hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > GELENEK DİNİ > Mezhepler ve Tarikatlar

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 4. January 2011, 11:03 PM   #31
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam sevgili kardeşim;
Aleykemüs-Selam ve Rahmetullahi ve Berekatuhu
Aslında büyük ölçüde aynı düşünüyoruz. Fakat aramızdaki ufak anlayış farkı sizin Kuran'daki bir hükmü gözden kaçırmanızdan kaynaklanıyor diye düşünüyorum

Sizin sandığınız gibi Allah şunu dememiştir.

"A konusu şöyle, B konusu böyle, C konusu öyle yapılacak. Benim diyeceklerim bu kadar, Geri kalan tüm konuları Resul belirleyecek"

böyle bir şey yok. Gözden kaçırdığınızı veya başka şekilde yorumladığınızı düşündüğüm 4 ayet şu şekilde:

1)
Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Dikkat et de Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni uzaklaştırıp fitneye düşürmesinler. Eğer yüz çevirirlerse bil ki, Allah onları bazı günahları yüzünden belaya çarptırmak istiyor. Zaten insanların birçokları doğru yoldan iyice sapmış bulunuyorlar. Yoksa cahiliye devrinin hükmünü mü arıyorlar? Gerçeği görebilen bir toplum için, Allah'tan daha güzel hüküm veren kim vardır? (Maide 49-50)


2)
SİZ EY imana ermiş olanlar! [Kesin hukukî kurallar şeklinde] açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokabilecek olan konular hakkında soru sormayın; zira, Kur'an vahyedilirken onlar hakkında soru sorsaydınız, size [hukukî kurallar şeklinde] açıklanabilirlerdi. Allah, bu konuda [sizi her türlü yükümlülükten] azad etmiştir: Zira Allah, çok bağışlayıcıdır, halîmdir. (Enam 101)

Benim bu ayetten anladığım, Kurana uyan bir insanın Kuran'da hiç bir şekilde ipucu ile bile yer almayan bir konudaki hükmü vicdanen kendi kendine verebileceği ve uygulayabileceğidir. Eğer yanlış hüküm verirse bile Allah affedicidir. Fakat kendi vicdanı ile verdiği bu hükmü başkalarına din diye dayatırsa RABLİK taslamış olur.

Peki Allahın serbest bıraktığı bir konuyu peygamber yasaklayabilir mi?

3)
Ey Peygamber! Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden haramlaştırıyorsun? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. (Tahrim 1)

4)
..... Ve [insanların kalplerindeki] şeytanî dürtüler, sahiplerine, sizi [neyin günah olduğu ve neyin olmadığı konusunda] tartışmaya çekmelerini fısıldarlar; ve eğer onlara uyarsan bil ki sen, Allah'tan başka varlıklara veya güçlere ilahlık yakıştıranlar [gibi] olursun. (Enam 121)



Benim Kuranın bütününe bakınca vardığım sonuç şudur:

Bence Allah şunu demiş:
"Ey insanlar benim hükümlerim şunlar şunlar, benim dosdoğru yolum şu. Bunun haricindeki konularda sizi serbest bıraktım. Samimi olup da yanlışa düşen olursa ben bağışlayıcılığın kaynağıyım. Zaten tek tip topluluk isteseydim onu da yapmaya gücüm yeterdi. ve ey rasul, sen de benim Kuran'da belirttiğim hükümleri toplumuna açıkla, ve onlara benim hükümlerim ile hükmet."

Dostum benimde anladığım şudur Rabbim HAK Teala Kuranda genel hükümler belirlemiştir.Misalen Hamr gibi.Şimdi hamr sıfatına hangi içecekler girer bunu ALLAH Rasulu a.s açıklamıştır.
Allahın serbest bıraktığı konularda hangisinin daha faziletli olduğunu ALLAH Rasulu a.s açıklamıştır.
Namazda ayakta durulacağını ALLAHU TEALA bildirmiş edeben el bağlanmasını ALLAH RAsulu belirtmiştir.
Yani Kurandaki hükümleri anayasa gibi görürsek Sünneti nebeviyide anayasa maddelerinin fırkaları gibi anlayabiliriz.


Allah hepimizi doğru olana iletsin.
Amin
selam ve dua ile
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. January 2011, 06:27 AM   #32
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Hamr konusunun açıklanacak neyi var anlayamadım. Hamr arapça lügatlerde "örten" demektir. Zihni örten herşey olarak ta bilinir. Yani buna,şarap gibi içecekler ve esrar,eroin,kokain gibi aklı örten herşey dahildir. (Yanlış anlaşılmasın,burda fıkıh dersi veya kafama göre hüküm falan da vermiyorum.)

Cenabı Allah tek tek şarap,rakı,bira,....,esrar,eroin,koain,...vs. dememiş;genelleme yapmıştır. Zira bunların ismini verseydi;bu kategoriye giren,ama Kur'anda adı geçmeyen mesela "X" adında başka birşey icad edilirdi ve uzun süre "X" içkisi helal mi,haram mı? tartışmaları sürer giderdi.
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. January 2011, 07:42 AM   #33
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Miralay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hamr konusunun açıklanacak neyi var anlayamadım. Hamr arapça lügatlerde "örten" demektir. Zihni örten herşey olarak ta bilinir. Yani buna,şarap gibi içecekler ve esrar,eroin,kokain gibi aklı örten herşey dahildir. (Yanlış anlaşılmasın,burda fıkıh dersi veya kafama göre hüküm falan da vermiyorum.)

