![]() |
|
![]() |
#1 | ||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 880
Tesekkür: 191
556 Mesajina 1.179 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
1. el-Hikmet ile, Kur'ân'daki emir ve nehiylerden oluşan nasihatlar kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi: Size indirdiği Kitap'tan {yani, Kur'ân'dan ve Hik-met'ten {yani, Kur'ân'daki eınir, nehiy, helâl ve hara*ma ilişkin nasihatlar dan}... (Bakara/231) Allah sana Kitab'ı {yani, Kur'ân'ıj ve Hikmet'i {yani, Bakara, sûresinde zikredilen helâl ve haramları} in*dirdi. (Nisâ/113) Ona Kitabı {yani, Kur'ân'ıj ve Hikmet'i {yani, Kur'-ân'da bulunan helâl ve haram türünden nasihatla-rı}... öğretecek. (Âl-i İmrân/48) Yine bunun bir benzeri Âl-i İmrân sûresinde geç*mektedir. Biz o'na {yani, Yahya'ya} daha sabi iken hükm {yani, fehm [anlayış i kavrayış] ve Um verdik}. (Meryem/12) 2. el-Hükm ile, fehm [anlama/kavrama] ve Um kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi: Andolsun biz Lokmân'a hikmet {yani, fehm [anla*yış I kavrayış] ve Um} vermiştik. (Lokmân/12) Her birine hükm {yani, fehm [anlayış I kavrayış]} ve ilm vermiştik. (Enbiyâ/79) İşte onlar kendilerine Kitap, hükm {yani, fehm [anla-yış-kavrayış] ve ilm} ve nübüvvet verdiğimiz kimse*lerdir. (En'âm/89) 3. el-Hikmet ile, nübüvvet kasdedilmiştir; şu âyet*lerde olduğu gibi: Biz Âl-i İbrahim'e Kitap ve hikmet {yani, nübüvvet} vermiştik. (Nisa/54) Ona Hikmet {yani, nübüvvet} ve fasle'l-hitâb vermiş*tik. (Sâd/20) Allah o'na mülk ve hikmet {yani, nübüvvet} vermişti. (Bakara/251) 4. el-Hikmet ile, Kur'ân'ın tefsiri kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi: Kime hikmet verilmişse, ona çok hayr verilmiş de*mektir. (Bakara/269) 5. el-Hikmet ile, Kur'ârı kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi: Rabbinin yoluna hikmet /yani, Kur'ânj ile çağır! (Nahl/125) Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi: | bartsimpson (12. November 2012), Bilgi (16. November 2012), dost1 (12. November 2012), hiiic (12. November 2012), Miralay (16. November 2012) |
![]() |
#2 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Bu görüş, bir çok mealci tarafından sizinki gibi çevirilerle destek bulsa da ben bunu yanlış buluyorum. Bana, göre bu ayette hikmet ile kuran işaret edilmemektedir. Bu ayette, peygamberimizin; "...faydalı sebepleri/sonuçları..." da göstererek Allah yoluna çağırması istenmektedir. Zaten peygamberimiz kuranla çağırmaktadır. Ama, monoton bir yapı yerine, kuranla davet ettiğin rabbin yolunun, faydalım yol olduğu, faydalı sonuçlar kazandıracağı, yani hikmetini de anlatması istenmektedir. (Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir. (NAHL 125) Bu ayette hikmetle kastedilen kuran değildir. Burada, ayette geçen hikmetin yerine, "rabbin yolunun sağlayacağı faydaları, kazandıracağı iyi durumları anlatmakla" kalıbı getirilebilir. Bu ayetin anlamına daha uygundur. Çünkü, faydalı sonuçlarından bahsederek, güzel öğütlerde bulunmak daha etkin bir davet biçimidir. Kaldıki, Kuranda, hikmet ve kuran geçen ayetlerde; bunların, yanyana ve "ve" bağlacı ile yer aldığını görürüz. Eğer hikmet ile kuranın bizzat kendisi kastedilmiş olsaydı, yanyana ve "ve" bağlacı ile geçmemesi gerekirdi. Bu şekilde yer aldığına göre, kuran başka, hikmet başka şeylerdir. Kuran ile hikmet arasında ilişki vardır, ama hikmet; kuran demek değildir. "Kuran hikmettir denilebilir", bu durumda da kastedilen kuranın başka bir ismi olmayıp, kuranın kazandırdıkları, sağladıkları faydaların kısaca isimlendirilmesi olur. selamlar, aorskaya |
|
![]() |
![]() |
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (16. November 2012) |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
amacını, anlamak, doğru, doru, emrettiği, kuran, namaz, oruç, zekatın, özünü |
|
|