1. June 2014, 05:45 AM | #21 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
Sabah namazinin vakti baslayis: ak ipin kara ipten seçilebildigi an, 2:178 sona eris: gündüzün sabahki ucu, 11:114 Aksam namazinin vakti baslayis: gündüzün aksamki ucu, 11:114 sona eris: gecenin karanligi, 17:78 Yatsi namazi eger sayin Hakki Yilmaz’in söyledigi gibi farz ise yatsi namazinin vakti ne zaman baslar, ne zaman sona erer? Yatsi namazinin vakti baslayis: ? sona eris: ? Konu Hasan Akçay tarafından (1. June 2014 Saat 09:00 AM ) değiştirilmiştir. |
|
1. November 2016, 12:20 PM | #22 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
Yatsi namazinin vakti ne zaman baslar, ne zaman sona erer? Bu hangi ayette belirtiliyor? |
|
1. November 2016, 11:35 PM | #23 |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.020
Tesekkür: 3.570
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 |
Selamun aleyküm, değerli Hasan Akçay kardeşim,
Hakkı Yılmaz'ın sözkonusu Nisa Suresinin ayet mealleri şöyledir: 101 Ve yeryüzünde sefere çıktığınız zaman, kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimselerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız salâttan [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma çalışmanızdan] kısaltmanızda [eğitimi öğretimi kısa kesmenizde] sizin için bir sakınca yoktur. Şüphesiz kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler, sizin için apaçık düşmandırlar. 102 Ve sen seferde olanların içinde bulunup da onlar için eğitim-öğretim verdiğin zaman içlerinden bir kısmı seninle beraber dikilsinler/eğitime katılsınlar. Silâhlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar, yeterli bilgi alıp ikna olduklarında arka tarafınıza geçsinler. Sonra eğitim-öğretim almamış diğer bir kısmı gelsin seninle beraber eğitim-öğretim yapsınlar ve tedbirlerini ve silâhlarını alsınlar. Kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler, silâhlarınızdan ve eşyanızdan habersiz durumda olsanız da size ani bir baskın yapsınlar isterler. Eğer size yağmurdan bir eziyet erişir veya hasta olursanız, silâhlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Tedbirinizi de alın. Şüphesiz Allah, kâfirler; Kendisinin ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimselere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. 103 Sonra eğitim-öğretimi tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda/ güvene erdiğinizde, salâtı ikame edin [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun, ayakta tutun]. Hiç şüphesiz salât [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma görevi], eskiden beri mü’minler üzerine vakti belirlenmiş bir yazgıdır. 104 Ve o düşman toplumu takip etmede gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyor idiyseniz, artık şüphesiz onlar da sizin acı çektiğiniz gibi acı çekiyorlar. Ve siz, Allah'tan onların ümit edemeyecekleri şeyleri umuyorsunuz. Ve Allah, en iyi bilendir, en iyi yasa koyandır. Tebyinül Kur'an'da iniş sırasına göre ilk 35 surenin düzenlenmesini ancak yapabildim. Geri kalanları da zaman içinde inşallah yenileyeceğim. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen sadece Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
2. November 2016, 05:24 AM | #24 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Sayın Dost1
Yukarıda 103. ayette kullanılan şu iki ifade "sükûnet bulmak/güvene ermek" acaba anlatılmak istenen meramı karşılıyor mu? Acaba Kur'an'ın yumuşak-sert anlatım tarzına uygun düşüyor mu? Bence hayır. Çünkü bedensel bir çekişmenin değil beyinsel bir faaliyetin neticesi, ve buna bağlı ruhsal ve bedensel rahatlık anlatılıyor. Bu nedenle mesela "erinç/huzur" gibi (bana göre) daha uygun ifadeler kullanılamaz mı? Takdir sizin. Saygılarımla. Galip Yetkin Konu galipyetkin tarafından (2. November 2016 Saat 05:27 AM ) değiştirilmiştir. |
