralay (19. July 2010)
Alt 17. February 2010, 08:10 AM   #4
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

DOST1, KARDEŞE SAYGILAR ve sorumu tekrar ediyorum,

Şimdi diye bilirmisiniz atanın kurduğu ve halen devam eden laik, demokratik, türkiye cumhuriyeti,KURAN HÜKÜMLERİ devletidir.saygılar[VE SİZİN AYRICA KONUNU BAŞINDAN BERİ KONUYA YAKINLIKTA OLAN KARDEŞLERİN YAZILARINI OKUYOR VE ARKADAŞLARADA GÜCÜM NİSBETİNCE YAZMAYA ÇALIŞIYORUM]

Konu müslümanlardan tarafından (17. February 2010 Saat 08:13 AM ) değiştirilmiştir.
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
müslümanlardan Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (19. July 2010)
Alt 17. February 2010, 11:16 PM   #5
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Müslümanlardan Kardeşim!

Alıntı:
müslümanlardan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
DOST1, KARDEŞE SAYGILAR ve sorumu tekrar ediyorum,

Şimdi diye bilirmisiniz atanın kurduğu ve halen devam eden laik, demokratik, türkiye cumhuriyeti,KURAN HÜKÜMLERİ devletidir.saygılar[VE SİZİN AYRICA KONUNU BAŞINDAN BERİ KONUYA YAKINLIKTA OLAN KARDEŞLERİN YAZILARINI OKUYOR VE ARKADAŞLARADA GÜCÜM NİSBETİNCE YAZMAYA ÇALIŞIYORUM]
Sorduğunuz bu soru; astığınız ve yazdığınız yazılara verdiğimiz cevapların yeterince okunup okunmadığı ile ilgili soru işaretleri oluşturmakta.

Biz yine hatırlatalım. Türkiye Cumhuriyetini kuran, anayasa ve yasalar çıkaran Mustafa Kemal’in Başkanı olduğu Büyük Millet Meclisidir.

İnancım ,inananlarının inandığı Kur’an hükümlerine uygun yaşama şansının Mustafa Kemal’in Başkanı olduğu Büyük Millet Meclisince kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile yakalandığı şeklindedir. Eleştirilecek yönü yok mudur? Kur’an ilkelerine aykırı olan yasaları yok mudur? Bu sorulara kim hayır diyebilir. Bunlar Devleti oluşturan insanların inançlarıyla doğru orantılıdır. (Cumhuriyetin kurulduğu dönemlerde olan ölüm cezası ile suç olan zina cezasının bugün olmayışı vb.)

Değerli Müslümanlardan Kardeşim!

Daha önce de soru halinde dile getirmiştim Allah Resulunun (Allah’ın selamı ve tüm desteğimiz Ona olsun) dönemi dışındaki dönemlerden günümüze kadar kurulmuş-halkı müslüman olan- devletlerde KUR’AN HÜKÜMLERİ devleti olmuş mudur?

İslam tarihini - bu devletlerde yürürlükte olan yasalarını - incelememizin bu sorunun cevabını bulmamıza yardımcı olacağına inanıyorum.

Cumhuriyet kurulduktan sonra çıkarılan yasaların KUR’AN’ın ilkelerine uygunluğunun , günümüze kadar kurulmuş olan devletlerin çıkardığı yasaların KUR’AN’a uygunluğundan daha çok olduğu inancındayım.

Değerli Müslümanlardan Kardeşim!

KUR’AN’ın Mü’mini Allah’a kul olarak ALLAH’ın vahyini yaşayabileceği her DEVLET de yaşar örnek birer insan olarak çevresindeki insanlara da KUR’AN’In TEBYİNİNİ yapar. Allah’a kul olarak ALLAH’ın vahyini yaşayamadığı bir devletten de başka devletlere hicret eder.

Bakara;218: İnnelleziyne amenu velleziyne haceru ve cahedu fiy sebiylillâhi ülaike yercune rahmetAllah* vAllahu Ğafur’un Rahîym;
Şüphesiz ki iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mücahade edenler;işte onlar Allah Rahmeti’ni umarlar. Allah Ğafur’dur, Rahıym’dir.

