14. November 2012, 10:03 AM | #61 |
Guest
Mesajlar: n/a
|
Bakara 235-245 arasını okursanız boşanma hukukundan bahsettiğini görürsünüz. Hal böyle iken birdenbire bakara 238 ve 239 da konu birden salavat, salat el vustaya gelir. Birde yururken veya binek ustunde sozu gecerki hadi çık işin içinden çıkabilirsen
Acaba algımızda bir değişiklik mi var? Algımız mı yanlış? Bu durum ayet bütünlüğünde araya sokulmuş 2 ayet mi yoksa konu bütünlüğü yine sağlanıyor mu? Ne dersiniz sayın pramid, sayın Kaya ve sevgili dostum Bart? Konu ates demir tarafından (14. November 2012 Saat 10:05 AM ) değiştirilmiştir. |
Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (14. November 2012) |
14. November 2012, 10:54 AM | #63 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Bakara suresinde değindiğiniz ayetlerde boşanmışlar anlatılırken, asıl boşanmayı düzenleyen talak suresi dikkate alındığında boşanma ve bunun hukuku kısaca anlatılamaz. Üstelik talak suresindeki "...henüz adet görmemişler..." diyen 4.ayet, imansızlar ve bizdeki cahiller ile yobazlar tarafından küçük kızlarla evlilik yapılabileceğine delil olarak gösterilirken bu kısaca anlatmak konunun anlaşılması için yeterli olmaz. Aslında, bu konuya kısmen, hatırladığım kadarıyla; islamda sübyanlarla evlilik yoktur, evlilik için tarafların olgun olması gerekir" başlıklı yazımda değinmiştim. Ama, boşanma ve hukukunu anlatmak için kesinlikle yeterli değildir ve bu ayrı ve çok önemli bir başlık olarak açılması gerekir... Aslında hatırlatmanız iyi oldu. İmkan bulursam bu konuyu ayrı başlıkta yazabilirim. selamlar, aorskaya |
|
14. November 2012, 11:03 AM | #64 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Din o kadar kolay, kuran o kadar cana yakınki, içinden çıkılamayacak hiç bir durum barındırmaz. Özetle, müslüman; kendini kandırmadan, samimi olarak kurandan ne anlıyorsa din o kadardır. Şimdi, işin içinden çıkılmayan hiç bir durumun olmadığını daha kolay görürüz değilmi kardeşim. Ayetlerle ilgili sorun içinde; kuranın kitap olarak inmeyip, parça parça indiğini ve belli konularda hükümler inerken de çok önemli ve acil çözümü gereken olaylar olmuşsa onlarıda arada cevaplayacak hükümlerle indiğini hatırlarsak, bakara yada başka surelerde konu aralarına girişleri anlaşılır bulabiliriz diye düşünüyorum. selamlar, aorskaya |
|
14. November 2012, 11:32 AM | #65 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Alıntı:
226-230 arası Boşanma Hukukundan, 231-232 arası Boşanmış Kadınları sokağa bırakmamadan, 233-233 arası Boşanma durumunda çocuğun emzirilmesinden, 234-235 arası Dul kadınlardan 236-237 arası Nişan bozmadan 238-239 arası salat ve salatul vusta'dan 240-242 arası Dul ve boşanmış kadınlara yardımdan bahsetmektedir. (İsrâ: 106) Ve Kur’ân'ı; Biz onu insanlara ağır ağır okuyasın diye ayırdık ve Biz onu peyderpey indirdik. Konu pramid tarafından (14. November 2012 Saat 11:36 AM ) değiştirilmiştir. |
|
14. November 2012, 02:25 PM | #66 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Selamünaleyküm can dostlar,güzel insanlar.