2. November 2016, 05:39 AM | #25 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
Burada konu Nisâ 101-104'teki salât degil Hûd 114'teki "salât"tir. Bu ikisini sayin Hakki Yilmaz birbirinden ayri tutuyor. Yani sayin Hakki Yilmaz'a göre salât Nisâ 101-104'te "egitim ögretim"dir ama Hûd 114'te "namaz"dir. Sayin Hakki Yilmaz o kadar emin ki bundan bakin yatsi namazindan söz ediyor. Kardesim, insaf denen bir sey var. Insan bu kadar da bir uçtan bir uca gidip gelmez ki. * Vakti belirlenmis demek ne zaman basladigi ve ne zaman sona erdigi belirlenmis demektir. Örnegin aksam namazinin vakti belirlenmistir: Aksam namazinin vakti "günesin ufka sürtünmesi"yle baslar (11:114, 17:78), "gecenin kararmasi"yla sona erer (17:78). Sabah namazinin vakti belirlenmistir: Sabah namazinin vakti ak ipin kara ipten seçilmesiyle baslar (2:187) günesin dogmasiyla sona erer (11:114) * Yatsi namazinin vakti ne zaman baslar, ne zaman sona erer? Konu Hasan Akçay tarafından (2. November 2016 Saat 09:55 AM ) değiştirilmiştir. |
|
2. November 2016, 08:47 AM | #26 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Hakki Yilmaz:
... Sükûnet buldugunuzda/güvene erdiginizde namazi ikame edin. Hiç süphesiz ki namaz müminler üzerine vakti belirlenmis bir yazgidir. (Nisa/103) Ayetteki “ كتابا موقوتا vakti belirlenmis yazgi” ifadesinden anlasilmaktadir ki namaz sadece vaktinde farzdir, vakti gelmeden farz olmaz ve vaktinin disinda da kaza edilmez... Bizlere namaz kilmayi emreden Yüce Rabbimiz, namazlari hangi vakitlerde kilmamiz gerektigini de -bizi seyhe, imama, müçtehide muhtaç birakmadan- Kur’an’da açikça bildirmistir: Ve gündüzün iki tarafinda ve gecenin yakin saatlerinde namaz kil... (Hud/114) Bu ayette peygamberimize gündüzün iki tarafinda [sabah ile aksam] ve gecenin yakin zamanlarinda [yatsi] olmak üzere toplam üç vakitte namaz kilmasi emredilmistir. |
5. November 2016, 12:11 AM | #27 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
gündüzün iki tarafinda [sabah ile aksam]
ve gecenin yakin zamanlarinda [yatsi] olmak üzere Arapçada TARAF uç demek olduguna göre gündüzün 2 tarafi "gündüzün 2 ucu"dur yani 1)günesin dogmasi 2)günesin batmasi. Namaz o 2 uçta kilinacak. Tamam, peki... gecenin yakin saatleri neden gecenin günesin batmasina yakin saatleri diye çarpitilip yatsi diye bi namaz vakti uydurulur da, gecenin bi de günesin dogmasina yakin saatleri oldugu göz ardi edilir? |
6. November 2016, 02:25 AM | #28 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Gündüzün ucu
örnegin gündüzün aksamki ucu yani gün BATIMI namazin farz niteligi kazanmasi için sart olan belirlenmis vakit degildir. Çünkü gün batimi 1.gündüze göre gündüze dönüktür, 2.geceye göre ise geceye dönük. Aksam namazi gün batiminin hangi yönünde kilinacak; yani günes batmadan önce... GÜNDÜZ mü kilinacak, günes battiktan sonra... GECE mi? Bu belirsizlik 11:114'te "gecenin yakinlarinda -zülefen minel leyl" denerek açikliga kavusturulmus. Artik açik ve net, aksam namazi günes battiktan SONRA gece kilinacak. Yani gecenin yakinlari ifadesi yatsi namazina ait vakti degil aksam namazina ait vakti belirliyor. Özetle, gecenin gündüze yakin 2 vakti var: 1.gecenin gün dogumuna yakin saatleri, 2.gecenin gün batimina yakin saatleri. O halde eger... gecenin gün batimina yakin saatlerinde YATSI diye bi namaz olsaydi gün dogumuna yakin saatlerinde de örn MATSI diye bi namaz olurdu. Var mi? Olabilir mi? Konu Hasan Akçay tarafından (7. November 2016 Saat 01:07 PM ) değiştirilmiştir. |
Bookmarks |
Etiketler |
giriş, sûresi’ne, sûresi’ne, ısra |
|
|