Ali İmran;195: Festecabe lehüm Rabbühüm enniy la udıy'u amele amilin minküm min zekerin ev ünsa* ba'duküm min ba'd* felleziyne haceru ve uhricu min diyarihim ve uzu fiy sebiyliy ve katelu ve kutilu leükeffirenne anhüm seyyiatihim ve leüdhılennehüm cennatin tecriy min tahtihel enhar* sevaben min ındillah* vAllahu ındeHu husnüs sevab;
Rableri onlara karşılık verdi: “Sizden erkek olsun dişi olsun amel edenin amelini zayi etmem. hep birbirinizdensiniz . Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, Benim yolumda eziyete uğratılanlar, savaşanlar ve öldürülenlere gelince elbette onların kötülüklerini keffaretleyeceğim/sileceğim ve elbette onları altlarından nehirler akan cennetlere dahil edeceğim, Allah indinden bir sevab olarak”. Allah; sevab’ın güzeli O’nun indindedir.

Nisa;97: İnnelleziyne teveffahümül Melaiketü zalimiy enfüsihim kalu fiyme küntüm* kalu künna müstad'afiyne fiyl Ard* kalu elem tekün Ardullahi vasiaten fe tühaciru fiyha* feülaike me'vahüm cehennem* ve saet mesıyra;
Muhakkak ki Melaike, nefslerine zulmedici oldukları halde vefat ettirdiği kimselere, “Ne işte idiniz? ” derler. (Onlar da) dediler ki: “Biz Arz’da mustaz’afiyn /zayıflardan, ezilen … idik”... (Melaike de) dedi ki: “Allah Arz’ı geniş olmadı mı, orada hicret etseydiniz?”. İşte bunların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü dönüş yeridir!.

Takdir sizindir.

Biz takdirimizi, İnandığımızı özgürce yaşayabildiğimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletinde yaşamak , Allah’ın verdiği ömrü de vahyini yaşamak ve teybin etmek için harcayanlardan olma yönünde kullanıyoruz.

En’am;159: İnnelleziyne ferreku diynehüm ve kânu şiyean leste minhüm fiy şey'in, innema emruhüm ilAllahi sümme yünebbiuhüm bi ma kânu yef'alun;
Dinlerini parça parça edip, fırka fırka olanlar varya, (Rasûlüm) senin onlarla hiç bir ilişiğin yoktur... Onların işi ancak Allah’a kalmıştır... Sonra (O), onlara yapmakta oldukları fiillerini haber verecektir.

En’am160: Men cae bil haseneti felehu aşru emsaliha* ve men cae bisseyyieti fela yücza illâ misleha ve hüm la yuzlemun;
Kim hasene/iyilik ile gelirse, ona onun on misli vardır. Kim de seyyie/kötülük ile gelirse, ancak onun misliyle cezalandırılır. Onlar zulme uğratılmazlar.

En’am;161: Kul inneniy hedaniy Rabbiy ila sıratın müstekıym* diynen kıyemen millete İbrahîyme haniyfa* ve ma kâne minel müşrikiyn;
De ki: “Muhakkak ki beni, Rabbim sırat-ı müstakım’e, pek kaim/payidar/değişmeyen diyn’e, haniyf olan İbrahim’in milletine hidayet etti... (İbrahim) müşriklerden olmadı”.

En’am;162: Kul inne Salatiy ve Nüsükiy ve mahyaye ve mematiy Lillahi Rabbil alemiyn;
De ki: “Muhakkak ki salat’ım , nusuk’um, hayatım ve mematım Rabbul’Alemiyn olan Allah içindir ”.