Allah hepinizden razı olsun bizlere yazılarınızla çok güzel katkılarda bulunuyorsunuz. Şahsım olarak salat'ı 3 şekilde kavrıyorum. Birincisi "Salat" köstek olmanın zıddı; yani destek olmak. Ama bunu salat kelimesinden değil; "salli,yusalli,..." kelimelerinin geçtiği yerlerden anlıyorum. İkincisi, "salat" kelimesi geçen yerlerde ise, "Kur'anı ve dini okuma,idrak etme" olarak anlıyorum. Sebebine gelince: "zülefenminelleyli ve tarafeyni nehar" yani sabah ve akşam vakitleri... Bu saatler zihnin en rahat olduğu vakitler. Sabahleyin zihin boş, akşam da günün yorgunluğunun ardından rahatlamaya,gevşemeye,relax olmaya geçiş dönemi. Kur'anı okumaya başlamadan önce, el ve yüzler yıkanarak;baş ve ayaklar meshedilerek vücuttaki negatif iyonlar atılır; sonrasında ise, dikkat dağınıklığından arınmak,yanlış anlamalara mahal vermemek için kovulmuş şeytandan Allah'a sığınarak Kur'an okunur. Üçüncü olarak; "eqımıssalat ve etüzzakat" olarak baktığımızda ise; "desteklemeyi daima ayakta tut ve arın" olarak anlıyorum. Eğer,"namaz kıl" diye emredilseydi, "eqımıssalat" değil,"cealessalat" olarak Kur'anda geçerdi. Destek derken yine "yusalli" kelimesi üzerinde durmak istiyorum. Sanırım durumu daha iyi anlatmış olacağım. Salat,"arkasından giderek,ahdine vefa göstererek destekleme" olarak anlaşılabilir diye umuyorum. Malumunuz, müşrikler Allah'ın elçisiyle her türlü alay etmişler, eziyette,hakaretlerde bulunmuşlar; destek yerine köstek olmuşlardır. Sahabe ise O'na biat ederek ahdetmişler ve bu ahitlerine vefa göstermişlerdir. Güzel dinimizin ayakta kalması "eqımıssalat" için her türlü canlarıyla,mallarıyla destek olmuşlardır. Ha bu arada namaz yok mudur. Yani dini bir ritüel olarak... Öncelikle cenab-ı Allah'ın bu tür hareketlere ne ihtiyacı vardır; ne de bizden bunları istemez. Ama tazarru ve gözyaşları içerisinde O'ndan yardım dilemek (dua) te emredilmiştir. İnşallah yanılmıyorumdur. En doğrusunu Allah bilir. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Konu Miralay tarafından (14. November 2012 Saat 03:22 PM ) değiştirilmiştir. |
14. November 2012, 05:41 PM | #67 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Alıntı:
Saygideger Demir Kardesim, zaten o yüzden tavsiyede bulunuluyor, Sure'leri inis sirasina göre okunmasi lazim deniliyor iyice ve kolaylikla anlasilmasi icin. Bir de Ayet'lerin inis sebeblerini bilmek lazim, ki Ayet'ler anlasilabilsin. En azindan benim duydugum böyledir, en iyisini tabiiki bilen Allah'tir. Selamlarimla |
|
14. November 2012, 08:36 PM | #68 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 300
Tesekkür: 477
198 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Alıntı:
Saygılar bizden miralay kardeş .. Bu yorumunuza bir cevap yazma geregi hissettim acizane bilgi paylaşımı yapmak istedim.. Kur'anı okumaya başlamadan önce, el ve yüzler yıkanarak;baş ve ayaklar meshedilerek vücuttaki negatif iyonlar atılır; sonrasında ise, dikkat dağınıklığından arınmak,yanlış anlamalara mahal vermemek için kovulmuş şeytandan Allah'a sığınarak Kur'an okunur. Boy abdesti bulunmayan kişilerin, yani hayızlı, loğusa ve cünübün Kur’an okumasının haram olduğuna dair de Kur’ani bir yasak görülmemektedir. Kur’anla abdest arasında bir irtibat kurmalarını vakia süresinde “Şüphesiz O şerefli bir Kur’an’dır. Korunmuş bir kitaptadır. O’na temizlenmiş olanlardan başkası dokunamaz.ayetini delil getiriyorlar..abdestsizlikten, cünüplükten