Cenabı Allah tek tek şarap,rakı,bira,....,esrar,eroin,koain,...vs. dememiş;genelleme yapmıştır. Zira bunların ismini verseydi;bu kategoriye giren,ama Kur'anda adı geçmeyen mesela "X" adında başka birşey icad edilirdi ve uzun süre "X" içkisi helal mi,haram mı? tartışmaları sürer giderdi.
Dostum bu bir örnektide misal veriyim bu konu bile ALLAH RAsulune s.a.v nisbet rivayetler olduğu halde başka türlü hükümler verilmeye çalışılıyor.
Yaşar Nuri Öztürkün hamr la ilgili fetvası: Diyorki bir insan sarhoş edici bir içeceği veya maddeyi sarhoş olana kadar içebilir bu helaldir.
ALLAH Rasulunden gelen rivayette halbuki çoğu sarhoşluk verenin azıda haramdır belirtilmiş.
Şimdi ALLAH Rasulune Hüküm yetkisi verilmeyince ne oluyor başka birisi çıkıp hüküm vermeye kalkıyor.
İşte hadis rivayetlerinin ehemmiyeti bundan kaynaklanıyor.
Yani Kuranın açıklanması Nübuvvet dışında şahıslara bırakılınca ortalık karışır.
Sen başka türlü hüküm verirsin diğeri bir başka.
YAda başörtüsü meselesindeki gibi.
Bakın nisa süresi 31 ayette sanırım humurihi kelimesi geçer oda mastar olarak hamr kökenlidir.
MAnasıda baş örtüsüdür.
HAlbuki Yaşar Nuri özTürkün baş örtüsüyle alakalı fetvasını okudum.
Humurimi hamr kökenli olup manası şarapdır diyor.YAni baş örten manasını kaldırıp şaraptır diyor bu sebeble burada baş örtüsü manasına alınamaz deyip başın açık olmasına hükmediyor.
Halbuki ALLAH Rasulunden gelen rivayetlerde başörtüsü sabittir.
İşte Kuranın açıklanması ALLAH Rasulunun a.s hakkı değildir o hüküm veremez dersek.O zaman başka birisi kalkıyor açıklıyorda hükümde veriyor bizde farkında olmadan bu hükümlere uyuyoruz ve sanıyoruz ki biz Kurana uyuyoruz.
Hayır efendim uyduğumuz şey Kuran değildir.Uyduğumuz şey insanların Kurandan anladıklarıdır.
İmam Azam nasıl fetva veriyor onada hanefi mezhebi deniliyorsa Yaşar Nuride bir fetva veriyor onunku Kuranın sözü oluyor.
Asıl şirke giden yolu iyi görmek gerekiyor.

selametle
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. January 2011, 08:24 AM   #34
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Selam ebu Maruf kardeşim

Yukarıda yazdıklarınız Yaşar Nuri Öztürk'ü bağlar. Ha tamam,belki onada tabi olanlar,onu alim kabul edenler,onu zamanın müctehidi,müceddidi olarak gören büyük bir kitle olabilir.

Herkesin görüşü kendisini bağlar. Bir kişiye isterse milyonlar alim desin. Bunun gerçekliğini yalnızca cenabı Allah bilir. Çoğunluğun kabul etmesiyle bir insan ne alim olur,ne müceddid, ne de müctehid olur.

Başörtüsü konusu bile muammadır. Ben "humur" kelimesinden yola çıkan Yaşar Nuri'nin görüşlerine katılmadım hiç bir zaman. Humurun önüne re's gelse ne olur,gelmese ne olur? Bence hiç önemi yoktur. Hedef saptırmaktan başka birşey değildir. Bırakın hadisleri,icma,kıyası bir tarafa; küçücük bir çocuk bile Nur Suresi 31.Ayeti okuduğunda kafasında neyin şekillendiğini Allah'u alem herkes bilir.
Hedef saptırma deyince,herkes "Dinde başörtüsü var mı,yok mu?" diye tartışarak,konuyu başka mecralara çekiyorlar.
Önemli olan,başörtüsünün varlığı,yokluğu değil;rabbimin bu konuda emri ne minvalde. Düşünüp,akledene cevap Kur'anın içinde hazır bekliyor. Okuyup,anlamasını bilene.