En’am;163: La şeriyke leHu, ve bi zâlike ümirtü ve ene evvelül müslimiyn;
“Ortağı yoktur O’nun... (Ben) işte bununla emrolundum ve ben müslimlerin ilkiyim”.
En’am;164: Kul eğayrAllahi ebğıy Rabben ve Huve Rabbü külli şey'in, ve la teksibü küllü nefsin illâ aleyha* ve la teziru vaziretun vizra uhra* sümme ila Rabbiküm merciuküm feyünebbiuküm bi ma küntüm fiyhi tahtelifun;
De ki: “O herşeyin Rabbi iken, (ben) Allah’ın gayrı Rab mı talep edeyim ?. Her nefsin kazandığı ancak kendi üzerine dir... Bir yük taşıyıcı/günahkar, başka birinin yükünü/günahını taşımaz... Sonra merciniz /dönüşünüz Rabbinizedir. Hakkında ihtilaf ettiğiniz hususları (O) size haber verecektir”.

En’am;165: Ve Huvelleziy cealeküm halaifel’ Ardı ve refea ba'daküm fevka ba'din deracatin liyeblüveküm fiyma ataküm* inne Rabbeke seriy’ul ıkab* ve inneHu le Ğafurun Rahîym;
O’dur sizi Arz’ın halifeleri kılan ve size verdiklerinde sizi denemek için, bazınızı bazınızın fevkınde derecelerle ref’edendir. Muhakkak ki Rabbin seri’-ül’ıkab’dır . Ve O, elbette Ğafur’dur, Rahıym’dir.

Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a niyazımız budur.

Elimizden geldiğince;

Tevbe;24: Kul in kâne abaüküm ve ebnaüküm ve ıhvanüküm ve ezvacüküm ve aşiyretüküm ve emvalü nıktereftümuha ve ticaratün tahşevne kesadeha ve mesakinü terdavneha ehabbe ileyküm minAllahi ve RasûliHi ve cihadin fiy sebiyliHİ feterabbesu hatta ye'tiyAllahu bi emriHi, vAllahu la yehdil kavmel fasikıyn;
De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, elde ettiğiniz mallar, kesad gitmesinden korktuğunuz ticaret ve hoşlandığınız meskenler, size Allah’dan, O’nun Rasûlü’nden ve O’nun yolunda cihad’dan daha sevimli ise, artık Allah’ın Biemrihi gelmesini bekleyin... Allah fasıklar kavmine hidayet etmez”.

Tevbe;71: Vel mu'minune vel mu'minatu ba'duhüm evliyau ba'd* ye'murune bil ma'rufi ve yenhevne anilmünkeri ve yukıymunes Salate ve yü'tunez Zekate ve yutıy'unAllahe ve RasûleHu, ülaike seyerhamühumullah* innAllahe Azîyzun Hakiym;
Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin evliyasıdırlar... Ma’ruf’u emrederler, münker’den nehyederler, salat’ı ikame ederler, zekat’ı verirler, Allah’a ve O’nun Rasûlü’ne itaat ederler. İşte bunlara Allah rahmet edecektir. Muhakkak ki Allah Aziyz’dir, Hakiym’dir.

İlkelerini esas alarak,

BAKARA;256: La ikrahe fid Diyni kad tebeyyenerrüşdü minel ğayy* femen yekfür bittağuti ve yu'min billahi fekadistemseke bil urvetil vüska, lenfisame leha* vAllahu Semi’un ‘Aliym;
Dinde zorlama yoktur. Gerçekten rüşd ğayy’dan apaçık ayrılmıştır . Artık her kim Tağut’u inkar edip Allah’a iman ederse muhakkak o kopması/ayrılması olmayan sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Allah Semi’dir, Aliym’dir.

Yunus;41:Ve in kezzebuke fe kul liy ameliy ve leküm amelüküm* entüm beriyune mimma a'melü ve ene beriy’ün mimma ta'melun;
Eğer seni yalanladılar ise de ki: “Benim amelim bana, sizin ameliniz size aittir. Siz benim yaptığımdan uzaksınız ben de sizin yaptığınızdan beriyim”.

SEBE;25:Kul la tüs'elune amma ecramna ve la nüs'elü amma ta'melun;
De ki: “İşlediğimiz suçlardan siz sorumlu olmazsınız. Sizin yaptıklarınızdan da biz sorumlu olmayız ”.

