![]() |
|
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Sayın mustafabey.
Teşekkürler. Fakat hala anlayamadığım ise şu: 1)- Ehli kitap ifadesi nerede geçiyor? 2)- Haluk Bey demiş ki: "Ankebut 46. ayetin, en son cümlesini tekrar hatırlayalım. Allah biz Müslümanların, bakın Ehli kitaba nasıl hitap etmesini istiyor. (BİZE VE SİZE İNDİRİLENE İMAN ETTİK; BİZİM İLAHIMIZ DA, SİZİN İLAHINIZ DA BİRDİR VE BİZ O'NA TESLİM OLMUŞUZ.)" Bu söylemde: 1. paragrafa göre göre "müslüman" ile "ehli kitap" diye bir ayrım var. (Parantez içerisindeki) 2. paragrafı göz önünde bulundurarak bunun kriterin ne olduğunu açıklayabilir misiniz? Yani Allah aynı, kitaplarının içeriği aynı ise, "müslüman" ile "ehli kitap" ayrımını nasıl ve neye göre yapmalıyız? Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (28. March 2018 Saat 11:42 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 | ||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Selam sayın Galip Bey; Ben anlıyabildiğim kısmı açıklamaya çalışayım. Ankebut 46 Ve lâ tucâdilû ehlel kitâbi illâ billetî hiye ahsenu illellezîne zalemû minhum ve kûlû âmennâ billezî unzile ileynâ ve unzile ileykum ve ilâhunâ ve ilâhukum vâhıdun ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne). İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin ve (onlara) şöyle deyin: “Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilâhımız ve sizin ilâhınız birdir (aynı ilâhtır). Biz sadece O’na teslim olan( yani müslüman) kimseleriz.” müslümanın türkçesi Allaha teslim olandır. müslüman kimdir? Bakara suresinde ilgili ayetlerde; 24. Bir zamanlar Rabbi İbrahim'i bir takım kelimelerle sınamış, onları tam olarak yerine getirince: Ben seni insanlara önder yapacağım, demişti. "Soyumdan da (önderler yap, yâ Rabbi!)" dedi. Allah: Ahdim zalimlere ermez (onlar için söz vermem) buyurdu. 125. Biz, Beyt'i insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim'in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail'e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim'i temiz tutun, diye emretmiştik. 126. İbrahim de demişti ki: Ey Rabbim! Burayı emin bir şehir yap, halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle besle. Allah buyurdu ki: Kim inkâr ederse onu az bir süre faydalandırır, sonra onu cehennem azabına sürüklerim. Ne kötü varılacak yerdir orası! 127. Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah'ın temellerini yükseltiyor (şöyle diyorlardı ![]() 128. Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin. 129. Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin. 130. İbrahim'in milletinden kendini bilmezlerden başka kim yüz çevirir? Andolsun ki, biz onu dünyada (elçi) seçtik, şüphesiz o ahirette de iyilerdendir. 131. Çünkü Rabbi ona: Müslüman ol, demiş, o da: Alemlerin Rabbine boyun eğdim, demişti. 132. Bunu İbrahim de kendi oğullarına vasiyet etti, Yakub da: Oğullarım! Allah sizin için bu dini (İslâm'ı) seçti. O halde sadece müslümanlar olarak ölünüz (dedi). 133. Yoksa Ya'kub'a ölüm geldiği zaman siz orada mı idiniz? O zaman (Ya'kub) oğullarına: Benden sonra kime kulluk edeceksiniz? demişti. Onlar: Senin ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilâhı olan tek Allah'a kulluk edeceğiz; biz ancak O'na teslim olmuşuzdur, dediler. 134. Onlar bir ümmetti, gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorguya çekilmezsiniz. 135. (Yahudiler ve hıristiyanlar allaha teslim olanlara (yani müslümanlara) ![]() 136. "Biz, Allah'a ve bize indirilene; İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve esbâta indirilene, Musa ve İsa'ya verilenlerle Rableri tarafından diğer peygamberlere verilenlere, onlardan hiçbiri arasında fark gözetmeksizin inandık ve biz sadece Allah'a teslim olduk" deyin. 137. Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa doğru yolu bulmuş olurlar; dönerlerse mutlaka anlaşmazlık içine düşmüş olurlar. Onlara karşı Allah sana yeter. O işitendir, bilendir. 138. Allah'ın (verdiği) rengiyle boyandık. Allah'tan daha güzel rengi kim verebilir? Biz ancak O'na kulluk ederiz (deyin). Kitab ehli ile ilgili ayetler; Alıntı:
inkar etmek yaşamda olur, davranışlarda olur, yani "insan olma" gereklerini yerine getirebilmede müslüman olmak görüleceği üzere çok zor, ben müslümanım demekle sözle kimse müslüman olmaz, sadece sözle niyet edilir! Bu biri iyi niyettir, gerekleri ise yaşamda sergilenir, öncelikle bilmek, öğrenmek gerekir, buda niyetlerin içindedir. adı islamla anılan toplumlar, örnek bize baktığımızda kitabların arasını ayırt ettiğimiz açıktır, işin özünü anlamadığımız ve işimize göre kabullere sahip olduğumuz ve "insan olma" yolunda geri kaldığımız açıktır. kitab ehli vasıflarını sergiliyoruz. Müslümanlık kitabın sözleri arasında kalmış, ağzımızda tekerleme gibi söylüyruz, yaşamda islamın esamesi okunmuyor. Akıl devre dışı bırakılmış istek ve arzular, duygular, hayaller önder olmuş sözde kelimede müslümanlık taslıyoruz, yaşamda ise islamı sergileyeniyoruz. |
||
![]() |
![]() |
mustafabey Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi: | bartsimpson (27. February 2016), dost1 (27. February 2016) |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
davet, ehli, ehlikitabı, hoşgörüye, kitabı, tüm |
|
|