Selametle inşaAllah
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
yeşil (7. November 2011)
Alt 5. January 2011, 09:43 AM   #35
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Miralay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam ebu Maruf kardeşim

Yukarıda yazdıklarınız Yaşar Nuri Öztürk'ü bağlar. Ha tamam,belki onada tabi olanlar,onu alim kabul edenler,onu zamanın müctehidi,müceddidi olarak gören büyük bir kitle olabilir.
Dostum mesele yaşar nuri meselesi değilki ben Kuranın Açıklanmasının ALLAH Rasulunden rivayetleri bırakıp insanlara hüküm yetkisi verildiği zamandan olan şeylerden bahsettim.Bu Yaşar Nuri yerine ben olurum yada sen olabilirsin.Mesele nübüvvet verilmiş bir şahsıyetin ciddiye alınmaması bunun yerine senin benim gibi şahıslara bu hakkın verilmesidir.
Herkesin görüşü kendisini bağlar. Bir kişiye isterse milyonlar alim desin. Bunun gerçekliğini yalnızca cenabı Allah bilir. Çoğunluğun kabul etmesiyle bir insan ne alim olur,ne müceddid, ne de müctehid olur.
Amenna ve sadakna en iyisini ALLAH bilir.
Başörtüsü konusu bile muammadır. Ben "humur" kelimesinden yola çıkan Yaşar Nuri'nin görüşlerine katılmadım hiç bir zaman. Humurun önüne re's gelse ne olur,gelmese ne olur? Bence hiç önemi yoktur. Hedef saptırmaktan başka birşey değildir. Bırakın hadisleri,icma,kıyası bir tarafa; küçücük bir çocuk bile Nur Suresi 31.Ayeti okuduğunda kafasında neyin şekillendiğini Allah'u alem herkes bilir.
Dostum öyle diyosunda malesefki inanan insanlarda oluyor.Bütün bu tehlikelerin önüne geçmek adına mahlukdan hüküm verecekse önce ALLAH Rasulunun s.a.v vermesi gerektiğini.Ona nisbet edilen rivayetlerden sahih kabul edilenlerin öncelik olması Kuran da ve HAdis rivayetlerinde yoruma ihtiyac duyulduğunda insan mantığının oluşması daha ihtiyatlı değilmidir.
Bu şekilde ALLAH Rasulune itaat noktasındada yüzlerce ayetin emrini yerine getirmiş olmazmıyız.

Hedef saptırma deyince,herkes "Dinde başörtüsü var mı,yok mu?" diye tartışarak,konuyu başka mecralara çekiyorlar.
Önemli olan,başörtüsünün varlığı,yokluğu değil;rabbimin bu konuda emri ne minvalde. Düşünüp,akledene cevap Kur'anın içinde hazır bekliyor. Okuyup,anlamasını bilene.
Dostum senin taşıdığın aklı yaşar nuride taşıyor bende taşıyorum.Bende düşünüyorum araştırıyorum sende yaşar nuride buna rağmen ortaya belki 3 farklı belkide 1.5 milyar ayrı görüş çıkıyor.Bu durumda 4 mezheb arasında çelişki adı altında kötülenen mezheb bilincinin yerine 1.5 milyar mezheb ortaya çıkıyor.TAbiki ben demiyorum.Bir mezhebin bütün fetvaları doğrudur.Lakin Kuran ve ALLAH Rasulune s.a.v isnad edilmiş rivayetler çizgisinde ele alınan görüşlerin yukarıda saydığım sebeblerden dolayı daha sağlıklı daha birleştirici olacağını düşünüyorum.
Selametle inşaAllah
ALLAH a emanet ol

Konu ebu Maruf tarafından (5. January 2011 Saat 12:41 PM ) değiştirilmiştir.
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. January 2011, 11:42 PM   #36
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.093
Tesekkür: 3.632
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Kardeşim!

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
...
Yaşar Nuri Öztürkün hamr la ilgili fetvası: Diyorki bir insan sarhoş edici bir içeceği veya maddeyi sarhoş olana kadar içebilir bu helaldir.
...
Bakın nisa süresi 31 ayette sanırım humurihi kelimesi geçer oda mastar olarak hamr kökenlidir.
MAnasıda baş örtüsüdür.
HAlbuki Yaşar Nuri özTürkün baş örtüsüyle alakalı fetvasını okudum.
Humurimi hamr kökenli olup manası şarapdır diyor.YAni baş örten manasını kaldırıp şaraptır diyor bu sebeble burada baş örtüsü manasına alınamaz deyip başın açık olmasına hükmediyor.


...
selametle

Yazıktır, günahtır. Siz ya okumuyorsunuz ya okuduklarınızı anlamıyorsunuz ya da nefsinize uygun çarpıtarak iftira ediyorsunuz.

Bu yazdıklarınızı Yaşar Nuri Öztürk hangi kitabında ya da makalesinde yazmış.

Bu yazdıklarınızı belirten kitabın adını ve sayfasını söyleyiniz lütfen.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (6. January 2011)
Alt 6. January 2011, 04:04 AM   #37
Anonymous
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Anonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud of
Standart

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dostum benimde anladığım şudur Rabbim HAK Teala Kuranda genel hükümler belirlemiştir.Misalen Hamr gibi.Şimdi hamr sıfatına hangi içecekler girer bunu ALLAH Rasulu a.s açıklamıştır.
Allahın serbest bıraktığı konularda hangisinin daha faziletli olduğunu ALLAH Rasulu a.s açıklamıştır.
Sevgili kardeşim Hamr akıl örtücü demektir. Buna içki de girer uyuşturucu da girer zikir adı altında yapılan saçmalıklar da girer. Aklımızı örten yani sağlıklı düşünmemizi engelleyebilecek her şeyden uzak durmalıyız. Ayrıca bunun azı çoğu olmaz. Uzan durmamız gerekiyor derken TAMAMEN uzak durmamız gerekiyor demektir çünkü yasak olduğu açıkça yazıyor muhkemdir.
Eğer sizin dediğiniz gibi olsa üç alim bir araya gelir "bu konuda hadis yok" der esrarı serbest bırakır, meditasyonu serbest bırakır hatta kimisi zikir ayinlerini teşvik eder öbürü de metalcilerin kafa sallayıp kendinden geçmesine caiz der bir başkası da dönerek kafa bulmayı Allah yolu diye yutturur vb. Bu işin sonu olmaz. Bana göre söz konusu ayet açık ve nettir.