KEHF;29: Ve kulil Hakku min Rabbiküm femen şae felyu'min ve men şae felyekfür* inna a'tedna lizzalimiyne naren, ehata bihim süradikuha* ve in yesteğıysu yüğasu bi main kelmühli yeşvil vucuh* bi'seşşerab* ve saet murtefeka;
De ki: “Hak Rabbinizdendir. İsteyen iman etsin/güvensin isteyen inkar edip gerçeği örtsün”. Doğrusu biz, zalimler için öyle bir ateş hazırlamışız ki duvarı/çadırı onları çepe çevre kuşatmıştır. Eğer yardıma çağırsalar, erimiş maden gibi yüzleri pişiren bir su ile yardımlarına koşulur. O ne kötü içecek, o ne kötü dayanma yeri.

NAHL;106: Men kefera billahi min ba'di imanihi illâ men ükrihe ve kalbuhu mutmeinnun bil iymani ve lâkin men şereha bil küfri sadren fealeyhim ğadabün minAllah* ve lehüm azâbün azîym;
Kalbi imanla mutmain olduğu halde, zorlanan müstesna, kim imanından sonra Allah’a kafir oldu ve küfre sadr açtı ise, işte onlar üzerine Allah’dan bir gadab. Ve kendilerine aziym azab vardır.

ŞURA;48: Fein a'redu fema erselnake aleyhim hafiyza* in aleyke illel belağ* ve inna iza ezâknel İnsane minNa rahmeten feriha biha* ve in tusıbhüm seyyietün bima kaddemet eydiyhim feinnel İnsane kefur;
Eğer yüz çevirirlerse, seni onlar üzerine bir hafiyz /koruyup kollayan, irsal etmedik. Sana düşen ancak tebliğdir. Doğrusu biz insana bizden bir rahmet tattırdığımızda, onunla ferahlar. Eğer ellerinin takdim ettiği dolayısıyla kendilerine bir kötülük isabet ederse, muhakkak ki insan kefurdur.

MAİDE;99:Ma aler Rasûli illel belağ* vAllahu ya’lemü ma tübdune ve ma tektümun;
Rasûl’e düşen ancak tebliğ etmektir. Allah, açığa vurduklarınızı da sakladıklarınızı da bilir.

KAF;45: Nahnu a'lemu bi ma yekulune ve ma ente aleyhim bi cebbarin fe zekkir bil Kur’âni men yehafu veıyd;
Biz onların neler söylediklerini daha iyi biliriz. Sen onlar üzerinde bir cebbar değilsin. Veiydimden/tehdidimden korkanı Kur’an ile tezkir et !.


Ayetlerinin ışığında cehdimizi/çalışmamızı sürdüreceğiz. İnşaAllah.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (8. October 2010), Miralay (19. July 2010)
Alt 18. July 2010, 03:28 AM   #6
Ali Rıza Borazan
Uzman Üye
 
Ali Rıza Borazan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
Ali Rıza Borazan will become famous soon enoughAli Rıza Borazan will become famous soon enough
Standart

Selamün Aleyküm Sonobyx Kardeşim İnsanların kendi akıllarıyla ortaya koydukları bütün beşeri sistemlerin Mutlaka güzel yönleri vardır. Dünya üzerinde Halife olarak yaratılmış olan insanların kabul ettikleri İki Yol Vardır. Biisi Rabbani Yol. Bunun Adı Kuran dilinde İslamdır. Hüküm Koyucu söz sahibi sadece Allahtır. İkincisi Şeytani Yoldur. Bunun Adı Yine Kuran dilinde Hüküm Koyucu Kanun koyucu Tağutlardır. Bunlar Helal ve haramları koyarken veya projelerini hazırlarken Akılllarını veya geçmiş kültürlerdeki insanların ortaya koydukları beşeri sistemleri kendilerine referans olarak alırlar. Allah sizin üzerinizdeki dinimi tamamladım size din olarak islamı seçip beğendim.5/3 İfadesini Kullanırken Yeryüzünde Allah katında Kendilerine İslamdan başka yaşam biçimi yakıştıranların dinlerini
Allah asla Kabul etmeyecektir.
Ali Rıza Borazan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Ali Rıza Borazan Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (24. July 2010), Miralay (19. July 2010), snobyx (3. January 2011)
Alt 8. October 2010, 07:26 AM   #7
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 824
Tesekkür: 191
545 Mesajina 1.168 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

malesef doğru anlaşılamayan noktalardan biriside ılımlı ve radikal islam tasavvurlarıdır.