ve hayızdan temizlenmeyenler mushafa el süremezler.oysa Vakıa suresinin 79. Ayetinin Müşriklerin yalalamalarına iddalarına bir cevaptan başka bir şey değil Müşrikler şeytanların peygambere Kur’an’ı indirdiğini iddia ediyorlardı. iddia ediyorlardı. Kur’an-ı Kerim onları yalanlayarak. O’na sadece Allah tarafından temizlenip arındırılmış olanlar dokunabilir diye haberi açıklamıştır. Kur’an-ı Kerim’de Abdestsiz ve cünüp olmak; Kur’an’a dokunmanın ya da okumanın değil, namaz kılmanın ön şartı olarak açıklanmıştır. adet sırasında da Kur’an’a dokunmak değil cinsel ilişki yasağı getirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de aslında Kur’an okumanın ön şartı da açıklanmıştır. Bunların içinde ayrıca “okurken dokunurken abdest alın” diye hiçbir şart yok. kuran okuma ile ilgili ayetlerde.. · Allah’ın adıyla okumaya başlanılmalıdır. yaratan Rabbinin adıyla oku” alak süresi · Şeytanın şerrinden Allah’a sığınılmalıdır. “Kur’an okuduğun zaman kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığın” Maide suresinin 6. Ayetinde ve diğer ayetlerdeki birçok hükmü açıklarken neden kuran abdest konusunda bir tek ayet yok.. işte buda geleneksel islamın bir ürünü insanları bir ayet okumasını engellecek ben istediğim bir ayete bakmak için kalkıp abdest almam ,vakit olacak bakacağım ayeti ya unutacağım yada abdest yenileyeceğim kuran da böyle bir hüküm olmadığına göre istediğim zaman kuran okuyabilirim.. Allah ilmimizi artırsın..
__________________
De ki: “Ey kâfirler! Ben sizin taptıklarınıza tapmam/ Ben sizin yaptığınız ibâdeti yapmam. Siz de benim taptığıma tapıcı değilsiniz/ Siz de benim yaptığım ibâdeti yapmazsınız. Ve ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim/ Ben asla sizin yapmış olduğunuz ibâdeti yapıcı değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz/ Siz de benim yapmakta olduğum ibâdeti yapıcı değilsiniz. Sizin dininiz sadece sizin için, benim dinim de sadece benim içindir.” Kâfirûn Sûresi Konu sevginur tarafından (14. November 2012 Saat 08:43 PM ) değiştirilmiştir. |
|
14. November 2012, 08:58 PM | #69 |
Guest
Mesajlar: n/a
|
Bakara 235-238, 238-239, 239-245 aralarında bir BAĞlantı olmasın sakın?
Acaba sorun dizilim mi, yoksa algımı? Algıları şekillendiren şey HAYattan topladıklarımız değil mi? Salat; kopmaz bir ip, salat iki şeyi birbirine bağlayan bir bağ... |
Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (15. November 2012) |
14. November 2012, 11:23 PM | #70 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Bu durumda atalar/rivayetler dini yaşayanların iddialarını kabul ederek, nüzul hadisleri (rivayetleri) olmazsa kuranın anlaşılmaz sonucunu kabul etmiş oluyorsunuz... Halbuki, böyle bir şeye gerek olsaydı, rabbim hadisleri koruma altına alırdı. Halbuki onlar korunmuyor ve nüzul sebeplerinin bilinmesine gerekte yoktur. Aksi halde, rabbimiz kuranda ayetlerin yanında, onların neden indiğinide kendisi açıklardı. Açıklamadığına göre kurandaki şekliyle neyi, ne kadar anlıyorsak o kadarıyla sorumlu olduğumuzu bilelim. Rabbim, kuran için; herkesin anlayacağı kolaylıkta olduğunu söylüyor. Kolaylıkta, herkesin sadece kurandan ne kadar anladığıdır. Siz, her denilene inanmayın, üstelik rabbimizin bu sözü varken, bu konuda söylenenlere kulak bile asmayın... selamlar, aorskaya |
|
Bookmarks |
Etiketler |
abdest, abdesti, ayrılır, bozar, gereklidir, için, kaça, nedir, neler |
|
|