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Namazda ayakta durulacağını ALLAHU TEALA bildirmiş edeben el bağlanmasını ALLAH RAsulu belirtmiştir.
Yani Kurandaki hükümleri anayasa gibi görürsek Sünneti nebeviyide anayasa maddelerinin fırkaları gibi anlayabiliriz.
Allah Allah peki peygamber nereden öğrenmiş el bağlanması gerektiğini? kendi mi karar veriyor bu işlere? Allahın bir emri varsa vardır. Yoksa yoktur. Bazen Allah yapılması gerekeni, zaten yapıldığı için söylememiş, meşru kılmıştır. Örneğin hacdaki kurban.

Yahudiler de öyle namaz kılıyorlar hatta ellerini bağlıyorlar. Onlar da peygamberimizden mi öğrenmişler? Belki de biz onlardan öğrenmişizdir, olamaz mı?

Bir bakın bakalım nasıl kılıyor yahudiler:

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.




Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sen başka türlü hüküm verirsin diğeri bir başka.
YAda başörtüsü meselesindeki gibi.
Bakın nisa süresi 31 ayette sanırım humurihi kelimesi geçer oda mastar olarak hamr kökenlidir.
MAnasıda baş örtüsüdür.
HAlbuki Yaşar Nuri özTürkün baş örtüsüyle alakalı fetvasını okudum.
Humurimi hamr kökenli olup manası şarapdır diyor.YAni baş örten manasını kaldırıp şaraptır diyor bu sebeble burada baş örtüsü manasına alınamaz deyip başın açık olmasına hükmediyor.
Halbuki ALLAH Rasulunden gelen rivayetlerde başörtüsü sabittir.
Sevgili kardeşim sorun Miralay kardeşimin dediği gibi oradaki kelimenin başörtüsü mü örtü mü olduğu sorunu değildir. Bu göz boyamadır. Asıl sorun orada başın örtülmesi emrinin olmayışıdır. Yani bir cümlede başörtüsü geçmesi ile başın örtülmesinin emredilmesi arasında dağlar kadar fark vardır.

Size bir örnek vereyim:
Örneğin Allah orada erkeklere emretseydi, yani şu anki Arap erkeklere emretseydi, tabi ki ayetin muhatabı olan Arapların başlarına taktığı örtüyü kullanarak emredecekti. (o arapların başlarına taktıkları halkalı örtünün ismini bilmiyorum şimdilik adına XX diyelim. birisi söylerse mesajımı düzenlerim) Orada Allah deseydi "Ey erkekler. XX'lerinizi yakanızdan fışkıran göğüs kıllarınızı örtecek şekilde koyun" deseydi burada emir göğüs kıllarının gizlenmesi midir yoksa özellikle XX kullanılması mıdır? Eğer böyle bir ayet olsaydı tüm dünyadaki müslüman erkekleri Arapların başına taktığı Araplara özgü o halkalı başlıktan takmak mı zorundaydı? Emir diyor ki göğsünüzün kılını örtün diyor siz de diyorsunuz ki hayır Allah orada XX takmamızı emrediyor. Anlayış farkı buradan kaynaklanıyor bence. Bana göre başın örtülmesi emri yoktur. Başörtüsü bana göre kültüreldir "dini" değil. Bu kültürel ve tarihi gerçekleri de bilmek için rüyaya yatmak yetmez biraz araştırmak lazımdır bilim lazımdır. Ben bayan olsaydım ve Türkiyede yaşasaydım normal başım açık gezerdim. Abdest uzuvlarım gözükürdü ve abdest uzvuma kollarım da dahildir başım da dahildir. Ama Arabistana gitseydim orada yaşayacağım zaman oranın kültürel yapısına uygun giyinirdim yani kapanırdım. Orada o şekilde kültürü olan bir yerde kısa kollu gezseydim bu teşhircilik gibi olurdu. Tabi isteyen o şekilde anlar ve kullanır bu insanın kendi isteği ve anlayışı ile ilgili bir şeydir ben saygı duyarım. Bu tartışma konusunda aşırıya kaçıp başörtüsü düşmanı olanları da kınıyorum. Kendi seçtikleri giyimlerinden dolayı başörtülü insanları üniversitelere almamak da insanların zorla başını kapatmak kadar büyük bir zulümdür. Çünkü Allahın bu konuda bir emri veya yasağı mevcut değil. Bu alakasız bir şeyden bahseden ayete dayanarak başörtüsü kullanan veya kullanmayan insanın dinini namusunu yarım göstermek zulümdür.