radikal islam oluşumları vahhabilik inancı ile özleştirilerek bir terör islamını, ılımlı islam ise türkiye ve malezya ülkelerinde görülen ne etliye nede sütlüye karışan odunlaşmış islamı temsil etmektedir.

yabancı ülkeler bu tasavvurları düşünce kuruluşlarında oluşturu iken hadis karmaşaları mezhepcilik ile uğraşan zavallı insanlara yeni bir yem olarak radikal ve ılımlı islam dayatmasını yapmaktalar.

bakın sizin radikal çıkışlarınız insanları öldürüyor ve bu islam değil; siz ılımlı islama yanaşın. ne siyasete ne tekniğe nede ekonomide hak sahibi olun ve karışın, biz size iş verelim ve sermayemizi sizin ülkenizde çalıştırarak size para kazandıralım diyorlar.

Malüm Dış güçler radikal islamı, kendi ülkelerinde hızla artan islama yönelme eğilimlerini bastırmak için ve islam terördür tezini insan benliklerine yerleştirmek için yapmakta ve selefilik vahhabilik ve el kaide gibi kavramları desteklemektedirler.

bu çalışmalar ile çok yönlü karlılıkları olmaktadır. hem kendi iç dinamitlerini sağlamlaştırma, hemde islam birlikteliğinin sağlanmaması için mezhepler dışında aynı mezhep birliğini bozmada islamın ikiye bölünüp biri tevhit diğeri ılımlı islam olarak ayırma yapmaktadırlar. bu iki olguda abd, israil ve ingiltere ülke ve petrol devlerine hizmet etmektedir.

çarpıcı örneklere başlıyorum sıkı durun.

1: afganistan: hazar petrolün geçiş güzargahının korunması. çeçenistana destek, azerbeycan güçlendirmesi ve gürcistan olayları: KULLANDIKLARI KİŞİLER MÜCAHİTLER, PAKİSTAN HÜKÜMETİ, ÖZBEKİSTAN YÖNETİMİ VE KIRGIZISTAN.(devrimleri aklınıza getirin.).

2: ırak: bölge petrolünün kullanımı ve güvenliği. zira arabistan yönetimi iç dinamitlerine hakim olamıyor ve muhalif güçler 10 yıl içinde 75 er yaşlarındaki suudi prenslerin ölmesinden sonra güçleri dahada artacak. KULLANDKLARI KİŞİLER.IRAK ESKİ MUHALİFLERİ, ARABİSTAN ÜLKELERİ(2003-2004- riyad patlamaları)

3: sırbistan: avrupaya hazar bölgesinde gelecek boru hatları üzerinde tek güç olmak için kosova, karadağ ve bosna gibi ülkeleri yugoslavyadan ayırıp ukrayna örneğinde yaşanabilecek gaz akışının kesilmesi gibi sorunların ortadan kaldırılması. KULLANDIKLARI KİŞİLER İSE YİNE MÜCAHİTLER.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
dost1 (21. November 2010), hiiic (3. December 2010), Miralay (5. January 2011), snobyx (3. January 2011)
Alt 3. December 2010, 11:15 AM   #8
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 824
Tesekkür: 191
545 Mesajina 1.168 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

önce mücahit oldular sonra mütahit sonra da herşeye müsait........off offf
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
dost1 (3. December 2010), hiiic (3. December 2010), Miralay (3. January 2011), snobyx (3. January 2011)
Alt 3. January 2011, 01:43 PM   #9
FEDAKARADAM
Uzman Üye
 
