![]() |
![]() |
#20 | ||
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Jul 2012
Mesajlar: 75
Tesekkür: 44
7 Mesajina 8 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
o düşünceye ulaşmama sebep olan etken; "Hz. Peygamber'e isnat edilen bir mushaf olmaması ve mushaflaştırma için de kesin bir vasiyetinin de olmaması(rivayet-hadis var mıdır?)." Ama, Hz. Ebu Bekir'in tereddütünü yazan rivayetler vardır. Peygamberin vafatından sonra, ortada farklı kişilerce deri vs. üzerine yazılmış notlar şeklinde kayıtlar olduğu, bunların yine farklı kişilerce şahsa ait olarak ve ayrıca resmi amaçla Hz. Osman tarafından mushaflaştırıldığı günümüze kadar gelen ve kabul edilen rivayetler. Ayet ışığında Peygamberimiz Allah'ın emrini yerine getirmemiştir diyemeyiz ancak "zikri koruyacak olan biziz" ayeti gereğince bu işi Allah'ın takdirine bırakmış olabilir mi? Sizlerin savunmanıza göre Kitap kelimesi ile kastedilenin "mushaf" olduğu görülüyor. Ancak korunacak olanın ise "zikir" olduğunu yine ayetten okuyoruz. Ve "derilere yazılmış bir Kitap"tan bahsediliyor ise, sadece günümüz mushafını mı anlamalıyız, yoksa deri üzerine yazılabilecek ayet-sure-necm parçacıklarına da yorabilir miyiz? Alıntı:
yazarın bulguları ve görüşleri de malesef tereddüt ve hüsnüzan ile bezenmiş gibi geldi bana. İşin en rahatsız edici yanı da, bunca asırdır sakal-hırka vs. özenle korunmuş fakat bu mushaf konusu daima tereddüt+hüsnüzan ile ele alınmış. Ayetteki "korunacak zikir" kelimelerine günümüz mushafı anlamı yüklenerek, olay geçiştirilmek zorunda kalınmış...
__________________
1:6 İlet bizi O dosdoğru yola... |
||
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
şerif, şive, ayet, başkan, diyanet, halife, hareke, iniş, komisyon, kur'an, kureyş, lehce, lisan, müze, mekke, mushaf, nüsha, orjinal, osman, resmi, taşkent, tayyar, tertip, topkapı, toplanma |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|