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dostum senin taşıdığın aklı yaşar nuride taşıyor bende taşıyorum.Bende düşünüyorum araştırıyorum sende yaşar nuride buna rağmen ortaya belki 3 farklı belkide 1.5 milyar ayrı görüş çıkıyor.Bu durumda 4 mezheb arasında çelişki adı altında kötülenen mezheb bilincinin yerine 1.5 milyar mezheb ortaya çıkıyor.TAbiki ben demiyorum.Bir mezhebin bütün fetvaları doğrudur.Lakin Kuran ve ALLAH Rasulune s.a.v isnad edilmiş rivayetler çizgisinde ele alınan görüşlerin yukarıda saydığım sebeblerden dolayı daha sağlıklı daha birleştirici olacağını düşünüyorum.
Sevgili kardeşim bazı insanlar "ayrılık rahmettir" sözünü kendi Kurana aykırı fikirlerindeki meşruluklarını ilan etmek için sahiplenmelerine rağmen tüm ayrılıkları 4'e indirgeyip geri kalanları kafir, sapık vb. ilan etmişken ben ortada bir samimiyet göremiyorum. Ben x kişiye neden uyayım ki? Onun hidayette olduğunu nereden bilebilirim? Kendi yanlışımı yapma hakkı bana verilmişken benim kadar kusurlu bir kulun yanlışına neden uyayım özellikle rehber edindiğim Kurana uymuyorsa. Bu forumdaki insanlar bizler bir topluluk falan da değiliz, bu forumda bir çok kişi bir çok farklı konuda onlarca belki yüzlerce görüş ayrılıklarına sahiptir. Ama tüm görüş ayrılıklarına rağmen tüm farklı görüşler Kuran'a dayalıdır. Yani burada kimse Kuran haricinde bir kaynağa göre görüş bildirmez. Mesela bir alimin rüyasında şeytandan aldığı vahye dayalı veya uydurma hadislere dayalı görüşlere yer yoktur. Bana göre peygamberin Kuran'a dayanmayan ek hükmü olamaz yani dine ortak değildir. Peygamberin "ne ile" hükmettiği Kuran'da açıkça yazıyor maide ve enam surelerinde. Ayrıca ben icma konusunu da farklı yorumluyorum. Alimler hüküm ile ilgili bir konuda görüş birliğinde ise o konudaki gerekçeleri Kuran'a dayanmalıdır. Yoksa dünyadaki tüm alimler bir araya gelse aynı şeyi düşünse yine de Kuran'a dayanmayan bir konudan hüküm çıkartamazlar çünkü hüküm yalnızca Allahındır. Ayrıca bizler "mealcilerin 50 tanesinden 45 tanesi böyle çevirmiş, demek ki doğru çeviri budur" gibi saçma bir yöntemle de ilim yapmayız. Aslolan çelişkisizlik prensibidir. Bizlerin takip ettiği bir meal falan da yoktur. Bir ayetle ilgili her meale bakarız. Arapça bilenlerimize sorarız araştırırız. Yani "Yaşar nuri böyle çevirmiş. Hmmm demek ki böyleymiş" diyip aklımızı kimseye kiraya vermeyiz. Diğerlerinden farklı çeviren biri varsa gerekçelerine bakarız, tefsirleri karıştırırız. Yani sizin okuduğunuz araştırdığınız kadar biz de araştırırız yalnızca "insanların koyduğu zincirlerimiz" olmadığı için koşulsuz (körü körüne) bağlı olduğumuz bir alim bir çevirmen bir mürşid vb olmadığı için. biraz daha özgürüz ve gözümüz biraz daha açık hepsi bundan ibaret.

Bir çok ehli sünnet takipçisi bir çok konuda aynı görüşte gibi gözüküyor. "Evet katılıyoruz hüküm Allahındır" falan diyor. Fakat Kurana dayanmayan bir çok hadise sırf "çoğunluğun görüşü" nedeniyle inanıyor ve uyguluyorlar. Hatta Kuran'da olmayan onlarca yüzlerce hüküm/haram/helal/ibadet vb. çıkarıyorlar Hatta bunları İslamın şartlarından görüyor, uymayanları kafirlikle sapıklıkla itham ediyorlar. Örneğin çocukların pipisinin ucunu Allah adına kestirmek gibi.

Konu Anonymous tarafından (6. January 2011 Saat 04:17 AM ) değiştirilmiştir.
Anonymous isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Anonymous Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Miralay (6. January 2011), yeşil (7. November 2011)
Alt 6. January 2011, 06:50 AM   #38
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
dost1 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selamun Aleykum! Değerli Kardeşim!




Yazıktır, günahtır. Siz ya okumuyorsunuz ya okuduklarınızı anlamıyorsunuz ya da nefsinize uygun çarpıtarak iftira ediyorsunuz.
Dostum ben ne iftirasında bulunuyorum ki anlayamadım
Bu yazdıklarınızı Yaşar Nuri Öztürk hangi kitabında ya da makalesinde yazmış.
Bunu vatan gazetesi röportajında yapmış.
Linkini ve kısa metnini veriyorum

Kısa metni :
YAŞAR NURI OZTURK’E TESETTUR / ORTUNME ILE ILGILI
SIKCA SORULAN SORULAR


1.Bayanlar namaz kilmak icin abdest alirlarken baslarini ortmeli mi? Bir bayanin namaz kilarken en makbul sekildeki ortunmesi nasildir?