FEDAKARADAM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 418
Tesekkür: 51
95 Mesajina 146 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
FEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud of
Standart

Alıntı:
dost1
Alemlerin Rabbi olan Allahım özlerde olanı bilendir. Allahıma andolsun ki, adını kendisinin seçtiği İSLAMI, Resulune gönderdiği vahyinden, KUR’AN’dan öğreneceğim. Resulunu KUR’AN’dan tanıyacağım. Yap dediklerini yapıp , yapma dediklerinden kaçınacağım. Allah Resulunun tebliğ ettiği KUR’AN’I öğreneceğim ve TEBYİN etmek için elimden geleni yapacağım. Bu çalışmalarımı yapmama olanak veren CUMHURİYET YÖNETİMİ ve tanımını 1924 Anayasasında bulan LAİKLİK ilkesinin ortadan kalkmaması için de çalışacağım.
Türkiye'de ki laiklik anlayışı olacaksa ben onun kalkmasını isterim.Hem bu durumda bir taraftan dini konulara değinmeniz sizi laikçi olduğunu göstermiyor.Sözde laik bile değilsiniz.Yazılarınızla çelişiyorsunuz.Kur'an'ı tebyin edeceğim derken ayetleri kendi görüşünüze göre yorumlayıp kuru bir kalıp içine sokmanız sizin zayıf bir görüşünün işaretidir.Mütefessir olacaksanız; önce tecvid, Arapça, tefsir, hadis sarf ve nahv ilimlerini öğreneceksiniz, ondan sonra da tebyine geçeceksiniz.Sizin daha çook yol kadetmeniz gerekiyor.

Laiklik adı altında din düşmanlığı yapanlara karşı cephe alırsanız sizi candan kutlarız...
__________________
Ya İslam'la yükselir, Ya inkarla çürürsün.. Bu yol mezarda bitmiyor, gittiğinde görürsün!...(NECİP FAZIL KISAKÜREK)
FEDAKARADAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 3. January 2011, 02:03 PM   #10
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Selam fedakaradam kardeşim.

Ben öyle değilim ama,özellikle Hakkı Yılmaz ve Dost1 beyefendiler o saydığınız ilimlere vakıf ve bu ilimlerde çoook yol katetmiş değerli insanlardır.
Yine de hiçbirimiz onlara "alim" deyip taassuba kapılmayız. Sonuçta onlar da insan ve "dunillah" tırlar; yani Allah'ın kullarıdırlar. Beşerlerdir;Allah'ın kelamının yanında onların bile sözlerinin değeri olamaz. Her ilmi olan gibi, onların ilminden de istifade eder;birbirimizden bilgi alışverişi yaparız.

Laikliğe gelince;

Bizim için laiklik;cenabı Allah'ın Kur'anda belirttiği üzere,"Dinde zorlama yoktur" emri mucibince değerlendirilir. İslamı ve müslümanları ezme amacı olarak kabul etmeyiz.
Dinin,imanın vicdan işi olduğunu;baskı ve zorlamalarla mü'minlerin değil,ancak münafıkların sayısının çoğaltılabileceğine inanırız.

Zulümle hiçkimse payidar kalamaz. Zulümle gelen eninde sonunda yokolmaya,yıkılmaya mahkumdur. Laikliği kullanarak,din düşmanlığı taslayanların sonunun nereye varacağı da malumdur. Rabbulalemin Latiful habirdir,adildir,cabbardır,kahhardır. Ama en önemlisi Hâdi'dir. Allah cümlemize ve cümlesine hidayet versin.
(Not: Arkadaşların adına konuşmuş gibi oldum;söylediklerim en başta kendimi bağlar;hatalı birşey söylemişsem hepinizden özür dilerim.)
Selametle kalınız.
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Anonymous (3. January 2011), dost1 (3. January 2011), kamer (4. January 2011), snobyx (3. January 2011)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
defteri, ilımlılaştırmanın, seyir, İslam’ı


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 05:45 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam