![]() |
|
|
#1 |
|
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 924
Tesekkür: 191
556 Mesajina 1.179 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
SAĞLAM KALELER, KESİLEN AĞAÇLAR VE EKONOMİNİN İLAHİ SINAVI
Kur’an’da Güven, Direniş ve Boykotun Anlamı Sağlam Kalelere Sığınanlar: Güvenin Kaynağı Kimdir? Kur’an, insanın temel güvenlik arayışını anlatırken "kaleler" ve "sığınaklar" metaforunu sıkça kullanır. Yahudilerin (Benî Nadîr) Medine’deki durumu bu konuda çarpıcı bir örnektir: “Allah’ın onları sürgüne göndereceğini sanmıyorlardı. Onlar kalelerinin kendilerini Allah’tan koruyacağını zannediyorlardı. Fakat Allah’ın emri onlara hiç ummadıkları yerden geldi.” (Haşr, 59/2) Bu ayet, güvenin maddi yapılara, servete, askeri veya siyasî güce bağlanmasının bir tür ilah edinme, yani*şirk*olduğunu bildirir. Buradaki*“Sağlam kale”, sadece taş ve sur değildir; modern kapitalin, ekonomik üstünlüğün, stratejik ittifakların ve teknolojinin sembolüdür. Kur’an’ın eleştirisi, bu yapıların varlığına değil, mutlak güvenin Allah’tan başka bir şeye yöneltilmesine yöneliktir. Bugün de aynı*“kale mantığı”*sürmektedir: askeri teknoloji, ekonomik tekeller, medya hâkimiyeti... Kur’an’a göre bütün bu*"kaleler"*geçicidir. “Allah dilediği yere hükmünü indirir. O her şeye kâdirdir.” (Haşr, 59/6) II. Ağaçlar ve İktisadi Direniş: Ekolojik Değil, Ahlaki Bir Yasak Benî Nadîr olayında geçen ağaç kesimi meselesi, basit bir çevre konusu olmanın ötesindedir. Kur’an bu olayı şöyle aktarır: “Hurmalıklarından bir kısmını kestiniz, bir kısmını kökleri üzerinde bıraktınız — bu Allah’ın izniyle idi. O, fasıkları böyle rezil eder.” (Haşr, 59/5) Burada hurma ağacı, hem*ekonomik üretimin*hem de*toplumsal düzenin*sembolüdür. Ağaç kesimi, zulüm sistemine karşı uygulanan bir tür*iktisadi yaptırım*olarak değerlendirilmiş, fakat bu bile Allah’ın izniyle ve bir ölçü dâhilinde yapılmıştır. Kur’an, tahrip ve israf için değil,*zulme karşı adil bir savunma*ve caydırıcılık için buna izin vermiştir. Bu durum, Kur’an’ın*ekonomik direniş*kavramına işaret eder: Bir zorbaya boyun eğmek, onun ekonomik sistemine bağımlı olmak, güç dengesini bozmak demektir.Ancak zulme karşılık verirken doğayı, emeği ve üretimi ölçüsüzce yok etmek de Allah’ın sınırını aşmaktır. Dolayısıyla*“ağaç kesilmesin”*ilkesi, hem ekolojik dengeye saygının hem de ekonomik adaletin bir tezahürüdür. Kur’an’ın ekonomiye bakışı, sadece üretim miktarı değil,*ahlaki denge*üzerinedir. III. Ekonomik Güç ve Ahlaki Çöküş: “Altın ve Gümüşü Biriktirenler” Kur’an, özellikle bir gelenekte malın kutsallaştırılmasına ve tekelciliğe dikkat çeker: “Altın ve gümüşü yığıp da Allah yolunda harcamayanları acı bir azapla müjdele.” (Tevbe, 9/34) Ekonomik güç, bir*“korunak”*haline geldiğinde, insanı toplumsal adaletten ve tevhid bilincinden uzaklaştırır. Kur’an, parayı, malı ve serveti, Allah yolunda cihattan alıkoyan bir*“kale”*olarak görür ve uyarır: “Onlar mallarıyla canlarıyla Allah yolunda savaşmazlar.” (Tevbe, 9/81) Bu durum, ekonomik tekelin ve fâizin kurduğu*“küresel kaleler”*biçiminde modern dünyada da benzer biçimde sürmektedir. Kur’an, bu tarihsel örneğiyle ekonomik üstünlüğe güvenmenin getirdiği ahlaki çöküşü yeniden görünür kılar. IV. Boykotun Kur’anî Çekirdeği: Zulme Ortak Olmamak Kur’an’da açıkça, zulüm düzenleriyle iş birliği yapmanın ve onlara meyletmenin reddedilmesi istenir: “Zulmedenlere meyletmeyin; yoksa size ateş dokunur.” (Hûd, 11/113) Bu,*boykotun Kur’anî çekirdeğidir.*Boykot, kin temelli bir eylem değil, adalet temelli bir mesafe koymadır. Bir toplum zulümle, haksız kazançla, işgal ve sömürüyle ayakta duruyorsa, ona ekonomik destek olmak da*zulme ortaklıktır. Kur’an, bu nedenle*rızık kapılarını yalnız Allah’tan bilme*bilincini öğretir: “Göklerde ve yerde rızık yalnız Allah katındadır.” (Zâriyât, 51/22) Boykot, Allah’ın bu hükmüne güvenmektir:*“Rızık onlardadır”*zannını yıkmak,*“rızık Allah’tandır”*hakikatine dönmektir. Bu, bireysel ve kolektif bir imtihan ve teslimiyettir. V. Sonuç: Kaleler Yıkılır, Adil Düzen Yeniden Kurulur Kur’an’ın Haşr Suresi’nde anlatılan bu sahne, sadece tarihsel bir sürgün değil; güven, servet, doğa ve ahlak arasındaki bağın nasıl kurulması gerektiğine dair evrensel bir uyarıdır. Maddi*kalelere sığınanlar, kendi içlerinde yıkıldılar.Ağaçlar kesildi, ama hak için yapılan bu iktisadi direniş, yeniden doğuşa ve adil bir düzene zemin hazırladı.Ekonomi*bir silaha dönüştü, fakat Allah’ın ölçüsünü unutanlar o silahla kendini vurdu.Boykot, zulme karşı bir dua, adaletle mesafe koymanın en somut eylem biçimidir. Kur’an’ın mesajı nettir: “Güç ve üstünlük bütünüyle Allah’a, Resûlüne ve müminlere aittir.”*(Münâfikûn, 63/8) Hiçbir kale, hiçbir sermaye ve hiçbir iktisadi sistem bu gerçeği sonsuza dek örtemez. https://dersvekuran.blogspot.com/202...n-agaclar.html |
|
|
|
![]() |
| Bookmarks |
| Etiketler |
| ağaçlar, kaleler, kesİlen, sağlam |
|
|