Basin ortulmesi hicbir durumda zorunlu degildir. En makbul ortunme derecesi el, ayak ve bas disindaki bolgelerin ortulmesidir. Isteyen basini da ortebilir, bu bir tercih isidir.

Bu da linki
http://forum.vatan.tc/yasar-nuri-ozt...-t25610.0.html
Bakın hanif olduğunu belirten bir kişininde yani Yaşar Nuri Öztürkün savunucusu olan bir kişininde verdiği nakil.
http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=945


Bu yazdıklarınızı belirten kitabın adını ve sayfasını söyleyiniz lütfen.
İslam Nasıl Yozlaştırıldı ( Vahyin Dininden Sapmalar, Hurafeler, Bid'atlar) İsimli kitapta
Yaşar Nuri Öztürk
Şuda metnidir.
Kur'an'ın örtünme emri, abdest organlarını, o arada başı içermemektedir. Başın örtülmesi bir sosyal durum göstergesidir, bir din buyruğu değil. Eskiden toplumun hürler sınıfına mensup olanlar "serbest" sözcüğüyle tanıtılırdı. Serbest, Farsça'daki Ser (baş) kelimesiyle best (bağlanmış) kelimesinin birleşmesidir ki "başı bağlı" demektir. Başı açık olanlar köleler, işçiler ve cariyelerdi; başı bağlı olanlar ise hür ve seçkin tabaka idi. Fıkhın, kadınları hürler ve cariyeler diye ikiye ayırmasının dayandığı mantık da budur; Kur'an'ın herhangi bir ayeti değil...


Kaldıki bunu yapan bir tek o değildir bazı kişilerinde benzer görüşleri vardır.Mesele bunun yapılıyor olmasıdır.Bunun sebebide nübuvvet sahibi Rasulullah s.a.v Efendimizin elinden hüküm verme yetkisinin alınıp.Başka insanlara bu tasarrufun veriliyor olmasıdır.
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.


saygılarımla.
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 6. January 2011, 07:14 AM   #39
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili kardeşim Hamr akıl örtücü demektir. Buna içki de girer uyuşturucu da girer zikir adı altında yapılan saçmalıklar da girer. Aklımızı örten yani sağlıklı düşünmemizi engelleyebilecek her şeyden uzak durmalıyız. Ayrıca bunun azı çoğu olmaz. Uzan durmamız gerekiyor derken TAMAMEN uzak durmamız gerekiyor demektir çünkü yasak olduğu açıkça yazıyor muhkemdir.
Eğer sizin dediğiniz gibi olsa üç alim bir araya gelir "bu konuda hadis yok" der esrarı serbest bırakır, meditasyonu serbest bırakır hatta kimisi zikir ayinlerini teşvik eder öbürü de metalcilerin kafa sallayıp kendinden geçmesine caiz der bir başkası da dönerek kafa bulmayı Allah yolu diye yutturur vb. Bu işin sonu olmaz. Bana göre söz konusu ayet açık ve nettir.
Dostum peki size göre hamr olanlarmı daha kesin delildir yoksa ALLAH Rasulune göremi?
Benimde bahsettiğim budur.ALLAH Rasulunun s.a.v yorumlama hakkı yok ise hiç birimizin yorumlama hakkı yoktur.



Allah Allah peki peygamber nereden öğrenmiş el bağlanması gerektiğini? kendi mi karar veriyor bu işlere? Allahın bir emri varsa vardır. Yoksa yoktur. Bazen Allah yapılması gerekeni, zaten yapıldığı için söylememiş, meşru kılmıştır. Örneğin hacdaki kurban.
Dostum sen yukarıda hamr kelimesinin açılımını nasıl yapıyor isen ALLAH Rasulude s.a.v kıyamın açılımını yapmıştır
Yahudiler de öyle namaz kılıyorlar hatta ellerini bağlıyorlar. Onlar da peygamberimizden mi öğrenmişler? Belki de biz onlardan öğrenmişizdir, olamaz mı?
Dostum ALLAH Rasulu s.a.v ister yahudilerden alsın ister kendi yorumu olsun.O söylemişse doğru söylemiştir
Bir bakın bakalım nasıl kılıyor yahudiler:

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.






Sevgili kardeşim sorun Miralay kardeşimin dediği gibi oradaki kelimenin başörtüsü mü örtü mü olduğu sorunu değildir. Bu göz boyamadır. Asıl sorun orada başın örtülmesi emrinin olmayışıdır. Yani bir cümlede başörtüsü geçmesi ile başın örtülmesinin emredilmesi arasında dağlar kadar fark vardır.

Size bir örnek vereyim:
Örneğin Allah orada erkeklere emretseydi, yani şu anki Arap erkeklere emretseydi, tabi ki ayetin muhatabı olan Arapların başlarına taktığı örtüyü kullanarak emredecekti. (o arapların başlarına taktıkları halkalı örtünün ismini bilmiyorum şimdilik adına XX diyelim. birisi söylerse mesajımı düzenlerim) Orada Allah deseydi "Ey erkekler. XX'lerinizi yakanızdan fışkıran göğüs kıllarınızı örtecek şekilde koyun" deseydi burada emir göğüs kıllarının gizlenmesi midir yoksa özellikle XX kullanılması mıdır? Eğer böyle bir ayet olsaydı tüm dünyadaki müslüman erkekleri Arapların başına taktığı Araplara özgü o halkalı başlıktan takmak mı zorundaydı? Emir diyor ki göğsünüzün kılını örtün diyor siz de diyorsunuz ki hayır Allah orada XX takmamızı emrediyor. Anlayış farkı buradan kaynaklanıyor bence. Bana göre başın örtülmesi emri yoktur. Başörtüsü bana göre kültüreldir "dini" değil. Bu kültürel ve tarihi gerçekleri de bilmek için rüyaya yatmak yetmez biraz araştırmak lazımdır bilim lazımdır. Ben bayan olsaydım ve Türkiyede yaşasaydım normal başım açık gezerdim. Abdest uzuvlarım gözükürdü ve abdest uzvuma kollarım da dahildir başım da dahildir. Ama Arabistana gitseydim orada yaşayacağım zaman oranın kültürel yapısına uygun giyinirdim yani kapanırdım. Orada o şekilde kültürü olan bir yerde kısa kollu gezseydim bu teşhircilik gibi olurdu. Tabi isteyen o şekilde anlar ve kullanır bu insanın kendi isteği ve anlayışı ile ilgili bir şeydir ben saygı duyarım. Bu tartışma konusunda aşırıya kaçıp başörtüsü düşmanı olanları da kınıyorum. Kendi seçtikleri giyimlerinden dolayı başörtülü insanları üniversitelere almamak da insanların zorla başını kapatmak kadar büyük bir zulümdür. Çünkü Allahın bu konuda bir emri veya yasağı mevcut değil. Bu alakasız bir şeyden bahseden ayete dayanarak başörtüsü kullanan veya kullanmayan insanın dinini namusunu yarım göstermek zulümdür.

Dostum işte bunların hepsi sizin yorumunuzdur.ALLAH Rasulunun s.a.v yorumu ise benim yada senin yorumdan daha önemlidir bağlayıcıdır.


Sevgili kardeşim bazı insanlar "ayrılık rahmettir" sözünü kendi Kurana aykırı fikirlerindeki meşruluklarını ilan etmek için sahiplenmelerine rağmen tüm ayrılıkları 4'e indirgeyip geri kalanları kafir, sapık vb. ilan etmişken ben ortada bir samimiyet göremiyorum. Ben x kişiye neden uyayım ki? Onun hidayette olduğunu nereden bilebilirim? Kendi yanlışımı yapma hakkı bana verilmişken benim kadar kusurlu bir kulun yanlışına neden uyayım özellikle rehber edindiğim Kurana uymuyorsa. Bu forumdaki insanlar bizler bir topluluk falan da değiliz, bu forumda bir çok kişi bir çok farklı konuda onlarca belki yüzlerce görüş ayrılıklarına sahiptir. Ama tüm görüş ayrılıklarına rağmen tüm farklı görüşler Kuran'a dayalıdır. Yani burada kimse Kuran haricinde bir kaynağa göre görüş bildirmez. Mesela bir alimin rüyasında şeytandan aldığı vahye dayalı veya uydurma hadislere dayalı görüşlere yer yoktur. Bana göre peygamberin Kuran'a dayanmayan ek hükmü olamaz yani dine ortak değildir. Peygamberin "ne ile" hükmettiği Kuran'da açıkça yazıyor maide ve enam surelerinde. Ayrıca ben icma konusunu da farklı yorumluyorum. Alimler hüküm ile ilgili bir konuda görüş birliğinde ise o konudaki gerekçeleri Kuran'a dayanmalıdır. Yoksa dünyadaki tüm alimler bir araya gelse aynı şeyi düşünse yine de Kuran'a dayanmayan bir konudan hüküm çıkartamazlar çünkü hüküm yalnızca Allahındır. Ayrıca bizler "mealcilerin 50 tanesinden 45 tanesi böyle çevirmiş, demek ki doğru çeviri budur" gibi saçma bir yöntemle de ilim yapmayız. Aslolan çelişkisizlik prensibidir. Bizlerin takip ettiği bir meal falan da yoktur. Bir ayetle ilgili her meale bakarız. Arapça bilenlerimize sorarız araştırırız. Yani "Yaşar nuri böyle çevirmiş. Hmmm demek ki böyleymiş" diyip aklımızı kimseye kiraya vermeyiz. Diğerlerinden farklı çeviren biri varsa gerekçelerine bakarız, tefsirleri karıştırırız. Yani sizin okuduğunuz araştırdığınız kadar biz de araştırırız yalnızca "insanların koyduğu zincirlerimiz" olmadığı için koşulsuz (körü körüne) bağlı olduğumuz bir alim bir çevirmen bir mürşid vb olmadığı için. biraz daha özgürüz ve gözümüz biraz daha açık hepsi bundan ibaret.
Dostum ben siz öyle yapıyorsunuz demedim.Fakat bundan etkilenenler var.Nasılki okumadan araştırmadan düşünmeden cahil sofinin lafıyla hareket edenler olduğu gibi.Okumadan araştırmadan insanların Kuran yorumlarını kabul edenlerde var.
Bir çok ehli sünnet takipçisi bir çok konuda aynı görüşte gibi gözüküyor. "Evet katılıyoruz hüküm Allahındır" falan diyor. Fakat Kurana dayanmayan bir çok hadise sırf "çoğunluğun görüşü" nedeniyle inanıyor ve uyguluyorlar. Hatta Kuran'da olmayan onlarca yüzlerce hüküm/haram/helal/ibadet vb. çıkarıyorlar
Dostum yapmayın yüzlerce dediğiniz örneğin misali sizin hamr ile verdiğiniz uyuşturucu,şarap rakı v.s gibidir.Bunu sizde yaptınız.Bu uslu fıkıhdaki usul sebebiyle Ayeti kerimelerdeki illetin tesbiti ve o illetin kapsadığı şeylerle ilgili içtihadlardır.Uslu fıkıh okumanızı tavsiye ederim.
İctihadın neye göre yapıldığına dair.
Kaldıki hiç bir imamın fetvası tekel değilidr.Aynen sizin sözünüzün yada benim sözümün tekel olmadığı gibi.
Hatta bunları İslamın şartlarından görüyor, uymayanları kafirlikle sapıklıkla itham ediyorlar. Örneğin çocukların pipisinin ucunu Allah adına kestirmek gibi.
Yapmayın değerli kardeşim hiç bir ehli sünnet alimi tevatür olmayan hadislerin dışındaki bir hadise inanmamanın küfür olduğunu belirtmez.
Bununla ilgili bir tek kaynak dahi olmadığını iddia ederim.Ben o kadar fıkıh ve akaid kitapları okudum.Hiç birinde tevatür hadis ve Kuran ayetlerinin inkarı dışındaki lerin inkarının küfür olduğunu okumadım.Bunu diyen varsada ehli sünnet akaidine göre söylememiştir.Mütevatir hadislerin dahi reddinin küfür olmayacağını belirten alimler olmuştur.Bir misal veriyim.İmam Ebu Hanife buyurur Miracı inkar eden kafir olmaz ama isra yı inkar eden kafir olur.
selametle
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ebu Maruf Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Anonymous (6. January 2011), Miralay (6. January 2011)
Alt 6. January 2011, 08:03 AM   #40
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
snobyx is on a distinguished road
Standart

Selamlar,

Şimdi bu yazılanların hepsini takip ediyorum ve görüyorum ki tasavvuf ekolünden olduğunu ifade eden arkadaşlar cedelleşmekten başka bir sebep için yazmıyor.Bu arkadaşlar yıllardır muhtelif sitelerde değişik isimle ile yazmaktadır,kah kafkaskartalı olurlar kah ebu derda ya da başka bir isim.Her seferinde cedelleşilir bir müddet sonra ise çekip gidilir.Allah aşkına dönem dönem gelip bu çıkmaz sokak tartışmalarını yapmanın kişinin ego tatmini yapmasından başka ne faydası vardır.Kuran ayetlerinin ego tatmini için araç olarak kullanılmasından ise Rabbimizin razı olcağını zannetmiyorum.

Günlerdir söylendi ve gene söyleniyor.Kuran odaklı yaşamayı seçen müslümanlar asla ne peygambere,ne ona isnad edilen Kuran'ın ruhuna uygun hadislere ne de insanlara Vahyi tavsiye eden Alimlere karşıtlığı yoktur.Hanifler peygamber,hadis-sünnet ve alim sevgisinde ifrata gidilmesine karşıdır.Hristiyanlar İsa'yı sırf sevdiklerinden ve yüceltmek istediklerinden Allah'ın oğlu demediler mi?Bu onlara Rabbin katında yakınlık mı kazandırdı yoksa azab mı?Ayrıca Hanif sıfatını kullanmayı tercih eden müslümanlar yekpare bir cemaat grup ve fırka değildir.Dini bireysel algılamayı ve yaşamayı tercih eden insanlardır.

Bu kadar net açıklamadan sonra artık boş itham ve tartışmalar ile kimse zamanını geçirmesin.Kim neye inanmak istiyorsa ''Dinde İKRAH yoktur''hükmü gereğince özgürdür.Her akıl sahibi kişi seçimlerinin sonucunu elbette görecektir.Burada kayda alınan bütün yazılar gün gelip hiçbirşeyi eksik bırakmayan kitabın içinde üzerimize bir şahit olarak getirilecektir.

Alemlerin Rabbi olan Allah aramızda ki ihtilafı bize bildirecektir.Hamd Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah'a dır.

Selametle...
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Anonymous (6. January 2011), kamer (7. January 2011), Miralay (6. January 2011), yeşil (7. November 2011)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
beylere, gündelik, hanım, hayat, mezhepçi, tavsiyeleri


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:50 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam